Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Hamilelikte Cilt Bakımı

Hamilelik her yönüyle dikkat ve bakım isteyen bir süreç. Sağlıklı bir bebek sahibi olmanın yanında, annenin de kendine özen göstermesi arzulanan ve gözardı edilmemesi gereken bir nokta. Hamilelikte ve sonrasında anneleri en fazla üzen konuların başında ise fazla kilolar ve cilt problemleri (çatlaklar) geliyor.

Hamilelik sırasında vücudun her geçen gün genişlemesiyle birlikte gerginliğini kaybeden ciltte kuruma, elastikiyetin kaybolması ve hassasiyet görülür. Özellikle göğüsler, karın ve baldırlar en fazla etkilenenlerdir.

Doğumdan sonra vücudun deforme olmaması için hamilelik sırasında çok uzun süren ve çok sıcak banyolardan kaçınmak gerekiyor. Eğer bundan vazgeçemiyorsanız, hiç olmazsa çıkmadan önce ılık bir duş alıp bebeği rahatlatın. Aslında yalnızca ılık bir duş en uygunudur. Duş sırasında cildi fazla gerip parlatmamaya çalışarak, hafif yağlı bir sabun ve on beş günde bir gomaj’la (gomaj, vücut için bir tür keseleme görevini yerine getiren bir kremdir; bu kremi vücuda uyguladıktan sonra masajla oğuşturarak, eski, ölü hücrelerin atılması sağlanır) cildi yumuşatmak gerekir. Arada bir yapılacak hafif kese, kan dolaşımını arttırır. Daha sonra kol ve bacaklara vücut sütü de tatbik ettiğinizde günlük vücut bakımınız bitmiş demektir.

Çatlaklara Karşı Uygulanacak Strateji
Çatlaklar alt derinin elastikiyetini ve hormonal dengesini kaybetmesiyle oluşur. Fakat gerçekte henüz hiç kimse çatlak olgusunun gerçek sebebini ve bazı kişilerde niçin oluşmadığını bilmemektedir. İşin ilginç yönlerinden biri de eğer sık hamilelik söz konusu değilse, çatlakların 25 yaşından genç olanlarda daha sık rastlanmasıdır. Ani ve çok kilo almalar, durumu daha da kötüleştirebilir. Çatlaklara esmer ve kumrallarda daha az rastlanır. Önce kırmızı, daha sonra sedefimsi bir cilt altı yarası oluşumu ile belirginleşen çatlakların özellikle oluştuğu yerler göğüsler, karın bölgesi ve kalçalardır. Çatlakların her ne kadar daha ziyade hamileliğin son üç ayında oluştuğu söylense de, bu ancak kann bölgesi için geçerli olup, ilk haftalardan itibaren büyümeye başlayan göğüsler için değildir.
Tabii ki tüm bunlara karşı önlemler de yok değildir. Mücadeleye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi sonuç alınır. Hamileliğin ilk aylarından itibaren söz konusu vücut bölgelerine çatlak kremlerini tatbik etmeye başlayın. İyice nüfuz ettirecek kadar vakit ayırın ve bunu doğuma kadar sürdürün. Bir tek gün bile atlamayın. Kremden tasarruf etmeyin. Alt deri lifleri ne kadar yumuşak olursa, o kadar kırılgan olurlar. Bu yüzden fazla ve çabuk kilo almamaya çalışın. Şansınızı daha da arttırmak için üçüncü aydan itibaren, her altı haftada bir vücut masajı yaptırın. Bu hücrelerin daha iyi beslenmesini sağlayıp artıkların atılmasını kolaylaştıracaktır. Yalnız dikkat! Masaj mutlaka elle yapılmalıdır.

Göğüsler
Hormonal etki altında çok hızlı büyüyen göğüslere, biraz can yaksa bile özel göğüs toniği ile hafifçe masaj yapılmalıdır. Toniği genişçe boyun ve omuzlara kadar tatbik edin. Çünkü göğüslerin etrafinı da kuvvetlendirmek gerekir. Daha sonra, dairesel hareketlerle çatlak kremini göğüs başlarına gelmeyecek şekilde uygulayın. Sıkı olmayan fakat sağlam sütyenleri tercih etmelisiniz. Eğer göğüsleriniz fazla büyürse, sütyeni gece de takmaya devam edin. Ancak göğüslerin büyümesi düzenli olmadığı için önceden sütyen almayın. Bebeği emzirmeyi düşünüyorsanız, son ayda önden fermuarlı veya çıtçıtlı bir sütyen alın.

Hamilelik döneminde cilt çok hassastır. Dolayısıyla tahrişlerden kaçınırı. Doğumdan sonra şişkinliği inmiş olan karın bölgesi, inceltici ve kuvvetlendirici etkilere sahip kremlerle beslenmelidir. Bu, söz konusu bölgeyi daha kısa zamanda kendine getirecektir. Eğer bebeğinizi emziriyorsanız aynı bakımı göğüslerinize de göstermelisiniz. Çünkü göğüsler emzirme sırasında süt gelirken devamlı büyür ve küçülürler.
Kaynak: Yaşam Boyu Güzellik, Yaşam Kitapları

Güzellik reçeteleri

Kaküllerinizden uzak durun

Saçlarınız konusunda takıntılı biriyseniz, kakülleriniz en son elinizi süreceğiniz bölge olmalı! Çünkü bu tür bir değişim tüm saç modelinizi mahvedeceği gibi, geri dönüş için de hayli zaman gerekecektir. Kakül kullanımı aslında göründüğü kadar kolay değil. Her yüz şekline gitmeyebiliyor. Eğer bu sezonun trendi olması dolayısıyla saçınıza kakülle hareket vermek istiyorsanız, kendinizi tecrübeli ellere bırakmanız yerinde olacaktır.

Tırnak ve tırnak eti kemirmek hiç seksi değil
Nicole Kidman’ın ve Michelle Pfeiffer’ın da bunu yaptığı düşünülürse, tırnak kemirmenin ünlü ya da ünsüz ayrımı yapmadığı aşikar… Ancak o sırada ortaya çıkan görüntü pek bir nahoş! Uzmanlar tırnak yemenin psikolojik sorunlarla yakından ilişkisi olduğunu belirtiyorlar. Tabii bu alışkanlığın estetik ve sağlık açısından da olumsuz yanları bulunuyor. Eğer kötü alışkanlığınızdan kurtulmak istiyorsanız, piyasada satılan özel tırnak cilaları ve kuaför salonlarında uygulanan protez tırnakları da deneyebilirsiniz.

Güneş koruyucunuzu mutlaka sürün
Biliyorsunuz, güneşin ciltlerimiz üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerin tedavisi oldukça zor, üstelik çok uzun bir süreç gerektiriyor. Cilt söz konusu olduğunda, güneş önünden yemeği alınmış bir pitbull gibi agresif olabiliyor! Dolayısıyla artık sadece güneşlenirken değil sokağa çıkarken bile en azından güneş koruyuculu bir nemlendirici kullanmalısınız.

Sivilcenizi kesinlikle sıkmayın
Hangimizin parmakları bilinçsizce yüzümüzdeki o kabarcıklara gitmiyor. Ama dermatologlar, cilt yüzeyinde hafif bir belirti gösterdiği andan itibaren sivilcelerimizle kesinlikle oynamamamız gerektiğini belirtiyorlar. Belki daha steril şekilde iyice olgunlaşmış bir sivilceyi sıkmanız söz konusu olabilir. Ama bunu yaparken alt katmanını da bir merhemle onarmanız gerekiyor.

kaynak:sacveciltbakimi.com

Cilt için en iyi yağ çeşitleri

Bitkisel yağların en önemli özelliği bedensel savunma mekanizmalarını hızlandırarak vücudu bir bütün olarak iyileştirmesidir. Vücudumuz için 46 çeşit yağ kullanılıyor. Bu yağlar, güneş ışınından etkil endikleri için koyu renkli şişelerde muhafaza ediliyor. Yüzde yüz konsantre olan bitkisel yağlar, genel olarak masaj sırasında cilde direkt olarak uygulanmaz. avokado, badem, buğdayözü, zeytin ve üzüm çekirdeği gibi yardımcı yağlarla birlikte kullanılıyor. Örneğin masaj için avakado yağı hazırlamak isteniyorsa, avakado yağı %10′u geçmeyecek bir oranda diğer taşıyıcı bir yağ (zeytinyağı, vb.) ile karıştırılacaktır.
Çünkü cilt üzerinde direkt uygulanabilmeleri için yardımcı yağlarla yumuşatılmaları gerekiyor. Bu arada yardımcı olarak kullanılan yağlar da tek başına iyileştirici özelliğe sahip mineral, protein ve vitamin depolarıdır. Güzellik tedavisinde uygulanan temel aromaterapik yağlar, yaşlanmayı geciktiriyor. Siyah nokta ve aknelerin giderilmesini sağlıyor. Tonik ve derin temizleyicilerle birlikte yüze rutin olarak sürülüyor. Aşağıda belirtilen yağlara ait özellikler genel olarak ifade edilmiştir. Eğer allerjik bir bünyeye sahipseniz veya aşağıdaki yağlardan herhangi birine karşı hassasiyetinizi ölçmek istiyorsanız basit bir allerji testi yaptırabilirsiniz. Avakado : Kuru cilt tipi için uygundur. A, B, D, E vitaminlerini içerir.
Ardınç : Akneli ve yağlı ciltlere iyi gelir.
Ayçiçeği yağı : Nemlendirici ve besleyicidir.
Bal : Kuru ciltler için önerilir.
Bergamot : Yağlı ciltler için iyi gelir, Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Biberiye : Derinden temizlik sağlar, mikrop kırıcı özelliği vardır.
Buğday : Yıpranmış cildi besler. E vitamini açısından zengindir. A, D vitaminleri, protein ve mineraller içerir.
Gül : Tüm cilt tipleri için uygundur. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.
Havuç : Tüm cilt tipi için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Beta-Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir.
Hindistancevizi : Cildi besler.
Hint yağı : Cildi besler.
Jojoba : Tüm cilt tipleri için uygundur. A vitamini açısından zengindir.
Kadife çiçeği : Kuru ve hasas ciltler için uygundur.
Kayısı : Tüm cilt tipleri için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Akneleri temizler. A vitamini ve mineraller içerir.
Keten yağı : Yüz bakımında parlatıcı olarak kullanılır.
Kil : Ölü derileri temizler.
Lavanta : Hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır.
Limon : Yağlı ciltler için uygundur. Hassas ciltler dikkat etmelidir.Siyah noktalara iyi gelir.
Mandalina : Çatlak ve gevşek ciltlere iyi gelir.
Menekşe : Hafif mikrop kırıcıdır. Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Mısır Yağı : Yüksek miktarda E vitamini içerir.
Nane : Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Neroli Yağı : Kuru ve olgun ciltler için günlük bakımda kullanıla biliriz. Papatya : Hassas ciltler için uygundur. Yumaşatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır.Kaşıntıya iyi gelir.
Portakal : Kuru. Buruşuk ve solgun cildi besler.Ayrıca çok iyi bir cilt toniğidir. Kokusu ferahlatıcıdır.
Susam yağı : Cildi besler. E vitamini, protein, mineral ve amino asitler içerir.
Tarçın : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.
Tatlı Badem : Tüm cilt tipleri için uygundur. Protein, vitamin ve mineraller açısından zengindir.
Yasemin : Kuru ciltler için uygundur.
Zencefil : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.
Zeytinyağı : Cildi besler, nemlendirir.

kaynak:sacveciltbakimi.com