Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM'nin 23 Nisan 1920 günü kurulmasının onuruna, TBMM tarafından sadece Türk çocuklarına değil, bütün Dünya çocuklarına hediye edilen, her yıl 23 Nisan günü kutlanan, Türkiye'nin milli bayramıdır. 23 Nisan, TBMM'nin açılışı ve dolayısıyla da halkın yönetime tam anlamıyla hakim olmasının ilk günü olduğu için ulusal egemenlik açısından da önemli bir anlam taşır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tüm Dünya çocuklarına ithaf edilmiştir. İstanbul'un işgalinden üç gün sonra, Atatürk 19 Mart 1920 tarihinde bildiri yayımladı. Bildiride, "olağanüstü yetkiler taşıyan bir Meclisin Ankara'da toplanacağı, Meclis'e katılacak üyelerin nasıl seçilecekleri, seçilenlerin en geç onbeş gün içinde yapılması gereği, kesin ve kararlı ifadelerle yer alıyordu. Ayrıca, dağılan Meclis-i Mebusan'ın üyeleri de Ankara'daki Meclis'e katılabileceklerdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temelleri Ankara'daki bu ilk tarihi binada atıldı. Birinci Meclis Binası, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yönetim yeri olarak pek çok tartışma ve millî kararlara sahne oldu: Bu yapı bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak, ilk yılların anılarını sergiliyor. İllerde seçilen temsilciler ve Meclis-i Mebusan'ın bir kısım üyeleri Ankara'ya geldiler. Ankara'nın o günkü şartlarında Meclis'in toplanabileceği elverişli bir bina yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyeti kulübü olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan eşyalarla donatıldı. Hazırlıklar tamamlanınca, Atatürk 21 Nisan'da yayınladığı ikinci bir bildir ile, Meclis'in 23 Nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu. 23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis Binası çevresinde toplandı. Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın coşkusu içindeydi. Hacı Bayram Câmii'nde kılınan öğle namazından sonra, Meclis binası girişinde bir tören yapıldı. Saat 13.45'de, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı. Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı. İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi binası açılış töreni çıkışında Mustafa Kemal ve Kurmayları "Burada Bulunan Saygıdeğer İnsanlar, İstanbul'un geçici kaydiyle yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür ve başına buyruk yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlıyarak Yüksek Meclisimizi meydana getirmiştir. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum." Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsendi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü. TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukukî ve siyasî yapısını düzenleme çalışmalarına başladı. İlk meclis başkanı Mustafa Kemal Atatürk Bu düzenlemeler, TBMM'nin tam bir "güçler birliği" ilkesini benimsediğini göstermişti. 2 Mayıs 1920'de Bakanlar Kurulu'nun seçilmesi hakkındaki yasa çıkarıldı. 11 Bakandan oluşan "Meclis Hükümeti", 5 Mayıs'da TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında ilk toplantısını yaptı. TBMM'nin açılışı ile birlikte, millî egemenliğe dayalı yeni Türk Devleti doğmuş oluyordu. Birinci TBMM'nin iki temel hedefi, kesin zaferi kazanmak ve yeni devletin otoritesini güçlendirmek, kalıcılığını gerçekleştirmekti. Öncelikle, ülke topraklarının yabancı işgalinden kurtarılması gerekiyordu. 3 Aralık 1920'de Ermenistan Cumhuriyeti ile imzalanan Gümrü Barış Antlaşması, TBMM'nin yaptığı ilk uluslararası andlaşmaydı. Böylece Doğu Cephesi kapandı. 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması ile Rusya, yeni Türk Devletini ve Misak-ı Millî ilkelerini tanıdı. 6-11 Ocak 1921'de Birinci İnönü, 23-31 Mart 1921'de İkinci İnönü ve 13 Eylül 1921'de Sakarya Muharebesi sonucunda, 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile Fransızlar savaştan çekildi. Aynı yılın sonunda İtalyanlar da TBMM hükümetiyle işbirliğine giriştiler. 1922 yılında, Yunanistan ve İngiltere dışında, TBMM, tüm ülkelerle iyi ilişkiler içindeydi. TBMM Orduları, 26 Ağustos 1922'de Büyük Zaferi kazandılar. 9 Eylül'de İzmir kurtarıldı. 18 Eylül'de ise Anadolu'da hiçbir yabancı askerî güç kalmamıştı. Yeni Türk Devleti'nin bu başarıları karşısında İngiltere de dahil olmak üzere İtilaf Devletleri ile 11 Ekim 1922'de Mudanya Mütarekesi imzalandı. Doğu Trakya kurtuldu. İtilaf Devletleri, 27 Ekim'de Lozan'da barış görüşmelerinin yapılmasını kararlaştırdılar. Uzun süren görüşmeler sonunda 24 Temmuz 1923'de imzalanan Lozan Barış Antlaşması 24 Ağustos 1923'de TBMM'de onaylandı. Yeni Türk Devleti, böylelikle askerî, siyasî ve ekonomik özgürlüğüne kavuştu.
23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi'nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bütün Dünya çocukları birlikte kutlarlar. Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde egemenlik padişaha aitti.Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yıl sürdü. Osmanlı İmparatorluğu'nun de saflarına katılmış olduğu İttifak Devletleri savaşta yenildi. Savaş kurallarına göre Osmanlı İmparatorluğu da yenil­miş sayıldı. Bütün ülke İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatmak için İstanbul’dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun'dan Amasya'ya, oradan Erzurum'a ve Sivas'a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler topladı. Mustafa Kemal Paşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla "Ulusu yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir." ilkesini öne sürdü. Yurdun dört bir yanından seçilip gelen temsilciler - günümüzün milletvekilleri - Ankara'da 23 Nisan 1920 günü toplandılar. İlk Büyük Millet Meclisi'nin toplandığı yapı Ankara'da Ulus Meydanı'ndan istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan bu yapı tek katlıdır. O yıllarda Türkiye yokluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar bir okuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerinin Ankara'da duyul­duğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşıyla ilgili bütün kararlar bu mecliste alındı. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Türk ulusu ulusal inancın nelere baş gelebileceğini gösterdi. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı. Bağımsızlık savaşının öncüsü olan İstiklal Savaşı yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu.23 ÇOCUKLARIN SEVİNCİ

Mikropigmentasyon - Kalıcı makyaj

Mikropigmentasyon, halk arasındaki adı ile kalıcı makyaj, aslında semi permanent, yani yarı kalıcıdır. Nedenine gelince; Mikropigmentasyonda kullanılan pigmentler, boya maddeleri, zamanla hücrelerin fizyolojik fonksiyonu olan FAGOSİTOZ ile yok olurlar. Hücre, pigmenti içerisine alır, parçalar ve yok eder. Diyebiliriz ki, mikropigmentasyon 2-3 sene de yok olur. Ancak yine de bu durum cilt tipi ile bağımlıdır, bazı ciltlerde pigmentler tamamiyle yok olmaz bazı gölgeler kalabilir. Burada özellikle vurgulamak gerekir ki kullanılan boya maddelerinin kesinlikle, organizmaya zararlı etkisi söz konusu değildir, ancak ne tür pigment kullanılacağı konusunda uzmanınızdan bilgi edinmeyi ihmal etmeyin.

Mikropigmentasyon Hangi Durumlarda Uygulanır ?

Mikropigmentasyon düzgün olmayan çizgileri düzeltmek için çok kullanışlıdır.

Kısa bir kaşı uzatmak.
Belirgin olmayan veya hiç var olmayan kaşlar çizmek.
Dudak çizgilerini düzeltmek.
Göz çizgisini yukarı kaldırmak.
VİTİLİGO lekesini örtmek.
ALOPESİ, saçlı deride kel bölgeleri kamufle etmek.
KEMOTERAPİ izlerini gizlemek.
Yara izlerini gizlemek.
Veya, sadece daimi makyajlı görüntüsü vermek.

Hangi Durumlarda Mikropigmentasyonu Silme İhtiyacı Olur ?

Yanlış yapılmış bir çizgiyi düzeltmek için.
Kaşlar kalıcı makyaj ile çizilmiş ise, estetik ameliyat sonrası çok yukarı çıkacağından, düzeltilmesi gerekecektir.
Yaşlanma ve cilt gevşemesi ile kaşların çok aşağı düşmesi yüzünden düzeltilmesi, aynı şekilde göz çizgilerinin düzeltilmesi.
Dövmelerde; daha önceden yapılmış, ama artık istenmiyen isim veya şekillerin çıkartılması.
Mükemmel bir mikropigmentasyon elde etmek için 2 veya 3 seans gerekmektedir. Her seans arası 3 hafta ile 1 ay olmalıdır. Ayrıca her mikropigmentasyon işleminde, rengin % 30 - % 50 si kaybolur. Bu uygulanacak kişiye mutlaka anlatılmalıdır.

Pigment kaybı :

Cilt tipine
Kabukların erken koparılmasına
Cildin kendini yenileme özelliğine (skatrizasyon)
Pigmentlerin korneum tabakasına düzgün ve yeterince derin girmemesine bağlıdır.

fırçalara teslim olun

Kaliteli bir ruj, rüya gibi bir far seti, ipeksi görünümü garantileyen bir pudra, mücevher gibi bir allık ya da tüm kusurları gizleyen bir kapatıcı... Hepsi bir yana makyajın sihirli değneği kesinlikle fırçalar! İşte, fırçaların doğru kullanım şekilleri, özellikleri ve bakım yöntemleri.

Yumuşacık allık fırçası

Allık fırçası allığı birkaç hareketle yüzünüze eşit miktarda dağıtmanızı sağlar. Gözlerinizde doğal bir etki sağlamak için kaşlarınız ve göz kapaklarınızın arasına fırçada kalan fazla allığı sürebilirsiniz. Fırçanızın yumuşak kılları olmalı ama yüzünüze uyguladığınız işlemlere hakim olacak kadar da formunu koruyabilmeli.

Kaş tarağı

Yeni sezonun en dikkat çeken detaylarından biri kalın kaşlar! Artık kaşlar, keskin köşeli ve dağınık... Bunun için kaşlarınızı bir süre hiç ellemeyin. Sadece kaş ve kirpik tarağı ile gün içinde tarayın. Makasla ufak düzeltmeler de yapabilirsiniz.

Kapatıcı için

Kapatıcı fırçaları genelde kısa, küt ve kare şeklindedir. Kapatıcının, cilde daha iyi nüfuz etmesini ve istenmeyen lekelerin kapanmasını sağlar. Bu fırçaları göz çevreniz de dahil olmak üzere tüm yüzünüzde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bu fırçayı sanki yüzünüze resim çiziyor gibi kullanmanızda fayda var.

Pudra fırçası sert olmasın

Büyük bir pudra fırçası iyi bir makyaj için en önemli adım! Fırçanızın çok sert kılları olmamasına dikkat edin yoksa cildiniz tahriş olabilir. Kılların uzun ve yumuşak olması başarılı bir uygulama için idealdir. Fırçanıza ürünü çok yoğun almayın ihtiyaç duydukça fırçanızı pudraya sürün. Doğal kıllı fırçalar daha sağlıklı sonuç verir.

Dağınık gölgeler için

Bu sezon gözlerde kara sürmeler değil, akıldan çıkmayan dağınık gölgeler hakim. Genelde far fırçalarının kılları uca doğru yuvarlaklaşır, yumuşak ve kısa kıllardan oluşur. Farınızın daha koyu görünmesini istiyorsanız sünger uçlu bir fırça kullanabilirsiniz.

Kalem gibi

Göz altınıza kalem çekmeyi sevmiyorsanız, küt uçlu fırçalar sizin için ideal. Farın düzenli bir şekilde uygulanmasını sağlayan bu fırçalarla göz altınıza sanki bir kalem kullanıyormuş gibi incecik far sürebilirsiniz. Fırçayı kirpik diplerinize ve kaşlarınıza uygulayarak boşlukları da kapatabilirsiniz

Organik ürünlerle güzelleşmek moda

Organik ürünlerle güzelleşmek moda

Son yıllarda sofralarımızın baş tacı olan ekolojik ürünler, kıyafet ve kozmetiklerde de karşımıza çıkıyor! Yeni moda; sağlıklı bir cilde sahip olmak için organik kaynaklı bakım ürünleri kullanmak!.

Araştırmalar birçok kozmetik ve bakım ürününün içeriğinde kanserojen madde olduğunu gösteriyor. Bu nedenle de organik ve doğal bakım ürünlerinin tercih edilmesi öneriliyor. Bunun için de bir kozmetik ürününün organik olup olmadığına ve içinde kimyasal madde bulunup bulunmadığına dikkat etmek gerekiyor. Peki bir kozmetik ürünün organik olup olmadığını anlamak için ne yapmalısınız? Öncelikle ürünün içeriğine bakmalısınız. Organik kozmetik ürünlerin ortak özellikleri; içeriklerinde kimyasal değil, organik tarımla üretilmiş bitkilerin yer alıyor olmasıdır. Ayrıca parfüm, kolonya ve esansları da bitki özlerinden elde edilir. Bir kozmetik ürünün organik olup olmadığını anlamak son derece basit; ürünün arkasında 'Soil Association', ECO Cet, Nature Progres damgalarından biri bulunur. Yine de içeriğinde yapay renklendiriciler, katkı maddeleri ve kimyasallar olmamasına dikkat etmelisiniz.

protez tırnak

Son dönemin yükselen trendi protez tırnak uygulamaları, ülkemizde de giderek yaygınlaşıyor. Biz de bu uygulamayla ilgili olarak aklımıza takılan soruları, Tırnakbar uzmanlarından Gülay Tetik'e sorduk:

- Protez tırnak, doğal tırnağa zarar verir mi?

Sağlıklı, hijyenik hizmet veren salonlarda, protez tırnak teknik ve pratik eğitimini bitirmiş sertifikalı teknisyenler tarafından, Sağlık Bakanlığı onayından geçmiş ürünlerle uygulandığı takdirde herhangi bir sorunla karşılaşılmaz.

- Protez tırnak hangi durumlarda uygulanamaz?

Mantar, tırnak sedefi, tırnak boşalması gibi dermatolojik tedavi gerektiren durumlarda....

- Protez tırnak, tırnak yiyenlere uygulanabilir mi?

Elbette uygulanabilir.

- Protez nelerden zarar görür?

Aseton, tiner, metal törpü ve metal tırnak makasından... Bu yüzden asetonsuz oje çıkarıcılar ve kağıt törpüler kullanılmalı.

- Protez tırnak işleminde kullanılan akrilik ya da jel ürünler nedir, hangisi daha iyidir?

Her ikisinin de kimyasal içerikleri neredeyse birbirinden farksız. Aralarındaki fark, akriliğin kendi kendine, jelin ise UVA cihazında kuruma özelliğine sahip olması.

- Protez tırnak uygulamasında tırnağın yüzeyi kapatılıyor, doğal tırnak sağlığını kaybeder mi?

Hayır, çünkü, tırnağın hava alması gereken canlı noktası dikkate alınarak işlem gerçekleştiriliyor.

- Oje sürülen tırnaklar havasızlıktan sararıyor, protez tırnak uygulandığında da sararır mı?

Tırnağın sararmasının nedeni havasız kalması değil, ojenin içindeki renk pigmentlerinin doğal tırnağı boyaması. Dolayısıyla protez tırnak uygulaması sarartma yapmıyor.

- Protezden vazgeçip, doğal tırnağa dönüş yapmak mümkün mü?

Elbette. Ancak bu işlemi tırnak teknisyeninin yapması gerekiyor.

- Protez tırnaklar çıktıktan sonra tırnakta incelme oluyor mu?

Çıkartma işlemi sonrası tırnakta çok az incelme olur. Sonrasında düzenli tırnak yağı kullanılarak tırnaklar 2-3 hafta içinde protez uygulamasından önceki haline döner.

SÜslenme Tİyolari

Parlak açık göz farları, gözleri daha büyük gösterir. Sedefli beyaz-grifarı gözkapağına ve alt kirpik dibine geçtiğinde, gözlerin daha aydınlık bir görünüm kazanacak. burnundaki hızma, makyajının havasını artıracak. Ayrıca hızmayı, burun kenarların genişse daha dar görünmesi için de kullanabilirsin.


Tırnaklarının daha renkli görünmesi için ojelerinle farklı şekiller yaratabilirsin. Önce, istediğin canlı bir renkte tırnaklarını boya. Ojen kuruduktan sonra üzerine ince uçlu bir oje fırçası kullanarak, ikinci bir renkle noktalar yap. Tek renk farla yaptığın göz makyajından sıkıldıysan, bu kez üç farklı renk kullanmayı deneyebilirsin. Ayrıca göz kalemi ile iki kaş arasına farklı şekiller uygulayarak Hint modasını da yakalayabilirsin. Örgülerini düz lastik tokalarla toplamak yerine, kıyafetinle aynı renkte, küçük boncuklu, çiçekli lastik tokalarla toplamayı dene. Böylece daha hoş bir görüntü yakalarsın. Genelde bu tip makyajlar için açık renkli parlak rujlar önerilir. Çünkü böylelilikle ışıltılı bir yüz kazanırız.

Önüne gelen saç tutamlarından rahatsız oluyorsan saçının bu bölümünü örüp klips tokalar takmayı ya da rasta yapmayı dene. Kırmızı-bordo renk farla iddialı bakışlar yaratabilirsin. Tırnaklarına çizgili bir görünüm kazandırabilirsin. Bunun için iki ya da üç farklı renkte oje kullanman gerek. Sürmeye en alttan başla. Bir sıra kuruyunca diğer sırayı sür. Makyajına uygun seçeceğin saç aksesuarları, görünümü bir kat daha zenginleştirecek. Saçını yandan ya da ortadan ayırdıktan sonra, ayırım yerine makyaj tonlarına uygun, saça yapışan küçük taşlar kullan. Gece dışarı çıkarken hareketli fönü tercih edebilirsin. Parlak bir büstiyer giyiyorsan, makyajında da sedefli tonları kullan.böylece bütün olarak ışıl ışıl görünebilirsin.

Vücudunuz size ne söylüyor

Her gün aynaya bakıp saçınızı tarayabilir, makyaj yapabilirsiniz ama yine de yüzünüzün size gönderdiği sağlık sinyallerini gözden kaçırabilirsiniz. İşte size sağlığınızla ilgili vücudunuzun size verdiği tam 11 ipucu...

Yüzünüzde ani oluşan kızarıklıklar
Yüzünüzde kırmızı şarap rengini andıran bazı lekeler aniden oluşuyorsa bunun nedeni histamin olabilir. Histamin vücudunuzun bazı yiyeceklere karşı verdiği tepki nedeniyle oluşan bir kimyasaldır. Bu yiyecek kabuklu deniz hayvanları, çikolata, domates ya da dut olabilir. Bu besinler sindirildikten sonra bile histamin bir süre daha vücutta kalabilir. Tamamen vücudu terk etmesi 48 saati alabilir. Bu besinlerden günde sadece birer porsiyon yiyerek kendinizi sınırlayabilirisiniz.

Gözünüzdeki kan damarı çatlamaları
Eğer gözünüzde bu tip kızarıklar varsa çok fazla anti- enflamatuar ağrı kesiciler alıyor olabilirsiniz. Bu tip ilaçlar kanı incelterek etkin hale gelirler ve pıhtılaşmayı, şişkinliği azaltırlar. Eğer bu ilaçları birkaç hafta boyunca günlük olarak kullanırsanız gözlerinizdeki damarlar da kanamaya karşı hassaslaşır. Bu nedenle bu ilaçların dozunu azaltmalısınız.

Renksiz ya da sararmış dil
Sağlıklı bir dil pembe renktir. Eğer diliniz renksiz gibi ya da sarımsı bir renge sahipse (örneğin pişmiş bir bifteğin rengi gibiyse) bu, kansızlığın bir belirtisi olabilir. Bu rahatsızlık genellikle kadınlarda görülür. Vücudunuz yeterince kırmızı kan hücreleri üretemiyor demektir. En önemli belirtisi yorgunluk ve dayanıksızlıktır. Kanınızdaki demir eksikliğini gidermek için mutlaka doktora gitmelisiniz. Bu durumda doktorunuzun önereceği demir ilaçlarını kullanabilir ya da ıspanak ve kırmızı et gibi demir yününden zengin gıdalarla beslenebilirsiniz.
Bazı bölgelerde saçın incelmesi
Eğer saçınızda bazı bölgelerde seyreklikler varsa tiroit hormonunuzda sorun olabilir. Tiroit bezi boynun ön alt kısmında nefes borusunun etrafında bulunur, hormon üretiminden ve vücut ısısından sorumludur. Bazen bu bezin zayıf çalışması metabolizmayı ve saçın uzamasını yavaşlatabilir. Şanslısınız çünkü bu rahatsızlık ilaçlarla tedavi edilebilir. Doktorunuza danışmalısınız.

Göz ve ağız çevresinde kuru cilt dokusu
Beslenme düzeninizde ya da diyetinizde yağ yönünden eksiklik olabilir. Ya da yeterince su içmiyorsunuzdur. Bu besinlerin yetersiz alınması, cildin tıpkı kağıt gibi kuru görünmesine sebep olur. Bu çizgiler yaşlanma dolayısıyla oluşan çizgilere benzemez. Bu kuruluğu günde 8 bardak su içerek ya da somon, fındık, avokado tüketerek giderebilirsiniz.

Yüzdeki renk değişiklikleri
Bu belirti için doğum kontrol hapındaki östrojen hormonunu suçlayabiliriz. Bundan dolayı oluşan renk farklılıkları genellikle alın, yanak ve çene bölümünde oluşur. Bazı zamanlarda bu hapı bırakınca bu renk değişiklikleri de yok olur ama yine de tavsiyemiz dermatoloğunuza danışmanız olacak.

Uzun süre geçmeyen morluklar, çürükler
Bu belirti bazı zamanlarda fazla alkol almakla ilişkili olabilir. Çünkü alkol kanın pıhtılaşmasını engeller. Bu nedenle herhangi bir yerinizi bir yere çarptığınız dönemde alkol almamaya özen göstermelisiniz.

Bacaklarınızın arkasındaki damar çatlamaları
Bunun en önemli sebebi her zaman bacak bacak üstüne atarak oturma alışkanlığıdır. Bu şekilde oturma sırasında bacakların arka, alt kısmı baskı altında kalır ve bölgedeki kılcal damarlar çatlayabilir. Eğer bu şekilde oturma alışkanlığınızdan vazgeçemiyorsanız en azından hep aynı bacağınızı kullanmayın, arada bir bacaklarınızı değiştirin. Günün sonunda ayaklarınızı 20 dakika havaya kaldırırsanız kan dolaşımını hızlandırırsınız.
beyaz lekeler
Tırnaktaki bu tip lekeler çoğunlukla protein ya da çinko eksikliğinden kaynaklanır. Bu eksikliği gidermek için bol bol et, yumurta, peynir ve deniz ürünleri tüketmelisiniz. Tırnaklar çok geç uzar, bu nedenle panik olmayın. Bu lekelerin tarih olması 8 ayı bulur.

Yorgun ve şiş gözler
Çok az ya da çok fazla uyku, bir gece önce alınan alkol, aşırı kafein tüketimi, stres ile yapay ışıklar, bilgisayar ve televizyon gibi olumsuz etkenlere uzun süre maruz kalmak sabahları şiş gözlerle uyanmanın başlıca nedenleridir. Ertesi sabah aynada hoş olmayan bir görüntüyle karşılaşmak istemiyorsanız bir gece önceden almanız gereken bir kaç önlem var: Papatya, ıhlamur ve lavanta çaylarıyla yapılan güzellik kürleri gözlerdeki yorgunluk ve şişlikleri gideriyor. Bunun için örneğin bir tutam ıhlamuru bir çay fincanı kaynar suya ilave edip 10 dakika bekletin. Süzüp soğumaya bırakın. 2 makyaj pamuğunu çaya batırıp gözkapaklarınıza uygulayın. 10 dakika bekleyip, yıkayın. Gözaltı şişliklerine antioksidan özellikli göz kremleri de sürebilirsiniz. Sorununuz kronikse bir doktora görünmenizde yarar var.

Bacaklarda farklı ölçüler
Herkes yürürken ya da koşarken bir bacağına diğerinden daha fazla ağırlık ve dolayısıyla da stres verir. Dolayısıyla stresli olan bacak diğerine göre daha fazla gelişir ve kaslanır. Eğer bu farklılığı istemiyorsanız spor salonunda güçsüz olan bacağınızı daha fazla çalıştırıp, kaslanmasını sağlayabilirsiniz

Cİldİnİzİn Rengİnİ Bulun

Cilt tipi kadar cildin renginin de doğru bilinmesi gerekir. Öncelikle bilmeniz gereken cildin renginin pigment derecesine bağlı olduğudur.

Açık renk ciltler soluktan pembeye, bejden gül pembesine kadar değişir. Koyu cilt rengi ise buğdaydan esmere, açık kahverenginden siyaha kadar gider. Siyah aslında genel bir deyimdir ve beyazdakinden daha fazla tonu kapsar.

Cilt uzmanları cildin bir çok tonunun bulunduğunu, esmer ciltlerin 35 ton, beyaz ciltlerin ise 10 ayrı tonda dağılım gösterdiğini vurgulamaktadır. Cildin rengi, cildin yapısına ve niteliğine etki etmediği için cilt renklerine bağlı olarak farklı bakımların yapılmasına gerek yoktur. Yalnız açık renk ciltlilerin güneşten daha fazla etkilendiği için güneşe çıkarken daha çok korunmaları gerekir.



Soğuk havalarda kuruyan esmer ciltler, grimsi bir renk alırlar. Genel olarak cilt ne kadar koyu renkteyse cildin yaşlanması da o kadar geç olur. Güneş, açık renk ciltlerin en büyük düşmanıdır. Bu tip ciltler kolay kurudukları için çok çabuk yaşlanırlar. Oysa koyu renk ciltlerde dengeli dağılmış olan pigmentler güneş ışınlarını engelleyen bir filtre görevi yapar. Bu tür yağlı cildin üstü nemi içinde tutan bir koruyucu sayılabilir. Koyu renk ciltler güneşte daha da koyulaşır ve yanarlar. Üstelik bu yanma beyaz tendekiler gibi kötü bir etki yaratmaz ve hemen soyulmaz. Cilt uzmanlarına göre; esmer tenlilerde akne, cilt kanseri ihtimali de açık renklilere kıyasla daha azdır.

Tarak mı fırça mı

Fırça ve tarakların minik dişlerinin saçlarımızın sağlığı üzerinde önemli bir rolü var. Ne zaman tarak, ne zaman fırça kullanmamız gerektiğini bilmek ve doğru seçimi yapmak, çok daha güzel, parlak saçlara kavuşmamızı sağlayabilir. Tarak ya da fırçanızı nasıl seçersiniz? Sizin için sevdiğiniz bir renkte olması mı yoksa bütçenize uygun olması mı daha önemli? Cevabınızı bilemiyoruz ancak doğru bir seçimin saç sağlığımız üzerinde önemli bir role sahip olduğu da bir gerçek. Yanlış yapılan seçimler saçları kırıyor, mat ve sağlıksız bir görünümesahip olmalarına neden oluyor. Hatta bu bilinçsiz tercih saçların uzamasını bile yavaşlatabiliyor. Peki ne zaman tarak, ne zaman fırça kullanmalı? Tarak ya da fırça seçerken nelere dikkat etmeli,


KARIŞMAYAN SAÇLARA TARAK

Çok eski zamanlarda, fildişi ya da balina kemiğinden yapılan taraklar oldukça pahalı ve kıymetli eşyalardı. Neyse ki bugün karışmayan, düğümlenmeyen saçlara sahip olmak için gereken taraklar o kadar da lüks değil. Fildişi ya da balina kemiği olmasa oldukça kaliteli olanları mevcut. Tavsiyemiz, plastik yerine metal ya da ahşap olan tipte tarakları tercih etmeniz. Böylece saçlarınızın elektriklenmesini ve kabarmasını önleyebilirsiniz. Saçlarınız ıslakken, banyodan sonra tarak kullanmanız en ideali.

Tarak seçerken
Eğer saçlarınız kısa ya da orta uzunluktaysa, yaklaşık 25 santimetre boyunda, klasik bir tarak işinizi görecektir. Eğer uzun saçlara sahipseniz tarağınızın dişlerinin klasik bir tarağa göre daha aralıklı ve seyrek olmasına dikkat etmeniz gerekiyor.
Tavsiyemiz: Tarağınızı ayda 1 kez her zaman kullandığınız şampuanınızla yıkamayı ihmal etmeyin. Eğer yağlı saçlara sahipseniz bu zaman daha da kısalabilir.



SAĞLIKLI UZAYAN SAÇLARA FIRÇA
Kadınlar bu küçücük eşyanın ne kadar gerekli ve vazgeçilmez olduğunu çok daha iyi bilirler. Sadece sabah kalktıktan sonra mı? Hayır, tüm gün boyunca... Elektriklenen, karışan ve şekli bozulan saçlara eski formunu vermek için birkaç fırça darbesi yeterli olabilir. Saç fırçalamayla ilgili, belki bilmediğiniz ilginç bir gerçek de yorgunluğu giderdiği. Bunun nedeni baştaki kan dolaşımın hızlandırması ve masaj görevi görmesi. Saçlarınızı yıkamadan önce iyice fırçalayarak en iyi sonucu alabilirsiniz.

Fırça seçerken
Gür ve uzun saçlar için çok büyük, geniş fırçalar ideal. Bu fırçaların tellerinin de uzun olması saçların içine işlemesi için gerekli. Daha ince telli ve kısa saçlar için çok büyük formda olmayan fırçalar tercih edilebilir. Bu tip saçları olanların fırça seçerken dikkat etmesi gereken; fırçanın tel uçlarının, kafa derisini tahriş etmeyecek şekilde yuvarlanmış olması. Fırça seçerken natürel malzemeden yapılmış, doğal kıllara sahip olanları da tercih edebilirsiniz. Bu tip fırçalar biraz pahalı oluyor ancak saçları asla yıpratmıyor.
Tavsiyemiz: Saç fırçanızı, haftada bir kez üzerinde kalan tüm saçlardan arınacak şekilde temizleyin ve şampuanlı suyun içinde yaklaşık 10 dakika temizlenmeye bırakın ardından iyice çalkalayın. Ters çevirerek kurumaya bırakın.

Genç kalmanın 8 püf noktası

1. Sigara içiyorsanız hemen bırakın ve pasif içici olmayın.

2. Stresinizi azaltmaya çalışın. Sağlam sosyal ilişkiler kurarak daha genç kalabilirsiniz.

3. Kan basıncınızı izlemeyi sakın unutmayın. Düşük kan basıncına sahip bir kişi, yüksek kan basıncına sahip bir kişiden en az 25 yaş daha genç kalma şansına sahip.

4. Az miktarda olsa, mutlaka egzersiz yapın. Bu sizi ortalama 5 yıl geriye taşır.

5. Diş ipi kullanın. Çünkü, diş ipi kullanmak gerçek yaşınızdan tam 7 yıl daha genç gösterir.

6. Lifli gıda tüketmek çok önemli. Günlük 25 gram lif tüketen birinin gerçek yaşı 2.5 yıl daha geridedir.

7. Tedavi ve bakım standartlarını yüksek tutan kişiler, bunu yapmayanlara göre 10 ilâ 14 yaş daha genç kalır.

8. Kendinizi güldürmek için mutlaka çaba harcayın. Neşeli olmak, bağışıklık sisteminizi destekler ve gerçek yaşınızı 8 yıla kadar geriye taşır.

Zayıf Bacaklara Ulaşmanın 3 Yolu

Kadınların büyük bir kısmı bacaklarından yakınıyor. Hoş ve ince bacaklara sahip olmak için ameliyatlara boyun eğmeniz veya el yakan egzersiz aletleriyle uğraşmanız gerekmiyor. Daha düzgün bacaklara sahip olmanın yolu, iyi bir diyet ve klasik egzersizlerden geçiyor.

Uzmanlara göre, alt butlarınızı inceltmek için o bölgeye yönelik egzersizler yapmak gerekiyor. Sadece yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak ve aerobik yapmak bu sorunlu bölgeyi şekile sokmaya yetmiyor.

Yağlı ve yumuşak bölgeyi sıkılaştırmak için bölgesel egzersiz sağlayan spesifik hareketler yapmak gerekiyor. Doğru noktaya doğru çeşitte ve yeterli miktarda egzersizle odaklanmak gerekiyor. Aynı hareketi fazla yapmak vücudunuzu şekle sokmak yerine zarar verir.

Size önereceğimiz egzersizleri her bacak için 15 kez tekrarlayın ve dinlenmeden bütün egzersizleri tamamlayın. 3 egzersizi de yaptıktan sonra 15 dakika dinlenin ve bu kombinasyonu iki kez daha tekrarlayın.

Bir ayak havada olacak şekilde yatarak iç butları sıkıştırmak :

Omuzlarınız yere temas edecek şekilde sırt üstü yatın. Bacaklarınızı ileriye doğru iyice gerin ve dizlerinizi kırmadan düz tutmaya çalışın. Sağ topuğunuzu yerden 15 cm kadar yukarıya kaldırın ve sol bacağınız gergin haliyle dururken sağ topuğunuzu diğer ayağınızın soluna kilitleyin. Sağ topuğunuz sol topuğunuza kavuşturana kadar bu yönde bacaklarınızı gererek hareket ettirmeye devam edin. Hareket ettirdiğiniz bacak üzerindeki basıncı kaldırmadan başlangıç pozisyonuna dönün. Aynı hareketi sol bacağınızda tekrarlayın.

Tek ayak üzerinde ayakta durmak :

Sırtınız dik bir şekilde ayakta durun. Bacaklarınız arasında biraz mesafe olmasına dikkat edin. Dizleriniz gergin bir şekildeyken sağ bacağınızla 15 cm çapta bir daire çizmeye çalışın. Diziniz ve kaslarınız olabildiğince gergin bir şekildeyken sağ ayağınızı sol ayak parmaklarınızın üzerinden geçirin. Harekete sağ topuğunuz sol topuğunuza değişene kadar devam edin. Bacaklarınızın gerginliğini bozmadan başlangıç pozisyonuna geri dönün ve hareketi sol bacağınızda tekrarlayın.

Makas şeklinde uzanarak :

Sırt üstü yatın ve bacaklarınızı öne doğru gerin. Topuklarınız temas halindeyken ayak parmaklarınızı uzanabildiğiniz kadar uzak bir mesafeye gerin. Ayak parmaklarınızın ve bacak kaslarınızın gerginliğini bozmadan bacaklarınızı makas şeklinde açabildiğiniz kadar çok açın. Dinlenmeden başlangıç pozisyonuna dönün ve hareketi tekrarlayın
Saçlarınızın Daha Hızlı Uzamasını İster misiniz?

Saç köklerimiz saç tellerine hayat veren organlarımızdır. Saç köklerimiz normal koşullarda saç tellerine yeni kısımlar ekliyerek saçları uzatırlar. Günümüzde saç yapımını hızlandıracak bir çözüm henüz bilinmemektedir.

Bazı ilaçların kullanımı, beslenme bozuklukları stress gibi faktörlere bağlı olarak saç uzamasında yavaşlama olasıdır. Saç köklerinin beslenmesini bozan durumlarda da saç uzaması yavaşlar. Sigara yine damaraları büzücü etkisi ile kan dolaşımını bozan ve besinlerin, oksijenin hücrelere ulaşımını engelleyen bir faktördür. Dikkat edilecek olursa saç uzamasını olumsuz yönde etkileyen faktörler yaşantımızda sık karşılaştığımız faktörler. Saçlarının hızlı uzamasını isteyen kişileride etkileyen faktörlerdir. Saç yapımı ile ilgili olarak bazı vitaminlerin önemli olduğu günümüzde biliniyor. Ancak bu vitamin ve mineraller günlük beslenmemiz yolu ile zaten alınan vitaminlerdir. Zaman zaman takviye olarak bu tip vitaminlerden almak eksiklik varsa düzeltir.

Saçların uzamasını hızlandırmak için yapılacak en iyi şey saçların uzamasını azaltan faktörler ile savaşmaktır.


Sağlıklı beslenme, özellikle sebze ve meyvaların ağırlıklı olduğu beslenme tarzları, bol su içmek, düzenli ve yeterli uyku çok önemlidir. Stress yine salgılattığı adrenalin gibi hormonlar yolu ile damarlarda daralmaya yol açar ve saç köklerinde beslenmeyi bozar. Stresi düşürecek önlemlerde saç uzması açısından önemlidir. Sigara içerdiği nikotin ve karbon mono oksit gazı ile olumsuz etkileri olan bir faktördür. Nikotin damarları daraltırken, karbon mono oksit gazı kanda oksijen taşınmasını bozarak hücre beslenmesini bozarlar. Yeterli besin ve oksijen alamayan saç köklerinin normal üretimlerini yapması zordur. Saç derisine uygulanacak sıcak havlular, hafif masajlar bu bölgede dolaşımı arttıtacak ve saç köklerinin normal beslenmesini sağlayacaktır.
Baştan ayağa seksi görünmek için

Seksilik sadece vücudumuzun belli bir bölgesine atfedilecek bir durum değil tabii... Her ne kadar erkeklere öyle geliyorsa da, seksi bir kadın aslında bakımlı kadın demektir.

O halde hemen şu önerileri uygulayın ki, durmadan en seksi kadın seçilen kimi ünlü kadınlardan bir farkınız kalmasın.
Neyimiz eksik di mi?


Dudaklar için
Seksi dudaklara sahip olmak için iki seçeneğiniz var, ya kırmızı renkte ruj ya da dudağın doğal rengi. İlk durumda kırmızının
teninizle uyumlu bir tonunu yakalamanız gerekiyor. Rujun düzgün
ve kalıcı olması için ruju fırçayla sürebilirsiniz. Ruju sürdükten
sonra bir kat da parlatıcı kullanın. Dudaklarınızın doğal renginde kalmasını istiyorsanız sadece parlatıcı sürün.

Göğüsler için
İçinde pırıltılar bulunan bir kremi dekolte bölgenize sürün! Teniniz beyazsa pembe tonlarında ışıltılar taşıyan kremi tercih edin. Yanık tenliyseniz, tercihinizi altın rengi ışıltılar taşıyan bir kremden yana kullanın. Büyük bir fırça ile iki göğsünüzün arasına bronz toz pudra sürmeniz de göğüslerinizin daha yuvarlak görünmesini sağlar.

Saçlar için
Saç renginizin birkaç ton açığından gölgeler yaptırarak her zaman "ışıltılı" görünebilirsiniz. Bir başka öneri de saçınıza parfüm sürmeniz. Ensede bol toplanmış topuzun her zaman seksi göründüğünü de hatırlatalım. Uzun saçlıysanız saçınızı gün için de fırçalamayı ihmal etmeyin.

Ayaklar için
Bacaklarınız bronzsa pırıltıları olan kremlerden sürebilirsiniz. Topuklarınızın pembe
görünmesini de sağlamalısınız. Ve tabii ayakkabı seçimi. Topuklu, sivri ayakkabıların seksi olduğu kesin. Ancak rahatsız ayakkabılar duruşunuzu bozup nasırlara sebeb olabileceğinden ayakkabı seçiminde rahatlığı ve kaliteyi ön planda tutun.

Boyun için
Ensenizi açıkta bırakacak bir saç modeli boynunuzu gözler önüne serecektir. Birkaç damla parfüm, boyuna sürülen tem renginde pudra, hafif sarkıntılı küpeler dikkati boyuna çekmek için yeterli. Boynu tümüyle açıkta bırakmak ya da ince bir kolye takmak da size kalmış bir seçim.

Eller için
Tırnaklarınızın hepsi aynı uzunlukta olmalı. Tırnaklarınız farklı boylarda ise tercihinizi doğal renklerden yana kullanın. Kısa kesilmiş ve parlatıcı ile doğal bir görünüm almış tırnaklar da seksi olabilirler. Enteresan, ama çok dikkat çekici olmayan bir yüzük de farklı bir stil yaratmanızı sağlayabilir.

Kırışıklıklar için estetiğe gerek olmadığını biliyormusunuz

Uzmanlar yaşlanmanın altında yatan nedenleri bulma arayışlarında, cildin yaşlanmasının temel ilacının hücre yenilenmesi olduğunu buldular. Hücre yenilenmesinin temel maddesi ise protein.

Hücrelerimizin yapıtaşları aminoasitlerden oluşmaktadır. Protein sindirilirken amino asitlere parçalanarak hücrelerin kendilerini yenilemelerinde kullanılır. Yeterince protein alınmazsa vücudumuzun yaşlanma süreci hızlanır.

Bu basit gerçek, beslenmeye bakışınızı gelecek öğünden başlayarak değiştirebilir.



En iyi protein seçenekleri

Tam yağlı süt ve süt ürünlerinde ve kırmızı ette (sığır, kuzu, dana dahil) blo miktarda asit bulunmaktadır, dolayısıyla sınırlı porsiyonlarda tüketilmelidir. Onun yerine, balık, yumurtanın beyazı, derisi soyulmuş tavuk ve hindi göğsü tercih edilmelidir.

Size balık yeter

Genç kalmanızı sağlayabilecek besinler arasında ilk sırayı balık alır. Her türden balık doymuşluk oranı düşük yağla yüksek kalitede ve kolayca sindirilen proteinlerin kaynağıdır. Balığı öteki protein kaynaklarından ayıran şey içinde bulunan yağ türü ve yağ asidi miktarıdır.

·Deniz ürünleri besin açısından yoğundur. Dolayısıyla yüksek miktarda protein ve önemli oranlarda vitamin ve mineral içerir. Doymuş yağ ve kalori oranları da yüksek değildir.

·Deniz ürünleri temel aminoasitlerin tümünü sunan mükemmel bir protein kaynağıdır. Deniz ürünlerinde bulunan protein kolayca sindirilir. Bu açıdan her yaştan insan için mükemmel bir besin kaynağı oluşturur.

·Deniz ürünleri iyi bir B vitamini kaynağıdır. Sağlıklı gelişim ve büyüme için gereken kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, kükürt, florin, selenyum, bakır, çinko, iyot gibi temel mineralleri sağlar.

·Çoğu deniz ürünündeki kolesterol seviyesi yüksek değildir. Balıktaki kolesterol oranı genellikle düşük olsa da kabuklu deniz hayvanlarında bu oran yükselebilir. Ancak kolesterol seviyesi yüksek olan kalamar gibi besilerde bile bu oran yumurtadakinden düşüktür.

·Deniz ürünlerinde çok az miktarda yağ bulunur. Bunlar da 'iyi yağlar'dır. Deniz ürünlerindeki doymuş yağ oranı da diğerleriyle karşılaştırıldığında çok daha azdır.

Yemeklerinizde kırmızı et yerine balığa yer vermekle toplam yağ ve doymuş yağ alımınızı kayda değer ölçüde azaltabilirsiniz.

Dudak ve yüzde slikon zararlı

Plastik Cerrah Prof. Dr. Onur Erol, özellikle sanatçı ve mankenlerin tercih ettiği yüz ve dudak bölgesine yaptırılan silikonların zamanla yaratacağı zararlara dikkati çekerek, meme dışında estetik amaçlı silikon kullanımı yerine hastanın kendi dokularının tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Erol, 7-8 senedir dünyada kullanılan silikonun bazı doktorlarca tercih edilmediğini kaydetti. Erol, "Ben de plastik cerrah olarak bu yaklaşımı uygun bulmam ve yapmam" diye konuştu.

Silikonun yüze ve dudağa enjekte edilmesinin zararlarını da anlatan Erol, "Sonra hastalar ağlayarak 'yüzümdeki, dudağımdaki silikonu çıkarın' diye bize geliyor. Ama silikon bütün dokuların içine yayıldığı için bu mümkün olmuyor, kısmen çıkarabiliyoruz. Silikon bir kere konulduktan sonra çıkarmak da zor oluyor" dedi.

Silikon enjeksiyonunun alerjik reaksiyonlara neden olacağını, hastaların sürekli kortizon yaptırmak zorunda kalacaklarını söyleyen Erol, yüz ve dudakta şişme, enfeksiyon, dokularda harabiyet, his kaybı yaşanabileceğini anlattı.

Meme silikonunda bu tür reaksiyonlara rastlanmadığını vurgulayan Erol, "Meme silikonu bir kabı olan ve içindeki silikon da daha değişik olduğu için zararsız oluyor" diye konuştu.

Onur Erol, yüze ve dudağa silikon enjekte edilmesi uygulamasının ABD'de yasak olduğunu da bildirdi.

Bazı insanların bacaklarındaki eğriliği gidermek için bıçak altına yattıklarını anlatan Erol, bazı doktorların bacak eğriliğini, bacağa koydukları silikon ile gidermeye çalıştıklarını belirtti.

Onur Erol, bacağa konulan silikonun kasları harap ettiğini, şekil bozukluklarına sebep olduğunu, konulduğu yerde iz kaldığını söyledi.

hamile makyajı

1 – HAZIRLIK
Bu makyajın amacı doğallık ve parıltı! Mutluluğunuzun yansıması olacak hızlı bir makyajla ışıltılı bir ten, parıl parıl gözler ve şefkat dolu dudaklara kavuşacaksınız. İşte ilk adım... malzeme listesi:

*Nemlendirici bir gündüz kremi
*Pudra (istenirse bu ürün yerine sıvı fondöten veya renkli bir krem de kullanabilir)
*Koyu olmayan pembe bir allık
*Gri tonlarında bir göz kalemi
*Göz kapaklarını gölgelendirmek için somon veya pembemsi bej tonlarda bir far
*Siyah rimel
*Tercihe göre açık (pembemsi bej) veya daha parlak (mercan) tonlarında bir ruj

Makyaj süresi: 5 dakika

2 – MAKYAJ

Makyajın kalıcılığını sağlayacağı için gündüz kremini uygulamak makyajın en önemli aşamalarındandır. Nemlendirici özelliği nedeniyle krem aynı zamanda yüzünüzü rahatlatacaktır.

Cildinizin homojen görünmesini sağlamak için renkli bir krem veya sıvı fondöten ile küçük kusurları kapatın. Daha sonra şeffaf veya çok açık pembe bir pudra ile yüzünüzü matlaştırın. Cildiniz kusursuz ise sadece pudrayla makyajın sabitlenmesi yeterli olacaktır.

Kalın bir fırça yardımıyla elmacık kemiklerinize hafifçe allık uygulayarak yüzünüze “sağlık dolu” bir görünüm kazandırın.

Gri göz kalemiyle kirpik diplerinizi çizerek bakışlarınızı belirginleştirin. Üst ve alt göz kapağının birleştiği gözün köşe kısmını çok hafif şekilde çizmeye dikkat edin. Göz kapağınıza gölge uygularken sadelik ve tatlılık hedefleyin: kadifemsi bir gölgeleme yapın. Yumuşak ve açık renkler seçin. Farı göz kapağınızın hareketli kısmına ve onun hafifçe üstüne doğru uygulayın.

Son ve kaçınılmaz etap, bakışınıza yoğunluk getirecek olan rimeldir. Kirpiklere hacim kazandırır, onları kalınlaştırır ve uzatır. Gözlerinizi büyük göstermek için üst kirpiklerin dışlarına rimeli iyice sürün. Alt kirpiklerinize hafif uygulayın.

Makyajı bitirmek için pembemsi bej renkte bir ruj sürerek bir parlatıcı yardımıyla dudaklarınıza yumuşaklık ve şefkat kazandırın.

3 – ÖNERİLER

*Hamilelik süresince cildin pH dengesi daha asittir, bu nedenle de makyajda uygulanan renkler bozulabilir. Bunun için makyajı yapmadan önce bir baz uygulamayı ihmal etmeyin. Bu baz, makyaj ile cilt arasında koruyuculuk görevi yapacaktır.

*Makyajınızı yaparken soğuk renklerden (maviler, yeşiller, vb.) kaçının.

*Yanaklarınız dolgunlaştıysa ve yüzünüzü daha ince göstermek istiyorsanız koyu renk pudrayı yanakların alt tarafına, açık renk pudrayı da şakaklarınıza doğru sürerek bu etkiyi yakalayabilirsiniz. İki renk pudra alt tarafa doğru çukurluk etkisi yaratacaktır.

*Yatmadan önce makyajınızı temizlemeyi sakın ihmal etmeyin. Cildinize temizlik sonrasında uygulayacağınız bakımın neticesinde sabah daha güzel uyanacaksınız!

Burcunuza göre makyaj yapın

Burçların hayatımızdaki yeri malum. Doğumumuzdan başlayarak hayatımızın her evresini etkileyen burçlar, güzelliğin en önemli tamamlayıcısı olan makyajda da kendini gösteriyor.
Güzellik uzmanları her zaman kadınları kişilikleri, yüz tipleri ve bulundukları ortama göre makyaj uygulamalarını öneriyor. İşte bu sebeble astrolojide yer alan toprak, hava, ateş ve su guplarından yola çıkılarak uygulanan makyaj stillerinden biri de sizin için....

Ateş grubu iddialı

Koç, Aslan ve Yay bu grubun temsilcileri. Ateş grubu kadınları, dikkat çekmeyi ve çekiciliklerini ön plana çıkarmayı seviyorlar. Fark edilmek en büyük tutkuları. Makyajlarında da dikkat çekici çizgileri ve renkleri kullanmaları gerekiyor. Ateş grubu kadınlarının rengi kırmızı ve siyah. Gözlerde siyah far ve kalem kullanmaları öneriliyor. Eye-liner, göz makyajının vazgeçilmez ürünü. Gölgelemelerde beyaz farlar çok işlerine yarıyor. Rujda ve allıkta kırmızı tonları tercih ederlerse içlerindeki dikkat çekme isteğini tatmin edebilirler.

Su grubu sezgisel

Yengeç, Akrep ve Balık bu grubun burçları. Grubun rengi yeşil. Sezgilerin ve içgüdülerin temsilcisi su grubu, yeşilin her tonunu kullanabiliyor. Özellikle nil yeşili kullandıklarında daha gizemli mesajlar verebilirler. Göz makyajında vazgeçemeyecekleri, kahverengi kalemler ve beyaz farlarla yapılmış gölgeler. Çocuksu tenlerine şeftali rengi allık kullanmaları gerekiyor. Ruj seçiminde ise pembenin bütün tonları, ayrıca oranj, su grubu kadınlarının kullanması gereken renkler.

Hava grubu bağımsız

Hava grubunun burçları olan İkizler, Terazi ve Kova, özgürlüğün ve bağımsızlığın temsilcileri. Hava grubu kadınlarının rengi, mavi ve pembe. Gözlerde maviden laciverte kadar her tonu rahatlıkla kullanabiliyorlar. Yanaklarda ise pembe allık ciltlerine ışıltı katıyor. Ruj seçiminde de yine pembe ve tonları ağırlık kazanıyor.

Toprak grubu sakin

Toprak grubu kadınları sakin ve evcimen tabiyatlı. Boğa, Başak ve Oğlak bu gruptan. Abartıyı sevmiyor ve sadeliği tercih ediyorlar. Makyajda da sade ve göze çarpmayan renkleri uygulamaları gerekiyor. Kahverengi, toprak grubunun rengi. Yüzün her kısmında kahverengiyi rahatlıkla kullanabilirler. Farlar, allıklar, rujlar hep bu rengin hakimiyetinde. Pastel tonlardan seçecekleri makyaj malzemeleri kullanmaları öneriliyor. Açık tenliler, şeftali tonlarını da makyajlarında uygulayabiliyorlar.

Gençlik Makyajı

Gençlik, aşırıya kaçılmadıkça, makyaj ile deneme ve eğlenme zamanıdır.

Fondötene ihtiyacınız olmadığı gibi, çerçeveleme veya gölgeleme gibi çok ciddi makyaj teknikleriyle uğraşmanıza da gerek yok.

Unutmayın, siz önde olmalısınız; makyajınız değil.



CİLT BAKIMI :


Bu dönem cildiniz için doğru bakım disiplininin oturtulduğu dönemdir.

Cildinize uygun bir temizleme kremi bularak sabah, akşam kullanın.

Gün sonlarında yüz temizliğinde daha da özenli olun.

Eğer yağlı bir cildiniz veya sivilceniz varsa jel temizleyicileri deneyin.

Cildi nemlendirme de çok önemlidir.

Sivilce sorununuz varsa yağsız bir nemlendirici kullanın.

Bu tip sorunlarda, genellikle eğilim cildi kurutmaya yöneliktir.

Halbuki, bu yöntem cildi daha da kötüleştirir.

Doğru olan, uygun bir nemlendirici ile gözeneklerin nefes almasını sağlamaktır.

Şöyle ya da böyle, herkes gençlik çağlarında sivilce veya bir takım başka cilt problemleriyle uğraşmak durumunda kalmıştır.

Bu durum sıkıcı olmasına rağmen, üstesinden gelmek için pek çok çözüm ve tedavi yolu vardır.




TEN :



Kapatıcı (concealer):

Cilt renginize tam olarak uyanını satın alın.

Yüze uygulandığında belli olmamalıdır.

Fark ediliyorsa cildinize uymayan bir renk demektir.

Sadece kusurlarınızı örtmek için kullanın.

Hafif bir pudrayla oturmasını sağlayın.

Cildiniz genç olduğu için fondöten kullanmanıza gerek yok.



Allık:

Allık görünümde büyük değişiklik yapar.

Kendiniz için doğru rengi bulun ve elmacık kemiklerinizin üzerine sürerek iyice dağıtın.

En doğru allık rengi, spor yaptığınız zaman yanaklarınızın dönüştüğü renktir.

Eğer kullandığınız allık çok belli ise allık tonunuz yanlış demektir.


Toz allık mı, krem mi? Cildiniz pürüzlü ise, en iyisi ve uygulama açısından en kolayı toz allıktır.

Krem allık, canlı ve doğal görünür ancak uygulaması daha zordur.

Sürdükten sonra, hem yanağa hem de yanlara ve aşağılara doğru iyice yedirilmesi gerekir.

Cildiniz yağlıysa krem allıktan uzak durun.



GÖZLER :



Göz farı : Gençlik, gözlerinizin muhteşem görünmesi için fazla makyaj gerektirmeyen bir dönemdir.

Unutmayın ki fazla makyaj gözlerinizin güzelliğini yok eder.

Gölgelendirme için hafif, eğlenceli renklerle pastel, yumuşak, metalik ve biraz da canlı renkler deneyin.

Asla koyu renk gölgelerle göz şeklinizi değiştirmeye çalışmayın.

Bu, gözlerinizin olduğundan daha küçük görünmesine neden olur.

Kalın hatlı eyeliner veya kalem de sert bir görünüm verir.

Bunun yerine, en sevdiğiniz farınızı göz çevrenize uygulayın.

Daima az gölgeyle başlayın; yetmiyorsa eklemek, fazlasını silmekten daha kolaydır.

Leylak veya lavanta tonlarından biri hemen herkeste güzel durur.


Rimel: Hem üst hem alt kirpiklerinize sürün, dışa doğru daha kalın uygulayın.

Doğal bir görüntü sağlamak için kahverengi rimel kusursuzdur.

Siyah fazla sert görünebilir.


Kaşlar: Doğru şekli bulmak önemlidir, ama şüphe duyuyorsanız kendi kaşlarınıza sadık kalın.

Kalın ve doğal görünümlü ellenmemiş kaşlar yanlış alınmış kaşlardan daha güzeldir.



DUDAKLAR :



Günlük kullanım için dudak renginize benzeyenleri seçin.

Özel günlerinizde (mezuniyet gibi!) doğal renkli bir kalem ile dudak çevrenizi çizip üzerine parıltılı bir parlatıcı kullanın.


Diş telleri: Diş telleriniz varsa, çıkarıncaya kadar parlak rujlardan kaçının.

Dudaklarınızın kurumasını önleyecek dudak koruyucuları veya parlatıcılar kullanın.

Çatlaklar ağzınıza, yani istemediğiniz yerinize dikkat çekebilir.
Diğer yüz hatlarınıza yoğunlaşın: bakımlı bir cilt, hafif allık ve belki gözlerinize uygulayacağınız küçük bir gölge dikkati başka tarafa çeker.

Seksi ve Doğal Yaz Saçları

Seksi ve Doğal Yaz Saçları

Yaz sıcakları bastırdıkça, saçları kontrol etmek ve şekil vermek güçleşiyor. Saçlarınızla uğraşmaktan yazın tadını çıkarmayı ihmal etmeyin. Bu kolay ve çarpıcı saç modelleriyle plajların yıldızı olun.

Dağınık Bukleler
Yazın saçlarınızı dağınık bıraktığınızda çok fazla mı kabarıyor? Rock konserlerinde kafa sallayan kızların kaderini mi paylaşıyorsunuz? Panik yok, bu saçınızın yapısından kaynaklanıyor, basit birkaç yöntemle ormanların güzeli Jane görüntüsünden kurtulmanız mümkün. Saçlarınızın kabarmasını ve yüzünüzü kapatmasını engelleyecek bir saç bandı kullanabilirsiniz. Saçlarınız dalgalı ise bir parça şekillendirici krem ile kontrol altına alın. Saçlarınızın biraz harekete ihtiyacı varsa, hem şekillendiren hem de elektriklenmeyi önleyen ürünler kullanın. John Frieda, Sheer Blonde Tousled Tressed Fine-Mist Wax, yatıştırıcı wax'ı deneyebilirsiniz. Fiyatı: 24 YTL. Saç uçlarınıza uygulayın ve saçlarınızı geriye doğru tarayarak, kalın saç bandı ile tutturun. Saçlarınız kuruduğunda seksi bir görünüm elde etmek için, parmak uçlarınızla saçlarınızı karıştırın.

Seksi topuzlar
Sımsıkı topuzların saçları zorladığını fark etmek çok zor değil. Yaz günlerinde onları bu kadar sıkmanın hiç anlamı yok. Bir değişiklik yapın, kaygısız ve hatta keyifli saç modellerini deneyin. Saçları omuz hizasından uzun olan herkes dağınık topuzları deneyebilir. Saçları kısa olanların topuz içinde saçlarını zapt etmeye çalışmaları sıkıcı olabileceğinden, denememelerinde fayda var.
Yazın saç fırçalarını bir tarafa bırakın ve saçlarınızın arasına parmaklarınızı sokup, ensenizden topuz yapın. Bir lastik toka ile tutturun ve topuzunuzun içinden dışına doğru saçlarınızı çevirerek, iki adet büyük tel toka ile uçlarından sabitleyin. Daha seksi bir görünüm için kendinize güvenen ifadenizi takının.

Kışkırtıcı Atkuyrukları
Bu saç modelini yapmak için çok büyük ustalığa gerek yok. Saç modellerinin arasında her zaman bunun seksi olduğunu kabul etmek gerekiyor. Spor sırasında yapılmış at kuyruğu gibi özensiz görünse de, çok sempatik. At kuyruğu yaptığınızda, saçlarınızın uçuşmasını istemiyorsanız, saçlarınıza parlaklık verecek bir krem uygulayabilirsiniz. Mümkün olduğunda yukarıdan kuyruk yapabilmek için, saçlarınızı aşağıya doğru uzatın ve ellerinizle tepeden lastik toka ile toplayın. Yaza uygun tokalarla saçlarınızı süsleyebilirsiniz. Anaokulu çocukları gibi görünmemek için metal saç tokalarını deneyebilirsiniz. Son olarak kaküllerinizin at kuyruğundan çıkmaması için, bir şekillendirici yardımıyla geriye doğru yapıştırın.

Hareketli Saç Örgüleri
Biraz el yeteneği olan her kadın, saç örgüsü yapma konusunda hiç zorlanmaz. Bu kolay saç örgüleri kabul etmeliyiz ki hem cazibeli hem de çok egzotik. Saçınızın ucunu bir parça
Saçınız temiz olduğunda kontrol altına almanız da zor olur. Bu modeli denemek için saçınızı yıkamadığınız günleri tercih etmelisiniz.
Saçınızı yatay biçimde kulağınızdan diğer kulağınıza doğru ayırın. Saçınızın ön kısmını üç parçaya ayırın. Normal saç örgüsünde olduğu gibi dışarıdan içe doğru saçları alarak örmek yerine, Fransız örgüsü yapın. Saçların dışından sürekli saç almak yerine, dibinden bir parça saç alarak örün. Balıksırtı örgünün tam tersini yaptığınızı düşünün. Bir kulağınızdan diğerine ulaştığınızda, saç örgüsünün ucunu lastikle birleştirerek bitirin.

Kusurları gizleme sanatını öğrenin



Herkesin bir kusuru var, önemli olan bunları gizlemenin yolunu bilmek.
"Kusurlarınızı kapatabileceğiniz püf noktaları neler?", "ten ve saç renginize en yakışan renkler hangileri?" ve "çalışıyorsanız, gardırobunuzda neler olmalı?" gibi soruların cevapları.

Kısa boyluysanız...

Pantolon: Eğer vücudunuzun üst kısmını uzun göstermek istiyorsanız düşük belli pantolonlar tercih etmelisiniz. Bacaklarınızı olduğundan uzun göstermek için ise yüksek belli ve düz inen pantolonlar seçin. Kontrast renklerden ve iri desenlerden kaçının. Canlı renkleri üstünüzle aynı tonlarda olmak kaydıyla rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Ceket ve gömlek: Fazla uzun veya belde biten kısa ceketlerden kaçının. Bele oturan ve kalça hizasında kalan modeller seçin. Düşük belli bir pantolon giymek istiyorsanız üzerine saçaklı, püsküllü veya payetli bir gömlek kullanabilirsiniz. Altla üst arasında renk kontrastları yapmayın, illa bir kontrast yapmak istiyorsanız, kumaş türü kontrastları uygulayın: İpek bir elbise üzerine jean ceket gibi.

Elbise: Tek renk ve düz kesim elbiseler silueti daha uzun gösterir. Ayrıca kadınsı ve seksi kesimleri de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Etek boyu baldırların ortasına hatta topukların hemen üstüne kadar inebilir.

Şişmansanız...

Pantolon: Pantolonlarınızı mümkün olduğunca krep gibi dökümlü kumaşlardan seçin.

Üst: Özellikle pantolon üzerine, bacaklarınızın üst kısmına dek inen uzun tunikler giyin. Göz alıcı, dikkat çekici büyük desenler yerine tek renk ve koyu tonları tercih edin. Dekolte kullanmaktan kaçınmayın ama kalın ve belinizi saran kemerlerden kaçının!

Ceket: Dökümlü kumaşlardan olanları tercih edin; mümkünse önünü iliklemeden giyin. Ceketlerinizde büyük vatkalar yerine daha küçük, omuzlarınızı hafifçe yükseltecek vatkalar kullanın.

Elbise - etek: Asla vücudunuzu sarmamalı: streç kumaşlara veda edin! Vücuda yapışmayan, uçuşan kumaşlar idealdir. Renk olarak daha çok tek renk ve koyu tonlar kullanın. Emprime seviyorsanız minik desenlileri tercih edin. Etek boyu baldırlarınızın hemen altına dek inmeli; daha uzun boylar da rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Geniş kalçalıysanız...

Pantolon: Geniş pantolonlarla kalçalarınızı kamufle etmeye çalışmayın. Dökümlü kumaştan dikilmiş, düz kesim pantolonlar giyin. Her zaman koyu ve tek renk tercih edin. Asla ve asla tayt giymeyin!

Üst: Üstünüz ince ve kalçalarınız genişse, vücudunuzdaki bu farkı yok etmeniz gerekiyor. O halde, dikkati vücudunuzun üst kısmına çekecek tarzda gömlek, kazak, tişört vb. giymekte tereddüt etmeyin. Çiçekler, geometrik şekiller, karışık renkler, hatta büyük aksesuarlar kullanın, minik dekolteler uygulayın. Göz ve dudak makyajına ağırlık verin.

Elbise - etek: Eteklerinizde dökümlü kumaş ve nötr renkler (siyah, gri, bej gibi) kullanın. Verev kesim ve büzgülü modellerden kesinlikle kaçının. Bel oyuğu kalçanın hemen üzerinden başlayan kesimler tercih edin. Elbisede dikkat etmeniz gereken nokta, göğüslerinizi belirginleştirmek, kalçanızı ise saklamaktır. En doğru model, bel hattı olan ama bele fazla oturmayan, kalça yuvarlağını çıkarmayan düz kesimlerdir. Diz altı etek boyu en ideal olandır.

Boyun dekoltesi

Boynunuz uzunsa, her tarzı uygulayabilirsiniz. Özellikle, yuvarlak açılmış dekolteler ve boyna bağlanmış küçük bir fular çok hoş duracaktır.

Boynunuz kısaysa, “V” yakalı bluzlar veya “V” açılmış dekolteler tercih edin; boynunuz daha uzun görünecektir. Fular kullanmamaya çalışın; boynunuzu iyice kısaltıp omuzlarınıza gömülmüş gibi gösterir. Bunun yerine omuzlarınıza bir şal alın; böylece “V” dekolteniz de kapanmamış olacaktır.

Omuz dekoltesi

Omuzlarınız kareyse, asimetrik omuz dekolteli veya kolsuz kıyafetler seçin.
Omuzlarınız yuvarlaksa, ince askılı giysiler sizin için idealdir.

Omuzlarınız düşük ve darsa, reglan kollu kıyafetler giymeyin. Omuz başlarını ortaya çıkaran, derin kol oyuğu olan giysiler omuzları daha geniş gösterir.

Ayakkabı seçimi

Topukta esas, kıyafetin etek uzunluğudur. Diz ve diz altı hizasındaki bir etek uzunluğuyla 7 cm.den uzun bir topuk giyilebilir. Mini bir etekle daha alçak topuk kullanmak gerekir.
Şişmansanız, vücudunuzla oransızlık yaratmamak için yüksek topuktan kaçının, orta boy topuk idealdir.

Kısa boyluysanız, yüksek ve ince topuk vücudunuzda dengesizlik yaratır, eğri ve kambur bir görünüm verir. 5-6 cm.lik bir yükseklik yeterlidir.

Uzun boyluysanız, yine de çok düz ayakkabılar seçmeyin. Az da olsa biraz topuk siluetinize çekicilik katacaktır.

hangi yiyecekler neye faydalı

ADAÇAYI
Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser.Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.Bu uyarıcı bitki kan dolaşımını hızlandırır. Hücre yenilenmesini ve cildin elastikiyetinin artmasını sağlar. Bu bitkiyle sivilcelerinizden de kurtulabilirsiniz.

AHUDUDU
Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.

ALOE VERA(SARISABIR)
Eski yunanlılarında güzelleşmek için kullandıkları bir bitki. Yıpranmış ciltleri onarmak ve nemlendirmek için son derece yararlı. Akne sıcaktan kaynaklanan kaşıntılara karşı cildi koruyor. Yıpranmış saçları onarıyor ve nemlendiriyor.

ASMA
Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.

AVOKADO
Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, çünkü en iyi antioksidanttır. Antioksidantlar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır. Bol miktarda E vitamini de içerir.Bu vitamin kalp ve deriyi koruyarak dolaşımı düzene sokar. Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir. Kadınlar açısından çok gereklidir.

AYRIKOTU
İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir.

AYVA
İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.

BADEM
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.

BAKLA
İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.

BAMYA
Halsizliğe karşı bire bir. 100 gram bamya günlük magnezyum (hücrelerin enerji depolamasına yarayan madde) ihtiyacımızın üçte birini ve yüzde 10'dan daha fazla miktarda ise günlük demir (akyuvarların vücut içinde oksijen taşımasını sağlıyor)ihtiyacımızı karşılıyor.

BİBERİYE
Eski zamanlarda gençliği geri getiren bitki olarak adlandırılan biberiye, sivilcelere iyi geliyor. Cildin esnekliğini ve sıklığını artırıyor. Bir litre suya, biberiye ve kekik yağından iki kaşık ekleyin. Bu karışımı cildinizi temizlemek ve yumuşatmak için kullanın.

BEZELYE
Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.

BROKOLİ
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine bire bir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor.İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.

BUĞDAY
Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.

ÇAM FISTIĞI
Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.

ÇAY
Binlerce yıllık bir bitki olan çayın yaprakları güzelleşmek içinde kullanılıyor. Yağlı bir cildiniz varsa, çaydan bir tonik olarak faydalanabilirsiniz.
Gözleriniz şişse iki soğuk çay poşetini göz kapaklarınızın üstünde bekletin.
Saçlarınızın eskisinden daha parlak görünmesini istiyorsanız, şampuandan sonra çayla durulayın. Farkı göreceksiniz.

ÇİLEK
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.

ÇÖREKOTU
İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.

DOMATES
Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. 'Beta karotin'e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az.

DUT
Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.

EBEGÜMECİ
Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.
Bu bitkinin yaprakları tahriş olan cildi dış etkenlere karşı korur. Cildi nemlendirir ve yumuşatır. Ebegümeciyle kan dolaşımını hızlandırabilir, bağ dokusunun elastikiyetini artırabilirsiniz. Ayrıca göz altındaki kırışıklara ve şişliklere de iyi gelir.

ELMA
Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz,kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.

ENGİNAR
Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur. Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir. Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikleri belirtildi.

FESLEĞEN
Sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliği vardır. Enerji verir ve cildi rahatlatır. Fesleğenli saç losyonlarıyla saç derisine masaj yaparak, onların kökünü güçlendirebilirsiniz. Fesleğen yağıyla selülitlerinizden de kurtulmanız mümkün.

FINDIK
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.

GÜL
Cilde sağladığı yararlar yüzünden kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Parfüm üretiminin önde gelen elemanlarındandır. Gözenekleri sıkılaştırıcıdır.

GREYFURT
C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.

HAVUÇ
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi.

IHLAMUR
Ihlamur, 18. yüzyıldan beri çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Sakinleştirici ve yumuşatıcı özelliğiyle kış aylarının vazgeçilmez içeceği. Ihlamurun bu özellikleri yağlı yada kuru her tür cilt için de geçerli. Ihlamur, cildi sakinleştiriyor ve yatıştırıyor.

ISIRGANOTU
Toplaması zor olduğu için pek fazla sevilmeyen bu bitki, cildin parlak görünmesini sağlar ve gerginleştiriyor. Böbrek hastalarının vazgeçilmez dostu saç dökülmesini de önlüyor.

ISPANAK
Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili.Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin % 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.

İNCİR
Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit,öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.

KARANFİL
Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.

KEKİK
Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.

KIRMIZI BİBER
Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili. Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze, aynı zamanda içerdiği beta karoten ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir, kolera ve azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, gut hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelir.Kanser riskini serinlik verir (sıcak iklimlerde kullanılmasının nedenlerinden birisi budur), öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede(gargara olarak) kullanılır, sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır,vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar. Antibakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızı biber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir.

KİRAZ
Aspirin yerine kiraz. Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre,günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.

KİVİ
Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.

KUŞBURNU
Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur.Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.

LAHANA
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.

LAVANTA
Cildi rahatlatıyor ve gevşetiyor. Alın ve boyun bölgesinin toparlanmasına yardımcı oluyor. Su doldurulmuş küvete lavanta yağı karıştırıp, cildinizin kuru bölgelerine kısa bir masaj yaparak bu dertten rahatlıkla kurtulabilirsiniz.

MAYDANOZ
Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir, kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur.

MARUL
Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.

MISIR
Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.

MUZ
Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler. Adet sancılarını gidermeye birebirdir.

NANE
Cilde enerji, canlılık ve yoğun bir ferahlık hissi verir. Dokuların elastikiyetini kuvvetlendirir.

ÖKSEOTU
Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır.Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.

PATATES
Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir. Halsizliğe karşı etkili. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zengini.

PAPATYA
Her derde deva bir bitki. Tahriş olmuş, temizliğe ve ferahlamaya ihtiyacı olan ciltler için ideal. Kurutulmuş papatyalardan hazırlanmış bir losyonla gözlerinize yapacağınız kompres şişkinliğini alıyor.

PIRASA
İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.

PORTAKAL
Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor.

SALATALIK
Salatalığı zaten birçok kadın cilt bakımı için kullanıyor. Hassas ciltlerde meydana gelen kaşıntıyı, pullanmayı ve gerginliği ortadan kaldırıyor. Cilde yoğun bir şekilde nem vererek, günlük nem ihtiyacını karşılıyor. Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler,kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır. Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.

SOĞAN VE SARIMSAK
Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor.

TURP
Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.

ÜZÜM
Üzümde bilinen 20 antioksidant var, siyah üzüm ise yeşil üzümden fazlasını içeriyor. Kan yapar, kanı temizler. Yüksek tansiyonu düşürür.Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. Besleyicidir.

YOĞURT
Vücudun çeşitli organlarında bulunan bakterilerden bağırsakta barınanları, sindirim sisteminin düzenli çalışması açısından önemlidir. Bu bakteriler, enfeksiyonların ve bulaşıcı bir hastalık geçirirken almak zorunda kaldığımız antibiyotiklerin saldırısına uğrayabilir. Bu da sindirim sistemini harap eder. Yoğurt bu sorunu çözer, azalan bakteri miktarını normal seviyesine getirir ve enfeksiyonları hem önler, hem de onlarla mücadele eder. Bağışıklık sistemini de canlandırır. Kalsiyum oranı sütten fazla olan yoğurdun, protein oranı süte eşittir.

YERALMASI
Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.

ZEYTİN
Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur

lazer epilasyonda devrim epiderm lazer

Epiderm Lazer Epilasyon 1993 yılından beri sağlık sektörünün çeşitli alanlarında hizmet veren epiderm lazer epilasyon lazerepilasyonadıoğlu Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.'nin bünyesinde yer alan bir kuruluştur; Doç. Dr. Teoman Cem Kadıoğlu ve Op. Dr. Hüsniye Kadıoğlu tarafından kurulmuştur.


Lazer Epilason Epiderm sadece Lazer Epilasyon uygulanan, epilasyon konusuna odaklanmış ve uzmanlaşmış bir kuruluştur; saç nakli, cilt bakımı gibi diğer kozmetik uygulamalar yapılmaz!
Epiderm son teknoloji Amerikan FDA onaylı CYNOSURE Apogee 5500 Elite Lazer Epilasyon sistemi kullanmaktadır; insan sağlığına zararı olmayan güvenilir ve etkili lazer epilasyon sistemi (Alexandrite laser) olduğu FDA tarafından bilimsel olarak belgelenmiştir.
Dikkat: En iyi cihazı seçmeniz çok önemli bir husustur. Fakat, lazer epilasyon için en iyi cihaz da kullanılsa, bu cihazın kullanılış tekniği ve epilasyon uygulamasının yapıldığı kuruluşun protokolleri elde edeceğiniz sonucu belirleyecektir. Risk almamanızı, tercihinizi detaylı bir araştırma sonucu yapmanızı öneririz.


Neden EpiDerm'i tercih etmeliyim, farkı ve üstünlüğü nelerdir?
1- Epiderm doktor olmayan kişilerce ticari amaçla kurulmuş herhangi bir yer değildir, 1993'den beri tıbbın çeşitli alanlarında hizmet veren, tanınmış bir sağlık kuruluşu olan Kadıoğlu Sağlık Hizmetlerinin bünyesindedir.
2- Epiderm kuruluşundan itibaren sadece ve sadece lazer epilasyon uygulanan, tüm ekibin ve sistemin tek bir konuya ( epilasyon ) odaklandığı ve uzmanlaştığı tek kuruluştur.
3- Epiderm'de sadece lazer epilasyon uygulanmakta olduğundan maliyeti ve masrafı fazla olan birçok diğer uygulama ve cihazın yükü lazer epilasyon ücretlerine yüklenmemektedir. Epiderm yurt dışı bir marka veya ortağa bağlı çalışmaz, ödeme yapmaz.
4- Epiderm'in kurumsal yapısından gelen farkını, memnuniyet odaklı ciddi bir sağlık kuruluşu olduğunu anlayacak, doğru tercih yapmış olmanın huzurunu yaşayacaksınız. Lazer epilasyonda cihaz markası önemlidir; fakat daha da önemli olan uygulanan protokoller, yaklaşım, tecrübe ve niyettir.

Cynosure Apogee 5500 Elite (Alexandrite Laser) ve Dijital Spektrofotometre:
CYNOSURE Apogee 5500 Elite lazer epilasyon sisteminin gelişmiş ayar mekanizmaları sayesinde en etkili ve güvenli doz seçilebilir, havalı soğutma sistemi ile en acısız, hızlı ve konforlu lazer epilasyon sağlanır. Epiderm'de lazer epilasyon seansları öncesi yeni geliştirilen dijital spektrofotometre cihazları ile rakamsal ölçüm yapılmakta; göz ile saptanamayan faktörler hesaplanarak epilasyon için uygulanacak doz belirlenmektedir. Bu sayede cildin zaman içinde hızla değişen yapısına uygun dozlar kullanılarak lazer epilasyonun her seansında maksimum etki ve minimum risk ile epilasyon uygulaması yapılmaktadır.



Neden (ten rengi çok koyu olmayanlar için) en iyi epilasyon lazeri Alexandrite lazerdir?
Referans; www.laserlaser.com/laserclinic
(1948'den beri Lazer Epilasyon eğitimi verilen Rocky Mountain Laser College'in resmi sitesi) Lazer Epilasyon

Best Hair Removal
(Light Skin Types)
Apogee 5500 by Cynosure Inc.
En İyi Epilasyon Lazeri Ödülü

Alexandrite lazer: Türk insanı genellikle çok koyu olmayan ten rengine ve koyu renk kıl yapısına sahiptir, bu nedenle alexandrite lazer epilasyon için en uygun yapıdadır. Alexandrite lazer derindeki kıl köküne dek ulaşarak kalıcı sonuç sağlar ve bu başarıyı sağlarken epilasyon sonrasında kalıcı yanık sorununa yol açmaz. Cihaz cilde 3 santimden atış yaptığından hijyen açısından sorun yaşanmaz. Epiderm'de lazer epilasyon için sadece Alexandrite lazer cihazları (5 adet) kullanılır, diğer lazer epilasyon cihazlarını kullanmıyoruz.

NdYag lazer: 1064nm lazer epilasyonda kullanılan dalga boyları arasında kromoforlar tarafından en az tutulan ışın olduğundan etkinlik de az olmakta, etkinliğini sağlayabilmek için de verilen enerjiyi artırmak gerekmektedir. Bu nedenle de yüksek enerji kullanımı sonucu acı hissi dayanılması zor boyutlara ulaşmakta, hastaların çoğu tedaviyi yarım bırakmaktadır. NdYag ile epilasyon'da bir diğer önemli ve tehlikeli risk ise bu lazer ile ciddi ve kalıcı iz bırakan yanık olma ihtimalinin yüksek olmasıdır.

Işık bazlı sistemler: (IPL, Mavi Işık, Fotoepilasyon vs.) Bunlar gerçek lazer epilasyon değillerdir, sadece yoğunlaştırılmış ışık sistemleridir. Bu yöntemler derindeki köklere ulaşıp kıl kökünü tahrip gücüne sahip olmadıklarından daha ziyade bir modern ağda yöntemi olarak kabul edilir ve geçici epilasyon etkisi gösterirler. Uygulama sırasında cihaz cilde temas ettiğinden hijyen açısından sorun olabilir. Vücut kıllarından kalıcı olarak bu yöntemler ile kurtulamazsınız.

Diode lazer: Diyot lazer sadece ince, zayıf kıllarda başarılıdır, yüz kıllarında olumlu sonuçlar verebilmektedir. Kalın ve kökleri daha derinde olan vücut kılları için Lazer Epilasyon 'da önerilmez, sadece yüzünüzde ince ve açık renkli tüylerin epilasyonu için tercih edebilirsiniz. Lazer epilasyon uygulamada cihaz cilde temas ettiğinden hijyen açısından sorun olabilir.

Radio Frequency (RF): Radyo frekans dalgalarıdır, lazer değildir. Açık renkli, beyaz, sarı kılları yok edeceği iddia edilmekteyse de tarafsız çalışmalarda sadece kıl köklerinde geçici nem azalması sağladığı, zamanla kılın tekrar eski haline geldiği saptanmıştır.
Bazı epilasyon cihazları bu RF'ye (Radyo Frekans) ek olarak IPL veya Diode lazer epilasyon sistemlerini de birlikte kullanır.

(Referans: Pers. Comm. Nov. 2006, Larry Kunze, M.E., President of Rocky Mountain Laser College, Inc, state certified medical laser professor)

Tüm lazer tipleri değerlendirildiğinde neden Epiderm'in tüm cihazlarının (5 adet) Apogee Elite Alexandrite Lazer olduğu anlaşılmaktadır.

Epiderm Lazer Epilasyon Merkezlerinde Medikal Estetik kursundan sertifika alan Pratisyen Doktorlar değil 4 yıl ihtisas yapmış 2 Dermatoloji Uzmanı ve 1 Plastik Cerrahi Uzmanı Lazer epilasyon sorumlu hekimi olarak görev yapmaktadır. Sadece lazer epilasyon uygulayan, lazer epilasyon konusunda en yeni gelişmeleri izleyen uzman ekibimiz güvenli olarak en kısa sürede en etkili sonucu almanızı sağlayacaklardır..

Epiderm Lazer Epilasyon'da tıbbi gerçeklere göre ve etik lazer epilasyon uygulaması yapılır; ticari amaçlı kısa aralıklarla seans uygulaması yapılmaz, gerçekleşmeyecek sonuçlar vaat edilerek ve sözde garantiler ile yanıltılmazsınız... Lazer epilasyon seansları arasında kıl kökünün gerekli olgunlaşma evresin tamamlaması beklenir. Vücut bölgeleri için ikişer ay ara ile ortalama 4-6 seans, yüz bölgesindeki daha ince kıllar için birer ay ara ile ortalama 6-12 lazer epilasyon seansı gerekecektir. Bu seans sayıları kıl yapısına göre kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Kullandığımız Alexandrite lazer epilasyon sisteminden etkilenerek haraplanan kıl köklerinin daha sonraki yıllarda kıl üretmesi mümkün değildir. Epiderm'de etkin dozlarda uygulama yapılır, düşük lazer epilasyon dozları uygulanarak seans sayısının arttırılması gibi ticari yaklaşımlarda bulunulmaz, biz her zaman memnun kalan müşterilerimizin dostlarına ulaşmayı hedefleriz. Kadıoğlu Sağlık Hizmetleri üst yönetimine yonetim@kadioglusaglik.com adresine mail atarak kolaylıkla ulaşabilirsiniz; genellikle bir saat içinde, en fazla 12 saatte sitemizde epilasyon konusunda bulamadığınız bilgileri, öneri ve şikayetleriniz hakkındaki tüm mailleriniz cevaplandırılacaktır.

Manikürün Püf Noktaları

Thumbs up Manikürün Püf Noktaları


MANİKÜRÜN PÜF NOKTALARI

Kışın Tırnaklar Kan Kırmızısı

Tırnak bakımıda en az yüzdeki makyaj kadar önemli detaylardan biridir.Makyajda olduğu gibi tırnaklarda da moda sezon sezon değisiyor.Kış sezonunda tırnaklar kırmızı ve bordo tonlara boyanacak.

Manikürün Püfleri

*Tırnak kenarlarındaki etleri almak yerine itmek daha sağlıklıdır.Kesmek onları sertleştirir.

*Eğer evde özel tırnak itme setiniz yoksa tırnak diplerinize badem yağı sürün.Azıcık bekletin.Bir kürdanın ucuna pamuk sarın ve etleri geri itmeye başlayın.

*Ayak topuklarındaki çatlamalar için vaseline ve limonu karıştırıyorsunuz,ayağın topuğuna sürüyorsunuz ve bir poşetle sarıyorsunuz.Kısa sürede derilerin kabardığını göreceksiniz.Ayak törpüsü ile ölü derileri temizledinizmi bebek gibi oluyor.

*Pedikür yaptırdıktan sonra ojelerin bozulmaması için tırnaklara madem yağı sürün ve jelatin folyoyla sarın.Rahatlıkla ayakkabılarınızı giyebilirsiniz.

Evde Manikür Yapmak

*Tırnaklarınızı törpüledikten sonra bir kaseye ılık su doldurun birazda şampuan dökün içine.Şampuan tırnak kenarlarındaki etlerin yumuşamasını sağlar.

*Şeytan tırnaklarının ve parmak kenarlarında oluşan sert etlerin kesilmesi doğru değildir.Onları ne kadar keserseniz o kadar sertleşir.En doğrusu onları kağıt törpüyle törpülemektir.

Ellere Göre Tırnak Şekli

*Parmaklar genişse tırnağı oval törpülemek gerekiyor.Yanlarda törpülenerek tırnak daraltılmalı.Tırnağı ne kadar daraltırsanız, parmaklar o kadar uzun görünür.

*Uzun parmaklarda tırnakları küt törpülemek gerek.Oldukça hoş duruyor.

Hızlı İncelme Diyeti

Burada size öğün öğün ne yemeniz gerektiğini değil, her öğün için değişik alternatifler sunuyoruz. Bunların içinde beğendiklerinizi ve canınızın çektiğini yiyebilirsiniz. Kahvaltınız 300 - 350, öğle ve akşam yemekleriniz 350 - 400, ara öğünleriniz ise 65 kaloriden oluşuyor. Bu diyet programına uyarsanız, yedi günde üç kilo verebilirsiniz.

Sabah

· Bir dilim kepek ekmeğine sürülmüş yağsız labne, yanında bir adet domates ya da greyfurt ve bir bardak taze sıkılmış meyve suyu.
· İki dilim kepek ekmeğiyle hazırlanmış peynirli tost, bir adet yumurtayla yapılmış omlet, bir adet domates.
· Bir adet elma, 30 gram müsli, bir çay kaşığı bal ve 100 gram yağsız sütle hazırlanmış elmalı müsli.
· Bir dilim reçelli ya da ballı etimek, 40 gram yağsız salam ya da tavuk göğsü, yarım adet salatalık
· Çalışan kadınlar için, bir adet muz, bir adet elma, bir adet kividen oluşan meyve tabağı

Öğle

· Bir porsiyon yağsız tavada hazırlanmış sebze ızgara
· İki dilim vejetaryen pizza
· Bir kase çorba, bir dilim kepek ekmeği, 20 gram yağsız peynir
· Bir adet fırında patates, yanında haşlanmış sebze
· Çalışan kadınlar için, Salata yapraklı, peynirli, domatesli sandviç, yanında bir bardak domates suyu

Akşam

· Bir adet kepek ekmeğiyle hazırlanmış domatesli, biberli, peynirli tost
· Patates, kabak ve bamyayla hazırlanmış bir tabak yağsız türlü
· Bir tabak spagetti bolonez
· İki adet etli domates dolması
· 250 gram haşlanmış patates, üzerine maydanoz, karabiber ve tuz serpebilirsiniz.

Ara öğünler

65 kaloriden az
· Bir adet kayısı
· Bir adet elma
· Bir adet portakal ya da greyfurt
· Bir avuç dolusu üzüm ya da kiraz
· Bir adet şeftali
· İki - üç adet havuç
· 150 gram yağsız yoğurt
· İki adet bisküvi

65 kaloriden fazla
· Bir adet muz
· Bir adet armut
· 150 - 200 gram diyet meyve yoğurdu
· 150 gram probiyotik yoğurt
· Bir adet çokoprens
· Üç parça çikolata

Yüz Gerdirme Diyeti

Leyla Alaton Günyeli'nin uyguladığı yüz gerdirme diyeti

(Dr. Nicholas Perricone'un 3 günlük yüz gerdirme diyeti kırışıklıklarla mücadele etmek için. Aynı zamanda 2 kilo vermek de mümkün. Diyette güne aç karnına içeceğiniz iki bardak su ile başlıyorsunuz. Ayrıca gün içinde 2-2 buçuk litre su içmeniz gerektiğini de unutmayın.)

SABAH

* 3 yumurta beyazı ve bir yumurta sarısı ile yapılan omlet. Veya 110-170 gram arası ızgara somon.
* İnce bir dilim kavun ya da yarım fincan kırmızı taneli meyve (böğürtlen, frambuaz, çilek, vb.)

ÖĞLE

* Yemekten önce iki bardak su.
* 110-170 gram arası ızgara somon, konserve ton balığı veya zeytinyağlı sardalye balığı.
* 1 kase zeytinyağı ve limonlu yeşil salata.
* İnce bir dilim kavun ya da kahvaltıdaki gibi çeyrek çorba kasesi kırmızı taneli meyve.

AKŞAM
* Yine aynı miktarda somon.
* Aynı miktarda yeşil salata.
* Bir fincan buharda pişmiş brokoli, kuşkonmaz ya da ıspanak.
* Yine aynı miktarda kavun ya da kırmızı taneli meyve.
__________________

Ev yapimi kozmetikler

CATLAYAN AYAK TOPUKLARİ İCİN
Malzemeler: Vazelin, Gripin.
Hazirlanisi: Bir kutu vazelinin icine 2 adet
Gripin'in icindeki tozu katip
karistirin. Yatmadan once ayaklariniza iyice surun.
Corabinizi giyip
yatin.Sonuc mukemmel.*

* PURUZSUZ CİLT İCİN DİNLENDİRİCİ BANYO
Malzemeler: Taze nane, tuz.
Hazirlanisi: Yarim litre suyu kaynatin ve icine on
adet taze nane yapragini
atip on dakika dinlendirin. Ardindan bu suyu suzerek
ilik suyla dolu kuvetin
icine bir fincan tuzla beraber dokun.
Ne ise yariyor?: Nane rahatlatici, dinlendirici ve
sakinlestirici etkisi
kuvvetli olan bir bitki. Tuz ise peeling yapma
ozelligiyle cildinizi olu
deri ve hucrelerden arindirir.
Ne zaman kullanmali?:
Haftada bir kez yada ihtiyac hissettiginiz an
kullanilabilir. *

* KURU CİLTLERE SUT BANYOSU
Malzemeler: Sut, tuz, bal.
Hazirlanisi: Bos bir plastik su sisesinin icinde bir
litre sut, bir fincan
tuz ve yarim fincan bali calkalayarak karistirin. Ve
bu kopukle vucudunuzu
ovun, sonra durulayin.
Ne ise yariyor?: Sut banyosu derinlemesine temizler
ama epidermisin
hassasiyetine zarar vermedigi icin cildi kurutmaz.
Tuz olu derinin
atilmasina yardimci olur.
Ne zaman kullanmali?: Haftada bir kez.*

* SELULİT İCİN
Seluliti olusturan nedenlerin basinda ostrojen,
dogum kontrol hapi,
gebelik, sigara, hormonal bozukluklar, beslenmede
doymus yag miktarinin
fazlaligi ve lenf sisteminin yetersizligi bulunuyor.
Selulitten kurtulmak
icin bircok yonteme rastlamak mumkun. Bizim
tercihimiz ise daha dogal ve
daha kolay olan yontemler. Soyun su portakal
kabugunu...
Malzemeler: Rezene, anason, biberiye.
Hazirlanisi: Cildinizde olusan portakal kabugu
gorunumu artik caniniza tak
etti. Oyleyse cok kolay hazirlanan bir karisimla
sonunda selulitlere "elveda
diyebilirsiniz. Bunun icin sabahlari 1 litre suya 1
tatli kasigi rezene,
bir tatli kasigi anason ve 1 tatli kasigi biberiye
atin. Bu karisimi kisik
ateste 5 dakika kadar kaynattiktan sonra 10 dakika
demlenmeye birakin. Soguyan karisimi gun boyunca bol
limonla tuketin.
Selulitlerinizin yok oldugunu yada en azindan gozle
gorunmeyecek kadar
azaldigina sahit olacaksiniz. *

* PAMUK GİBİ ELLER İCİN
Malzemeler: Limon suyu, zeytinyagi.
Hazirlanisi: Uc damla zeytinyagiyla bir limonun
suyunu karistirin. Bu
karisimi hemen ellerinize surun. Yarim saat
bekledikten sonra bir parca
pamukla ellerinizi silin, ardindan da yikayin.
Ne ise yariyor?: Limon suyundaki C vitamini
ellerdeki lekeler uzerinde
etkili, ayrica olu hucreler uzerinde peeling islevi
yapar. Maskenin
icindeki zeytinyagi da kurulugu giderir ve cildi
yumusatir.
Ne zaman kullanmali?: Ellerinizin kurudugunu
hissettiginiz her an
kullanabilirsiniz. Ornegin; suyla uzun sure temas
ettikten sonra.*

* TİRNAKLAR İCİN
Tirnaklar guneslenme suresince kalinlasir, sekil
anlaminda bozulur, kolayca
kirilabilir veya pul pul dokulur. Bu esnada deri de
degisir.
Malzemeler: Lavanta yagi.
Hazirlanisi: Tirnaklarinizin uzerine sureceginiz
lavanta yagi, etkin bir
koruma saglayarak, sozunu ettigimiz olumsuzluklari
yasamaniza engel olur.*

* EL MASKESİ
Malzemeler: Zeytinyagi, bal.
Hazirlanisi: Maskeyi uygulamadan once bir sure
ellerinizi ilik suda
yumusatin. Ardindan tirnaklarinizi 5 dakika boyunca
ilik zeytinyagi ve 1cay
kasigi balin icinde bekletin. Sonra da zeytin yagla
ellerinize ve
parmaklariniza masaj yapin.*

* İPEK GİBİ SACLAR
Malzemeler: Yumurta sarisi, rom, adacayi yagi.
Hazirlanisi: Derin bir kapta yumurta sarisini, bir
kasik romu ve 4 damla
adacayi yagini iyice karistirin. Bu karisimi,
sampuanla yikanan ve durulanan
temiz saclara uygulayin. Yaklasik on dakika
bekledikten sonra da ilik suyla
durulayin.
Ne ise yariyor?: Yumurta sarisinin saclar uzerinde
yarattigi yumusatici etki
onlarin cok daha kolay taranir hale gelmesini
sagliyor. Romun icerdigi
alkol, dezenfektan ozelligiyle sac derisini
rahatlatiyor. Adacayi yaginin
ise arindirici etkisi vardir. Kisaca, hazirladiginiz
bu kremle saclariniz
daha yumusak ve ipeksi oluyor ve tararken de zarar
gormuyor.
Ne zaman kullanmali?: Bu karisimin haftada bir kez
veya iki kez
kullanilmasi uygundur.*

* SAC MASKESİ
Malzemeler: 2 yemek kasigi bal, 1 adet limon.
Hazirlanisi: 2 yemek kasigi bali bir limondan elde
ettiginiz suyla
karistirarak sac maskenizi hazirlayabilirsiniz .
Maskeyi kuru saciniza surup
10 dakika beklettikten sonra sacinizi iyice
durulayin. Maskenin ardindan
saclariniz dolgun ve parlak bir gorunum kazanacak.
Ne zaman kullanmali?: Bu karisimin haftada bir kez
veya iki kez
kullanilmasi uygundur.*

* YUZ İCİN NEMLENDİRİCİ MASKE
Malzemeler: Yumurta sarisi, sut.
Hazirlanisi: Bir kapta yumurta sarisi ve bir kasik
sutu karistirin. Bu
karisimi yuzunuze yayin, uzerini ince bir bezle
orterek on bes dakika
bekleyin. Ardindan kagit mendille silerek
temizleyin.
Daha sonra, sirasiyla, ilik ve soguk suyla yuzunuzu
yikayin.
Ne ise yariyor?: Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa
bu maske sizin icin
birebir. İcinde bulunan yumurta sarisi cildinizi
beslerken, sut
nemlendirecek, yumusaklik verecek ve sikilastiracak.
Ne zaman kullanmali?: Bu maskeyi haftada bir kez
uygulamak yeterlidir.*

* SİYAH NOKTALAR İCİN
Malzemeler: Limon suyu, yogurt.
Hazirlanisi: Bir kase yogurda bir limonun suyunu
karistirin. Bu karisimi
gozlerinize gelmemesine dikkat ederek yuzunuze yayin
ve 15 dakika bekleyin
Yuzunuzde kuruyan maskeyi ilik suyla yikayarak
cikarin.
Ne ise yariyor?: Limon suyu cildi dezenfekte eder,
sivilceleri kurutur ve
siyah noktalarin kaybolmasina yardimci olur. Yogurt
ise cildi besler
nemlendirir ve yag miktarini dengeler.
Ne zaman kullanmali?: Bu maske haftada bir kez
uygulanabilir. *

* SİVİLCELER İCİN
Malzemeler: Karnabahar, zeytinyagi.
Hazirlanisi: Sekiz adet karnabahar yapragini iki
kasik zeytinyagi ile
beraber mikserden gecirin. Karisimi, problemli
bolgeler uzerinde daha yogun
olacak sekilde yuzunuze yayin, on dakika bekleyin ve
yuzunu ilik suyla
temizleyin.
Ne ise yariyor?: Karnabahar yapraklarinin
temizleyici fonksiyonu vardir.
Ne zaman kullanilmali? : Haftada bir yada iki kez.*

* KİRİSİKLİKLARA KARSİ MASKE
Malzemeler: Kaymak, elma.
Hazirlanisi: Bu maskeyi hazirlamak icin soyulmus bir
elma ve uc kasik
kaymagi mikserle bir kac dakika karistirmaniz
yeterli. Karisimi cildinize
yaydiktan sonra temiz bir bezle yuzunuzu
kapatin. Yaklasik on dakika bekledikten sonra
maskeyi silin ve yuzunuzu ilik
suyla temizleyin.
Ne ise yariyor?: Kaymak cildi yumusatir, nemlendirir
ve cilde elastiklik
kazandirir. Kirisiklara karsi da etkilidir. Elma ise
cildin diri kalmasi
icin onemli bir etkendir.
Ne zaman kullanmali?: Haftada bir kez.*

* YAGLİ CİLTLER İCİN
Malzemeler: Bal, sut, limon suyu.
Hazirlanisi: Bir fincan icinde bir kasik bali, bir
kasik limon suyunu ve
kivamin koyulugunu bozmayacak miktarda sutu
karistirin. Karisimi yuzunuze ve
boynunuza yayin ve hafifce kuruyana kadar bekleyin.
Maskeyi nemli bir sunger
yardimiyla silerek temizleyin.
Ne ise yariyor?: Bal cildi yumusatir ve limon
suyunda bulunan aktif
maddelerin daha iyi emilmesini saglar. Bu maddeler
de cildin yag salgisini
dengeler, fazla yag salgisi sonucu olusabilecek
sivilceleri onler.
Ne zaman kullanilmali? : İhtiyaca gore 10-15 gunde
bir tekrarlayabilirsini z.*

* Onemli not: Sigara iciyorsaniz, sigarayi birakip
egzersize baslamaniz bunlarin hepsinden daha guclu bir etki yapar.