Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Saçlarınızı yıkadıkdan sonra bakım

Saçlarınız size karşı mı geliyor? istediğiniz şekli almıyorlar mı? Çoğunuzun başına gelebilir.
Tüm yıkama sonrası ürünleri saçlar için yumuşak ve nötr bir ortam sağlarlar. Bunun sonucunda da saçlar sert olmaktan çıkıp yumuşak ve ipeksi görünümlerine kavuşurlar, aksi halde güneş ışınlarını kolay geçirirler, ve renksiz, cansız görünüme bürünürler. Bu krem, dengeleyici ve benzeri ürünlerin tek özelliği değildir. Bu ürünlerin içeriğinde bulunan bazı maddeler saç telleri tarafından emilerek onları nemlendirir. Burada en önemli husus saç tipinize uygun ürün kullanımıdır. Burada saçlarınızın aşırı yağlanma, kuruma, kepek, dökülme, kırılma gibi sorunlardan hangisini taşıdığına dikkat etmelisiniz...Saçlarınızın üzerinde yapılan yanlış seçimler ve uygulama da saçların yıpranmasına, önemli sorunlara neden olabilir. Bunlar içerisinde aşırı jöle kullanımı, saçın sık sık boyanması, gereksiz ve yanlış yapılan saç bakımları, aşırı güneşlenme, aşırı fönde etki edebilir.Saçlarınızada daha dikkat etmelisiniz.

Benler...

Ben büyüyorsa, yayılıyorsa, kenarları düzensizse, kırmızımsı bir haleyle çevriliyse, kaşınıyorsa... kısacası son zamanlarda farklılık gösteriyorsa; mutlaka bir cilt doktoruna baş vurmalısınız. Benlerin alınması asla kansere neden olmamıştır!

Bir cilt doktoruna vaktinde gösterilen, gerekiyorsa ameliyatla alınan bir ben böylece her yönüyle incelenecek ve olası habis bir melanomun erken tanısına yardımcı olacaktır.Doktora mutlaka başvurmalısınız.Cildiniz önemlidir.Sakın ihmal etmeyin.Doktor kontrolünde daha iyi olacaktır.

Cilt durumunuzu öğrenin

Çok çok uzun yıllardır, foto yaşlanma, hormonal yaşlanma ve kronolojik yaşlanma üzerine yapılan araştırmalar sonucunda uzmanlar, aslında pek çok kadının gerçek cilt yaşında olmadığı sonucunda birleştiler... 18-70 yaş arasındaki kadınlar arasında yapılan testler, cildimizde oluşan ince çizgi ve kırışıklıkların farklı nedenlere bağlı olduğunu gösteriyor.

Ciltte kolajen ve elastin eksikliğine ve mimiklerimize bağlı olarak ortaya çıkaran ilk çizgiler, genelde alın bölgesinde başlıyor. 30′lu yaşlardan itibaren tanıştığımız göz altı çizgileri, onu izleyen dudak çevresi kırışıklıkları ve boyun bölgesinde meydana gelen sarkmalar özellikle 50 yaş ve üzerindeki kadınların kabusu olarak hayatımıza giriyor.

Cildi üç farklı bölümde inceleyen uzmanlar, her bölgede meydana gelen çizgi, boşalma ve sarkmalar için farklı yöntemler öneriyorlar. Teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı estetik ve plastik cerrahide, daha genç ve gergin bir cilt yaratmak için cildin dolgu, yağ transplantasyonu, dermabrazyon gibi ihtiyaçlarım bilimsel olarak belirleyen detaylı bir analiz yapmak şart.

Dr. Özlem Su, Vichy Uzman Dermatologu

Genetik yapı ve sigara, aşırı alkol tüketimi, yetersiz beslenme, güneş, stres gibi dış sebepler yaşlanmayı oluşturan faktörler. Genetik yapımızı değiştiremeyeceğimize göre eğer erken yaşlanma sürecine girmek istemiyorsak, tüm bu saydığımız dış faktörlerden uzak durmalı ve öncelikle cildimizi güneşin zararlı ışınlarından korumalıyız. Ayrıca bu faktörlerin dışında, mimikler sonucunda ortaya çıkan kasılmalara ve yerçekimine bağlı olarak beliren çizgi ve kırışıklıklarla karakterize mekanik yaşlanma sürecini durdurabiliriz. Yakın zamanda geliştirilen “Adenoxine” aktif maddesi sayesinde, kırışıklıklar gözle görülür bir şekilde azalabiliyor. Özellikle A vimini türevi (retinoidler) ve C vitamini içeren bakım ürünleri kırışıklıkları önlemede son derece etkili. Bunun dışında cilt tipinize uygun bir nemlendirici ürün ve kullandığınız haftalık bakımlarla bu ürünlerin etkisini artırabilirsiniz. Antioksidanlar yaşlanmaya neden olan serbest radikalleri nötralize eden en etkili silahımız. Güçlü antioksidanlar olarak gösterilen vitamin C ve E, yeşil çay, selenyumu yaşantınızdan eksik etmeyin. Gelecekte ise daha genç bir görünüme sahip olmak için peeling, çeşitli dolgu maddeleri, dermabrazyon, lazer ve plastik cerrahi yöntemlerinden kendiniz için en uygun olanı deneyebilirsiniz.

Test

Çok sert olmayan bir ışık altında uyguladığınız bu testin sonucunda, gerçek yaşınızı bulmak için elde ettiğiniz puanın üzerine 20 puan ekleyin.



Göz kapağı kırışıklıkları (+3)
Elastikiyet kaybı (+5)
Göz altı kırışıklıkları (+4)
Kaşlar arasındaki kırışıklıklar (+4)
Gözaltı torbaları (+4)
Kaz ayakları (+4)
Burun çevresi kırışıklıkları (+3)
Kahverengi lekeler (+5)
Dudak çevresi kırışıklıkları (+5)
Dudak üstü kırışıklıkları (+5)
Çene altında sarkma (+4)
Boyun çizgileri (+5)

Size özel cilt maskeleri

İşte size çok özel maske çeşitleri...

Cildi yumuşacık yapmak için maske :

1- Tencerenin yarısına kadar su doldurun ve ocakta ısıtın. Bu su üzerine oturtularak ufak madeni bir kaba 1 kaşık keten tohumu unu, 2-3 misli su ile karıştırarak hamur haline getirilmeli, ılık halde yüze incecik sıvanmalı. 20 dakika bekletildikten sonra ılık su ile yıkanmalıdır.

2- 3 veya 4 adet olgun muz az ılık su ile ezilerek yüze sürülmeli, 20 dakika bekledikten sonra ılık su ile yüz yıkanmalıdır.

Kırışıklarla savaşan maske :

1- Bir yumurtanın akı çırpılıp, yüzün kırışmaya yüz tutmuş ya da kırışması muhtemel kısımlarına krem gibi sürülür. Orada kuruyuncaya kadar, 20 dakika kadar bırakılmalı ve ılık su ile yıkanmalıdır.

2- Bir kapta bir yumurta akı, 20 gram iyi zeytinyağı, 15 gram defne suyu ve 10 gram şap (ince dövülmüş) çırpılarak karıştırılır ve krem haline getirilir. Sonra bir tülbente sıvanır ve tülbent elektrik ısıtıcısı ile uzaktan biraz ısıtılır. Bez üzerindeki macun hafif katılaşınca ılık halde yüze konur. 20 dakika sonra çıkarılır ve ılık su ile yüz yıkanır.

3- Bir yumurtanın sarısı, 1 kahve kaşığı çiğ süt ile birlikte çırpılır ve yüze sürülür. 20 dakika tutulup içine 3-5 damla limon damlatılmış su ile yüzünüzü güzelce yıkayınız.

Peelingle cildiniz canlansın

Alman Hastanesi Dermatoloji Uzmanlarından Dr. Belma Bayraktar, cilde uygulanan darbeli girişimlerin lekeyle sonuçlanabileceğine ve yazın bu lekelerin güneşin etkisiyle koyulaşacağına dikkat çekti.

Dr. Belma Bayraktar, kadınlara ‘peeling’ adı verilen cilt soyma yöntemini önerdi:

“Halk arasında cilt soyma işlemi olarak bilinen ‘peeling’, deri yaşlanmasında, güneş, yaşlılık, hamilelik gibi çeşitli nedenlere bağlı oluşan ciltteki lekelerin tedavisinde, sivilce ve izlerinin giderilmesinde, siyah nokta oluşumunda, cildin nemlendirilmesinde, kıl dönmelerinin ve kırışıklıkların tedavisinde geniş kullanım alanı bulmuş olan bir yöntemdir.”

‘Peeling’in sadece basit bir soyma işlemi olmadığını anlatan Dr. Bayraktar, bu işlemle deri altı destek dokusu olan kollajenin oluşumunun desteklendiğini ve cildin yeniden yapılanma yeteneğinin artırıldığını belirtti.

‘Peeling’in faydaları

Dr. Belma Bayraktar, ‘peeling’in faydalarını da sıraladı:

“’Peeling’ işlemi, taze hücre oluşumunun uyarılmasına ve cildin özellikle dış ve iç faktörlerden dolayı zarar görmüş hasarlı üst deri tabakasının yenilenmesi esasına dayanır.

Deri yaşayan bir organdır. İlerleyen yaşla birlikte kendini yenileme gücü azalmaktadır. ‘Peeling’ işlemi derinin kendisini yenileme sürecini hızlandırır.

Deneyimli ve eğitimli uzmanlar tarafından uygulandığında son derece emniyetli bir yöntemdir.”

Dr. Belma Bayraktar, son yıllarda büyük ilgi gören ‘peeling’ işleminde seansların kullanılan ürüne göre değiştiğinin altını çizdi:

“‘Peeling’ işlemi haftalık veya 15 günde bir uygulanan seans aralıklarıyla, toplam altı seans olarak uygulanır. Evde kullanım için, daha düşük konsantrasyonlu ürünler ev ürünü olarak tavsiye edilir.

Güneş koruyucu ürünlerin kullanımı zorunludur. Cilde makyaj uygulanmasında bir sakınca yoktur. Sadece yüz için uygulanabildiği gibi, vücut için de kullanıma uygun ‘body peeling’ler mevcuttur.”

Cilt renginizi bulun

Daha güzel makyaj için kendi renginizi bulmalısınız.Daha açık renk ciltler soluktan pembeye, bejden gül pembesine kadar değişir. Koyu cilt rengi ise buğdaydan esmere, açık kahverenginden siyaha kadar gider. Siyah aslında genel bir deyimdir ve beyazdakinden daha fazla tonu kapsar.

Cilt bakım uzmanları cildin bir çok tonunun bulunduğunu, esmer ciltlerin 35 ton, beyaz ciltlerin ise 10 ayrı tonda dağılım gösterdiğini söylemekteler... Cildin rengi, cildin yapısına ve niteliğine etki etmediği için cilt renklerine bağlı olarak farklı bakımların yapılmasına gerek yoktur. Yalnız açık renk ciltlilerin güneşten daha fazla etkilendiği için güneşe çıkarken daha çok korunmaları gerekir.

Daha çok soğuk havalarda kuruyan esmer ciltler, grimsi bir renk alırlar. Genel olarak cilt ne kadar koyu renkteyse cildin yaşlanması da o kadar geç olur. Güneş, açık renk ciltlerin en büyük düşmanıdır. Bu tip ciltler kolay kurudukları için çok çabuk yaşlanırlar. Oysa koyu renk ciltlerde dengeli dağılmış olan pigmentler güneş ışınlarını engelleyen bir filtre görevi yapar. Bu tür yağlı cildin üstü nemi içinde tutan bir koruyucu sayılabilir. Koyu renk ciltler güneşte daha da koyulaşır ve yanarlar. Üstelik bu yanma beyaz tendekiler gibi kötü bir etki yaratmaz ve hemen soyulmaz. Cilt bakım uzmanlarına göre; esmer tenlilerde akne, cilt kanseri ihtimali de açık renklilere kıyasla daha azdır.

Hızlı ve etkili makyajın sırları

Etkili ve hızlı makyajı şimdi sunuyoruz.Sizde etkili makyaj yapmayı öğrenin.

Ten için makyaj :

Cildiniz donuksa kayısı ve bej tonlarında bir makyaj altı sürün.

Göz altlarınızda morluklar, yüzünüzde sivilce ve kızarıklıklar varsa bir kapatıcı kullanın. Rengi cildinizden bir ya da iki ton açık olmasına dikkat edin.

Kapatıcıyı parmaklarınızla cildinize iyice yedirin sonra fondöteninizi uygulayın. Fondöten rengini cildinizle aynı tonda olabilir yada yarım ton daha açık olacak şekilde seçin.

Büyük bir fırça ile pudranızı ve allığınızı sürün.

Gözler için :

Üst göz kapağınızın tamamına göz farını sürün.

Gözleriniz koyu renk ise ideal far renkleriniz bej ve sedef tonlarıdır. Açık renk gözlerde her renk rahatlıkla kullanılabilir. Gri, siyah ve kahverengi derin bir bakış; mavi ve yeşil tonları ise daha genç bir görünüm verir.

Gözleriniz büyükse göz içine, küçükse kirpik diplerinden kalem çekin. Pamuklu çubuk ile çizgiyi dağıtıp gölgelendirin.

Kirpiklerinizi tarayın ve iki kat rimel sürün.

Dudaklar için :

Dudak kalemi kullanıyorsanız, rujunuza uygun bir renkle dudaklarınızı çevreleyin.

Sonra fırça ile rujunuzu sürün ve dudaklarınızın tam ortasına bir parça parlatıcı ekleyin.

Sivilcelere Lazer

Sivilceler en belirgin olarak ergenlikte daha fazladır.Fakat tüm yaş gruplarında görülebilen sivilcelerin tedavisi için günümüzde oldukça etkili ilaçlar vardır. Ancak ilaç tedavileriyle yeni sivilce çıkışları engellense de eski sivilcelerin izlerinin geçmesi de biraz zaman alır.

Pulse-dye lazer tedavisi, sivilcelerin ve izlerinin tedavisinde yeni ve etkili bir seçenek sunmaktadır. Aslında damarsal hastalıkların tedavisinde uzun yıllardır güvenle kullanılan pulse-dye lazer ile sivilceler için yapılan çalışmalarda oldukça başarılı sonuçlar alınmıştır.

Pulse-dye lazer hafif ve orta şiddette sivilce ile birlikte olan kızarıklığın tedavisinde kullanılır. Şarap lekesi tedavisinde çocuklarda bile güvenle kullanılan bir lazer olduğundan, deneyimli doktorlar tarafından uygulandığında yan etki riski çok çok azdır.

Bu lazerin ayrıca kollajen üretimini arttırıcı etkisi, çöküklükler ve kabarıklıklar şeklinde oluşan izlerde de faydalı olabilmektedir. Sivilce tedavisinde mevcut tedavilere ek olarak veya altenatif olarak uygulanabilir. Bazı ilaçları yan etkileri nedeniyle kullanamayan ya da mevcut tedavisinde yeterince hızlı, etkili sonuç alamayan hastalarda başarılı olabilir.

Pulse-dye lazer tedavisi oldukça kolay bir uygulamaya sahiptir. Tedavi süreci hastanın normal yaşamını sürdürmesini kısıtlamaz ve deri yüzeyini etkilemez. Birkaç gün sürebilen kızarıklıklar ve morluklar olabilir. Kapatıcıyla kapatılabilirler. Hastalar işlerine, okullarına devam edebilirler.

Sonuçlar ise 3 yada 4 haftada alınmaya başlar. Genel olarak bir kaç seans yeterlidir.. Her tedavi seansı 10 ve de 15 dakika kadar kısa sürer. Tedavi ağrılı yada sancılı bir şekilde değildir. Tedavi sırasında bazen hafif bir rahatsızlık duyulabilir ancak bu genelde bir lastiğin deri yüzeyine çarpması şeklinde bir histir.

Kışa göre kozmetik ve makyaj

Kışın hava şartları değşik ve sert olduğu için seçtiğimiz ürünlerede dikkat etmemiz gerekmektedir.Buna bağlı olarak yetkililer uyarılarda bulunmuşlardır.

Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Melisa Eczacıbaşı, vücut için gerekli önlemleri alırsak her mevsimin keyfini ve tadını çıkartmanın mümkün olduğunu söyledi. Dr. Eczacıbaşı, “Cildimizin ve saçımızın yaz-kış demeden her zaman korunmaya ihtiyacı vardır. Özellikle yüz, boyun ve ellerimiz her zaman çevreden gelen etkenlere daha fazla maruz kalıyor. Bu nedenle onlara çok iyi bakmamız ve korumamız gerekiyor.

Kışları ortaya çıkan soğuk, rüzgar, hava kirliliği, düşük nem, kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu sivilce, sedef, egzema gibi cilt hastalıklarında artış yapabildiği gibi soğuk hava ve düşük nem ise cildi kurutarak çatlamasını ve kepeklenmesine neden olabilmekte ve de cilt yaşlanmasını kolaylaştırır” dedi.

Sıcak suya dikkat ediniz...

Kışın en büyük ihtiyacımız nem ve temiz havadır.Soğuk, yağışlı ve rüzgarlı günlerde cildi korumak için elinizden geldiği kadar örtünün.Ve de aşağıdakilere dikkat ediniz.

  • Günde en az 2 lt su için.
  • Aşırı sıcak su ile yıkanmayın.
  • Elektrikli battaniye içinde uyumayın.
  • Evde ve iş yerinde buhar makinası çalıştırın.
  • Kaloriferin üzerindeki ıslak havlular veya sobanın üzerinde bir çaydanlık su odanın nemini artırır.
  • Benzer etkiler saçlarda da görüldüğü gibi kışın dışarıya çıkarken, yüz, dudaklar vb. soğuğa maruz kalan yerlerin iyice kremle korunması gerek.
  • Soğuk havadan korunmak için yünlü giysilerin tercihe edilmesi gerekir.
  • Tek kat kalın giysi yerine, iki üç kat giysi giyilmeli, palto yada kaban,bot,şapka giyilerek derinin soğuğu alması önlenmeli.
  • Islak giysiler kurularla değiştirilmeli.

Kış için kozmetikler...

  • Kış boyunca daha besleyici ve biraz daha güçlü kozmetikler ve kremler kullanmak gerekir. Cilt ister kuru, ister yağlı olsun onu nemlendirmeyi ihmal etmemeliyiz.
  • İçinde A, C, E vitaminler gibi antioksidanlar, bal, aleovera ve meyve asitleri bulunan onarıcı bakım ürünleri kullanmak gerekir.
  • Cildi besleyici maskeler ile canlandırmak gerekir. Özellikle bal, avakado, süt, kayısı yağı, kivi, muz gibi malzemelerden yapılan maskeler, cildin hem nemini dengeler hem de besler.
  • Temizleyici olarak jel yerine daha krem tarzında temizleyici kullanmak gerekir.
  • Cilt kuru, hassas ise solaryumdan uzak durmak gerekir.

Deri hastalıklarınada dikkat edin.

  • Soğuk havanın ciltte yol açtığı tahribatlar çeşitli cilt hastalıkları bulunan insanlarda daha büyük sorunlara yol açıyor. Sedef, egzema gibi hastalıklar alevleniyor.
  • Dudaklardaki belirtiler dudak derisi hassas olduğundan artar ve daha büyük sorunlara yol açar
  • Damar hastalıkları veya bağ doku hastalıkları bulunanlar veya skleroderma hastalığı olanlar soğuk havadan daha çok etkilenebiliyor. Soğuk hava ile birlikte özellikle parmak uçlarında büzülme, damarlarda sıkışma meydana geliyor.
  • Bu sıkışma ile birlikte parmak uçlarında ülserler oluşabilir ve şiddetli ağrılar yaşanır, soğuk havaya karşı daha fazla korunma gerekir.