Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Siyah noktalardan kurtulmak için ne yapabiliriz..

Siyah noktalardan kurtulmak mı istiyorsunuz? O zaman siyah noktalardan kurtlmak için bir maske uygulayalım.Öncelikle siyah noktalarınızdan kurtulmak için 1 yumurtanın beyazını yüzünüzdeki siyah noktaların üzerine sürünüz ve daha sonra ise kurumasını bekleyin.Ovarak bunları çıkartın etkisini görceksiniz...

Cilt lekelerinin giderilmesi

Cilt lekelerinin tarifleri etkileri cilt tipine göre farklılıklar göstermektedir.

Cilt sorunlarınız için öncelikle Doktora başvurmalısınız.

Cilt lekelerine Elma Sirkesi :

Aynı miktarlarda Su ve Elma sirkesini bir kapda kaynatın ve daha sonra bu karışım ile yüzünüze buhar banyosu yapın.
Ayrıca gene Aynı miktarlarda su ve elma sirkesini ile yüzünüzü üç dört günde bir silerek de cilt lekelerinizden kurtulabilirsiniz.



Cilt lekelerine Anason Tohumu :
Anason tohumları bir kaba konarak üstünü kapatıncaya kadar su eklenerek kaynatılır. Tohumlar süzülerek atılır ve elde edilen su soğuduktan sonra cilde masaj yapılarak sürülmesi haline cilt lekelerin önlenmesi ve canlılık kazanması sağlanır.



Arpa Unu :

Arpa unu hamur haline getirilerek yüze maske halinde sürülür ve 2 saat süresince bekletilir. Bu işlem sonucunda yüzdeki lekeler yok olur.



Aşk Otu :

Aşk otu kökü kaynatılarak elde edilen sıvı, yüzdeki lekeleri yok eder.



Biberiye :

Biberiye, merhem haline getirilerek vücuda sürülerse cildi güzelleştirir, kırışıklıkları giderir. 2 gram kurutulmuş biberiye yaprağı ve çiçeği bir tas içinde 20 dakika kaynatılarak, vücut yıkandığında güzelleştirir, pürüzsüz hale getirir.



Maske :

Haftada bir gün bir tatlı kaşığı süzme yoğurt ve bir çay kaşığı karbonatı karıştırın. Cildinizde bir saat bekletip ovarak çıkarın.

Bir çorba kaşığı eşit miktarda mısır unu , ıslatılmış kil, el kremi ve suyu karıştırın ve cildinize sürün. 5 dakika ovarak peeling yapın.
Bu, cildinizdeki ölü deriyi çıkarır ve porselen gibi cilde sahip olursunuz



Kudretnarı :

Kabakgiller familyasından, tırmanıcı, ince gövdeli, bir yıllık bir bitkidir. Yaprakları saplı ve el gibi parçalıdır. Meyvesi olgunlaşınca, birbirinden ayrılır. Meyveleri on on beş cm boyunda şişkin ve iki uçta incelmiş şeklindedir. Üzerinde kabarcıklar vardır. Turuncu - sarı renktedir. Ev ilaçlarında, zeytinyağı ile karıştırılarak kullanılır.

Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır. Yaraların çabuk kapanmasını sağlar.



Kayınağacı :

Kayıngiller familyasından kış aylarında yapraklarını döken güzel görünüşlü bir orman ağacıdır. Dalları salkım gibidir. Kabukları halka halkadır. Kabuk ve dallarının kuru distilasyonundan kayınağacı katranı elde edilir.

Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen suyla yüz lekeleri çiller giderilir.....




Sivilceleri önlemek için

Bir tana maden suyunun içine yarım limonu sıkın ve buz kaplarına maden suyunu dökün donduktan sonra her gün bir tane buzu yüzünüzde gezdirin..Maden suyunun içindeki limon sivilceleri kuruturken maden suyuda gözeneklerinizi kapatacaktır.....

Sivilce

Sivilce yağ bezlerinin fazla çalışmasının sebep olduğu küçük çıbanlardır. Sivilce asla sıkılmamalıdır. Aksi taktirde ciltte izler oluşabilir. Ayrıcada çok yağlı vede baharatlı yiyecekler yememek de gerekir.

Sivilceler için maske yapmak için 1 su bardağı ekşi nar suyuna yarım su bardağı sirkeyi karıştırın. Bu sivilce maskesi karışımına da parça pamğu batırıp sivilce üzerine kompres olarak uygulayın.

Diğer bir sivilce maskesi de iki su bardağı suya iki çorba kaşığı ıhlamur katın ve yirmi dakika kadar kaynatın. Daha sonra da temiz bir tülbentten geçirerek süzün. Bu suya batırdığınız yumuşak bir havlu ile sivilcelerinizin üzerine kompres yapın.

Sivilceler için bir maske daha.İlk önce yüzünüzü güzelce yıkayın temizleyin. Sonrada nemlendirici kremle on dakika masaj yapın.Altı bardak suya bir avuç kuru papatya koyun ve bunu on dakika kaynatın.Daha sonra ise temiz ince bir tülbentten geçirerek süzün. Biraz soğuduktan sonra yumuşak bir havluyu ılıklaştırdığınız bu suyun içine batırıp yüzünüze koyun. Havlu soğuyunca işlemi tekrarlayın. Sonra temiz bir parça pamukla yüzünüzü silin.

Dördüncü olarak sivilce maskesi de şu.. 1 bardak sirkenin içine 1 avuç kuru erik koyun on dakika kadar bekletin. Sonra erikleri sirkenin içinden çıkartıp sivilce üzerine sürün.

Bir sivilce maske öneriside yüzünüzü iyice yıkadıktan sonra sivilce üzerini alkolle ovun vede kuruduktan sonrasında ise cildinizi pudralayın.

Şimdi bir sivilce maskesi daha ...Yarım su bardığı limon kolonyasının içine bir avuç adaçayı koyup bunu iki gün boyunca öylece bekletin. Sivilce kuruyana kadar küçük bir parça pamukla her gün sadece sivilce üzerine sürün.

Akşamları yüzünüzü yarı yarıya sulandırılmış elma sirkesi ile silerseniz cildinizdeki lekelerede faydası olduğunu görürsünüz...

gece kreminizi kendiniz yapın

Gerçek ve sağlıklı reçetelerin hiç de esrarlı bir yanı yoktur hatta onların çok basit olduğunu söyleyebiliriz.Havalar kış cildimiz kurumaya başladı. Sizlere evde yapabileceğiniz gece kremi tarifi veriyoruz:

Bir çorba kaşığı badem yağı

Bir yumurtanın sarısı

25-damla, limon suyu, bu karışımı iyice çırpılır temiz cilde gece yatmadan önce hafif masaj yaparak yedirin.

Kuru cilt nazik olduğundan savunma zemini zayıftır. Ebe gömeci suyu cildi yumuşak tutar cildinizi güneşten, rüzgardan, kireçli sudan, kalitesiz ürünlerden uzak tutmalısınız.

Bir küçük salatalık

Bir yumurtanın akı

Bir tatlı kaşığı taze krema. Yumurta akını iyice karıştırın kremayı, salatalığın suyunu çıkarıp karıştırın yüzünüze ve dekoltenize sürün 20 dakika bu şekilde kalabilir.

Yüzünüz güzelleşsin!

Yüzünüz güzelleşsin!


Yüzünüzde sizi rahatsız eden yerler varsa canınızı hiç sıkmayın. Hepsinin daha güzel görünümü için püf noktaları var.

Pigment lekelerini kapatmak mı istiyorsunuz?
Önce hafif bir arındırma yapın. Cilt tonunuza çok yakın bir kapatıcıyı lekelerin üzerine hafifçe vurarak uygulayın. Bu işlemi lekeler hafifleyene dek uygulayın. Kapatıcıyı uygularken lekelerin sınırını belirginleştirmemek için etrafına doğru biraz taşırın. Fondöteninizi sürüp, pudralanın.

Cildinizde kızarıklık ve sivilce varsa...

Yeşil renkte bir kapatıcıyı kızarıklık veya sivilcelerin üzerine hafifçe yayarak sürün.

Kırışıklıkları gizlemek...

Cilt tonunuzdan 1-1,5 ton açık bir kapatıcıyı kırışıklık boyunca sürün. Kapatıcıyı parmağınızla veya bir fırçayla yayıp teninize yedirin. Fondöteninizi ve pudranızı uygulayın.

Burnunuz uzunsa...

Burun ucunuza koyu renk fondöten uygulayın. Fondöteniniz kompakt fondöten olursa ve nemli süngerle uygularsanız çok daha iyi sonuç alırsınız. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudralayın.

Burnunuz genişse...

Gölge ve ışığı kullanın: burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın.

Çeneniz çok küçük ve içeri doğruysa...

Çenenize (dudak altınıza kadar) açık renk bir fondöten sürün. Bu çenenizin hacmini artıracaktır. Koyu ve parlak renkte rujlar kullanmayın, göz makyajınıza önem verin.

Çeneniz çok çıkıksa...

Çenenizin ucuna koyu renk bir fondöten uygulayıp pudralayın. Dudaklarınızı öne çıkaracak canlı renkte rujlar tercih edin, böylece çeneniz belirginliğini yitirecektir.

Birbirine yakın gözler...

Açık tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise koyu tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

Birbirinden uzak gözler...

Koyu tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise açık tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

Yuvarlak yüzü uzun göstermek...

Yüzünüzün daha ince görünmesi için, şakaklarınıza, elmacık kemiklerinize ve çene altınıza büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sürün. Daha açık renk pudrayla alnınızı, burnunuzu ve çene ucunuzu vurgulayın.

Göz çevresindeki çizgileri kapatmak...

Kapatıcı bir kalemle veya ince bir fırçayı kapatıcınıza bulayarak çizgilerin üzerinden dikkatle geçin ve parmak uçlarınızla üzerlerine hafifçe vurarak cildinize yedirin. Dikkat: kapatıcınız fondöteninizden daha açık tonda olmalı.

Yorgun ve uykusuz musunuz?

O halde, alt kirpiklerinizi rimellemeyin; daha yorgun görünürsünüz.

Dudaklarınız çatlamışsa...

Ruj sürmeden önce nemlendirin ve çok koyu tonlar kullanmayın.

Bridget Jones’un Diyeti

Öyle ki beslenme uzmanları ve diyetisyenler, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaya çalışırken atılması gereken asıl adımın, düzenli olarak besin günlüğü tutmak olduğunu söylüyorlar. Ancak sadece zayıflama amacı güden kadınlar için bir öneri zannetmeyin besin günlüğünü. Kilo almak, kilosunu korumak veya diyabet gibi kronik hastalıkları olan herkes için tavsiye ediliyor besin günlüğü.

Dürüst ve eğlenceli bir oyun!
Bridget Jones kadar olmasa bile besin günlüğü tutmanın zaman içinde hayatınıza renk kattığını göreceksiniz. Çünkü kendinize gülmenin, kendinizle ince ince dalga geçmenin, belki de arada sırada tatlı tatlı kızmanın tadına varacaksınız! Besin günlüğü her şeyden önce kişinin dürüstlük ilkesini pekiştiriyor. Evet, belki bugün 10 paket çikolata, 30 tane şekerleme ve 4 paket cips yedim!, demek her baba yiğidin harcı değil. Ama zamanla böyle cesur şekilde ne yediklerini açıkça yazar hale geliyor kadınlar.

İşte size 3 farklı kadın... 3 farklı tip... 3 ayrı beslenme tarzı... Biri sıska, bir diyabetik, biri de ideal kilosuna kavuşma amacında...

Sıska kadın
Saat 09:10
1 fincan çay (3 şekerli), 1 adet sade poğaça, Yarım domates, 1 üçgen parça beyaz peynir (eritme peynirlerden biraz daha büyük)

Saat 11:00
1 fincan sütlü nescafe, 1 adet sosisli küçük pizza (pastane tipi)

Saat 12:40
1 kase cacık, 1 tabak pirinç pilavı, 1 tabak zeytinyağlı taze fasulye, 2 dilim ekmek

Saat 14:00
1 bardak (su bardağından büyük) limonlu ice-tea

Saat 15:50
1 fincan sade nescafe (3 şekerli)

Saat 18:30
1 duble rakı, 2 üçgen parça beyaz peynir, 2 dilim kızarmış ekmek

Saat 21:30
1 tabak bulgur pilavı, 1 küçük salkım siyah üzüm, 1 bardak cola, 1 dilim ekmek

Gün boyunca içilen su : 10-12 bardak

Diyetisyen değerlendirmesi: Kalori değeri 2137 olan bu günde, yüzde 75 karbonhidrat, yüzde 10 protein ve yüzde 15 yağ alınmış. Yalnız bu beslenme tarzı mineral açısından yetersiz, çünkü sadece birer porsiyon meyve ve sebze var. Aslında karbonhidrat oranı yüzde 55-60 oranında olması gerekirken bu listede yüzde 75. Peynir, süt, yoğurt yeterli dozda tüketiliyor. Bu nedenle kalsiyum alımı iyi. Ancak cola, ice-tea ve rakıyla birlikte çay ve kahvenin de şekerli içilmesi diyetin basit şeker oranını yükseltiyor. Oysa bu şeker meyveden alınsaydı daha sağlıklı olurdu. Diyet, lif açısından akşam yenilen bulgur pilavı ve üzüm sayesinde dengeli sayılır. Az ve sık yeme stratejisi olumlu bir nokta. Su tüketimini de yeterli.

Form tutan kadın
Sabah: 1 kutu içine taze meyve doğranmış yoğurt.

Öğle: Sebzeli, yeşillikli bir tabak salata, ayran ve bir dilim ekmek

Akşam: Peynirli ve cevizli roka salatası. (Bazen yalnızca karpuzla geçiştiriyor)

Diyetisyen değerlendirmesi : Son derece sağlıklı bir beslenme programı. Özellikle peynir, süt ve yoğurdu bol bol tüketmeli. Proteine ihtiyacı var. Kırmızı eti ve balığı haftada 2-3 kez tüketmeli.

Diyabetik kadın
Sabah: 1 bardak çay (şekersiz), bir dilim beyaz peynir, 1 dilim domates, 1 dilim salatalık, 4 adet kepekli bisküvi.

Öğle: Bir kase çorba, 1 tabak semizotu yemeği (ekmeksiz)

Öğleden sonra: Birkaç adet kepekli bisküvi.

Akşam: 1 adet light tost ekmeğinde beyaz peynirli tost.

Gün boyunca sınırsız çay ve 2 fincan kahve, en fazla 2-3 bardak su. Gün içinde 75 gr. kadar amerikan fıstığı veya badem.

Diyetisyen değerlendirmesi: Son derece zayıf bir beslenme alışkanlığı. Özellikle diyabet hastası olduğu düşünülecek olursa. Kalorisi 700’ü bile geçmez. Diyabetiklerde diyetle alınan karbonhidrat oranı, toplam kalorinin yüzde 15 ‘i olmalı. Protein ise yüzde 10-15 civarında olması gerekir. Toplam kalori de çok düşük olduğu için zamanla karaciğer ve böbreklere aşırı yükleme olur. Özellikle öğle ve akşam yemekleri oldukça fakir. Bir beslenme ve diyet uzmanıyla mutlaka görüşerek, yaşam tarzı ve tabii ki diyetine uygun bir beslenme programı uygulaması gerekir.

Zaman Tüylerden Kurtulma Zamanı

Zaman Tüylerden Kurtulma Zamanı

İstenmeyen tüyler kadınların bitmek tükenmek bilmeyen dertlerinin arasında baş sıralarda yer alıyor. Oysa lazer epilasyon sayesinde bunlardan sonsuza dek kurtulmak mümkün. İste lazer epilasyon hakkında bilmek istedikleriniz...

Bütün yaz ağdayla, tüy dökücülerle ve hatta jiletle boğuştunuz değil mi? Hazır güneş ortalarda yokken, gelin şu kıl-tüy meselelerini çözelimâ?¦

Zaman lazer epilasyon zamanıdır, baylar bayanlar. â??Ben yaptım, çok mutluyum.â?? sloganından yola çıkarak herkesi pırıl pırıl olmaya davet ediyorum ve hatta bununla yetinmeyip, lazer epilasyonla ilgili aklımıza takılan soruları şöyle bir aydınlatıyorum.

Lazer güvenli midir?
Tıpta 40 yılı aşkın süredir kullanılan lazer, bugün göz ameliyatlarından diş dolgusuna kadar çeşitli alanlarda en etkili tedavi seçeneğini oluşturmakta. Doğru vakalarda, doğru dozla kullanılan lazer son derece güvenli olup, bugüne kadar birikici bir etkisine rastlanmamıştır. FDA onaylı bu cihazlar ABDâ??den, İngiltereâ??ye, Hollandaâ??dan Avustralyaâ??ya kadar çeşitli gelişmiş ülkelerde de kullanılmaktadır.

Lazer epilasyon kimlere uygulanabilir?
12 yaşını geçmiş herkese uygulanabilir.

Lazer epilasyon hangi durumlarda uygulanamaz?
Kalp pili olanlarda, sara hastalığında, hamilelerde, sarı beyaz ve ayva tüylü olanlarda lazer uygulanmaz.

Lazer epilasyon hangi bölgelere uygulanabilir?
Tüm vücut bölgelerindeki tüylere uygulanabilir. Yapılması gereken tek şey gözleri korumaktır. Bunun için de özel gözlükler kullanılır.

Her tedavi süresi ne kadardır?
Koltuk altı 5-6 dakika, yüz 5-6 dakikada, bıyık 1-2 dakikada, bacaklar 1 saat gibi denilebilir.

Tedavi sırasında ağrı hissedilir mi?
Hayır, hissedilmez. Lazer ışığının çarpmasını cildinizde bir lastik çarpması gibi hissedebilirsiniz.

Tedavi sonrasında iz kalır mı?
Tedavi sonrasında 5-10 dakika bazen yarım saat süren kızarıklık olabilir. Bu geçicidir. Uygulama profesyonel kişiler ve uygun cihazlarla yapıldığında herhangi bir problemle karşılaşılmaz.

Bir seansta tüylerden kurtulmak mümkün müdür?
Hayır, mümkün değildir. Çünkü kıl köklerinin hepsi aynı büyüme devresinde değildir. Uygulama esnasında olgun fazda (anogen) olan kıl kökleri etkilenir. Dinlenmekte (katogen) ve gerileme (telogen) fazındaki kıl kökleri etkilenmez. Bunlar için diğer seansların uygulanması gerekir. Kılların renklerinde ve büyüme devrelerinde olan farklılıklardan dolayı seans sayısı kişiye göre hatta aynı kişinin farklı bölgelerine göre değişir.

Seans aralıkları ne kadardır?
Seans aralıkları bölgeye göre 4 ila 8 hafta arasında değişir.

Lazer epilasyon düşünüldüğünde ne yapılması gerekir?
Bir uzman tarafından hastanın görülüp değerlendirilmesi, tüylenmenin nedeninin araştırılması, gerekli tahlil ve tetkiklerin yapılması gereklidir. Tedaviye başlanmadan önce tüylerin sarartılmamış olması, cımbız veya iple alınmamış olması şarttır.

cinsellik kadınları güzelleştiriyor

Seks hayatı düzenli kadınların güzel ve sağlıklı kaldıkları belirlendi.

Güzel olmak için yalnızca kremler ya da bitki özleriyle bakım uygulamak gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Artık güzelleşmenin seks yaparak da mümkün olduğu kanıtlandı. 3 bin 500 Amerikalı kadın üzerinde araştırma yapan bilimadamları, cinsel yaşamından memnun olan ve uzun yıllar seks yapan kadınların genç ve güzel kaldığını ortaya çıkarttı.

Mutluluk hormonu salgılanıyor
Seks sırasında kan basıncının artması, kasların çalışması ve mutluluk hormonunun aşırı derecede salgılanması kalıcı güzellikte önemli etkenler arasında. Haftada 3 defa seks yapan kadınlar, en az 10 yaş daha genç ve güzel görünüyorlar!

Stresi de önlüyor
İyi bir cinsel hayatın, beyin için de yararı büyük. Bunun sebebi ise beynin cinsel ilişki sırasında normalden çok daha fazla çalışıyor olması. Üstelik seksle birlikte başağrısı, stres gibi sorunlar da son buluyor. Kısacası, hem genç ve güzel kalmak hem de sağlığınızı korumak için uzmanlar seksi öneriyor.

Kırışıklık kremine servet harcamayın

Piyasada en çok satılan ve fiyatları 19 dolarla 355 dolar arasında değişen ürünleri teste tutan “Consumer Reports” dergisi, kırışıklık kremlerinin hiçbirinin yüzde belirgin değişiklik yaratmadığını belirledi.

NEW YORK - ABD’de yapılan bir araştırma, pahalı kırışıklık kremlerinin ucuzlardan daha etkili olmadığını ortaya çıkardı.


Araştırmacılar, piyasadaki kremlerin hiçbirinin yüzde belirgin değişiklik yaratmadığına dikkat çektiler.

12 haftalık kullanımdan sonra, en iyi sonucu veren ürünlerin bile kırışıklıkların derinliğini ortalama yüzde 10’dan daha az oranda azalttığı, bunun da çıplak gözle güçlükle görülebilecek bir değişiklik olduğu kaydedildi.

Derginin bir yetkilisi, “Testler, bu ürünlerin derinin görünümünde pek az değişiklik yaptığını ve ürünün fiyatıyla faydası arasında bağlantı bulunmadığını ortaya çıkardı” dedi.

Kar amacı gütmeyen Tüketici Birliği’nin yayınladığı “Consumer Reports” dergisinin araştırmasında, piyasada en çok satılan ve fiyatları 19 dolarla 355 dolar arasında değişen ürünler teste tabi tutuldu. Her bir krem 30-70 yaş arasındaki 17 ila 23 kadın üzerinde denendi. Sonuçlar kozmetik deneme alanında uzman Avrupa’daki bir laboratuvarda değerlendirildi. Kadınlar, yüzlerinin bir tarafına test ürününü sürerlerken, diğer tarafına laboratuvarın standart nemlendirici kremini sürüdü. Testlerden sonra kırışıklığın derinliğini ve derinin sıkılığını saptamak için yüksek teknoloji ürünü optik cihazlar kullanıldı.

ABD’liler kırışıklık önleyici kremlere yılda 1 milyar dolar harcıyorlar.

Türk kadınları ruju seviyor

Türk kadınlarının yüzde 80’i ruj kullanmayı seviyor. Makyaj malzemesi alışverişinde ise en çok promosyona önem veriyor.

İSTANBUL - Kadınların kozmetik ürünleri alışveriş tutum ve davranışlarına ilişkin verileri içeren araştırma kapsamında cilt bakım ve renkli kozmetik ürünleri (makyaj malzemesi) ana başlığı altında kadınların alışveriş davranışları incelendi. Araştırmaya göre, makyaj ürünleri içinde kadınlar arasında en çok kullanılan ürünün ruj, en az kullanılan makyaj ürününün ise pudra olduğu belirlendi.


Makyaj ürünlerinden en sık dudak parlatıcısı alınırken, Türk kadını ortalama her 4 ayda bir yeni bir dudak parlatıcısı satın alıyor. En seyrek alınan ürün ise ortalama 5,7 ayda bir alınan allık oldu.

Makyaj ürünleri için tüketicilerin kullandıkları alım kanallarında ilk sırada parfümeri/uzman mağaza bulunuyor.

Araştırmaya göre, kadınların çoğunluğunun düzenli olarak cilt bakım ürünü ve renkli kozmetik satın aldığı mağazalar bulunuyor. Buna göre kadınların yüzde 42’si cilt bakım ürünleri alışverişlerini düzenli olarak aynı mağazalardan yaparken, yüzde 25’i ise her defasında farklı bir mağazayı tercih ediyor.

UYGUN FİYAT VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ KADINLARIN TERCİHİ
Araştırmaya göre, hem cilt bakım ürünleri hem de makyaj malzemesi alışverişi için alışveriş yapılacak mağazayı seçerken uygun fiyat ve ürün çeşitliliği tüketicilerin önem verdiği kriterler arasında ilk sırada geliyor. Sonrasında ise cilt bakım ürünleri kategorisinde mağazada tanınmış markaların satılıyor olması önem taşırken, makyaj malzemesi ürünleri alışverişi için mağazada birçok farklı markanın satılıyor olması önem taşıyor.

Her 2 ürün kategorisi için marka kararı verirken markanın bilindik olması ilk sırada dikkat çeken faktör olurken, diğer önemli faktörler ise fiyat, ürün çeşitliliği ve tanıdık tavsiyesi olarak sıralandı.

Cilt bakım ürünleri kategorisi içinde kadınların yüzde 81’i, göz bakım kremi için yüzde 76’sı planlı alışveriş yaparken, makyaj malzemesi kategorisi içinde planlı alışverişin en yüksek olduğu kategori ise yüzde 58 ile fondöten oldu.

Tüketicilerin makyaj malzemesi ürünleri alışverişlerinde, markaların yaptığı promosyonların etkili olduğu belirtilen araştırmaya göre, tüketiciler için en cazip promosyonlar fiyat indirimi ve ikinci ürüne yüzde 50 indirim olarak belirlendi.

SaÇlarim Yandi Veya DÖkÜldÜ Ne Yapmaliyim Dİyenler İÇİn

Merhaba. Sanırım Glatt yüzden saçları yanan tek siz değilsiniz. Geçmişte birçok kişinin bu işlem yüzünden saçlarının yandığına şahit olduk. Yanlış eğitim ve yanlış kullanım sonucu saçların kopması kaçınılmaz bir son oluyordu. Artık yeni termal düzleştirmelerle harika sonuçlar alıyoruz. Geçen ay saçlarıma bu işlemi yaptırdım ve sabahları saçımla uğraşmadan işime gidebiliyorum. Saçlarınıza Glatt 2-3 ay önce uygulanmışsa yeni işlemi rahatlıkla saçlarınıza uygulayabilirim. Bana direkt telefonumdan ulaşarak 0216 302 04 37 detayları öğrenebilirsiniz. Bu arada yanınızda faturayı getirirseniz yol ücretinizi de biz karşılamak isteriz. İyi günler.

Bir arkadaşımın saçları döküldü, doktora gittik. Alttan yeni saçların geldiğini ama zamanla çıkacağını söyledi. Şu an başının iki yanında saç yok. Konuyla ilgili bize önerebileceğiniz bir tedavi yöntemi ya da ilaç var mı?

Merhaba. Arkadaşınızın saçlarının neden döküldüğünü doktor söylemedi mi? Gerekli bilgiyi size vermesi gerekiyordu oysa. Arkadaşınızın saçlarının dökülme sebebi konu ile ilgili yardımcı olmam için önemli bir nokta. Arkadaşınıza tavsiyem saçlarını çok sıkı toplamaması ve gece yatmadan önce havalı bir fırça ile fırçalaması. Bu işlem saç diplerindeki kanın hızlı hareket etmesine ve köklerin hava almasına sebep olacaktır. Bu işlemi her gece tekrarlarsa bir ay içinde bebek saçların çıktığını görecektir. Eğer havalı bir fırçanız yoksa beni arayın, size bir tane fırça ulaştıralım. İyi günler.

Saçlarımın uzamasını çok istiyorum fakat çok uzun süredir aynı boyda duruyor. Keratin kaynak yaptırmayı düşünüyorum. Bu işlem bana ne kadar mal olur öğrenmek istiyorum. Teşekkürler.

Merhaba, saçlarınız ile ilgili sizden biraz daha bilgi isteyeceğim. Bu yüzden bizi ararsanız sevinirim. 0216 302 04 37 Keratin kaynağın ortalama maliyeti 350 ile 800 YTL arasındadır. Konuyla ilgili sizden detaylı bilgi alarak fiyat konusunu da netleştirebiliriz. İyi günler.

Saçlarıma 3 ay kadar önce perma yaptırdım. Strait terapy permalı saçları da düzleştirebilir mi?

Permalı saçlara da strait terapy yapabiliyoruz. Önemli olan saçlarınızın sağlıklı olmasıdır. Yeni çıkan saç düzleştirici malzemelerle röfleli hatta platin boyalı saçları bile dümdüz yapabiliyoruz. Saçlarınızı bir görmem gerekiyor. Eğer saçlarınız bu işlemi kaldıramayacak gibiyse size saçlarınızı korumak için bir süre daha beklemenizi tavsiye ederim.

Saçlarım dalgalı ve ince telli. Çok fazla kabarıyor. Nasıl bir kesim yaptırırsam saçlarımı rahat kullanabilirim? Yuvarlak yüz hatlarına sahibim. Teşekkürler.

Saçları kıvırcık ve dalgalı bayanların saç kestirmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Saçlarınızın alt kısımlarını uzatın ve sadece önlerini fönleyerek kullanın. Arka tepeler kısa katlarla asla kesişmemeli. Sadece düz toplayarak kurutursanız saçlarınız kabarmaz. Saçlarınızı sakinleştiren şampuan ve saç kremi kullanmanızı öneririm. İyi günler.

Vücudunuzu şekle sokun!

Meyve, sebze ve su ağırlıklı bir detoks programı ile hızla kilo verirken, sağlığınızı da koruyabilirsiniz.Birkaç gün sonra tatile çıkıyorsunuz, oysa hâlâ 2-3 kilo fazlanız var. Hiç paniğe kapılmayın, su diyetiyle 5 günde forma girebilirsiniz.

Su diyeti, aslında bir detoks programı. Bu yüzden yalnız düğün, parti, tatil gibi durumlarda değil, vücudunuz detoksa ihtiyaç duyduğunda da kullanılabiliyor.

Limonlu su için

Çorba ve meyve sularının ağırlıklı olduğu programda, ananas, çilek gibi bağırsakları çalıştıran ve ödem attıran meyveler de var. Sabah ve akşam içilen limonlu sular ise insülin salınımını azaltıp açlık hissini geciktiriyor. Ancak, bu diyet, kalp ve şeker hastalarına, hamile kadınlara ve emziren annelere yasak.

İşte mucize diyetin detayları

Sabah: 1 bardak ılık limonlu su, 1 bardak portakal ve greyfurt suyu karışımı, 2 dilim taze ananas, 6 tane çilek ve 2 kaşık yulaf ezmesi.

Ara: 1 bardak ıhlamur, papatya ve melisa yaprağı çayı, 1 bardak ılık su ve 1 çay kaşığı zencefil tozu ile hazırlanmış çay.

Öğle: 2 bardak su, 2 kâse sebze çorbası, bol yeşil salata (avokado, turp, taze soğan, tere, roka, maydanoz, domates, yağ ve limon).

Ara 1: 3 tam ceviz (Aralar birer saat ara ile tüketilecektir).

Ara 2: 2 dilim ananas, 1 elma, 1 bardak zencefil tozu çayı.

Ara 3: 1 dilim tam buğday ekmeği, 1 dilim peynir, domates, salatalık ve maydanoz, 1 bardak papatya çayı.

Akşam: 2 bardak su, 2 kâse sebze çorbası, 1 porsiyon sebze haşlama (tercihe göre üzerine az zeytinyağı, bol limon ile ketentohumu eklenebilir), 1 kutu probiyotik yoğurt.

Ara: 2 dilim ananas, 15-20 adet siyah çekirdekli üzüm, 4 taze kayısı, 2 bardak ılık limonlu su.

Cildinizi korumak için NEYAPMALISINIZ?

Cildinizi korumak için NEYAPMALISINIZ?

Cildinizi duygusal iniş çıkışların etkilerinden korumanın yollarını biliyor musunuz? Hayatınızda her şey yolunda olduğunda cildinizin de kusursuz gözüktüğünü fark ettiniz mi? Ama işler kötüye gitmeye başladığı anda bu durum cildinize yansıyor olmalı... Artık dermatologlar bile tedavi yöntemlerine karar verirken psikolojinin etkisini göz önünde bulunduruyor.

New York'un en ünlü dermatologlarından Howard Murad "Cilt sağlığında ruhsal durumun büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Hastalarımı tedavi ederken ruhsal sağlıklarını da mutlaka dikkate alıyorum" diyor.

Clinique Biyolojik Araştırma Merkezi'nden Doktor Tom Mammone de" çeşitli araştırmalarda stresli dönemlerde cildin daha hızlı yaşlandığını gördük" diye ekliyor. Çünkü stres cildin hassasiyetini artırarak çevresel faktörler ve UV ışınlarından daha fazla etkilenmesine neden oluyor. Bunlar nedeniyle cilt hassaslaşarak iltihaplanmaya başlıyor. Stres hali 2-3 hafta boyunca devam ettiğinde kırışıklıklar da belirgin hale geliyor.

Masajı deneyin

Cilt bakım uzmanı Magareta Loughran da cilt yaşlanmasının yalnızca deri altındaki hücre hareketleri ile ilgili olmadığım belirtiyor. Kızgınlık endişe stres gibi olumsuz ruh halleri yüz kaslarının istem dışı olarak aşağı doğru sarkmasına neden oluyor. Eğer bu durum ruh halinize bağlı olarak düzenli şekilde devam ederse birbirine bağlı dokular gerilmeye başlıyor.

Bu da görüntünün bozulmasına neden oluyor. Ayrıca lenflerin kırışması göz çevresinde kararma ve şişliklere yol açıyor. Loughran buna karşı en faydalı tedavinin yüz masajı olduğunu söylüyor. Çünkü masaj cildin kan dolaşımını hızlandırıyor kasları yukarı çekerek esnekleştiriyor. Kırışıklıkların önüne geçmenin ilk yolu cilt bakımı konusunda bilinçli hareket etmek. Bunun için dinlendirici ve nemlendirici bakım kremleri kızarıklık ve kabarmayı önleyen ilaçlar kullanılması öneriliyor.

Maskelere dikkat!

Cilt maskesi ve buhar banyosu gibi yöntemlerden uzak durmak gerekiyor. Doktor Mammone'a göre bunlar cilde yarar sağlayacağına zarar veriyor hassaslığı artırarak yaşlanmayı hızlandırıyor.

Sigara alkol ve kafein kullanımının da cildin yaşlanmasını hızlandırdığını unutmayın.

SÜper KiŞ Dİyetİ

Günlük 1100 kalori)

1. GÜN
Sabah
1 kibrit kutusu beyaz peynir
Kızarmış 1 dilim kepek ekmeği
Şekersiz çay
1 haşlanmış yumurta

Öğle
Yağsız salata
2 ızgara köfte

Akşam Üzeri
1 elma

Akşam
Haşlanmış sebze
100 gr. ızgara et
Yarım kase yoğurt

Yatmadan Önce
1 bardak süt

2. GÜN
Sabah
2 kibrit kutusu kaşar peyniri
Kızarmış 1 dilim kepek ekmeği
Şekersiz çay
3-4 zeytin

Öğle
1 kase yoğurt
4 ızgara köfte

Akşam Üzeri
1 armut

Akşam
Haşlanmış ıspanak
Izgara balık

Yatmadan önce
1 bardak süt

3. GÜN
Sabah
1 dilim kızarmış kepek ekmeği
Şekersiz çay
3-4 zeytin
1 adet domates

Öğle
Haşlanmış karnabahar
Izgara tavuk

Akşam Üzeri
1 muz

Akşam
2 kaşık zeytinyağlı kereviz
Izgara balık

Yatmadan Önce
1 bardak porkatal suyu

4. GÜN
Sabah
3 kibrit kutusu dil peyniri
Diyet bisküvi
Şekersiz ıhlamur veya adaçayı

Öğle
Yağsız salata
Izgara biftek

Akşam Üzeri
1 portakal

Akşam
Soğan çorbası
Haşlanmış sebze

Yatmadan Önce
1 bardak ayran

5. GÜN
Sabah
1 yumurta
Salatalık
Domates
3-4 zeytin
Grisini
Şekersiz çay

Öğle
Şef salata

Akşam Üzeri
1 elma

Akşam
Izgara köfte
Haşlanmış sebze

Yatmadan önce
1 bardak süt
SAYGILARIMLA UMARIM +REP VERİRSİNİZ ARKADAŞLAR 6. GÜN
Sabah
1 kibrit kutusu beyaz peynir
Rafadan yumurta
Şekersiz çay

Öğle
2 kaşık zeytinyağlı fasulye
Yoğurt
Grisini

Akşam Üzeri
1 adet elma

Akşam
Izgara tavuk
Salata

Yatmadan önce
1 kase yoğurt

7. GÜN
Sabah
2 kibrit kutusu kaşar peyniri ve kepek ekmeğiyle yapılmış yağsız tost
Şekersiz çay

Öğle
Yağsız salata
Soda

Akşam Üzeri
1 armut

Akşam
Bol salata
Izgara balık

Yatmadan önce
1 bardak süt

Çarpici GÖrÜnmek İÇİn Ne Yapmalisiniz?

Çarpıcı görünmek için öneriler Hoş görünmek için güzellik merkezlerinin kapılarını aşındırmanıza da gerek yok! İşte, size pratik öneriler...
Her ortamda fark edilir olmak istiyorsanız; göz makyajınızın dikkat çekici, saçlarınızın havalı, dudaklarınızın ise dolgun görünmesine dikkat edin.

Havalı saçlar

Saçlarınız ince telliyse ve ne yaparsanız yapın hacimli görünmüyorsa, özel hacim veren şampuan ve saç kremleri edinmeniz yerinde olur. Bunları saçlarınızı her yıkadığınızda kullanın. Ardından saçlarınızı kurutmadan önce hacim veren ve dolgunluk katan bakım ürününü, saçınızın kökünden ucuna doğru uygulayın.

Saçlarınızı kuruturken diplerine parmak uçlarınızla masaj yapın. Saçlarınız kuruduğunda da oval bir saç fırçasıyla tarayın. Son olarak başınızı aşağıya doğru eğerek saç kurutma makinesini soğuk konumuna getirerek saçlarınızı kabartın. Saçlarınıza iri dalgalarla hacim vermek istiyorsanız, kıvırcık ya da dalga veren saç şekillendiricilerden de kullanabilirsiniz.

Gözleriniz konuşsun

Çarpıcı gözlere sahip olmanın ilk yolu göz renginize en uygun far rengini seçmek. Göz kapaklarınızda bir rengin farklı tonlarını kullanabileceğiniz gibi tamamen kontrast tonları da tercih edebilirsiniz. Gözlerinizi olduğundan daha büyük göstermek istiyorsanız, koyu tonlardan ve buğulu makyajlardan kaçınmalısınız.

Farı göz kapaklarınızın tamamını kaplayacak şekilde uygulayın ancak kaş kemiğine kadar taşırmayın. Kirpiklerinizin tam dibine yumuşak yapılı bir göz kalemi çekin ve kulak çubuğuyla bu hattı hafifçe dağıtın. Ardından kirpiklerinizi tek tek ayırıp kıvıran yoğun bir maskara uygulayın


Dolgun dudaklar

Tıpkı gözler gibi dudaklar da, koyu renk ruj kullanıldığında daha küçük görünür. Dudaklara dolgunluk verirken rengin yanı sıra dudak parlatıcısı ya da rujun kıvamına da önem verin. Sıvı, su bazlı ve ışığı yansıtan ruj ya da parlatıcılar dudaklarda illüzyon etkisi yaparak hacimli görünmelerini sağlar.

Dudaklarınızı fırça yardımıyla ten renginizden iki ton daha koyu bir kapatıcıyla çerçeveleyin. Bu teknik, kapatıcı kaleme oranla daha doğal bir görünüm verir. Daha sonra dudaklarınıza altın ya da şeftali tonlarında bir parlatıcı uygulayın

Acil diyetle haftada 3 kilo verin

Acil diyetle haftada 3 kilo verin

Yaz geldi, ama forma girmeniz için henüz çok geç sayılmaz. 15 günlük "şok" ama "sağlıklı" bir diyetle 6 kilo verebilirsiniz. Bu diyet programını geçen yıl yaz başında yayınlamıştık. Diyeti uygulayan ve haftada 3 kilo veren pek çok okuyucumuzun isteği üzerine tekrarlıyoruz.

Deniz, güneş
ve tatil mevsimi geldi. Yaz keyfini sağlıklı bir şekilde sürdürmeniz için iki özel diyetimiz var. Birinci diyet
önerimiz haftada 3 kilo verebileceğiniz 15 günlük şok bir program. Geçen yıl yayınladığımız bu diyeti, pek çok okurumuz deneyerek başarılı oldu.
Siz de deneyebilirsiniz. İkinci diyetimiz ise betakaroten kaynağı besinler içeriyor Betakaroten deposu olan havuç ağırlıklı bu diyetle cildiniz içten beslenerek pürüzsüz bir bronzluğa kavuşacak ve kilolarınız eriyecek. Haftada 1-2 kilo verebileceksiniz. Bu diyetin bir başka özelliği de çağın vebası kansere karşı etkili olması. Özellikle cilt kanseri vakalarının son yıllarda artması, havuç diyetinin önemini daha da artırıyor. Güneşin zararlarından uzak, sağlıklı ve formda günler dileğiyle...

PAZARTESİ Kahvaltı: 1 çay kaşığı reçel sürülmüş 3 ince dilim kızarmış ekmek,
1 fincan çay veya kahve
Ara öğün: 150 gr taze meyve
Öğle: 200 gr tahıl ilaveli yoğurt,
1 kase karışık meyve
İkindi: 1 bardak meyve suyu
Akşam: 100 gr kabaklı pilav,
150 gr karışık mevsim salatası,
1 bardak maden suyu veya su


SALI Kahvaltı: 200 gr taze meyve, 1 fincan çay
veya kahve
Ara öğün: 1 kase yağsız yoğurt
Öğle: 1 su bardağı
meyveli süt, 150 gr taze meyve
İkindi: 1 kase limonlu puding
Akşam: 200 gr ızgara tavuk veya hindi,
200 gr haşlanmış kabak ve havuç, 1 bardak maden suyu veya su ÇARŞAMBA Kahvaltı: 1 çay kaşığı bal sürülmüş 1 dilim kepek ekmeği, 1 fincan çay veya kahve
Ara öğün:150 gr taze meyve
Öğle: Yoğurtlu sebze püresi, 1 taze meyve
İkindi: 1 külah meyveli dondurma
Akşam: 200-250 gr az yağlı balık, 200 gr haşlanmış sebze, 4-5 diyet bisküvi, 1 bardak maden suyu veya su
PERŞEMBE Kahvaltı: 1 bardak
sütlü kahve
Ara öğün: 1 bardak
taze meyve suyu
Öğle: 1 paket diyet bisküvi, 150-200 gr
taze meyve, 1 bardak maden suyu
İkindi: 1 fincan çay
Akşam: 100 gr domatesli makarna, 200 gr yoğurtlu patlıcan salatası (yağsız),
1 bardak su veya
maden suyu CUMA Kahvaltı: 1 fincan sütlü kahve, 1 çay kaşığı bal sürülmüş 3 ince dilim kızarmış kepek ekmeği
Ara öğün: 1 bardak
taze meyve suyu
Öğle: 200 gr haşlanmış sebze, 1 bardak domates suyu
İkindi: 1 fincan çay
Akşam: 2 haşlanmış yumurta, 150 gr haşlanmış taze fasulye, 1 bardak maden suyu veya su CUMARTESİ Kahvaltı: 1 kase light yoğurt, 1 fincan çay veya kahve
Ara öğün: 200 gr
taze meyve
Öğle: 150 gr sade pizza, 1 bardak maden suyu
İkindi: 1 küçük külah meyveli dondurma
Akşam: 100 gr kurubaklagil yemeği,
100 gr patates ve 150 gr ıspanak ilaveli çorba,
1 bardak su PAZAR Kahvaltı: 1 fincan çay veya kahve, 1 kase komposto
Ara öğün: 1 bardak greyfurt suyu
Öğle: 200 gr yoğurt
İkindi: 1 paket diyet bisküvi
Akşam: Birkaç diş sarımsak, 1 çorba kaşığı zeytinyağı, 1 sivribiber ilaveli 6 çorba kaşığı makarna, yoğurtlu
150 gr semizotu,
1 bardak maden suyu.

selülit derdine SON

Türkiye'deki kadınların neredeyse yüzde 80'i, selülit sorunundan yakınıyor. Kalça, bacak, karın, hatta kol ve dizlerde oluşabilen selülitten, 'Mezoterapi' yöntemiyle çabucak ve acısız şekilde kurtulmak mümkün. Bu yöntemde, sadece bir kez kullanılıp atılan, 4 milimetrelik özel steril iğnelerle, cildin derm tabakasına birer santim arayla batırılan etkin ilaçlar, kılcal damar dolaşım yoluyla selülitli bölgeye direkt etki ediyor. Böylece dokulardaki ödemi çözüyor, bozulmuş olan lenf ve kan dolaşımını düzeltiyor. Hücrelere depolanmış yağ yeniden çalışmaya başlıyor, şeker ve yağ asitlerine ayrılarak kullanılabilir hale geliyor.

Uzmanlar, deri üzerinde biriken fazla miktarda toksinin, yağ hücrelerine tuzak hazırlayarak bu hücrelerin şişmesine ve kan dolaşımının zayıflamasına sebep olduğunu belirterek, bu her iki sistemin zayıf çalışması halindeyse selülitlerin artarak ciltte sağlıksız bir görünüm meydana getirdiğini bildiriyor.

KADINLARA HAS DURUM
Selülitin oluşmasının sebebi olarak östrojen hormonunu gösteren uzmanlar, östrojenin, vücutta yağ ve şekerin depolanmasını sağlayan insülini arttırdığını vurguluyor. Uzmanlar, özellikle buluğ çağı, hamilelik ve doğum kontrol haplarının kullanıldığı dönemlerde, bu hormonun en üst seviyeye ulaştığını da kaydediyor.

Kadın vücudunda kalça, karın, alt ve üst bacak bölgelerinin, yağ depolamaya uygun yapıda olduğunu ifade eden uzmanlar, "Selülit, deri altındaki yağ hücreleri gereğinden fazla yağ depoladıkları zaman oluşur. Şişen hücreler dışarı doğru çıkıntılar oluşturur ve sonuçta deri girintili çıkıntılı bir hal alır" diyorlar.

NASIL UYGULANIYOR?
Uzmanların bildirdiğine göre, 'Mezoterapi' tedavi yönteminde önce, ekografi (ultrason) ile selülitli bölgenin kalınlığı, mezoterapist doktorun çalışacağı derinlik ve o bölgeye giriş açıları tespit ediliyor. Sadece bir kez kullanılıp atılan, 4 milimetrelik özel steril iğnelerle, etkin ilaçlar, cildin derm tabakasına birer santim arayla batırılıyor. Bu ilaçlar, kılcal damar dolaşım yoluyla selülitli bölgeye direkt etki ediyorlar. Böylece dokulardaki ödemi çözüp, bozulmuş olan lenf ve kan dolaşımını düzeltiyorlar. Bozulmuş olan yağ hücreleri ile dolaşım arasındaki ilişki tekrar kuruluyor ve yağ hücrelerine depolanmış yağ yeniden çalışmaya başlıyor, şeker ve yağ asitlerine ayrılarak kullanılabilir hale geliyor. Mezoterapi süresince kişinin yapacağı düşük kalorili rejimle bu yağlar, vücut tarafından enerji olarak tüketiliyor.

Mezoterapi olmadan yapılacak diyetin, aslında normal kısımlarda yağ kaybına sebep olup yerel fazlalıkları daha belirgin hale sokabileceğine dikkat çeken uzmanlar, "Yağ dokusu yüz, göğüs gibi hasta vücudunun üst kısımlarından kaybolur, kalça ve bacaklarda yağ dokuları değişime uğramaz. Halbuki mezoterapide kişi, bölgesel olarak selülit yağlarını kaybettiğinden kısa sürede (15 günde 2 beden gibi) olması gereken şekle kavuşur. Tedavi bitince uzman doktor tarafından hastanın bitim ekografisi alınır. Böylece selülitin mezoterapi ile tedavisi ispatlanmış olur" ifadesini kullanıyor.

SELÜLİTE KARŞI DİYET
Mezoterapinin, sadece selülit tedavisinde değil, akne, Saç Dökülmesi, bel ağrısından migrene kadar pek çok rahatsızlığa karşı uygulandığını kaydeden uzmanlar, ilk kez 1952 yılında Fransa'da uygulanan bu uluslararası yöntemin, halen İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Belçika, İsveç, Danimarka ve Japonya'da çok yaygın olduğunu bildiriyor.

Bu arada uzmanlar, iyi bir diyetin, hem sağlık için gerekli hem de selülitle mücadelede bir başlangıç noktası olduğunu vurgulayarak, şu önerilerde bulunuyor:

"Yağ alım miktarınızı sınırlayın, tereyağı, margarin gibi katı yağları, kızarmış ve şekerli yiyecekleri ve rafine karbonhidratları kesin. Ayrıca tuzlu ve baharatlı yiyecekleri de azaltın. Her gün bolca taze sebze ve meyve yemeyi ve 7 - 8 bardak su içmeyi de ihmal etmeyin. Sağlıklı bir diyete ilave olarak, kan dolaşımını hızlandırmak da selülitli bir görünümü iyileştirmek için gereklidir. Bunun için selülit kremleriyle veya vibromasaj aletleriyle masaj yapabilirsiniz. Masaj vücudun tembel ve hareket etmemekte inat eden dokularını harekete geçirerek kan dolaşımını hızlandırır.

Saç dökülmesi

Saç dökülmesi yaygın ve sık görülen bir sağlık sorunudur. Yaşamınızın herhangi bir döneminde bu sorunu siz de yaşayabilirsiniz.
Araştırmalar, saç dökülmesinin kadınlarda da görüldüğünü, 20 yaşın üzerindeki her kadının, yaşamının herhangi bir döneminde saç dökülmesi nedeniyle tıbbi yardıma ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Son yıllarda tıbbi küf olarak tanımlanan özel bir küfün ise özellikle kadınlarda sık görülen hormonal olmayan saç dökülmelerinde son derece etkin bir tedavi aracı olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var.
Saçın esas maddesi keratin’dir. Saçlarınızı beslemek, sağlıklı ve parlak saçlara sahip olmak istiyorsanız bir kuralı hiç unutmamalısınız: Saç sadece kökünden beslenir. Saçlarınızı daha iyi beslemek için işe, doğru ve dengeli bir beslenme planı yaparak başlamalısınız. Dışarıdan yapacağınız çabalardan sonuç alamazsınız. Saç bakımı ürünleri saçın yıpranmış görüntüsünde kısa süreli değişmeler dışında pek yarar sağlamazlar. Bu ürünlerle saçlarınızı daha temiz ve bakımlı tutabilir, dış etkilerin oluşturduğu yıpranmanın sonuçlarını bir süre gizleyebilirsiniz. Saç bakım ürünleri ile saçınıza sadece bir dış bakım sağlayabilirsiniz. Bir kez daha hatırlatalım: Saçınız için gerekli olan besin unsurları saça sadece kan yolu ile ulaşabilirler. Saçınız için gerekli besin unsurlarını ağız yolu ile doğal besinler veya besin destekleri ile alabilirsiniz.

Saç dökülmelerinin hormonal, metabolik, mikrobik pek çok sebepleri var. Sorunun kaynağını araştırın. Demir, çinko veya başka bir besin unsurunun yetersiz alımı ile ilişkili olup olmadığını öğrenin. Yanlış planlanmış dengesiz ve çok düşük kalorili diyetlerin de saçınızı dökebileceğini unutmayın.
Sorunu, saçlarınızın ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve proteinlerin ona yalnızca kan dolaşımı ile ulaşabileceğini unutmadan çözmeyi deneyin.
Saç dökülmeniz beslenmenize ilişkin sorunlardan kaynaklanıyorsa, kalsiyum, çinko, selenyum gibi minerallerin, p-aminobenzoik asit, keratin, sistin ve tiamin gibi besin unsurlarını ihtiva eden bazı hazır ürünlerin veya besinlerin ağız yoluyla alımı halinde yardımcı olabileceklerinden şüphe etmeyin!
Bir hatırlatma
Son yıllarda tıbbi küf olarak tanımlanan özel bir küfün özellikle kadınlarda sık görülen hormonal olmayan saç dökülmelerinde son derece etkin bir tedavi aracı olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var. Bu küf, ilk kez 1970’li yıllarda Almanya’da kullanıma verildi. Tıbbi küfün tiamin, keratin ve sistin ile birlikte kullanımının daha etkili olduğunu ise 1990 sonrasında yapılan yeni ve güvenilir çalışmalar gösterdi.
Saç dökülmesini durdurmak, saç hasarını önlemek istiyorsanız çözümün dıştan değil içten geldiğini unutmayın. Önce doğru ve dengeli bir beslenme planı yapın, stresten, üzüntüden, uykusuzluktan uzak bir yaşam planı yapın. Gerektiğinde bir uzman danışmanlığı alarak yukarıda belirtilen besin unsurlarını bir arada içeren yeni ve etkili ürünlerden yararlanın.
Saç kaybını artıran etkenler
Tükenmişlik durumu, stres
Ateş, enfeksiyonlar
Tiroid bozukluğu gibi bazı hormonel ve metabolik hastalıklar (Tiroid bezi tembelliği)
Kansızlık
Mevsimsel dökülmeler
Hamilelik ve emzirme dönemleri
Beslenme bozuklukları, bilinçsiz ve ağır sık tekrarlanan diyet rejimleri, alkol bağımlılığı
Kanser tedavileri gibi ilaçların kullanımı
Zehirlenmeler
Radyasyon
Gerçekler ve rakamalar
Saç sayısı: Her insanda 100.000 - 150.000
Saç yoğunluğu: 200/cm²
Çapı: 0.1 mm
Her bir saç telinin aylık uzama miktarı: 1 cm
Bir günde toplam saç uzaması: 20-30 m
Günde kaybedilen toplam saç sayısı: 50-100

Kaynak : Hürriyet / Osman Müftüoğlu
Saçınız büyülesin

Güzel saçlara sahip olmak ister misiniz? O zaman vereceğimiz ipuçlarını kaçırmayın...

* Saçınıza seksi bir dolgunluk kazandırmak için, kuruturken yuvarlak fön fırçanızı dik bir şekilde iki parmak kalınlığında saçınıza dolayın ve fön çekin.
* Saçınızı düz veya hafif dalgalı bir biçime sokmak için kuruturken fırça kullanmayın ki doğal bir görünüm kazansın.
* Saçınızı forma sokmanın en kolay yolu saçınız nemliyken silikon içeren bir serum uygulamaktır.
* Kuru olan saça şekil vermek için saçınızı öne atıp, saç diplerine sprey sıkın. Böylece saçlarınızı geri attığınız zaman hoş bir form oluştuğunu göreceksiniz.
* Saçlarınızı kuruturken dipten dışa doğru ters bir şekilde taradığınız takdirde saçlarınız daha dolgun bir görünüm kazanacaktır.
* Saçlarınızı yıkarken şampuanı sadece diplere, kremi ise uçlara sürün, bu saçınızın kurumasını engelleyecektir.

Cilt temizliğinin püf noktaları

Cilt temizliğinin püf noktaları... İyi bir yüz temizliği, ciltteki yağın kirlenen kısmını ve fazlasını arındırmalı ancak tümünü silip süpürmemelidir. Bütün bir yıl yaz mevsimini bekliyoruz. Ama hepsi iki aydan ibaret ve hemen geçip gidiyor. Eylül ayını yarıladık bile! Havada tatlı bir serinlik ve rüzgar hakim. Yağmur ise yağdı yağacak. Sonbahar evimize ve kendimize döndüğümüz bir mevsim. Zaten sıcaktan kaçmaya çabaladığımız hareketli bir dönemden sonra, biraz dinginliğe ve bakıma ihtiyacımız var. Şimdi sağlık sorunlarımızla ilgilenmenin, yavaş yavaş cildimizi ve yıpranan saçlarımızı toparlamanın zamanı geldi. Güneşin pırıltısı biraz daha azalınca derin bakımlara geçebiliriz.

CİLDİNİZİ TEMİZLEYİN

Eylül başı temizlik dönemidir. Bir seyahatten sonra eve döndüğünüzde ne yaparsınız? Önce evinizi toparlar ardından valizlerinizi boşaltıp son olarak da çamaşırlarınızı yıkarsınız. Bunlar, cildimiz için de geçerlidir. Cilt bakımında ilk adım, günlük temizliktir. Her sabah ve her akşam olmak üzere, günde iki defa cildimizi özenle temizlemeli ve tonikle silmeliyiz. Ardından nemlendiricimizi sürebiliriz. Birçok insan makyaj yapmayı ihmal etmez ancak cilt temizliğine gereken özeni göstermez. Oysa makyaj yapılsa da yapılmasa da, yüzünüzün düzenli olarak günlük birikimlerden arındırılması gerekiyor.

KURU CİLTLERE KREM

Yağlı ciltlerde jeller ve losyonlar, kuru ciltlerde kremler tercih edilir. Bu tip ürünlere, genel olarak "temizleme sütü" adı verilir. Bu tip temizleyiciler, özellikle kıl köklerinde bulunan sertleşmiş sebumun (cildin yağ salgısı) ve sebuma bulaşmış olan kir ve makyaj artıklarının temizlenmesinde çok etkilidir. Bu açıdan derin bir temizlik sağlarlar. Temizleme kremlerinde daha fazla yağ (%40-50) losyonlarda ise daha az yağ (%10-25) bulunur. Yağlar, ciltteki yağı (sebum, yağ ve makyaj artıkları), su ise suda eriyebilen maddeleri çözer. Kir ve keratin pulları gibi eriyemeyen maddeler ise tonikli pamukla silinerek temizlenir. Göz çevresindeki deri çok hassastır. Bu nedenle daima özel bir temizleyici tercih edilmeli ve göz çevresine çok nazik davranılmalıdır.

MİKROFİBER KUMAŞLAR

Cilt temizliği veya hafif peeling için özel olarak imal edilen mikrofiber kumaşlar ve eldivenler oldukça etkili bir şekilde temizliği tamamlarlar. Onları sadece su ile ıslatarak kullanırsanız, daha önce özenle temizlediğiniz yüzünüzden hala kir çıktığını fark edersiniz. İçinde hiçbir kimyasal olmadığı için en hassas ciltlere bile uygulanabilir. Her yerde bulunmuyor ama rastlarsanız hem yüzünüze hem de vücudunuza uygulayabilirsiniz.

TONİK TEMİZLİĞİ ÖNEMLİ

Cildin günlük bakımı yapılırken ikinci adım, kalan son artıkları arındıran ve gözenekleri sıkıştırmaya yarayan tonik uygulamasıdır. Temizleme kremleri ve losyonlar, sabunlar ve jeller ciltteki yağı ve suda eriyebilen maddeleri çözdükten sonra, kir ve keratin pulları gibi eriyemeyen maddeler tonikle silinerek temizlenir. Tonik, özel bir solüsyondur. Genellikle su ve alkol ile hazırlanır. Bazı toniklerde salisilik asit, portakal çiçeği kolonyası, gül suyu veya daha farklı maddeler de kullanılır. Tonik seçerken alkolsüz olanları tercih edin. Sade gül suyu ve maden sodası gayet iyi toniklerdir.

GÖZENEKLERİ TEMİZLEYİN

Gözeneklerin sıkışması aslında hatalı bir ifadedir. Çünkü gözeneklerin kas yapısı yoktur. Bu nedenle de açılıp kapanması veya sıkışıp gevşemesi söz konusu değildir. Ancak biriken kirler ciltteki gözenekleri tıkayarak zorlar ve genişlemesine yol açar. Tonikler bunları temizlediği için gözenekler tekrar normal boyutlarına dönerler. Tonikler düzenli olarak kullanıldığında gözeneklerin açılmasına pek fırsat kalmaz. Öte yandan, toniklerin içinde bulunan maddeler cildi biraz tahriş ettiği için dokular hafifçe şişer. Bu tepki gözenekleri geçici bir süre için sıkıştırır. Tabii bu yapısal bir değişiklik değildir, kısa süreli bir toparlanmadır.

VÜcut Bakimi

Nemlendirme... - Günlük duşunuz haricinde, haftada 2 kez vücudunuzu bir vücut arındırıcısı (pelling) ile ölü hücrelerden arındırın. Arındırıcı ürünü, önce parmaklarınızla, daha sonrada kıl bir eldiven ile hafifçe bastırarak ve küçük dairesel hareketler yaparak uygulayın. Hareket yönünüz hep kalbinize doğru yani aşağıya yukarıya doğru olmalı. Ürünü uygularken çok sert olmayın, sadece dirsek, diz ve topuk gibi derinin daha sert ve pütürlü olduğu bölgelerde ısrarcı olun.

- Fazla sıcak su cildinizden doğal yağın yok olmasına neden olabilir. Ilık ya da serin suyla yıkanırsanız cildiniz daha sağlıklı kalacağı gibi kendinizi daha iyi hissedersiniz.

- Duş veya banyo yaptıktan sonra mutlaka cildinize nemlendirici uygulayın. Hatta bu işlemi hafif nemli olan cildinize yaparsanız nemin cildinizin üst katmanlarına hapsedilmesini de sağlayabilirsiniz.

- Kışın da nemlendirmeyi bir alışkanlık haline getirin. Pantolon veya çorapların altında cildinizin çatlamasına mani olmak için her duştan sonra mutlaka vücudunuzu nemlendirin.
Eller ve ayaklar için... - Daha yumuşak eller için, haftada 1 veya 2 kez ellerinizi 5-10 dakika ılık süte batırın. Sütün içinde bulunan laktik asit cildinizi nemlendirir ve ellerinize yumuşaklık kazandırır.

- Ellerinizin yaşlanmasını geciktirmek istiyorsanız, özellikle yaz aylarında mutlaka güneşi bloke eden bir kremle koruyun. Böylece ileriki yaşlarda oluşabilecek lekeleri azaltacak ve genç görünmenize neden olacaktır.

- Düzenli pedikür yaptıramayacak kadar yoğunsanız, yürüyüşe çıkmadan önce (spor çorap giydiğiniz zaman) ayaklarınıza bol vazelin sürün. Yürüyüşünüz bittiğinde ayaklarınızın beslenmiş ve rahatlamış olduğunu fark edeceksiniz.

- Ayaklarınız kuruyorsa, bol krem sürün (vazelin tavsiye edilir!). Sonra bir çift pamuklu çorap giyerek nemin içeride kalmasını sağlayın. Bu işi yatarken yapmak çok yararlı ancak çoraplarla uyumakta sıkıntı yaşıyorsanız size bir ipucu: çorabınızın parmak kısmını kesin, böylece ayaklarınız hava alırken yumuşayacak.

- Ayak topuklarınızdaki sertliği gidermek için bir ev reçetesi: ılık su dolu bir leğenin içinde 2 poşet yeşil çayı demleyin. Yarım litre ılık süt ilave edin. Ayaklarınızı 30 dakika bu karışımın içinde tuttuktan sonra ponza taşı ile ovup, nemlendirici bir krem sürün.

- Nasırlardan kurtulmak için ayaklarınızı birkaç dakika ılık suda tutun. Eczanelerde reçetesiz olarak hazırlanabilen %20 Carmol ve %12 Amlactin karışımı olan krem veya losyonu masaj yaparak ayaklarınıza iyice yedirin. Bu karışım tabanlardaki sert keratin tabakasını yumuşatır.
Unutmayın! - Sakarlığınız yüzünden bir yerleriniz hep mor mu? Bundan sonra bir yere çarpınca, vurduğunuz bölgeye derhal en az 10-15 dakika buz uygulayın. 10 dakika bekledikten sonra tekrar 10-15 dakika buz tutun. Buz, deri altında oluşabilecek kanamayı durdurarak darbe alan bölgenin morlaşmasına engel olur.

- Yanığınızın iz bırakmasını engellemek için yanmış bölgeye derhal bir E vitamini kapsülü kırıp uygulayın. Ayrıca, yanığa Aloe Vera jeli sürerseniz iyileşme hızını da artırırsınız.

- Yapılan araştırmalara göre ergin kişilerde kalsiyum eksikliği olanlar büyük oranda. Her gün 1 bardak süt içmeyi alışkanlık haline getirin. Faydasını ilerleyen yaşlarda göreceksiniz.

- Sağlık için koşmanın yararını biliyorsunuz. Elbette koşmak kalori harcamak adına da yararlı. Ancak geri geri koşmak daha da yararlı. Üstelik geri geri koşarken %31 daha fazla kalori harcarsınız. Yürüyüşte de aynı şey geçerli: geri geri yürümekle %78 daha fazla kalori harcarsınız.

- Sabah uyandığınız zaman derin nefes almayı ve iyice gerinerek vücudunuzu esnetmeyi unutmayın. Böylece pompalanan kan artarak daha hızlı uyanıp daha diri hissedersiniz.

Çabuk Makyajın Sırları

Çok az zamanınız var ve evden hemen çıkmanız gerekiyor bu durumda makyajınız ne olacak?

İşte size, adım adım hızlı makyaj önerileri:

Ten

Cildiniz donuksa kayısı ve bej tonlarında bir makyaj altı sürün. Göz altlarınızda morluklar, yüzünüzde sivilce ve kızarıklıklar varsa mutlaka bir kapatıcı kullanın. Rengi cildinizden bir ya da iki ton açık olmalı.

Kapatıcıyı parmaklarınızla cildinize iyice yedirin.

Fondöteninizi uygulayın. Fondöten rengini cildinizle aynı tonda veya yarım ton daha açık seçin.



Büyük bir fırça ile pudranızı ve allığınızı sürün.

Göz

Üst göz kapağınızın tamamına göz farını sürün.

Gözleriniz koyu renk ise ideal far renkleriniz bej ve sedef tonlarıdır. Açık renk gözlerde her renk rahatlıkla kullanılabilir. Gri, siyah ve kahverengi derin bir bakış; mavi ve yeşil tonları ise daha genç bir görünüm verir.

Gözleriniz büyükse göz içine, küçükse kirpik diplerinden kalem çekin. Pamuklu çubuk ile çizgiyi dağıtıp gölgelendirin.

Kirpiklerinizi tarayın ve iki kat rimel sürün.

Dudak

Dudak kalemi kullanıyorsanız, rujunuza uygun bir renkle dudaklarınızı çevreleyin.

Fırça ile rujunuzu sürün. Dudaklarınızın tam ortasına bir parça parlatıcı ekleyin.

Ağız kokusunun nedenleri

Nefes verildiğinde ağızdan gelen kötü koku 'nefes kokusu' olarak adlandırılır. 'Ağız kokusu' ise, hoş olmayan kokunun ağız boşluğundan kaynaklanması durumunda ortaya çıkan kokudur.

Ağız kokusunun genel anlamda en önemli nedeni bakteri plaklarının neden olduğu dişeti hastalıklarıdır. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Diş Hekimi Özge Sönmez kişiler için sosyal bir sorun olan ağız kokusu nedenleri ve tedavisi ile ilgili bilgi veriyor.
Erişkinlerin yarıdan fazlasında, sabahları uyandıklarında geçici bir ağız kokusu farkedilebilr. Pek de önemli olmayan bu durum, genellikle uyku esnasında tükürük akışının azalmasına bağlı olarak ağız kuruluğu sonucu ortaya çıkar ve bir miktar sıvı ya da katı gıda aldıktan sonra kaybolur. Bireyleri esas ilgilendiren durum, gün boyu kalıcı olan ve sosyal sorunlara neden olabilecek biçimdeki ağız kokusudur. Bilimsel bir kanıt olmamakla birlikte, bu durumun nüfusun yüzde 10-15 gibi önemli bir kısmını etkilediği düşünülmektedir. Ağız kokusu olduğunu düşünen bireyler, çoğu zaman uzak mesafede durmak ya da konuşurken eli ile ağzını kapatmak suretiyle, bu sorunlarını gizlemeye çalışırlar. Ayrıca, ağız gargaraları ve spreyler kullanarak veya çiklet çiğneyerek bu sorunun ortadan kalkacağına inananların sayısı az değildir. Ancak, bu yöntemlerin faydası ya hiç yoktur, ya da gelip geçicidir.

Kokunun nedeni
Kötü kokunun kaynağı büyük ölçüde ağız boşluğudur ve dişeti iltihapları bu sorunun ortaya çıkmasında önemli bir yere sahiptir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken husus, nüfusun yüzde 90’ının dişeti problemi olduğu düşüncesi ile, tüm kötü kokuların dişeti iltihaplarına bağlanmaması gereğidir. Diğer taraftan, dil sırtı da yüzeyinde hücre ve gıda artıklarını ve bakterileri barındırdığı için kötü kokuların oluşmasında önemli bir bölgedir.

Ağız kuruluğu
Ağız kokusunun tedavisinde nedensel etkenlerin ortadan kaldırılması en önemli aşamadır. Dişeti sorunlarının tedavi edilmesi, dil sırtının özel fırçalar ile temizlenmesi sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırır. Ağız kokusuna neden olabilecek bir genel sağlık sorunu düşünüldüğünde ise, hastalar konu ile ilgili bir uzman hekim tarafından muayene edilmelidir. Ağız gargaraları, spreyler ya etkisiz ya da kısa dönem etkilidir. Ağız kuruluğu bir neden ise, bol sıvı alınımı ile birlikte tükürük salgılanmasını uyarmak amacı ile çiklet çiğnenmesi önerilebilir

Saçınıza kötülük etmeyin

Saçınla barışık olmak için önce ona iyi davranmayı öğrenmen gerekiyor. Ona saygıda kusur etmez ve incitecek tavırlardan kaçınırsan, onun da seni mutlu etmemesi için hiçbir sebep kalmaz!

SAKIN YAPMA
Paket lastiği gibi üzeri kaplanmamış çıplak lastikleri toka niyetine kullandığında, saçlarına ne büyük bir eziyet ettiğini biliyor musun? Saç telleri rahatlıkla bu lastiğe dolanır; hem düğüm olur hem de çabucak kırılırlar.
DOĞRU OLAN
Saçını toplamak için lastik bir toka kullanmak istiyorsun, saçının sağlığı için üzeri kumaş ya da iplik dokuma olanları tercih etmelisin. Üstelik çeşitli renklerini bir arada kullanarak hoş şekiller yaratabilirsin.

SAKIN YAPMA
Saçını kuruturken, fönü çeşitli yerlerden gelişi güzel tutmamalısın. Bu uygulama saçın parlaklığını alır.
DOĞRU OLAN
Daha fazla parlaklık için saç kurutma esnasında yapman gereken, fön makinesini köklerden uçlara doğru tutarak kurutmak
SAKIN YAPMA
Saçını asla sırılsıklamken taramaya kalkma. Saç ıslak olduğunda üç kat daha zayıftır ve kırılmaya müsaittir.
DOĞRU OLAN
Banyodan çıktıktan sonra bir süre havluyla bekle. Nemi alınmış saç, taranmaya en uygun saçtır. Bu arada kullanacağın tarağın da geniş dişli olmasına dikkat et.

KİLO KAYBI VE MENOPOZ

KİLO KAYBI VE MENOPOZ

Çikolatalı puding: Bu sayede vücuttaki kan, istediği protein ve mineralleri alır. İngiliz Sağlık Bakanlığı, kilo kaybı yaşayanların günde 3 kez 1 hafta boyunca puding yemesini tavsiye ediyor.
Peynir: 100 gramında 78 kalori bulunuyor.
Yumurta: Günde 2 yumurta, kadınların günlük protein ihtiyacının 4'te 1'ini, erkeğin ise 5'te birini karşılar. A, D, E ve B vitaminleri içeren yumurtadaki selenyum maddesi, bebeklerde sindirim sorunlarını çözer, yetişkinleri de kansere karşı korur.
Dondurma: Günde 2 top vanilyalı dondurma yemek, insan vücudunun günlük protein ihtiyacının yüzde 20'sini karşılar.
Salam: B vitamini, demir, sodyum ve potasyum deposudur.
Nohut: Sebze hormonu "fitoöstrojen" içerir. Bunlar östrojenin vücuttaki etkilerini dengeler ve menopozun yol açtığı etkilere karşı korur. Sebze proteininin en zengin kaynaklarından birisidir.
Kola: Kafein vücudun yorgunluğunu alır ve konsantrasyonu sağlar.
Üzüm: İçerdiği "elajik" asit sayesinde menopozun sebep olduğu kemik erimesine karşı korur. Kandaki östrojen seviyesini yükselterek de menopoz semptomlarını en aza indirir.
Kuru erik: Sadece iki-üç adet yemek dahi vücudun ihtiyacı olan antioksidanları karşılar. İdrar yolları kaslarını rahatlatır. Bu da kolon kanserine karşı korur. Demir, A vitamini, B6 vitamini ve potasyum içerir. İçerdiği yüksek orandaki bor minerali sayesinde menopoz dönemindeki kadınlarda östrojen seviyesini dengede tutar.
Tatlı patates: Adrenal salgılayan bezleri güçlendirerek vücuda enerji sağlar. Fosfor, magnezyum, kalsiyum, C vitamini, potasyum ve folik asit içerir.

Bakımlı Cilt İçin ON Öneri

Yaz ayları geçmiş olmasına rağmen cildinizin güzelliğine her zaman önem vermeniz gerekir. Cildinizi çevrenin olumsuz etkilerinden, kurumalardan ve dökülmelerden aşağıdaki 10 yöntemle koruyabilirsiniz.

1. Sıcağa karşı daha dayanıklı olun.

  • Yaz havaları vücudun yağ düzenini bozar. Bu sorunu halletmek için az yağlı cilt temizleyicileri, nemlendiricileri ve fondotenleri tercih edin. Cildiniz hala çok yağlıysa, yüzünüzün T bölgesini (alın, burun ve çene) alkolsüz tonikle her sabah temizleyin.

2. Parlatıcı kullanın.

  • Kozmetik dükkanları parlatıcı ürünlerle dolup taşıyor. Sizde vücudunuzun ölü derisinin daha kolay dökülmesini ve daha ferah hissetmenizi sağlayacak C vitamini veya alfa hidroksitasit içeren temizleyizi veya nemlendiricileri kullanarak daha bakımlı bir cilde sahip olabilirsiniz.

3. Güneşin zararlı etkilerinden korunun.

  • Çoktan yanmış olsanız veya hava kapalı olsa bile hergün 15 veya üzeri koruma faktörlü nemlendiricilerden kullanın. Eğer tercih ettiğiniz nemlendirici koruma faktörlü değilse nemlendiricinin üzerine az yağlı sunscreen sürebilirsiniz.

4. Doğru sunscreen i seçin.

  • Gününüzü dışarıda güneşin altında geçirecekseniz cildinizi UVA ve UVB ışınlarından yeterince koruduğunuza emin olmanız gerekir. Bunu titanyumdioksit, demiroksit ve parson 1789 içeren az yağlı ürünler kullanarak sağlayabilirsiniz. Ürünü cildinizin yeterince absorplayabilmesi için dışarı çıkmadan yarım saat önce sürün.

5. Dudaklarınıza da bakım yapın.

  • Dudaklar vücudun güneşe karşı en hassas bölgesidir. Dudaklarınızı güneşin olumsuz etkilerinden korumak için rujunuzun sürmeden önce SPF içeren dudak merhemi kullanabilirsiniz veya SPFli rujları tercih edebilirsiniz.

6. Vücudunuzun verebileceği olumsuz tepkileri engelleyin.

  • Güneşten korunmanızı sağlayacak ağır kremler gözeneklerinizin kapanmasını ve bunun cildinizi olumsuz etkilemesini sağlayabilir. Cildinizi düzenli olarak vücut şampuanlarıyla temizleyin. Banyo tuzları da vücudunuzun ölü hücrelerini uzaklaştıracağından iyi bir temizlik sağlayabilir.

7. Baştan ayağa nemlendirici kullanın.

  • Her duştan sonra vücudunuz ıslakken vücut losyonu sürün ve sonra hafifçe kurulayın. Fazla yüzen biriyseniz klorun ve tuzlu suyun kurutucu etkisini azaltmak için petrolatum veya kakao yağı içeren hidratlı nemlendiricileri tercih edebilirsiniz.

8. Bacaklarınızı tahrişlerden koruyun.

  • Bacaklarınızı traş etmek yaz aylarında bir zorunluluk. Fakat bacaklarınızda bulunan yaraların daha da tahriş olmasına sebep olabilir. Banyo yaparken değil de duş aldığınızda bacaklarınızı traş ederek cildin kabarıp tüyleri saklamasını engelleyebilirsiniz. Sabun yerine vücut şampuanlarını kullanarak cildinizin daha yumuşak ve kaygan olmasını sağlayabilirsiniz.

9. Bikini bölgenizin çirkin görünmesini engelleyin.

  • Traş edilerek ya da ağdayla alınan tüyler uzamaya başladıklarında bikini bölgenizin çirkin görünmesini sağlayabilir. Tüy dökücü kremler kullanarak tüylerin kökten değil de yüzeyden alınmasını sağlayabilir, bikini bölgenizin çirkin görünmesini engelleyebilirsiniz.

10. Bronzlaştırıcı kullanın.

  • Son dönemde kullanımı yaygınlaşan bronzlaştırıcılar kullanım ve görünüm açısından daha iyi sonuçlar veriyor. Bronzlaştıcıları önce vücudunuzun ufak bir bölgesinde kontrol ettikten sonra vücudunuza uygulayın. Sonuç istediğiniz gibiyse ürünü bir pamuk yardımıyla vücudunuza iyice sürün.

Cildiniz sivilcelerle tehtittemi?

Cildiniz sivilce içinde tehtit altında ise yüzünüze bal ve limon ile bir kapta karıştırınız yüzünüze sürünüz ve 15 dk sonra yüzünüzü iyice yıkayanız.Haftada 2 kez yapınız eğer hayla sivilce ile tehtitteyseni bunu bilinki zamanla sivilcelerden kurtulacaksınız.eğer çağresiz ve sivilcelerd
en sıkldıysanız bi doktara gitmenizde fayda görürseniz eğer sıkılıp sivilce sıkmaya kalkarsanız yüzünüzün mikrop kapmaması için kolanya veya kıram sürünüz kıremin nivea veya
arko olması gerekir..

BİrkaÇ Kİlodan Kurtulmak İÇİn

Hafta sonu tatilinden, hiç hesaba katmadığınız bir-iki
kilo fazla ile döndünüz. Kısa sürede ve acı çekmeden
son aldığınız birkaç kiloyu vermek istiyorsanız,
önerilerimize kulak verin.

* Alkol, fark etmeden kilo almanızı sağlayan en önemli
etken. Alkolün her türlüsünü ve bir kadehini bile
hemen kesin. Çünkü kendi kalorisinin yanı sıra aynı
zamanda yağların vücuttan atılımını da yavaşlatır.

* Şekerli içecekleri de tüketmeyin. Meyve suları bile
yüksek miktarda kalori içerirler. Bunların yerine bol
miktar su ve soda içebilirsiniz.

* Günde üç öğün salata yiyin. Salata, bol yağlı ve
soslu olmadığı takdirde, çok az kalorili olmasının
yanı sıra tokluk hissi yaratmakta birebir. Bu arada,
yüksek miktarda şeker sebebiyle, günde 2-3 meyveden
fazlasını yememeye dikkat edin.

* Ekmek, makarna, patates gibi "şişmanlatıcı"
besinleri öğünlerden tümüyle kaldırmayın. Bunlar
tokluk hissi uyandıracağından çok abartmamak kaydıyla
yenilebilir. Ancak bu yiyecekleri hazırlarken içine
kattığınız soslara dikkat edin. Yağ, mayonez ve hazır
soslar bu yiyeceklerin olduklarından çok daha kalorili
hale gelmesine sebep olur. Örneğin makarnanın üzerine,
yağsız kıyma ile yapılan bir sostan sadece 2 kaşık
koyun. Bunların yerine yemeklerinizi yağsız domates
sosu ve otlarla tatlandırın.

* Kilo vermeye çalıştığınız günlerde sulu yemeklerin
yanında ekmek yemeyin. Böylelikle hem ekmekten hem de
yağdan "tasarruf" etmiş olursunuz.

* Düzenli olarak egzersiz yapın. Yürüyüş, yüzme,
aerobik, step, bisiklet... Seçim size kalmış, düzenli
olsun yeter.

* Yemekleri tüm güne dağıtın. Yani öğün atlamayın.
Öğün aralarına küçük ara öğünler koyun.

Boyunda çizgi oluşumunu önleme

Boyunda çizgi oluşumunu önleme

İhmal edildiği taktirde, yoğunlaşan yaşlanma izlerini hemen yansıtır. Boyun güzelliği bir cilde bağlı olduğu kadar, uygulanan bakıma da bağlıdır. İşte bu uygulamalardan bazıları:

1-Bakış açınız, boynunuzu düzgün tutmanıza yardımcı olabilir. Mümkün olan en geniş alanı görecek ve vücutla dik açı oluşturacak şekilde bakın.
2- Boynunuzu omuzlarınız arasına gömmekten veya çenenizin altına sıkıştırmaktan kaçının. Bu hareketlerin cezası, erken kırışık oluşumudur.
3-Boynunuzu uyurken de düz tutabilmek için, alçak bir yastık kullanmak en iyisidir.
4-Yüzünüzle beraber boynunuzu da nemlendirmeniz ve beslemeniz gerektiğini unutmayın. Hatta, boynunuza daha fazla özen göstermelisiniz. Bu bölge, terleme ile kolayca tahriş olur.
5- Günboyunca, boynunuzu ileri doğru uzatıp germek ve başınızı soldan sağa ve sadan sola döndürmek gibi basit egzersizler yapın.
6-Esnek ve gergin bir boyuna kavuşmak için yapabileceğiniz spor ise yüzme.
7-Boyun deriniz sarkmaya ya da bu kısımda çizgiler belirmeye başlamışsa, fularla gizlemenize gerek yok. Özel bir bakım uygulayın yeter.

·Temizleme sütü ya da nötr sabun yardımı ile temizleyin.
·Sofratuzu ve zeytinyağı ile hazırlayacağınız bir karışımla peeling uygulayın
·Besleyici ve güçlendirici bir maske uygulayın.
·15 dakika sonra, cildi temizleyin ve fazla hırpalamadan, nazik hariketlerle masaj yapın. Aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı doğru parmaklarınızla hafif hafif vurun ve işaret parmaklarınızı sırayla çene altına kaydırın.

Yüz Güzelliğinize Dikkat Edin


Yüz Güzelliğinize Dikkat Edin!

Yüzünüz kadar tüm bedeniniz de düzenli bakım ister... Kadife yumuşaklığında bir cilt için öncelikle ona değer vermelisiniz.
Hemen tüm kadınlar, öncelikle yüz güzelliğini ön plana çıkarmayı tercih ediyor. Bu nedenle yüz bakımı için, vücut veya saç bakımlarına oranla biraz daha zaman ayırıyorlar. Yüz bakımının ilk adımı, cilt temizliğiyle başlıyor. İster makyajlı olun, ister makyajsız, cildinizi düzenli olarak her gün temizlemeniz gerekiyor. Bunun için sabahları kalktıktan sonra rutin yüz temizliğinize başlayabilirsiniz. Cildi arındırma metodları arasında, peeling ve yüz maskeleri de yer alıyor. Ancak bunları ihtiyacınıza göre haftada bir kez uygulamanız, uygulamadan önce bunların cildinize uygun olup olmadığını uzmanlara danışarak tespit etmeniz öneriliyor.
Orta Yaşlarda Daha Özen Gösterin!
Günümüzde kadınların ortalama yüzde 20-30'u ayda bir kez derinlemesine yüz temizliği için bir ürün kullanıyor. Çoğu kadın da cildinin çok hassas olduğundan şikayet ediyor. Özellikle 20-40 yaşlar arasındaki kadınlar, ciltlerinin gerilmesinden, yanmasından, kaşınmasından ve batmasından şikayet ediyor. Bu durum da, kızarıklık, kırışıklık, pul pul dökülme gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bunun çeşitli sebepleri var. Örneğin; Hava kirliliği, mevsimsel değişiklikler, makyaj, günlük stres, cildin yüzeyinde kir ve yağ birikimlerine neden oluyor. Bu birikim de, gözenekleri kapatarak sivilcelerin ve siyah noktaların oluşmasına yol açıyor. Bununla birlikte ölü hücreler de cildin bu üst katmanında toplanarak, sağlıksız ve mat bir görünüme yol açıyor.
Çevre Kirliliğinden Koruyun!
Cildin koruyucu mekanizması zayıfladığı zaman, zararlı faktörler daha kolay deriden içeriye girebiliyor. Buna bağlı olarak ciltte hızlı nem kayıpları ve kurumalar meydana geliyor. Hassas ciltlerin temizliğine çok özen göstermek gerekiyor. Cildin toz, kir ve makyaj malzemelerinden düzensiz ya da özensiz olarak temizlenmesi ve alkol içeren ürünler kullanılması, cilt yüzeyini olumsuz etkiliyor. Bazı ciltlerde su teması bile çeşitli reaksiyonlara neden olabiliyor.
Cildiniz Kurumasın!
Hassas ciltler çeşitli çevresel faktörler olduğu kadar, ruhsal nedenlerden dolayı da kolaylıkla kuruyabiliyor. Böylelikle yüz bölgesinde erken yaşta kırışıklar görülmeye başlıyor. Özellikle de yağ bezleri içermeyen göz çevresi bu kırışıklardan daha fazla etkileniyor.
Temizlik Şart...
Bütün bu olumsuz faktörlerin önüne geçmek için, başta da belirttiğimiz gibi, düzenli olarak cildinizi temizlemek. Böylelikle ciltte biriken kirli tabaka ortadan kalkıyor. Cildinizi temizlemek için piyasada çeşitli ürünler bulabilirsiniz. Bu yöntemlerin çoğu, cildinizde değişik etkiler yaratabiliyor. Örneğin, sabun, losyon ya da köpükle yaptığınız günlük yüz temizliği, cildinizin yüzeyinde toplanan kiri temizliyor. Düzenli aralıklarla uygulayacağınız derinlemesine temizlik ise, ciltte biriken ölü hücreleri arındırıyor. Ancak, hangi temizleme yöntemini uygularsanız uygulayın, burada dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, cildin hassas yapısına zarar vermemektir.

Dudak bakımı

Dudak bakımı

Pürüzsüz, dolgun ve yumuşak dudaklar, "güzel" olmanın ötesinde sağlıklıdır da. Özellikle ağzın köşelerinde görülen enfeksiyon riski, böyle dudaklarda görülmez. Virüsle geçen hastalıkların çatlamış dudaklarda yerleşmesi çok kolay olur. Üstelik bunlar bir kez vücuda girdikten sonra, vücudun diğer bölgelerinde de faaliyet gösterirler. Nedenleri arasında yorgunluk, C ve B6 vitaminlerinin ya da pantotetik asidin eksikliği ve bağışıklık sisteminin zayıflığı sayılabilir. Böyle durumlarda, makyaj yapmayıp virüse karşı geliştirilmiş bir pomat kullanmak yerinde olur.

1-Gliserin, çatlamış dudaklara kısa süreli bir yumuşaklık kazandırır. Ama, uzun süre kullanılacak olursa, tahrişe ve hassasiyete neden olur. Eskilerin yaptığı gibi kakao yağı uygulamak çok daha iyi sonuç verir (bu yağı, pudranın altına uygulayabilir veya rujdan once sürebilirsiniz.
2-Eğer uçuk habercesi kaşıntı başladıysa ve evde de bir pomadınız yoksa, diş macunundan faydalanın. Ama ateşiniz de çıktıysa, bir tutam tuz eklediğiniz limon suyunu deneyin: Çok can yakar ama yarayı iyileştirir.
3-Dudaklarınızın doğal bir renge ve pürüzsüz bir yüzeye kavuşmasını ve o can sıkıcı, kuru kabuklardan kurtulmayı istiyorsanız, bir diş fırçası yardımıyla, her sabah dikkatlice fırçalayın.
4-Yüzünüzü nemlendirirken dudaklarınızı ihmal etmeyin. Dudaklarınıza da nemlendirici sürdükten sonra, tüm dudak çizgisi boyunca, masaj yapın. Çünkü bu bölge, ilk kırışıkların oluştuğu yerdir.
5- UV ışınlarına karşı koruyucu işlevi olan melanin maddesinden yoksun olan dudak derisi çok hassastır. Bu yüzden, korunmaları için, tüm yıl boyunca, güneş filtresine ihtiyaç vardır. Erken yaşlanmalarını önlemek için bir diğer önlem, her gece yatmadan önce makyaj temizliği yapmaktır; bilhassa dudaklar uzun süre rujlu kalmışsa. Bunun için, makyaj temizleyicinizi parmak ucuyla dudaklara yedirin; ardından, bir parça pamukla, fazla hırpalamadan, temizleyin.

Göz çevresi bakımı nasıl yapılır

Göz çevresi bakımı nasıl yapılır

Göz çevresi, derinin en ince, hassas ve yağdan yoksun olduğu noktadır. Üstelik, bu bölgede, çok yoğun biçimde hareket eden pek çok kas vardır: Düşünün bir kez; gözkapakları günde 10.000 kez açılıp kapanırlar. Tek dayanakları, gözü çevreleyen kemiklerdir. Gözkapağı ve kirpiklerin altında ve üstünde yeralan yağ tabakaları da koruyucu filtre görürler.

1-Göz çevresindeki yağ fazlaysa, gözaltlarında yağ torbacıkları oluşur. Sakın bunları sıkmaya kalkmayın. Güvenilir bir dermatoloğa başvurun. Yağ içeren göz temizleyicilerden uzak durmayı da unutmayın.
2-Gözlerin yaşarması, yabancı maddelere ve toza karşı, gözün savunma mekanızmasıdır. Gözün fazlaca yaşardığı durumlarda, rahatsızlık, buna neden olan maddenin uzaklaştırılmasıyla geçer.
3- Eer sigara içiyorsanız, ortamı sık sık havalndırın, uzun sure, elinizde sigara, bir odada kapalı kalmazsanız, gözlerinize büyük iyilik etmiş olursunuz.
4-Gözünüze temas eden tüm cisimler (kontakt lens, göz kalemi, kozmetikler) mikropsuz olmalıdır. Uygulama sırasında, ellerin temiz ve dezenfekte edilmiş olması ve tüm kozmetiklerin kapaklarının kullanım sonrasında sıkıca kapatılması gerekir.
5-Göz temizliği asla ihmal edilmemesi gereken bir işlemdir. Ancak, göz kaslarını tahriş edebilecek sabun ve temizleyiciler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bu amaçla, göze özel temizleyiciler geliştirilmiştir. Sıvı temizleyiciler gençler için, nemlendirici mineral yağlar içerenlerse daha olgun ciltler içindir.
6-Göz çevresi nemlendiricileri, yağsız olup, nemlendirici ve besleyici maddeler içermelerinin yanında koruyucu bir zar oluştururlar.
7-Yorgun ve kızarık gözlere en azından 15 dakika ayırabilirsiniz. Taze papatya çayı ile yapacağınız göz banyosu onlara iyi gelecektir. Bunun için, bir fincan kaynamış suya, bir çay kaşığı bitki ilave edin.

Güzel ve sağlıklı görünmenin 10 sırrı

Pek çok kişi, yeni bir yıla girerken kendi kendine sözler verir. Şunu yapacağım, şöyle olacağım, artık şunları yapmayacağım, gibi sözler sanırız hepimizin hayatında bir veya birkaç kere verdiği sözlerdendir. Kilolarıyla sorunları olanlar, ya da daha güzel ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak isteyenler de, bu sözlerin benzerlerini verir durur.

Bu yıl da aynısı olmuştur büyüm bir olasılıkla. Gelin "artık daha sağlıklı bir vücuda sahip olmak için elimden geleni yapacağım" diye verdiğiniz sözleri tutmak için size önereceklerimizi dinleyin.

1-Kahvaltıyı hiçbir zaman terk etmeyin

Hepimizin bildiği ve pek çok araştırmanını da gösterdiği gibi, kahvaltı eden insanlar, etmeyenlere göre daha bilişsel becerilere sahip oluyorlar. Yine araştırmalar diyor ki, kahvaltı edenler, sağlıklı bir kiloda kalmaya daha eğilimliler.

Kahvaltınızı yaparken de, kendi ihtiyaçlarınıza göre belirleyin.İş yerinde yoğun bir gün geçirecekseniz, konsantrasyonu artırmak için mısır gevreği ve bir avuç kuru üzüm size yeter. Eğer, kış günlerinin kasveti sizin moralinizi bozuyorsa, o zaman kepek ekmeği üzerine peynir ve reçelden oluşan karbonhidrat ağırlıklı bir kahvaltıyı tercih edin.

2-Partnerinizle birlikte egzersiz yapın

Eşiniz veya sevgilinizle birlikte egzersiz yapmanız, cinsel yaşamınızı da hareketlendirecektir. Uzmanlar, egzersiz sırasında salgılanan endorfinin, bir ilişkinin ilk döneminde salgılanan hormonlara çok benzediğini tespit etmişler. Dolayısıyla, partnerinizle birlikte spor yapmak da bu duyguları pekiştiriyor. Yapmanız gereken ise birlikte yapabileceğiniz aktiviteleri tespit etmek. Mesela ikinizin de bilmediği bir aktiviteyi öğrenme aşaması size keyif verecektir. Bununla birlikte, siz onun o da sizin sevdiğiniz aktiviteleri yapmayı denerse bu, aşk hayatınızı da renklendirecektir.

3- "Hayır" demeyi öğrenin

Yapamayacağınız şeyler için bile "hayır" demeyi beceremiyorsanız vay halinize. Çünkü, bunları yapmaya çalışmak sizi bitkin düşürecektir. Üstelik, kendinize ayırmanız gereken zamanı başkaları için ayırmanız, sizde gerginliğe de yol açar. Bunun çözümü ise, biri sizden bir şey istediğinde, etraflıca düşünüp, o işi gerçekten yapıp yapamayacağınıza karar vermekten geçiyor. Onlardan cevap vermek için zaman isteyin. Yapamayacaksanız dürüstçe "hayır" deyin. Unutmayın ki, söz verip de yapamadığınız şeyler, onları daha çok üzecektir.

4-Belinizin inceliği kilodan önemli

Artık kilolarınıza kafayı takmaktan vazgeçin. Yapılan pek çok araştırma, kilolardan çok, bel ölçüsünün daha önemli olduğunu gösteriyor. Abdominal bölge diye adlandırılan karın çevresine doğru kilo almak, diyabet ve kalp hastalıklarına daha meyilli olduğunuzu gösterir. Bir mezura alın ve belinizi ölçün. Bir kadın olarak beliniz 80 cm’den daha kalınsa, tehlike çanları çalıyor demektir. Hemen şekeri kesin yada azaltın. Meyve, sebze, tane tahıllı ekmekler, ceviz ve salatayı tercih edin. Her 10 günde bir de, yarım santim incelmeyi de hedef olarak belirleyin.

5 - Yaptığınız sporu, ya da içeriğini değiştirin

Yapılan sporlar, bir süre sonra vücudunuzun bu spora adapte olmasına neden olur. Böylelikle, bir zamanlar zorlanarak yaptığınız hareketleri, artık daha kolay yapabileceğiniz anlamına gelir. Yeni bir spora başlamak zor geliyorsa, o zaman yaptığınız sporun içeriğini değiştirebilirsiniz. Kesin ve ani değişikliklere gerek yok. Belki yaptığınız sporun zamanını uzatabilirsiniz. Düz yolda koşuyorsanız, tepeye tırmanabilirsiniz. Koşularınızın arasına sprintleri ekleyebilirsiniz. Eğer yüzüyorsanız, farklı stilleri deneyin.

6- Kararlarınıza sadık kalmayı öğrenin

En başta da söylediğimiz gibi, verdiğiniz pek çok sözü tutun. Aldığınız kararlara sadık kalın. Sigarayı bırakacağım diyorsanız bırakın. Her tren yoldan çıkabilir. Önemli olan kendinizi toparlayıp tekrar rayına oturmanızdır. "Asla güzel bir vücuda sahip olamayacağım" gibi cümleleri aklınızdan silin. "Çok enerjik ve sağlıklı olacağım" gibi cümleleri ezberleyin. Sağlığınız için faydalı olacaksa çevrenizi değiştirin. Mesela, zamanınızın çoğunu barda geçiriyorsanız, unutmayın ki alkolü bırakmak sizin için daha zor olacaktır.

7-Daha çok B vitamini alın

Çünkü, B vitamini homosistin seviyesini düşürür. Homosistin, et, peynir gibi, protein oranı yüksek besin maddelerinde bulunan metionin adlı aminoasit tarafından üretiliyor. Homosistin’in oranı artığında da, kalp rahatsızlıkları, kanser ve şeker hastalıkları başta olmak üzere, pek çok kötü hastalığa yakalanabilirsiniz. B6, B12 ve folik asit, homosistitle baş etmek için en önemli silahlar. Peki nereden mi bulacaksınız bunları. Çok basitÖ Yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, kümes hayvanları, yumurta ve süt ürünlerinin tüketimini artırın.

8-Sahte insanları bırakın

Bir insana ne kadar "arkadaşım" derseniz deyin, eğer sizi desteklemiyorsa unutun gitsin. Bu durum aile fertleriniz için de geçerli. Bu tür insanlar sizin öz güveninizin kaybolmasına neden olabilir. Çevrenizde yeni insanlar tanımaya çalışın. Kim bilir, şimdiye kadar hiç gözünüze çarpmayan biri, belki de sizin en büyük destekçiniz olacaktır.

9-Parayı bu kadar da ciddiye almayın

Kim bilir belki çok cimri, belki de eli açık birisiniz. Ama ne olursa olsun, para konusunda endişe etmek, yaşama sevincinizi azaltır. Parayla yatıp, parayla kalkmak, pek çok insan için stresin ana kaynağıdır. Nasıl bir para harcama kültürüne sahip olursanız olun, bir şekilde bu yılı ekonominizi planlama yılı ilan edin. Geri ödemeniz gereken borçlarınızı ertelemeyin. Harcamalarınız için kayıt tutun. Her hafta bir bilanço hesabı düzenleyin. Tüm bunlar, sizin para harcama kültürünüzü derinden değiştirecek ve artık daha az strese yol açacaktır.

10-Gönüllü olduğunuz işleri seçin

Yapılan bir araştırma, insanların gönüllü olarak katıldığı işlerde kendilerini daha sağlıklı hissettiklerini ortaya koymuş. Gönüllü çalışmak, stresi ve depresyonu önlüyor. Yine başka bir araştırmaya göre de, gönüllü çalışan insanların yüzde 25’i, kilo verdiklerini belirtiyorlar. Siz de hemen gönüllü olabileceğiniz bir uğraş bulur. Ne yapacağınız tamamen sizin hayat tarzınıza ve seçimlerine kalmış.

kalori cetveli

Meyveler

elma 1 adet 60
kayısı 1 adet 8
muz 1 adet 100
kiraz 100 gr 40
hurma 1 adet 15
incir 100 gr 41
incir (kuru) 100 gr 59
greyfurt 1 adet 60
portakal 1 adet 50
kivi 1 adet 34
mandalina 1 adet 50
karpuz 100 gr 19
kavun 100 gr 18
şeftali 1 adet 60
armut 1 adet 70
erik 1 adet 8
üzüm 100 gr 57
çilek 100 gr 26

Tahıllar

1 dilim beyaz ekmek 28 gr 90
1 dilim kepekli ekmek 28 gr 60
1 dilim kızarmış ekmek 15 gr 35
1 adet kruasan 200 gr 200
bisküvi 100 gr 470
mercimek (kuru) 100 gr 314
arpa (kuru) 100 gr 367
bulgur (kuru) 100 gr 371
kuskus (kuru) 100 gr 367
mısır (kuru) 100 gr 342
buğday (kuru) 100 gr 364
susam 100 gr 589
makarna (kuru) 100 gr 339
makarna (haşlanmış) 100 gr 85
pirinç (kuru) 100 gr 357
pirinç (haşlanmış) 100 gr 125

Süt ve Yumurta Ürünleri

yoğurt (yağlı) 100 gr 95
süt (yağlı) 100 gr 68
yoğurt (yağlı,meyveli) 100 gr 125
beyaz peynir (yağlı) 100 gr 275
kaşar peyniri (yağlı) 100 gr 413
parmesan peyniri (yağlı) 100 gr 440
yumurta 1 adet 80
yumurta akı 1 adet 15
yumurta sarısı 1 adet 65

Yağlar

tereyağı 28 gr 206
margarin 28 gr 204
sıvı yağ 28 gr 130

Etler

biftek (ızgara) 100 gr 278
tavuk (ızgara) 100 gr 132
tavuk göğsü (haşlanmış) 100 gr 150
kuzu (yağlı, ızgara) 100 gr 282
kuzu ciğeri (yağda) 100 gr 232
salam 100 gr 446
sosis 100 gr 295

Deniz Ürünleri

midye 1 adet 9
istiridye 1 adet 6
karides 1 adet 144
somon füme 100 gr 171
ton balığı 100 gr 121

Sebzeler

domates 1 adet 14
enginar 1 adet 10
patlıcan 1 adet 28
taze fasulye 100 gr 90
brokoli 100 gr 35
brüksel lahanası 100 gr 35
kabak 100 gr 25
havuç 100 gr 35
karnabahar 100 gr 32
kereviz 100 gr 18
salatalık 1 adet 11
marul 100 gr 15
mantar 100 gr 14
soğan 100 gr 35
bezelye 100 gr 89
taze yeşil biber 120 gr 15
patates (haşlama) 100 gr 100
ıspanak 100 gr 26
lahana 100 gr 20

Kuruyemişler

badem 100 gr 600
hindistancevizi 100 gr 603
fındık 100 gr 650
fıstık 100 gr 560
çam fıstığı 100 gr 600
ceviz 100 gr 549
patlamış mısır 100 gr 478
kabak çekirdeği 100 gr 571
ay çekirdeği 100 gr 578

üNLÜ gÜZELLERİN sIRrI DoğaDA SaklI

Madonna, yüzünü çilek ve süt ile koruyor... Victoria Beckham ise deniz yosunundan vazgeçmiyor.

Biri müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sesi Madonna, diğeri de ünlü futbolcu David Beckham'ın kendisi kadar medyatik güzel eşi Victoria... İşte dünyaca ünlü bu iki ismin güzellik sırları... 31 yaşındaki 3 çocuk annesi Victoria Beckham, vücuduna adeta tapıyor. Bu nedenle kendisine özel bakım uyguluyor. Ancak bu bakım sandığınız gibi pahalı değil. Victoria Beckham, kesinlikle kırmızı et yemiyor. Balık ve buharda pişmiş sebze yemeye yönelik bir beslenme alışkanlığı edinen Victoria Beckham, bunun yanısıra bol bol spor yapıyor.

BALLI MASKE SÜRÜYOR
Victoria'nın güzel cildinin sırrı ise bal ve yoğurt. Bir yemek kaşığı yoğurt ve bir yemek kaşığı bal ile bir karışım hazırlayan Victoria, bu maskeyi sabahları yüzüne sürüyor. Ünlü güzelin diğer bir sırrı ise yosun. Victoria, yüzü için ise deniz yosunları esanslı krem kullanıyor.

Her gün E vitamini alıyor ve yarım saat yürüyor

Bu kadının 46 yaşında olduğuna kim inanır! Hala genç kız gibi görünen Madonna, formunu doğal ürünlerle beslenmesine borçlu. Aynı zamanda yoga yapan seksi yıldız, mutlaka her gün E vitamini alıyor ve bu vitamini içeren yiyecekleri tüketmeye özen gösteriyor. Ünlü şarkıcı ayrıca her sabah cildine, süt ve çilek ile hazırladığı maskeyi sürüyor. Bu arada Madonna formda kalmak için de hergün mutlaka yarım saat yürüyüş yapıyor.

El Bakimi

El Bakimi

* Akhus Ve Karavak Tomurcuklari 2 Saat Boyunca Sicak Suda Demlenİr.sÜzÜlerek Elde Edİlen Posaya Bal Mumu İlave Edİlerek Krem Kivamina Gelİnceye Kadar Badem YaĞi İle YoĞurulur.elde Edİlen Krem Belİrlİ Araliklarla Ellere SÜrÜlÜr.

*taze Salatalik , Kabuklariyla Bİrlİkte DÖvÜlerek Ezİlİr.elde Edİlen Posaya Bal Mumu İlave Edİlerek Merhem Kivamina Gelene Kadar Bedem YaĞi İle YoĞurulur .hazirlanan Bu Merhemden Ele SÜrÜlÜr.

*papatya SÜtle Beraber Kaynattiktan Sonra İnce Bİr TÜrbetle Sarilir.elde Edİlen Posaya Akkus AĞacinin Tohumlari İlave Edİlerek Merhem Kivamina Gelİnceye Kadar Zeytİn YaĞi İle YoĞurulur.hazirlanan Bu Merhemde Ele SÜrÜlÜr.

Parfüm ve Deodorant Kullanımı

Parfüm ve deodorant kullanımı ülkemizde hala çok yaygın değil. Kullananlar ise çoğunlukla yanlış kullanıyor. Halbuki bu iki ürünün kullanımı birbirinden çok farklı.
Bilinenin aksine, deodorant sadece hoş kokmak için tercih edilen ve gün boyu kullanım kolaylığı sunan pratik bir koku malzemesi değil.
Asıl görevi terlemeye karşı tedbir alması ve vücudu ter kokusundan kurtarması.
Parfümün yeri ise bambaşka. Parfüm şişeleri yaydıkları kokularla kişinin kendini iyi hissetmesini sağlıyor. Burnun algıladığı kokular, çeşitli yollarla beyne ulaşıyor. Bu kokuların özelliklerine göre de beyinden organizmaya çeşitli, pozitif sinyaller gidiyor.
İşte parfüm ve deodorant arasındaki temel farklılık buradan kaynaklanıyor. Parfüm ve deodorant kulanırken dikkat edilmesi gerekenler ise şöyle sıralanabilir.
Parfüm kullanırken...

Nasıl:
Kullanmadan önce cildiniz temiz olmalı. Unutmayın ki bu kokular, asla ter gibi kötü kokuları yok etmek için uygun değil. Terlemiş bölgeye parfümlü bir ürün sürdüğünüzde istenmeyen kokuyu bastırmak yerine, daha kötü bir şekilde yayılmasına yol açarsınız.
Nereye:
Parfümler, vücudun bazı özel yerlerine sürüldüğünde, daha hoş koku yayarlar. Bu bölgeye, kulak arkaları, boyun, bilek içleri, ve dizler olarak sıralanıyor. Son olarak da kıyafetinizin üzerine doğru ama kıyafetlerinizin ömrünü uzatmak için mutlaka 30 cm. uzaktan sıkmalısınız.
Ne zaman:
Parfümlü ürünleri banyodan hemen sonra, cildiniz henüz nemliyken kullanmayı tercih edin. Böylece kokunun cilde daha hızlı erişmesini sağlarsınız.
Deodorant kullanırken...
Nasıl:
Deodorantı terlemeden önce kullanın. Terledikten sonra kullanmanızın yararı olmadığını unutmayın.
Nereye:
Deodorantı kıyafetlerinizin üzerine sıkmayın. Direkt koltuk altına uygulamalısınız.
Ne zaman:
Duştan hemen sonra koltuk altına sıkılabilir.

Parfüm nerelere sürülmeli?

Vücut

Parfümler kokularını yaymak için sıcaklık, hareket gibi faktörlere ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle parfüm sürmek açısından vücudun bazı bölgeleri ayrıcalıklıdır:
Sıcak ve nemli noktalar. Koltuk altları, göğüs araları, ense, kulak arkaları ve göbek.
Kanın fazla pompalandığı noktalar. Bilek içleri, şakaklar ve boyun. Hareketli noktalar. Dirsekler ve diz içleri.

Saçlar

Saçınızı parfümlemek istiyorsanız, öncelikle temiz olmalarına dikkat edin. Kokuların birbirine karışmaması için şampuanınızı kokusuz olanlar arasından seçin. Saçlarınız kısa ise saç diplerinize, uzun ise uçlarına sıkmanız yeterli olacaktır.
Küçük bir Öneri:
Saçınızı fırçalamadan önce fırçanıza biraz parfüm sıkın.

Giysiler

Parfümler pamuklu, yünlü gibi doğal lifle dokunmuş kumaşlarda çok kalıcıdır ve rahat yayılır. Sentetik liflerde yayılımı ve kalıcılığı azdır. Parfümün en kalıcı olduğu dokular ise kürkler ve muslin kumaştan yapılmış eşarplardır. Giysiler parfümlenebilir ama gelişigüzel değil:
- Parfümünüzü ceket ve mantoların astarlarına, etek ve elbiselerin etek baskılarına sıkın.
- Asla giysilerinizi farklı parfümler sıkmayın. Üst üste sıkılan parfümlerin molekülleri iyi bir karışım oluşturmaz ve kötü bir etki uyandırır.
- İpekli giysilerinize parfüm sıkmayın, kalıcı lekeler bırakır.
- Eğer parfümünüzü sık sık değiştiriyorsanız, sadece vücudunuzu parfümlemekle yetinin. Koku zaten giysilerinize de sinecektir.
- Mücevher ve özellikle incilerinizin yakınında parfüm kullanmayın: Parfümlerdeki alkol mücevherlerin parlaklığını yok eder ve incileri sarartabilir.
- Giysi dolabınızı parfümlemeyi unutmayın.


Bir Öneri: İç çamaşırlarınızın bulunduğu dolap veya çekmeceye parfümünüzle nemlendirdiğiniz yünlü bir kumaş parçası koyun.

BESLENMENİZDE İN’LER

BESLENMENİZDE İN’LER

Hayatınızın her döneminde in’ler ve out’lar mutlaka vardır. Bu değişken durum beslenmeniz içinde geçerlidir. Örneğin bir dönem adından sıklıkla bahsedilen besin veya besinler bir anda out listesinde yer alabilmektedir. Çeşitli çalışmalar sonucu açığa çıkan veriler ışığında farklı perspektifler kazanabilen gıdalar, uzmanların yönlendirmesiyle çok ilgi duyulan ya da dışlanabilen besinler olabilmektedir.
Bu yılın in listesine bakacak olursak:

İN’LER;
• Kefir
• Lahanagiller, Kuşkonmaz
• Ayçekirdeği,
• Kükürtlü besinler(Sarımsak, soğan, turp ve şalgam)
• Ananas
• Soya lesitini






Kefir: Fermente bir süt ürünü olan Kefir dünyada yoğurttan sonra en çok tanınan süt grubu bir içecektir. Eski çağlarda Kafkasya’da üretilen ve sıkça kullanılan Kefir zamanla tüm dünyaya yayılmış adeta bir sağlık iksiri olarak görülmeye başlanmıştır. Sindirime yardımcı ve bağırsak fonksiyonunu arttırıcı özelliği nedeni ile zayıflamaya yardımcı olabilen, mineral ve amino asitlerce zengin olan kefirin içerdiği proteinler vücut tarafından kolayca sindirilebilmektedir. Saç ve cilt sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır.






Lahanagiller: Brokoli, brüksellâhanası, karnabahar, karalâhana’dan oluşan lahanagiller eskiye nazaran daha sıkça kullanılmaktadır. Kullanımının artmasının önemli nedenlerinden biri yapılan çalışmalarda etkisinin ve öneminin kanıtlanmış olmasıdır.
Lahanagillerin en önemli özellikleri;
• Zararlı öğelere karşı bedeni temizleyebilir.
• Kalp hastalıkları riskini azalmasına katkı sağlayabilir.
• Hastalıklara karşı vücudun doğal savunma sisteminin aktivitesini artırabilir.
• Meme kanserine karşı koruyucu etki gösterebilir.
• Çiğ lahana suyu mide ülserinin tedavisine karşı ve vücuttan su atmaya karşı etki sağlayabilir.






Kuşkonmaz: Yavaş yavaş mevsimi yaklaşan kuşkonmaz bağışıklık sistemini güçlendirici, toksin atmaya yardımcı bir besindir. Mayıs başından, Haziran ayı sonuna kadar, yemek meraklılarının bulunduğu her yerde bulunan kuşkonmaz üç çeşittir. Karbonhidrat, kolestrol ve yağ içermeyen kuşkonmazın kalorisi çok azdır. A ve C vitaminleri ise oldukça zengindir. Ayrıca Eski Romalılar da cinsel gücü arttırdığına dair inanışlar da vardır.






Ayçekirdeği: Ayçekirdeği gibi önemli özellikleri bir arada bulunduran pek az besin vardır. Kolay sindirilebilir yağ içeren ayçekirdeği A, K, B grubu vitaminlerince de zengindir.
Aynı zamanda Ca, D vitamini ve Fosfor’un yararlılığını arttırabilmektedir. Kalp sağlığı için önemli etkisi bulunan ayçekirdeğinin soğuk algınlığına da olumlu etkileri vardır.






Kükürtlü Besinler (soğan, sarımsak, turp ve şalgam): Sarımsak, soğan, turp ve şalgam gibi sebzelerdeki kükürtlü bileşikler ise kan yağlarının (kolesterol) ve yüksek tansiyonun düşmesinde etkili olup kanser ve kalp damar hastalıkları riskini azaltabilir.






Ananas: Neredeyse 19 minerale (K,Cl, Na, P, Mg, S, Ca, I vs…) bir arada sahip olan tek besin denilebilir. Sindirime yardımcı, vücuttaki yap birikimini önleyici özellikler gösterebilen bromelin enzimi içermektedir. Tansiyonu dengeleyebilmektedir. Protein ağırlıklı beslendikten yarım saat sonra ananas suyu içmeniz sindirim kolaylaştırabilmektedir.

Soya lesitini: Lesitin vücutta yağların parçalanmasından sorumludur. Kalp damar hastalıklarına karşı da koruyucu olabilmektedir. En çok soya fasulyesinde bulunmaktadır. İnsan vücudunda her hücrenin ihtiyacı olan bir maddedir.

Karpuz diyetiyle zayıflayın

Serinletiyor, susuzluğu gideriyor ve düşük kalori içeriyor... Bir haftada bir beden küçülmek istiyorsanız, karpuz diyetini uygulamanın tam zamanı. Günde iki öğün karpuz yiyerek, dengeli ve doyurucu bir diyetle zayıflamanın keyfine varın. Üstelik karpuz, vücudunuzun su tutmasını önleyerek selülit oluşumunu da engelliyor.

Sıcak havalarda terle birlikte vücuttan atılan su ve mineral kaybını karşılamak için bol bol karpuz yiyin. Yüzde 95?i su olduğu için hem vücudun su kaybını karşılıyor, hem de susuzluğu gideriyor. İdrar söktürücü özelliği ile vücutta biriken toksinlerin atılımını kolaylaştırıyor. Karpuz ayrıca kilo vermek isteyenler için de ideal bir meyve. Tatlı bir lezzeti var ama içerdiği şeker miktarı 100 gramında sadece 3.7 gr. Yağdan yoksun, kalori açısından ise hayli fakir bir meyve. Yaklaşık 300 gramlık bir dilimin kalorisi sadece 45. Karpuzu diğer meyvelerle karşılaştırdığımızda ortaya ilginç kalori miktarları çıkıyor. Örneğin; 2 incirin kalorisi 90 iken küçük bir salkım üzümünki 80 kaloriye ulaşıyor.

Karpuzun bir diğer özelliği de vücudun su tutmasını önleyerek selülit oluşumunu engellemesi. Formunu korumak ya da kilo vermek isteyenler karpuzu sofralarından eksik etmemeli.

Çok zengin bir meyve
Bol su içermesi ve vücudu inceltici özelliklere sahip olması karpuzun besinsel değerlerden yoksun olduğu anlamına gelmiyor. Aksine sağlığımız için gerçek bir nimet. 100 gramında 37 mcg A vitamini, 10 mg C vitamini ve 280 mg potasyum bulunuyor. A vitamini sayesinde cildi güneşin zararlı etkilerinden korurken, pürüzsüz bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. Sıcakta terle birlikte vücuttan atılan potasyum kaybı nedeniyle ortaya çıkan tansiyon düzensizliğini içeriğindeki potasyum minerali ile dengeliyor. Ayrıca son yıllarda kansere karşı etken bir madde olduğu kanıtlanan likopen içeriyor. 100 gramında tam 4 mg likopen bulunuyor. Doğadaki dört yüz karoten (vücutta A vitaminine dönüşüyor) maddesinden biri olan likopen, en çok kırmızı renkli meyve ve sebzelerin içeriğinde var. Bilim adamlarına göre bu antioksidan etkili madde, yaşlanmaya ve kansere karşı çok önemli bir etken. Meyvedeki kırmızı renk ne kadar yoğun olursa likopen maddesi o denli çok demektir. Tıpkı önleyici bir ilaç gibi likopen, prostat ve mide kanseri riskini en aza indirgiyor, gözleri koruyor özellikle de retinanın dış etkenlerden kaynaklanan harabiyetini önlüyor ve kanın damarlarda dolaşımını hızlandırıyor.

Fedakârlık yapmadan zayıflayın
Avrupalı diyet uzmanlarının 'The last minute diet' (son dakika diyeti) olarak adlandırdıkları karpuz diyetini evde, işte ve tatilde çok rahatlıkla uygulayabilirsiniz. Böylece formunuzu tatilde de korumuş olursunuz.
Günde üç ana öğün ve iki ara öğünden oluşan diyette yok yok... Pizza, ekmek, makarna. Yeter ki verilen miktarı aşmayın. Diyetin başrolündeki karpuzu meyve suyu ve meyve salatası olarak ya da dilimleyerek yiyebilirsiniz. Hem doyurucu, hem susuzluğu giderici, hem de sağlıklı. Vücudun tüm gereksinimlerini karşılayacak kadar zengin bir diyet programı. Yeterli miktarda karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller içeriyor.
Üstelik 1 haftalık uygulama ile 2 kilo verip bir beden küçülebilirsiniz. Günlük kalori miktarı sadece 1300-1400. Hafif yemeklerden oluşan bu diyette şişkinlik gibi sorunlarınız ortadan kalkacak, kendinizi daha hafif ve daha zinde hissedeceksiniz.
Diyeti uygularken miktarlara harfiyen uyun. Yemek ve salatalarda sadece zeytinyağı kullanın. Günde 10 gr zeytinyağı tüketebilirsiniz. Beyaz ve kepekli sandviçleri değişimli olarak kullanın. Günde 60 gr ekmek yiyin. Her gün en az sekiz bardak su için. Şeftali ve kırmızı eriği kayısı ile değişimli olarak yiyin. Karışık salatalara mutlaka domates, yeşil salata ve havuç ilave edin.


Karpuz diyetiyle 7 günde 1 beden incelin...
Mayonuzu valizinize yerleştirdiniz bile. Bir hafta sonra tatile çıkacaksınız ama halâ 1-2 kilo fazlalığınız var. İşte herkese ve her yaşa uygun bir diyet.
Bir hafta boyunca aynen uygulayın ve günde
1300-1400 kalori alarak
fazla kilolara veda edin.