Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Besleyici Yağ

Özelliği
Kuru saçları besler ve korur; kolay şekil almalarını sağlar.

Gerekenler
50 ml zeytinyağı
25 damla biberiye öz yağı

Hazırlanışı
İki yağı birbirine karıştırın ve elde ettiğiniz karışımı ışık geçirmeyen (boyalı) cam bir şişeye aktarın.

Uygulama
Köklere fazla yaklaşmadan, saçınızın tamamına sürün. Daha sonra, saçınızı sıcak bir havlu ile çevreleyin. 1 saat beklettikten sonra şampuanlayarak yıkayın.

Güçlendirici Maske

Özelliği
Yıpranmış saçları onarır ve güçlendirir.

Gerekenler

2 yumurta sarısı
1 çay bardağı rom

Hazırlanışı
Malzemeleri cam bir kase içinde karıştırın.

Uygulama
Ayda 1 kez, şampuandan önce, ıslak saça uygulayın. 15 dakika beklettikten sonra
durulayın ve saçınızı şampuanlayın.

Parlaklık Verici Losyon

Parlaklık Verici Losyon

Özelliği
Saça parlaklık, hacim ve ipeksi bir görünüm kazandırır.

Gerekenler
1 demet maydan
oz

Hazırlanışı
Maydanozları saplarını koparmadan ayıklayıp yıkayın. 1/2 litre su ısıtıp
maydanozları içine atın. 15 dakika kaynattıktan sonra soğumaya bırakın.
Soğuduktan sonra çay süzgeciyle süzün.

Uygulama
Ayda 1 kez, şampuan sonrası tüm saçınıza uygulayın. Parmaklarınızla hafif masaj
yaparak iyice yedirin. Bir kaç dakika bekleyin ve bol suyla durulayın.

ELEKTRİKLENEN SAÇLAR İÇİN MASKE

ELEKTRİKLENEN SAÇLAR İÇİN MASKE
Malzemeler:
Bal

Yapılışı:
Bir çorbakaşığı balı bir litre suyla karıştırıp, bunu şampuandan sonra durulama suyunda kullanın. Saçınızı her yıkadığınızda kullanın.

DÖKÜLEN SAÇLAR İÇİN MASKE

DÖKÜLEN SAÇLAR İÇİN MASKE

Aşağıdaki malzemeler tek bir maske için değil, farklı maskelerde kullanılmak üzeredir. Bu nedenle yapılışları okursanız, her birinin ayrı maskeler olduğunu göreceksiniz.
Malzemeler:
Zeytinyağı
Bal
Tarçın
2 yumurta
Alfalfa
Ispanak
Kişniş
Badem yağı
Öncelikle yeşil yapraklı sebzeler, havuç, mango, kuru kayısı, tahıllar, brüksel lahanası ve mercimek içeren protein açısından zengin bir diyetle beslenin.

Yapılışı:
Maske 1: Zeytinyağı, bal ve tarçını karıştırarak bir macun hazırlayın. Bunu saç derisine masaj yaparak yedirin ve 15 dakika tutun. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Haftada 3-4 kez tekrarlayın.
Saçları uzatmak için: Her gün alfalfa, taze ıspanak ve taze kişniş sularını karıştırıp için. Bu, saçlarınızın daha çabuk uzamasını sağlar.
Maske 2: Günde 2-3 kez saç derisine badem yağı sürün. Bu saçlarınızın daha fazla dökülmesini engeller.

YUMUŞAK VE PARLAK SAÇLAR İÇİN

YUMUŞAK VE PARLAK SAÇLAR İÇİN
Malzemeler:
Çeyrek fincan elma sirkesi
Bir çorba kaşığı şifalı ot, probleminize göre ihtiyacınız olan otu aşağıdaki listeden seçin:

Genel saç bakımı için: Biberiye yaprakları, ısırgan, dulavratotu kökü, mürver çiçekleri
Kuru saçlar için: Papatya, kara kafes otu kökü, ısırgan, mürver çiçekleri
Yağlı saçlar için: Limon kabukları, nane, limon otu

Yapılışı:
Saçınıza uygun otu, yeter miktarda kaynayan suya atın ve yarım saat tutun. Buna çeyrek fincan elma sirkesini de ekleyerek iyice karıştırın. Saçlarınızı şampuanlayın. Karışımı saçlarınıza tekrar tekrar dökün.

KEPEKLİ, DÖKÜLEN YA DA İNCELEN VE KIRILAN SAÇLAR İÇİN

KEPEKLİ, DÖKÜLEN YA DA İNCELEN VE KIRILAN SAÇLAR İÇİN

Malzemeler:
Çemen tohumu

Yapılışı:
Çemen tohumlarını çektirin ve geceden suya yatırın. Elde ettiğiniz macunu saç derisine masaj yaparak sürün ve 15-20 dakika bırakın. Yumuşak bir şampuanla yıkayın. Bu macun kepek, dökülen, incelen, kırılan saçlar ve kellik gibi sorunlara iyi gelir.

Zayıf ve Seyrek Saçlar için Saç Maskesi

Zayıf ve Seyrek Saçlar için Saç Maskesi

200 GR. SAF ZEYTİNYAĞI

10 ADET CEVİZ VEYA FINDIK İÇİ

1 TATLI KAŞIĞI TOZ KURU MAYA

M askenin yapılışı : 200 gram saf zeytinyağına 10''ar adet ceviz ve fındık içi atın. Bunu benmari usulü 15 dakika kaynatın. Ilıdıktan sonra bir tatlı kaşığı toz kuru maya koyun. Karışımı saç diplerine sürüp streç filmle sardıktan sonra iki saat bekletin. Bunu haftada bir uygulayın. Saçlarınızı yıkamak için de zeytinyağlı sabun kullanın

Saç Dökülmesine Karşı Maske

Saç Dökülmelerine karşı :

Saç bakımı konusunda pek çok şey denemiş olabilirsiniz belki; peki hiç menekşe yağını duymuş muydunuz? Özellikle saç dökülmelerinde kullanılan en eski metodlardan biri olan menekşe, saça eski canlılığını kazandırır. Sadece saç dökülmelerinde değil,saçlarınızın canlı ve sağlıklı olması için de menekşe yağından faydalanabilirsiniz..

Bir çorba kaşığı susam yağını, iki çorba kaşığı menekşe yağı ve bir yumurta sarısıyla karıştırıp saç diplerinize sürün. Dökülen saçlarınız yeniden canlandıracak bu förmülü haftada 2 defa saçınıza uygulayın ve 1 saat bekleyip yıkayın.

Yapısal olarak zarar görmüş ve çok fazla hırpalanmış saçlar için:

İkinci ve yine çok etkili bir formül ise; 40ml. hintyağı ile 20ml. tatlı badem yağını karıştırıp benmari usulü(buharda) ısıtın. Isınan bu karışımı saç diplerinize ve uçlarına iyice yedirip bir saat bekletin ve yıkayın. Son durulama suyuna(1 litre) 5 damla badem yağı damlatın ve 1 çorba kaşığı da elma sirkesi ekleyiverin.

Bu su ile saçlarınızı durulayın. Badem yağı sirke ile dengelendiği için, bitlenmezsiniz =) Saçlarınız pırıl pırıl ve yumuşak olur. Saç dökülmeleriniz de bu yağ bakımını uyguladıkça ortadan kalkacaktır..! Sirke kokusunu ise düşünmeyin, 1 litre suda hiçbirşey gibidir. Koksa da bir müddet sonra kokusundan eser kalmaz ;)

Küçük bir not :

Hem menekşe yağı içeren formülü, hem de badem yağı içeren ikinci formülü kullanayım derseniz; hafta içerisinde bir gün menekşeli olanı, bir başka gün de badem yağlı olanı uygulayabiliesiniz.

İpek gibi Saçlar için Maske

İpek gibi Saçlar için Maske

Cansız saçlara krem
Malzemeler: Yumurta sarısı + rom + adaçayı yağı
Hazırlanışı: Derin bir kapta yumurta sarısını, bir kaşık romu ve 4 damla adaçayı yağını iyice karıştırın. Bu karışımı, şampuanla yıkanan ve durulanan temiz saçlara uygulayın. Yaklaşık on dakika bekledikten sonra
da ılık suyla durulayın.
Ne işe yarıyor:

Yumurta sarısının saçlar üzerinde yarattığı yumuşatıcı etki onların çok daha kolay taranır hale gelmesini sağlıyor.Romun içerdiği alkol dezenfektan özelliğiyle saç derisini rahatlatıyor. Adaçayı yağının ise arındırıcı etkisi var. Kısaca, hazırladığınız bu kremle saçlarınız daha yumuşak ve ipeksi oluyor ve tararken de zarar görmüyor.
Ne zaman kullanmalı: Bu karışımın haftada bir kez veya iki kez kullanılması uygun.

Saç maskesi
Malzemeler: 2 yemek kaşığı bal + bir limon
Hazırlanışı: 2 yemek kaşığı balı bir limondan elde ettiğiniz suyla karıştırarak saç maskenizi hazırlayabilirsiniz Maskeyi kuru saçınıza sürüp 10 dakika beklettikten sonra saçınızı iyice durulayın. Maskenin ardından saçlarınız dolgun ve parlak bir görünüm kazanacak.
Ne zaman kullanmalı: Bu karışımın haftada bir kez veya iki kez kullanılması uygun.

Derinlemesine Temizlik ve Parlak Görünüm İçin Saç Maskesi

Derinlemesine Temizlik ve Parlak Görünüm İçin Saç Maskesi

Malzemeler:
1 fincan taze sıkılmış limon suyu veya sirke

Yapı
lışı:
Saçlarınızı şampuanladıktan sonra bir fincan limon suyu ya da sirkeyi saçlarınıza döküp, masaj yaparak iyice yedirin. Ardından saçlarınızı durulayın. Saç kremi sürün ve yıkayın. Bu, saçlarınızdaki tüm kiri alır ve saçlarınıza nefis bir parlaklık verir. Bu yöntemi 2 haftadan önce tekrarlamayın

Saç Dökülmesine Karşı Etkili Bir Reçete

Saç Dökülmesine Karşı Etkili Bir Reçete

3-4 hafta boyunca her gün, 1 avuç dolusu ince kıyılmış ısırganotu kökü 8-10 saat boyunca 1-2 litre suda bekletilir, sonra 3-4 avuç ısırganotu yaprağı eklenir, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve 10 d akika boyunca, üstü kapalı olarak demlenmeye bırakılır ve süzülür. Bu suyla kafa derisi ve saçlar 5 dakika boyunca yıkanır ve kafa derisine masaj yapılır.

Ama her yıkamadan önce, kafa derisine, İsveç Şurubu ve ısırganotu tentürü ile dönüşümlü olarak friksiyonlar yapılır. Daha ilk haftada saç dökülmesi durur ve tedavi süresinin sonuna doğru yeni saçlar çıkmaya başlar.

Daha sonra bu tedavi 3-4 günde bir uygulanırsa, saç dökülmesi uzun vadede önlenmiş olur ve saçlar, esneklik ve parlaklık kazanarak, sağlıklı bir görünüme de sahip olurlar. Bu tedavi, kepeklenmeye karşı da çok etkilidir.

Sıcak Yağ Maskesi

Sıcak Yağ Maskesi

Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin.

Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.

Hintyağı Maskesi

Hintyağı Maskesi

Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın.

Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir

Protein Maskesi

Protein Maskesi

Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke (mümkünse elma sirkesi) ilave edin.

Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kakao Yağı Maskesi

Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı o turtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin.

Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın.

Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.

Ada Çayının Saça Faydaları

İçeriğinde Doğal Antibiyotik Bulunan Ada Çayı Sadece Marmara Bölgesi Gibi Nadir Bulunan İklimlerde Yetiştirip
Ada Çayını Dünyanın Dört Bir Y
anına Türkiye İhraç Etmektedir.

İhraç edilen adaçayının içeriği antibiyotik hap haline getirilerek ilaç olarak (özellikle saç dökülmesi ve saç sorunlarına bağlı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır)çeşitli ülkelere satılmaktadır ada çayını buhar olarak kullanmakla beraber günde bir iki bardak tüketilmesinde yarar vardır adaçayı yüksek miktarda antibiyotik içerdiği için fazla tüketilirse pankreası yormaktadır..

Gür saçlar için lavanta uzun kirpikler için ceviz

Gür saçlar için lavanta uzun kirpikler için ceviz:

Saçlarım çok ince telli ve dökülüyor. Daha gür olması için ne yapmalıyım? Her birinden birer tatlı kaşığı olmak üzere Hint yağı, lavanta, defne, menekşe, zeytinyağı, kekik yağı, susam yağı, çörek otu yağı ve kuru mayayı karıştırın.

Saçlarınızın parlaması için bu karışıma elma sirkesi de ekleyin. Saçlarınızı streçle sarıp iki saat bekleyin. Ardından saçlarınızı yıkayın. Haftada bir kere bu işlemi tekrarlayın.

Saçlarım çok çabuk yağlanıyor ve dökülüyor?

Saçlarım çok çabuk yağlanıyor ve dökülüyor

Öncelikle dermatoloğa görünmenizde fayda var. Kendi saç yapınıza uygun bir şampuan kullanmalısınız. Bu arada bir çorba kaşığı adaçayı ve bir çorba kaşığı biberiyeyi 300 gr. kaynar suda çay gibi demleyip süzün.

İçerisine bir çorba kaşığı elma sirkesi karıştırın. Soğuduktan sonra bir yumurta sarısı ilave edin. Karışımı saçınıza sürüp iki saat bekleyin. Daha sonra durulayın.

Saçlarım çok kuru ve dökülüyor. Ne yapmalıyım?

Saçlarım çok kuru ve dökülüyor. Ne yapmalıyım?

Saçınızı güneşten, klorlu ve kireçli sudan korumalısınız. Boya ve perma gibi kimyasal işlemler yaptırmamalısınız. Bu arada eşit miktarda zeytinyağı, buğday özü yağı, keten yağı ve bir yumurta sarısını karıştırıp hafif ısıtın.

Ilıkken saçınıza sürüp, önce streç onun üzerine de sıcak havlu sarın. 2 saat bekletin. Bir tutam karanfili 500 gr. suda haşlayın. 15 dakika demleyip, haftada bir gün saçınızı bu suyla durulayın.

SAÇLARINIZ ÇOK İNCE TELLİ VE DÖKÜLÜYORSA

SAÇLARINIZ ÇOK İNCE TELLİ VE DÖKÜLÜYORSA


Her birinden birer tatlı kaşığı olmak üzere; Hint yağı, lavanta, defne, menekşe, zeytinyağı, kekik yağı, susam yağı, çörek otu yağı ve kuru mayayı karıştırın.

Saçlarınızın parlaması için bu karışıma elma sirkesi de ekleyin. Saçlarınızı streçle sarıp 2 saat bekleyin. Ardından saçlarınızı yıkayın. Haftada bir kere bu işlemi tekrarlayın.

AĞARAN , ZAYIF ,DÖKÜLEN SAÇLAR İÇİN MASKELER

AĞARAN SAÇLAR İÇİN:
Taze cevizin dış kabuklarını az suyla haşlayın, içine ısıtılmış yarım kahve fincabı zeytin yağı ve bir tatlı kaşığı kuru maya katın 2 saat saçınızda bekletin.

ZAYIF SAÇLAR İÇİN:
2 Yumurta sarısını çıprtıktan sonra 1 çorba kaşığı zeytin yağı, 1 tatlı kaşığı gliserin, 2 çorba kaşığı elma sirkesi ile karıştırın saçınız ıslakken bu karışımı uygulayın, 20 dk. beklettikten sonra durulayın.

DÖKÜLEN SAÇLAR İÇİN:
Saçlar sıkıntıdan dökülebilir, bu yüzden stressten uzak durun, eğer saçlarınız aşırı dökülüyorsa doktora görünmelisiniz.

1 Su bardağı zeytinyağı, 1 tutam dere otu, 1 sap tarçın çubuğu ve biberiye yağını benmari usulü 5 dakika kaynatın. 15 dk. demlendikten sonra karışımı süzüp içerisine 1 tatlı kaşığı kuru maya karıştırın. Karışımı saçınıza sürüp 2 saat bekletin.

SAÇ DİPLERİNDE KAŞINTI İÇİN MASKELER

SAÇ DİPLERİNDE KAŞINTI İÇİN -1
1 Adet yumurta sarısı
1 çorba kaşığı Alkol
1 çorba kaşığı Hint Yağı
1 çay kaşığı tuz

Yukarıda ki malzemeleri karıştırıp, saç diplerine sürün. İki saat beklettikten sonra saçınızı durulayın.

SAÇ DİPLERİNDE KAŞINTI İÇİN -2
Beş adet aspirini dövüp, maden suyu ile karıştırın. Karışımı saç diplerine sürün ve 15 dk. sonra durulayın.

NORMAL SAÇLAR İÇİN TONİK

NORMAL SAÇLAR İÇİN TONİK :
Öncelikle saçlarınızın sağlıklı olması için aldığınız besinlere dkkat etmeli, sigarada, içki ve stresten uzak durmalısınız.
EVDE yapacağınız basit malzemeleri düzenli olarak 1 hafta boyunca kullanıldığınızda sağlıklı saçlara da kavuşabilirsiniz.

BİR kahve fincanı iyi cins zeytinyağı,
Bir tatlı kaşığı deniz tuzu,
Bir çorba kaşığı elma sirkesi
Bir çorba kaşığı biberiye yağı ve
Bir tatlı kaşığı kuru öğütülmüş mayayı karıştırın.
Sonrada saç diplerine boya sürer gibi sürüp, streç film ile sarın. Üzerine bir havlu ile kaplayın, en az iki saat bekleyin.

Avokadolu Saç Maskesi

Avokadolu Saç Maskesi

1 yumurta
1/2 avokado (kabuğu soyulup, ezilmiş)
2 yemek kaşığı buğday özlü yağ

Yumurtayı köpürene kada
r blendırda karıştırın. Üzerine avokado ile buğday özlü yağı ekleyin. Ardından karışımı saç derinize masaj yaparak sürün. Kafanıza plastik bir bone geçirerek 30 dk bekleyin.

Saçınızı temizlemek için önce ılık suyla yıkanın. Ardından yumuşak formüllü bir şampuan kullanın. Bu formül saç derinize nüfuz ederek daha sağlıklı saçlara sahip olmanızı sağlayacaktır.

Kuru saçlar için

Kuru saçlar için:

1 çorba kaşığı balı yarım fincan dolusu süt kremasının içine katarak karıştırın ve bu karışımla kafa derinize masaj yapın. 15 dk bekledikten sonra yumuşak formüllü bir şampuanla yıkayın.

1 muzu, 1 yumurtayı, 1/4 fincan balı, 3 çorba kaşığı sütü ve 5 çorba kaşığı zeytinyağını karıştırın. Masaj yaparak kafa derinize yedirin ve 15 dk bekleyin. Ardından yumuşak bir şampuanla yıkayın.
Çinko ve yağlı asitler (balkabağı çekirdeği, fındık, bitkisel yağlar) kuru saçlar için iyidir. Bu yüzden mümkün olduğunca çinko içeren besinler tüketin.

Işıl ışıl parıldayan saçlara sahip olmak için

Işıl ışıl parıldayan saçlara sahip olmak için:


1 adet taze portakalın suyunu, 1 çorba kaşığı bal ve 5-7 damla sandal ağacı yağı ile karıştırın ve bunu şampuan sonrası durulama için kullanın.

2 yumurtayı 1 çorba kaşığı sütün içinde çırpın ve saçınıza uygulayın. 5-7 dk sonra saçınızı durulayın.

2 çorba kaşığı elma sirkesini suya katın ve bu suyla saçınızı durulayın.

Çemenotlu saç maskesi

Çemenotlu saç maskesi:



Çemenotu tanelerini öğüterek, bir gece suda bekletin. Ertesi gün kafa derinize bu karışımla masaj y
apın ve 15-20 dk bekleyin.


Yumuşak formüllü bir şampuanla saçınızı durulayın. Bütün saç tipleri için ideal bir maskedir. Kepeğe, kelliğe, kırık saçlara iyi gelir ve saç tellerini kalınlaştırır.

Sirkeli saç maskesi

Sirkeli saç maskesi:

Saçlarınızı şampuanladıktan sonra 1 fincan limon suyu ya da sirkeyi saçınıza masajla sürün ve suyla durulayın.

Ardından her zaman ki saç kreminizi kullanın ve su ile durulayın. Saçınızdaki tüm kirler çıkacak ve ışıl ışıl parıldayacak. Yeniden denemek isterseniz iki hafta beklemelisiniz.

Zeytinyağlı saç maskeleri

Zeytinyağlı saç maskesi:

5 çorba kaşığı zeytinyağını 2 adet yumurta ile karıştırın ve saçınıza iyice yedirin. Ardından başınıza plastik bir bone takarak 15 dk bekleyin. Sonra temiz su ile durulayın.

Ballı ve zeytinyağlı saç maskesi:


2 çorba kaşığı balı 3 çorba kaşığı zeytinyağı ile karıştırın ve saçınıza uygulayın. Başınıza plastik bir bone takın. 15 dk sonra şampuanlayarak yıkayın

Saç Onarıcı Maske

Saç Onarıcı Maske


1/2 yoğurt
3 yemek kaşığı bal
3 adet E vitamini jeli tableti
1 yumurta sarısı
1 tatlı
kaşığı limon suyu

E vitamini jeli tabletlerini balla karıştırın. Üzerine geri kalan malzemeleri ekleyin. Karışımı saçınıza yedirin. 30 dk sonra durulayın. Bu maske saçlar için harika bir onarıcıdır ve bütün saç tiplerine uygundur. Haftada bir kez uygulamanız sağlıklı ve parlak saçlara kavuşmanızı sağlar.

Yağlı ciltlere öneriler

Yağlı ciltlere öneriler
Ergenlik çağına gelinceye kadar herkesin cildi yağ ve nem dengesi bakımından normaldir. Ama 13- 14 yaşlarında seksüel hormonlar faaliyete geçmeye başlayınca işler değişir. O pürüzsüz ve saydam çocuk cildi hemen herkeste biraz da olsa yağlanır. Ergenlik sivilceleriyle karşılaşmayan gençlerin sayısı oldukça azdır.

Bu geçiş döneminden sonra cilt tipleri farklılaşır. Kimi insanların payına da yağlı bir cilt düşer. Bu bir talihsizlik midir? Böyle denilemez. Şanslı olanlar sadece normal cilde sahip olanlardır. Kuru, karma ve yağlı ciltler de özenle dengede tutulabilirler.

Yağlı ciltlere, kurutucu ve tahriş edici bir bakım uygulanmadıkça, kolay kolay kırışmazlar ve daha güzel görünürler. Bu açıdan avantajlı bile sayılırlar. Aslında kadınlarda aşırı yağlı cilde pek sık rastlanmaz. Bu sorun daha çok erkeklere özgüdür.

Cildimizin tipi, buluğ çağında, hamilelik ve menopoz döneminde veya ara mevsimlerde değişebilir. Özellikle sonbaharda yağlanma artar. Bu dönemlerin dışında değişiklikle karşılaşılacak olursa, önce kullanılan ürünlerden, sonra hormonal sorunlardan kuşkulanmak gerekir.

Benim cildim neden yağlı?

Cildin yağlı olması, çoğunlukla kalıtımsaldır. Bazen temizliğin ihmal edilmesi, yanlış kozmetik-bakım ürünleri, aşırı stres, metabolizmanın bozulması, bazı kan dolaşımı rahatsızlıkları, hormonal sorunlar ve sağlıksız beslenme cildin fazla yağlanmasına neden olabilir. Uykusuzluk ve stres yağlanmayı geçici olarak artırır. Örneğin uykusuz bir gecenin ardından, saçlarımız sanki 1 hafta yıkanmamış gibi yağlanabilir.

Yağ dengesi

Cildimiz sebum adı verilen bir yağ tabakası ile kaplıdır. Normal miktarda sebum yararlı ve gereklidir. Çünkü cildin nemini arttırır, pürüzsüz bir görüntü sağlar ve kırışmayı geciktirir. Aşırı sebum ise, ölü cilt tabakası ile birleşerek, gözenekleri genişletir. Siyah nokta ve akne oluşumuna neden olur. Yağlı ciltteki yağ bezlerinin sayısı normal ciltten farklı değildir. Ancak yağ üretimi ve salgısı fazladır.Yağlı cilt, her çağımızda farklı sorunlara neden olur;

Gençler, sivilce ve siyah noktalarla uğraşırlar.
30-50 yaş arasında gözeneklerin genişlemesi ön plana çıkar. Zaman zaman sivilcelenme de devam edebilir.
50 yaşın üstündekilerin sorunu ise cildin kalınlaşması, matlaşması ve gözeneklerin daha da büyümesi ve sarkmasıdır.
Temizliği ihmal etmeyin

Günlük temizlik ve düzenli peeling yağlı ciltler için daha önemlidir. Çünkü hava ve çevre kirliliği, yağ ve makyaj artıkları zaten geniş olan gözeneklerin ağzını tıkar ve siyah noktaları oluşturur. Bu siyah noktalar temizlenmezse sivilcelere dönüşür. Cildiniz yağlıysa, günde iki kez temizleyin. Sabah ve akşamları önce temizleme jeli ve ardından tonik kullanın. Gün içinde cildiniz aşırı parlıyorsa, salisilik asitli toniklerle temizleyin. Akşam eve gelir gelmez, cilt temizliğinizi yapın. Yüzünüzdeki sebuma yapışan eksoz-sigara dumanı, toz ve diğer kirlerle yatıncaya kadar beklemeyin. Yağlı ciltler için en uygun temizleyiciler, jel kıvamında olanlardır. Jeller ciltten kolayca akarak arınır. Sabun kullanıldığında, siyah noktaların oluşma ihtimali artar.

A Vitamini ve AHA'lar

AHA'larla yapılan peelingler cildin yağ dengesini düzenler. Geceleri A vitamini, Tretinoin veya AHA içeren kremleri kullanabilirsiniz. Cildin yağlılık derecesine göre, bunları her gece veya gün aşırı uygulayabilirsiniz. Cildinizi hafifçe soyan bu kremleri sürdükten sonra ayrıca nemlendirici kullanmanıza gerek kalmaz.

Gözeneklere karşı en iyi yöntem Mikrodermabrazyon

Mikrodermabrazyon, hafif bir peeling yöntemidir. Belli bir basınç ile, son derece ince aluminyum hidroksit kristalleri püskürtülerek yapılır. Cilde çarpan kristaller, cilt yüzeyini hafifçe aşındırır ve alt deriyi uyarırlar. Hafif aşınma, ölü derinin soyulup taze bir deri oluşmasını sağlar. Uygulandıkça cilt canlanır, nem dengesi düzelir ve genişleyen gözenekler sıkışır.

Yağlı cildi nemsiz bırakmayın

Yağlı ciltlerin bakımında yapılan en büyük hata onları nemsiz bırakmaktır. Yağlı ciltlerin, su ve nem ihtiyacını karşılamak için en önemlisi kurutucu bakımlardan sakınmaktır. İkincisi, ölçülü bir şekilde nemlendirmektir. Bu amaçla hazırlanan değişik ürünleri kullanabilirsiniz;

Yağ oranı yüzde 10-15 i geçmeyen hafif nemlendiriciler. Bunların içeriğinde silikon bulunur.
Tamamen yağsız nemlendiricilerde nem çekici ve koruyucu maddeler olan 'humektantlar' bulunur.
Ciltteki yağ oranını dengeleyen (oil-control) ürünlerin içinde pudra, kil, mikro süngerler veya polimerler gibi maddeler bulunur. Cildi kurutmadan, üzerindeki fazla yağı emerler. Yüzünüzü yıkandıktan sonra hemen nemlendirici sürmeyin. 10-15 dakika kadar cildin kendine gelmesini bekleyin.
Evde maske yapabilirsiniz

Sirke toniği: 1 kaşık elma sirkesi ile 8 kaşık kaynak suyunu karıştırıp, yağlı ciltler için güzel bir tonik elde edebilirsiniz.

Doğal maden sodası: İçindeki zengin mineraller sayesinde tüm ciltler için yararlı ve besleyici bir toniktir. Bundan da yararlanabilirsiniz.

Yumurta akı maskesi: Yumurta akını iyice çırptıktan sonra içine bir çay kaşığı limon suyu koyun ve bekletmeden yüzünüze, boynunuza sürün.

Yoğurt maskesi: 1 çay kaşığı yağsız sade yoğurdu, arpa unu ile karıştırırsanız, yağlı cildi sakinleştirecek bir maske hazırlayabilirsiniz.

Kil maskesi: Satın aldığınız kili doğrudan doğruya sulandırarak hazırlayabilirsiniz. Kil ciltteki fazla yağı alan ancak kurutmayan harika bir maddedir.

ALLIKLAR

ALLIKLAR
Yanakların pembemsi rengini artırmak için kullanılır.

Formülasyon
Allık pudralar da pudralar gibi formüle edilmektedir, ancak içine daha canlı renkte pigmentler eklenmiştir. Kapama özelliğinden çok renk istendiğinden içinde fazla miktarda çinko oksit bulunmamaktadır.

Krem allıklar ise susuz (susuz (anhidroz)) fondötenler gibidir ve esterler, mumlar, mineral yağ, titanyum dioksit ve pigmentler içerir.

Uygulama
Doğal bir görünüm için yanak renklerinin uygulamasına gözün hemen altındaki yanağın etli kısmından başlanmalıdır ve gözün dış tarafına doğru sürülmelidir. Böylece çıkık çene kemikleri görünümü elde edilmesi sağlanır.

Ters etkiler
Özellikleri pudralar ile aynıdır. Kapalı veya açık olarak leke test uygulanabilir.

KAMUFLAJ AMAÇLI YÜZ KOZMETİKLERİ

KAMUFLAJ AMAÇLI YÜZ KOZMETİKLERİ
Yüzdeki renk ve kontur düzensizliklerini örtmek amacıyla kullanılmaktadır.

Kontur düzensizliklerinin örtülmesi
Buradaki prensip, koyu tonlar bir çıkıntının daha geride açık renkler de bir girintinin daha önde görünmesine neden olurlar. Nedbeli bir yüzde düz bir görünüm elde edilmesi bu yolla elde edilebilir.

Bu amaçla en uygun ürünler pudralı allıklardır. Açık tonlanması gereken alanlar açık pembe ve koyutulması gereken yerler bronz renkte tonlanabilir.

Bu prensipler yüzün şeklini, alnın büyüklüğünü, çenenin ve burnun konturunu optimize etmekte de kullanılabilir.
Mükemmel yüz oval ve hatta simetriktir. Oval bir yüz, genişliğinin 1,5 katı uzunluktadır ve en geniş olduğu alın bölgesinden en dar olduğu çene ucuna doğru gitgide genişliği azalmalıdır.
Yüz yukardan aşağıya doğru üç eşit parçaya ayrılır: 1)alından glabellaya (alın ile burun kökünün birleştiği nokta) kadar, 2)glabelladan subnasaleye (burnun üst dudak ile birleştiği nokta) arası ve 3)subnasaleden çene ucuna.
Kulaktan kulağa da 5 eşit parçaya bölünür, her bir parça bir göz genişliği kadardır.

Örneğin yuvarlak bir yüzün yan sınırları daha koyu tonlanarak genişliği daha azmış izlenimi verilerek yüzün daha oval görünmesi sağlanabilir. Uzun bir yüz ise alın ve çene bölgesinde koyu tonlanarak daha kısa imiş gibi gösterilebilir. Kare bir yüzde ise her iki çenenin kenarları koyu tonlanarak yumuşatılabilir.

Aynı teknik alın ve çenede de kullanılabilir. Alnı kısa olan kişilerde saç çizgisinin altına açık tonlar, alnı geniş olan kişilerde ise koyu tonlar uygulanmalıdır.
Geride bir çenede ise çene ucuna ve kenarlarına açık tonlar uygulanmalıdır.

Ancak bu tekniklerin geçici bir çözüm sağlayabildiği ve cerrahinin yerini tutmayacağı unutulmamalıdır.

Renk düzensizliklerinin örtülmesi
Pigmentasyon defektleri ya altta yatan deri tonlarının hiçbirinin görünmesine izin vermeyen opak kozmetikler uygulanarak ya da komplementer (tamamlayıcı) renkler uygulanarak gerçekleştirilebilir.

Örneğin kırmızı pigmentasyon defektleri kırmızının komplementer rengi olan yeşil fondöten uygulanarak örtülebilir. Kırmızı deri renginin yeşil fondöten rengi ile karışması kahverengi bir ton verir ve bu da başka bir fondötenle daha rahatlıkla örtülebilir.
Sarı tonlar ise komplementer rengi olan mor ile bezenerek daha kahverengi tonlar elde edilebilir.

Arzu edilen renkten daha açık ya da koyu olan deri bölgeleri yeterli miktarda kahverengi içeren fondötenle gizlenebilir.

Uygulama teknikleri
En popüler kamuflaj fondötenleri krem formundadır ve önceden ısıtılmak için ele uygulanır. Bu ürünler uygulama sürelerinin uzun olması, iyi kapama özellikleri, en az uygulama yeteneği gerektirmesi, mükemmel örtücülüğü ve çoğu kişi için yeteri kadar dayanıklı olması ile en kolay olanlarıdır.

İlkin kişinin doğal deri rengine en yakın bir makyaj tabanı seçilmelidir. Genellikle bir karışım yapmak gerekir. Ancak 3 renkten fazlası kullanılmamalıdır. Aksi takdirde balçıkımsı bir renk elde edilebilir.

Fondöten rengi seçildikten sonra kişinin soluk yüzü varsa sarı ile, kırmızı yüzü varsa kırmızı ile karıştırılmalıdır. İyi bir renk uyumu elde etmek isteniyorsa son fondötende tüm yüz tonları bulunmalıdır.
Karıştırma genellikle az miktarda makyaj malzemesinin elin sırtına uygulanması ile yapılır. Böylece hem karıştırmak için uygun bir yüzey, hem hemen yüzün yanına getirerek rengin kıyaslanması için kolaylık sağlanmış olur hem de ürün kolayca karıştırmak için ısıtılmış olur.

Son fondöten nedbeli bölgeye sürülmez tıp tıplanır ve daha sonra yüzün ortasından saç çizgisine kulaklara ve çene altına doğru uygulanır. Daha doğal bir görünüm elde etmek için üzerinden fırça ile geçmek gerekir.
Tıptıplamak çok önemlidir çünkü nedbede makyaj malzemesinin tutunabilmesi için deri ek yapıları (kıl ve yağ bezleri gibi) bulunmamaktadır. Sürüldüğünde bu bölgelerde makyaj malzemesi kalmayacak ve silinecektir.
Kozmetik gerçek anlamda deriye bastırılmalı ve kuruması için 5 dakika beklenmelidir.

Bu kuruma süresinden sonra renksiz talk bazlı ince granüllü bir pudra bulaşmasını engellemek, kullanım süresini uzatmak, suya dayanıklılık sağlamak ve mat bir görünüm elde etmek için uygulanmalıdır.
Kamuflaj makyajı bu pudra ile kullanılmak üzere dizayn edilmiştir ve pudrasız istenen etkiyi göstermez.
Pudra fondötenin üzerine toz halinde bırakılmamalı bastırılmalıdır.

Son olarak daha önce anlatılan teknikle nedbe kontur düzensizliklerini en aza indirmek için gölgeleme ve belirleme prensipleri uygulanır.
Maalesef kamuflaj fondöteni nedbenin ve normal derinin porlar ve kırışıklıklar gibi yüzey düzensizliklerini belirginleştirebilir.
Çökük nedbeler genellikle çevre deriden daha koyu görünürler. Bu durum aynı renkte fondöten uygulansa bile görülebilir. Bu nedenle nedbenin üzerine daha açık tonda allık uygulanır.
Eğer nedbe kabarık ise o zaman daha koyu renkli allık kullanılır.
Far, rimel ve maskara gibi diğer renkli yüz kozmetikleri çekici bir görünüm elde etmek için kullanılabilir.

Genel olarak kamuflaj kozmetiklerini çıkarmak için su ve sabundan daha fazlasına gerekisinim vardır. Çoğu üretici yağ bazlı bir temizleyici ürün sunmakta ve bunun ardından su ve sabun kullanılmasını önermektedir. Bu kozmetikler kesinlikle ancak gerektiğinde kullanılmalı ve yatmadan önce muhakkak temizlenmelidir

Vücut tipiniz hangisi?

Vücut tipiniz hangisi?

Fiziki yapınız, sizin için hangi egzersizlerin uygun, hangilerinin zararlı olduğunun belirlenmesinde oldukça önemlidir. Aşağıda vereceğimiz vücut yapılarından hangisinin size uygun olduğunu bularak yapmanız gereken egzersizleri öğrenebilirsiniz;



Sportif vücut yapısı

Özellikleri:
Bu tip vücut, adaleli ve güçlü bir yapıdadır. Geniş omuzlar ve dar kalçalar en belirgin özellikleridir. Bu tipteki kadınlar hızla kilo alırlar ve aynı hızla kilo da verebilirler. Eğer bu vücut yapısına sahipseniz, atletik doğmuşsunuz demektir. Benzer vücut tipindeki ünlüler arasında top model Naomi Campbell ve Cindy Crawford veya tenis yıldızı Steffi Graf gösterilebilir.

Hassas yönleri:
Zorlanmadan tüm hareketleri yapabiliyor olsanız bile hızınızı biraz yavaşlatmak sizin için daha iyi olacaktır. Aksi takdirde istenmeyen kazalar ve vücutta hasarlar meydana gelebilir. Özellikle egzersiz yaparken ani hareket değişimlerine çok dikkat edin. Yoksa gelişen kaslarınız aniden gerilebilir. Kendinize, nefesinizi dinlendirecek aralar verin. Vücudunuzu dinlendirmek için yavaş hareketler yapın ya da mesajı tercih edin. Kendinizi ödüllendirin.

Uygun spor çeşitleri:
Spor konusunda sizin için herhangi bir tabu sözkonusu olamaz. Tırmanmak veya vücut geliştirmek gibi güç gerektiren sporlar bile size basit gelecektir
.

Dişi vücut yapısı



Özellikleri:
Ünlü starlar Veronica Ferres, Kate Winslet veya İsabella Rossellini gibi güzel vücut hatları olan, daha geniş kalçalara ve kuvvetli bir kemik yapısına sahip bayanlar dişi vücut tipine girmektedir. Metabolizma değişimi yavaş gerçekleştiği için, bu tip vücuda sahip olan kadınlar çabuk kilo alır ancak aynı kolaylıkta veremezler
.

Hassas yönleri:
Bu tipteki kadınlar sık sık sırt ağrılarından yakınırlar. Yanlış bir duruş pozisyonu veya hareket şekliyle sırttaki kasların gerilmemesi ve ağrımaması için, dikkatli egzersiz yapılmalıdır. Çünkü sırt kasları yeterince güçlü değildir. Vücut geliştiren ve esneklik gerektiren egzersizler bu tip vücut yapısına yardımcı olabilir.

Uygun spor çeşitleri:
Eğer bu vücut tipindeyseniz, adrenalinizi yükseltecek spor türlerini uygulamalısınız. Örneğin; trekking, yüzmek, ormanda yürümek, bisiklete binmek gibi... Bu hareketler metabolizmanızı harekete geçirecek ve yağlarınızın yanmasını sağlayacaktır. Ancak yaptığınız hareketler 30 dakikadan fazla sürmeli ki vücutta birikmiş yağlar harekete geçebilsin. Aerobik ve hatta dans etmek vücudunuzun esnekliğini artıracaktır. Bunun yanısıra voleybol veya pinpon türü sporlarla daha fazla hareket edebilir ve ekip çalışması sayesinde motive olabilirsiniz. Sonuç olarak; tüm bu sporlar kendinize olan güveninizin artmasını sağlayacaktır
.

Dar vücut yapısı



Özellikleri:
Bu tipteki vücudun en belirgin özelliği neredeyse erkek çocuklarına benzeyen bir yapıya sahip olmasıdır. Uzun ve ince bir vücut yapısı ilk anda göze çarpar. Ünlü modellerden Kate Moss ve Nadja Auermann, ayrıca film yıldızı Winona Ryder bu gruba dahil ünlülerdir. Hassas bir kemik yapısına ve ince eklemlere sahiptirler. Vücutta çok az miktarda yağ ve aynı şekilde az miktarda da kas dokusu bulunur. Bu tür vücuda sahip kadınlar genellikle istediklerini yiyip kilo almadıkları için etrafındakiler tarafından kıskanılır. Metabolizmalarının düzenli çalışması sayesinde vücuttaki kaloriler hızla yakılır ve kişi kilo almaz.

Hassas yönleri:
Vücudunuz, fiziksel ve ruhsal stres nedeniyle birikmiş enerjiyi yok etmeye başlar, bu kendinizi daha çabuk yorgun hissetmenize sebep olur. Bu nedenle daha az güç harcayıp, daha zinde kalabilmek için, egzersiz sırasında sık sık ara vermeli ve hareketlerinizi ağır ağır yapmalısınız. Böyle davrandığınız takdirde eklem, kiriş ve kas yaralanmalarına karşı önlem almış ve hevesinizi de çok çabuk kaybetmemiş olursunuz.

Uygun spor çeşitleri:
İhtiyaçlarınıza bağlı olarak yapacağınız vücut geliştirme ile zayıf kaslarınızı güçlendirebilir ve düşük kan basınıcınızı yükseltebilirsiniz. Ancak bu esnada eklemlerinize ve kaslarınıza zarar verebilecek hareketlerden kaçınmalısınız. Aslında sizin için en uygun aktivite dans, yoga ve jimnastiktir. Aşırıya kaçmamak ve eklemlerinize dikkat etmek koşuluyla, trekking, yüzmek, paten de bu vücut tipindeki kadınlar için ideal spor türlerindendir. Gevşemek için ise yoga veya Asya ülkelerine özgü çeşitli meditasyon tekniklerini deneyebilirsiniz

"Yaşa göre egzersiz"

Egzersiz her vücut şeklini yaş ayrımcılığı yapmadan sever. Düzenli yaptığınızda, sevgisini gösterir, yaşlanma sürecini tersine çevirir.

Araştırmacılara bakılacak olursa, egzersiz yapmayan bir vücut daha çabuk yaşlanıyor. Üstelik düzenli egzersiz yapan, 40'lı yaşlarından birinin, 30'lu yaşlarada birinin vücuduna sahip olacağını söylersek de abartmış olmayız.

Biyolojik saati durdurmanın anahtarı, yıllar içerisinde yaptığınız egzersizi evirmekte yatıyor. Aslında çok da büyük değişiklikler yapmanız gerekmiyor. Zaten tüm fitness çalışmaları, kardiyovasküler egzersizlere ve ağırlık çalışmasına dayanıyor. Zaman içerisinde önem kazanan şey, yaptığınız egzersizden çok, hangi egzersizlere ağırlık vermeniz gerektiği. Tabii fitness seviyesini de sürekli artırmayı unutmamak lazım.

Bu nedenle hayatınızın her 10 yıllık dönemi için bir egzersiz tablosu sunuyoruz.

20'li Yaşlar
Profil: Genç ve kıpır kıpır
Yapması gereken: Fitness seviyesini en üst seviyeye taşımak
Kaçınması gereken: Çok kısa zaman dilimleri için aşırı beklentiler
Haftalık egzersiz rehberi: Zaman ve sağlık sizden yana. Bu nedenle hoşlandığınız aktiviteleri yapın. Kardiyovasküler bir çalışma yapmak istiyorsanız, futboldan, yoğun bir aerobik çalışmasına kadar her tür fiziksel aktivite işe yarar. 20'lerinde olan pek çok erkek için spor, sosyal hayatın bir parçasıdır. Bu nedenle haftada 2-3 kez spor yapıyor olmak, hiç de zor gelmeyecektir.
En iyi sonuçlar için: Bu yıllar kemik kütlesinin en çok geliştiği dönemler. Ağırlık çalışması kemiklerin güçlendirilmesinde etkili olacaktır. Ancak vücudu aşırı yormak da yarardan çok zarar getirir. Bu nedenle çalışmaların arasında dinlenmek için yeterli zaman bırakılmalıdır.

30'lu Yaşlar
Profil: Zaman fakiri ve yorgun
Yapması gereken: Nicelikten ziyade nitelik
Kaçınması gereken: Şişmanlamak
Haftalık egzersiz rehberi: 30'lu yaşlarınız, hayatınızın en meşgul olduğunuz dilimi. Büyük ihtimalle daha uzun saatler çalışıyor ve belki de evlilikle çocuklar arasında koşturuyorsunuz. Egzersiz aklınızdaki en son şey. Ancak 30 yaşına girdiktan sonra, yılda ortalama olarak yarım kiloluk yağsız doku kaybetmeye ve bunun yerine yarım kilo yağ almaya başlıyoruz. Bu nedenle amaç kardiyo egzersizlere ağırlık vermek. Haftada 3 günden 20'şer dakikalık seanslarla başlayın. Kulağa çok fazla geliyor olabilir, ama illa da bir salona gitmenize gerek yok. Merdiven çıkmak, yürümek gibi egzersizlerle bu zamanı doldurabilirsiniz. Buna hafif bir ağırlık çalışmasını da ekleyebilirsiniz.

40'lı Yaşlar
Profil: Muhtemel bir vücut krizi yaşayan orta yaşlılar
Yapması gereken: Kaybolan kas dokusunun yerine yenisini oluşturmaya çalışmak
Kaçınması gereken: Kısa zamanlı ve sağlıksız diyetler
Haftalık egzersiz rehberi: Toplumsal açıdan 40'lı yaşlarda olan kişiler, 30'larının başlarında gibi davranırlar. Genç birinin çalıştığı yoğunlukta çalışmak ve görüntüye büyük önem verilmesi bu yaşın göstergelerindendir. Böylece vücut imajıyla ilgili kriz başlar.

Kişiler kilo almaya başladığında, doğal olarak panikler ve fazla kiloları, kendilerini açlığa mahkum etmelerini emreden çabuk kilo verdiren diyetlere başlarlar. Başlangıçta kilo veriliyor gibi bir görünüm oluşsa da, bu uzun vadede zarar veri ve yağsız kas oranı iyiden iyiye azalmaya başlar. Bu noktada ağırlık çalışması faydalı olacaktır. Çünkü hem yağsız kas oluşumuna yardımcı olur, hem de metabolizmayı hızlandırır. Eğer kaslarınızın sıkılaşmasını istiyorsanız, o zaman önce yeterli miktarda kardiyo çalışması yapıp, bunu ağırlık çalışmasıyla birleştirmekte fayda var.

50'li Yaşlar
Profil: Rutine kapılmış, egzersizden kaytaran
Yapması gereken: Günlerini geçirdiği koltuktan kalkıp egzersize odaklanmak
Kaçınması gereken: Vücudunu dinlememek
Haftalık egzersiz rehberi: İşe başlamak için asla geç sayılmaz. Burada şu problem olabilir. Yıllarca hiçbir bedensel aktivitede bulunmayıp da 50'sinden sonra başlayıp, buna kendini adayanlar, vücutlarına 20'li yaşlarındaymış gibi davranmaya başlayabilirler.

Eğer bu tanım size uyuyorsa, yavaş gidin. Şunu unutmayın, genç birinin göstereceği hızda gelişme gösteremeyeceksiniz. Başlangıçta haftada 2 kez yarımşar saat çalışabilirsiniz. Kondisyonunuz ve kendinize olan güveniniz arttıkça bunu 3'e çıkarabilirsiniz.

Tüm vücudu forma sokmak için aerobik egzersizler en uygunlarıdır. Bu yaşlar için en uygun egzersizlerden biri yüzmedir. Çünkü iskelete daha az yük bindirir ve dokularla eklemler üzerinde şok oluşmasını engeller. Yavaş ama kendinizden emin olarak başlayın. Ayrıca hafif ağırlıklarla da çalışabilirsiniz. Böylece kaslarınız güçlenir. Bunun yanı sıra önerilen diğer egzersizler de t'ai chi ve yogadır.

60'li Yaşlar ve Üzeri
Profil: Zihnen deneyimli, bedenen yavaş
Yapması gereken: Günlük hayatta hareketlilik
Kaçınması gereken: Hareketsizlik
Haftalık egzersiz rehberi: Hareketsizlik ve yaşa bağlı kas kaybı nedeniyle, yaşlı insanların çoğu oldukça formdan uzak ve zayıftır. Bu yaştakilerin kasları gücünden yitirip, kas lifleri küçülse de, kalan kas liflerinde gelişme potansiyeli vardır. Ağırlık çalışması kasları ve kemikleri güçlendirmek açısından faydalıdır. Bu nedenle hafif dambıllarla, ya da esneme bantlarıyla vücudun üst kısımları çalıştırılabilir. Hafif yoga ve esneme hareketleri, esnekliği artıracaktır. Günlük aktivite zorunludur. Yürüyüş, yüzme, bahçede çalışmak gibi eylemler kalbe iyi gelir.

Damar sertleşmesi, yüksek tansiyonun ana sebeplerinden biridir ve yğksek tansiyon kalp hastalıklarına neden olabilir. Bu nedenle elinizden geldiğince yürüyüş yapmaya çalışın. Ayrıca unutmamanız gereken bir nokta daha var. Hafif aktiviteler, sadece vücudunuzu değil, zihninizi de canlı tutar.

DUDAK BAKIMI

DUDAK BAKIMI
Kadınların önemli simgelerinden biriside dudaklarıdır.İnce kalın büyük ve küçük dudakalra sahip olan kadınlar değişik şekillerde dudakalrına rujlar sürerek istediği gibi gözükmesini sağlayabilirler. Örneğin ince dudaklı bir bayan dudak kalemini biraz taşırarak sürerse dudakları daha kalın gözükebilir. Kalın bir dudağa sahip olan bir kadın ise ruju biraz dudağın içerisine sürerek istediği gibi gözükmesini sağlayabilirler.

DUDAKLARINIZI ÇATLAKLARDAN NASIL KORURSUNUZ ?
Dudak bakımında en önemli unsur ise dudakları çatlaklara karşı koruyan dudak kremi kullanmaktır.

Makyaj yaparken dudaklar çatlak olmamamalıdır.Kış aylarında dudaklarınızı çatlaklara karşı koruyan rujlardan kullanmalısınız.
DUDAK KALEMİ VE RUJ
Dudaklarınıza ruj sürmeden önce makyajınız hafifde olsa dudak kalemi kullanmalısınız.Doğru sürülen bir dudak kalemi makyajın natürelliğinden pek birşey kaybettirmez. Makyajınıza uygun kalem seçerek bunu sağlayabilirsiniz. Dudak kalemini rujun üzerinden sürebilir, kalem ve rujun renklerinin daha iyi uyuşmasını sağlayacaktır.

MAKYAJ VE RUJ
Makyajın ortaya çıkmasını sağlayan rujların seçimide makyajınızın rengine göre önemlidir. Rujunuzun dudaklarınızda uzun süreli kalmasını istiyorsanız pek kolay çıkmayan rujlardan yani ever-lasting rujlardan kullanabilirsiniz veya dudaklarınızda kuruma problemi yoksa ruj sürmeden önce biraz pudra kullanabilirsiniz.

Güzelliğin tarifi

Güzelliğin tarifi

Hayat daha uzun, "güzel" olsun isteniyor. Nasıl modern tıbbın yaşama daha fazla seneler verdiği biliniyorsa, estetik cerrahinin de bu senelere yaşam verdiği aşikar




Hayatımızdaki öncelikleri sıralarken pek çoğumuz için güzellik; sağlık ve mutluluk gibi kavramlardan sonra gelir. Aslında bugüne kadar güzelliğin yeterince açık ve net bir tarifi de yapılamamıştır.
Pek çok kişiye güzelliği nasıl tarif edersiniz diye sorabiliriz. Göreceksiniz ki herkes güzelliği farklı şekilde tanımlayacak ve bunların hiçbiri bizi tam olarak tatmin etmeyecektir.
Eskiden beri bize güzelliğin oranla, dengeyle ve simetriyle alakadar olduğu anlatılmaya çalışılır hep. Güzellik bize keyif veren, hayran kaldığımız formların ve oranların bir kombinasyonudur. Güzellik kalıp ve hacim arasında bir dengedir. Bu tanımların hepsinde de doğruluk payı var.
Güzellik herkese göre değişen tamamen psikolojik bir bakış açısıdır.
Güzellik sonuçta gözlerimize keyif veren, içimizde estetik bir his ve hayranlık oluşturan bir duygudur. Hatta güzelliğin bir görsel fenomen olduğunu da iddia edebilirim.
Bir kişinin karakteri ve ruh güzelliği yüzüne yansır
Fakat anlaşılması gereken en önemli şey güzelliğin tek başına değil, aslında ona bakan kişinin gözünde ve zihninde var olduğudur. Bir şey bir insanın hoşuna giderse, o şey o insan için güzeldir.
Bana kalırsa, "Güzellik insanı sevindiren bir şeydir ama bir insanı sevindiren başka bir insanı da sevindirecek" diye bir kural yoktur. Güzellik tamamen bireysel bir histir. İşte bu anlayış estetik ameliyat yaptırmayı düşünen kişiler tarafından çok net bir şekilde kabul edilmelidir.
Güzellik kavramı sadece yüz, ses, vücut veya zarif görünüm için geçerli değildir. İnsanlar karakterleriyle, sevinç hissi duyabilme, sağlayabilme ve sevebilme kabiliyetleriyle de güzeldir.
Bir insanın yüzü hoşumuza giderse bu insanın bize ifade ettiği duygu hoşumuza gidiyordur. Kişinin karakteri ve ruh güzelliği yüz güzelliğine yansır. Güzelliği tarif etmenin birçok yolu vardır ve bunlar birçok kez cazibe ile benzer tanımlardır. Cazibe ile güzellik arasındaki fark ise cazibenin sonsuzluğudur. Oysa güzellik geçicidir. İngilizcede bunu anlatan bir deyim de vardır: "Charm last! Beauty blast". Sonuç olarak tüm bu irdelemelerden sonra, bir insanın güzel olup olmadığına karar verirken görsel faktörlerin aslında hiçbir önemi olmadığı, ilk başta o kişiyle kafa olarak özdeşleşmek ama asıl kalbini ve iç güzelliğini sevmek gerektiği kanaatine varıyoruz. Yani, güzelliğe sadece göz karar vermiyor, kafa ve kalp de karar veriyor.
Güzelliği korumak yaşam kalitesini yükseltmek demek
Güzellik kadınların erkeklere hazırladığı bir tuzak değildir. Aslında toplumda ve ailede daha iyi kabul edilmek için beğenilme isteğidir. Son 10 yılda büyük gelişmeler olmasına rağmen hayat şartlarının erkeklerden ziyade kadınlar için daha sert olduğunu kabul etmek gerekir. Kızılderililerin savaş esnasında boyanmaları gibi makyaj da kadında güven duygusu yaratır. "Acaba neden güzel olmamız gerekiyor?" sorusunun cevabının gurur, hak, hayran kalınma isteği ve başkalarından üstün olma isteği olduğu söylenir. Aslında güzel olma isteği kişinin güzelliğinden dolayı hayran kalınma isteğinden değil, daha ziyade güzelliğinden dolayı sevilme isteğinden kaynaklanmaktadır. Kaderine razı olmayıp onu değiştirmeye çabalayan tek varlık insandır. Güzelliği korumak demek hayatı güzelleştirmek için yaşam kalitesini yükseltmek demektir. Medeniyetin her alanda gelişmesi yaşam süresini uzatmıştır. Ama sadece uzun yaşamanın da yetmediğini görüyoruz. Yaşam kalitesinin de aynı şekilde korunması gerekiyor. Hayat daha uzun, "güzel" olsun isteniyor. Nasıl modern tıbbın yaşama daha fazla seneler verdiği biliniyorsa, estetik cerrahinin de bu senelere yaşam verdiği aşikar.
Herkesin bildiği gibi güzellik sonsuz değil. Ama aynı zamanda da güzelliğin yaşı da yok. Bir kişi sadece 20 yaşındayken mükemmel bir görünüme sahip olabilir ama bütün hayatı boyunca dayanılmaz cazibeli olması da mümkündür. Kadına karşı olan ilk beklenti beğenilmesidir. İlerleyen yaşlarda bu beklentiyi yerine getirmek gittikçe zorlaşır. Bu, bana gelip face-lifting üzerine bilgi almak isteyen yaşlı bir hanımı hatırlattı. İlerleyen yaşından dolayı bu ameliyatı yapmaktaki isteksizliğimi gördüğünde, sakin bir sesle bana, "Bir kişi artık beğenilme durumunda değilse, başkalarının hoşuna gitmeme durumuna gelmesi gerekmez" demişti.

Güzellik üzerine özlü sözler
"Güzellik mutlaka özel ve şahsi bir tecrübedir. Güzellik seyredenin gözünde ve kafasındadır." (David Hume)
"Madem Tanrı kadınların kırışıp buruşmasına karar verdi, neden bunun yerini ayak tabanı olarak seçmedi." (Elizabeth Taylor)
"30 yaşında yaşlı görüneceğime 70 yaşında olup genç ve yakışıklı görünmeyi tercih ederim." (Salvador Dali)
"Çirkinlerin kıskanılacak bir tarafı varsa, bu onlara yaşlandıkları zaman kimsenin 'Bir zamanlar ne kadar güzeldi' dememesi..." (Dusan Radoviç)
"Ruhi güzelliği olmayan bir gencin yine de cazibesi vardır ama ruhu genç olmayan bir güzelliğin..."

(Arthur Schopenhauer)

Anti aging için yaşam tarzınızı değiştirin
Dusan Radoviç "Genç olmak çok güzel ama güzel yaşlanmak da az bir başarı değil" demiş... İlaç endüstrisinde yaşam süresinin uzatılması için milyarlarca dolarlık yatırımlar yapılıyor. Uzun yaşam süresini acaba sadece eczaneden mi satın almamız gerekiyor? Yaşam stilimizi değiştirmemiz de ömrümüzü uzatmaya yetebilir eğer aşağıdakiler düzenli uygulanırsa...
Beslenme tarzının değiştirilmesi. Kalori azaltılması, bol su, yeterli sebze ve meyve, süt, bio-yoğurt ve saat 19.00'da son yemek.
Düzenli spor ile haftada 1500 kalori yakılması.
Entelektüel gelişmeye önem vermek ve araştırıcı olmak.
Gülmek.
Pozitif düşünmek de önemli. Optimist kişiler uzun yaşar ve genç görünürler.
Sevgi, yakınlık, duygusal sıcaklık.
Seks, spor ve gülme mutluluk hormonu endorfini artırır.
Sağlıklı uyku yani gce 7-8 saat ve gün ortasında 6 dakikalık kısa uyku.
Meditasyon, yoga.

Haftada 4 kez spor zayıflatır

Haftada 4 kez spor zayıflatır

Daha sağlıklı, mutlu, kaliteli ve uzun bir yaşam için hangi sporu seçmeli, ne kadar spor yapmalısınız? İşte yanıtlar...






Uzun yaşamak, hayatı zinde, kaliteli, nitelikli geçirmek istiyorsanız spor yapıyor olmalısınız ya da en yakın zamanda spora başlamalısınız! Fiziksel görünüşünüzü güzelleştirmek ve zindelik sağlamak için yarışmalara katılacak profesyonellikte sporcu olmak zorunda da değilsiniz. "Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme" bütünü kas gücünü, dayanıklılığı, koordinasyonu artırıp, kardiyovasküler uyumu sağlar, şişmanlık riskini azaltır, daha mutlu ve stressiz bireyler yaratır.
Doğru kilo kaybı yağ kaybıdır; bunun için vücudun "çalışan işçileri" olan kas kitlesini artırmalı metabolik faaliyeti yükselterek yağ yakımını hızlandırmalısınız. Bunun en temel yolu da diyet programları için her zaman söylediğimiz "kişiye özel" ilkesinin spor programları için de uygulanmasından geçmektedir. Kendi vücudunuza, yaşam şartlarınıza ve isteğinize uygun bir spor seçip o sporu yapmayı sürdürmelisiniz.

Kısırlığa yol açabilir!
Son çalışmalar kadınların son yıllarda uyguladıkları ağır diyet ve sporla bünyelerindeki yağ oranını tükenmeye yakın hale getirdiklerini, bunun da kısırlığa giden sonuçlara neden olabileceğini, hamile kalmakta zorlanabileceklerini göstermiştir.
Dikkat edilmesi gereken en kritik nokta, harcanan eforun şiddeti, yani yoğunluğudur. Spor hekimi efor testiyle egzersiz nabzını belirleyebilir. Eforunuzun yoğunluğu, egzersiz yaparken ıslık çalmanızın veya yanınızdakilerle konuşmanızın mümkün olacağı bir şiddette olmalıdır. Ayrıca, egzersiz yoğunluğu çok hafif de olmamalı, ter atılmalıdır.

Nasıl ve ne kadar?
Uzmanlar kilo kontrolü için haftada en az 2, kilo kaybı içinde haftada en az 4 kez spor yapmayı öneriyor. Spor öncesi ne çok aç, ne de tok olmalısınız. Sıvı alımını takip etmelisiniz.

Egzersiz konusunda kendinizi test edin

1) Haftada kaç kez spor yapıyorsunuz?
a) Hiç
b) Haftada 1 veya 2 kez
c) Haftada 3-4 kez
d) Haftada 5 veya daha fazla

2) Bir günde spor yapmak amacıyla ortalama kaç dakika hareket ediyorsunuz...
a) 10 dakikadan az
b) 10-20 dakika
c) 20-30 dakika
d) 30 dakika veya daha fazla

3) Spor yaparken ya da ağır bir aktivite sonrasında kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
a) Pek hareketli sayılmam.
b) Nefesim kesilmez, terlemem.
c) Normalden hızlı nefes alırım.
d) Normalden çok daha hızlı nefes alırım, terlerim.

A'lar çoğunluktaysa:
Sağlığınızı ciddi şekilde riske atıyorsunuz. Az hareket bile hareketsizlikten iyidir. Azar azar başlayın, performansınız yükseldikçe yaptığınız aktiviteyi artırın.

B'ler çoğunluktaysa:
Fena değil. Az da olsa hareket ediyorsunuz. Fayda sağlamak için biraz daha aktif olmalısınız. 10 dakikalık aktivitelerle başlayıp, birkaç hafta içinde bunu günlük 30 dakikaya, daha sonra da 60 dakikaya çıkarmak hedefiniz olmalı.

C'ler çoğunluktaysa:
Düzenli egzersizin faydalarını hissediyor olmalısınız. Haftanın çoğu günü yarım saatlik bir aktiviteniz var. Amacınız bunu artırmak her güne yaymak ve aktivite süresince hafif ısınma hissedip hafif şekilde nefes nefese kalmak olmalıdır.

D'ler çoğunluktaysa:
Süpersiniz! Aktivite süresince ciddi ısı artışı hissediyor, nefes nefese kalıyorsunuz. Egzersizin sağlığınız açısından faydalarını görmeye başlamış olmalısınız. Eğer performansınızdan memnunsanız bu seviyede tutmak için çalışın, artırmak niyetindeyseniz bir egzersiz uzmanı eşliğinde çalışın.

İştahı kesen yiyecekler

İştahı kesen yiyecekler

Tok tutan ve iştah kapatıcı etkisi kanıtlanan özel besinleri yiyerek, rejim yapmadan zayıflayabilirsiniz





Diyet yapmanın en zor yanı, sevdiğiniz pek çok yiyecekten vazgeçmek zorunda kalıp, üstüne bir de iştahınızla baş etmek zorunda kalmanız. Özellikle iştah kapatıcı etkisi olduğu kanıtlanan özel besinleri rejim yapmadan zayıflamak için denemenizi öneriyoruz. Bu besinlerin vücut üzerindeki etkileri, içeriklerindeki bazı maddeler ve görevleri şöyle sıralanıyor:


Karbonhidratlar: Kepek, buğday gibi tahıl ürünlerinde, sebze ve meyvelerde bulunur. İçeriğindeki lifler, sindirim sistemini harekete geçirir. Özellikle kompleks karbonhidratlar insanı tok tutar.


Triptofan: Vücutta serotonin oluşmasında ve hücrelere taşınmasında önemli bir görev alır. Serotonin de iştah hissini azaltır. Özellikle muz, avokado, yulaf ve peynirde bulunur.


Krom: Vücuttaki insülin dengesini korur. Kan şekerinin düşmesi açlığa yol açar. Krom ihtiyacınızı karşılamak için fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, brokoli ve tahıl ürünleri yiyebilirsiniz.


Albümin: Can sıkıntısını giderir ve iştahı kapatır. Bu protein, triptofan oluşturarak beyne taşır ve serotonin üretimini artırır. Bezelye, fıstık ve fasulyede bulunur.


Fruktoz: Meyvelerden elde edilen doğal şekerdir. Kan şekeri dengesini kesinlikle etkilemez. Ayrıca yemek sonrası tatlı ihtiyacı duymanızı engeller. Çilek ve bal, fruktozun ana kaynağıdır.


İyot: Tiroit hormonlarının yapımı için gereklidir. Açlık duygusunun gelişmesini engeller. Balık, iyotlu tuz ve soğan, iyot açısından oldukça zengindir.

Tok tutan öneriler
Karnabaharı ve brokoliyi hafifçe haşlayıp yoğurtla tatlandırın. Bu karışım lif açısından zengin olduğundan, sizi uzun süre tok tutar.
Salatalığı iyice yıkayın ve kabuklarıyla birlikte ince dilimler halinde kesip üzerine bol bol dereotu serpin. Kalorisi yok denilecek kadar az olan bu sebze oldukça tok tutucudur.
250 gr mor eriği biraz tarçınla haşlayın. Bu meyve fruktoz açısından oldukça zengin olmakla birlikte tatlı ihtiyacınızı da karşılayacaktır.
200 gr ananası incecik doğrayın ve süzgeçten geçirin. İçine 100 gr kefir ve taze nane ekleyin. Ananasın içindeki enzimler, protein sindirimini hızlandırdığından oldukça doyurucudur.
Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın. Bir kuru erikte 8 kalori var.
Bir demet maydanozu blendırdan geçirip sebze suyuyla karıştırın. Bir iki damla acı biber sosu ekleyin ve için. Bu içecek yağ yakımını kolaylaştırır.
Kırmızı elmayı ince dilimler halinde kesip 1 çay kaşığı kıyılmış ceviz ve yarım çay kaşığı yonca balıyla karıştırın. Bu karışım hem doyurucudur hem de bağırsakları çalıştırır.
Kahvaltıda armudu rendeleyin ve yulafa katın. Bu karışıma biraz da yoğurt ekleyin. Armudun içeriğindeki fruktoz uzun süre açlık hissetmemenizi sağlar.
Günü canlı geçirmek için kendinize yulaf ezmesi hazırlayıp içine kuru meyveler katın. Bu, karbonhidrat ihtiyacınızı karşılayacaktır.
Portakal ve 50 gr ıspanak yaprağından oluşan bir salata hazırlayın. Salatayı 50 gr yağsız yoğurt, bir tutam tuz ve karabiberden oluşan bir sosla tatlandırın.


Ananas
Ananasta, bromelain adlı protein sindirici bir enzim bulunur. Bromelain sindirimi kolaylaştırır, vücudun su tutmasını azaltır, iltihapları giderir, Aşırı trombosit yapışkanlığını önlediği için doğal bir kan incelticidir. Ancak bromelainin kan inceltici ilaçlarla beraber kullanılması tavsiye edilmez. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar oluşturabilir veya kalp hızını yükseltebilir.

Kadın Cildi Erken Yaşlanıyor

Yeni bir araştırma, kadınların cildinin erkeklerden daha hızlı yaşlandığını ortaya koydu
Alman bilim adamları tarafından yapılan araştırmada, cildin güneş ışınlarından gördüğü zararı ve yaşlanmasını ölçmek için lazerli yeni bir teknik kullanıldı.

ABD Optik Derneği'nin yayını olan "Optics Letters" dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, bozulması halinde cildin kırışmasına ve yumuşaklığını kaybetmesine neden olan kolajen ve elastin doku üzerindeki incelemeler, kadınların kolajeni erkeklerden daha hızlı kaybettiğini gösterdi.

Bir hastanın cildindeki kolajen dokuyu incelemek isteyen dermatologlar, bir hücre örneği alıp mikroskop altında incelemelerini yaparken, araştırmada kullanılan teknikte, cildin alt tabakalarına bakmak ve yaşlanmayı ölçmek için kızılötesi lazer ışını kullandı.

Bilim adamları, yeni tekniğin, cildin kolajen yapısını etkileyen cilt hastalıklarının araştırılmasına yardımcı olacağını da umuyor. Genç yaşlarda vücudun daha fazla ürettiği, ancak yaşlanmayla üretimi azalan protein grubu kolajenler, cildin gücünü belirliyor.

İnsan Tipine Göre Makyaj

Makyaj yaparken, son trendleri ve moda renkleri takip etmek kadar, kişiliğin, sosyal statünün, saç, cilt, ten ve göz rengi hatta daha da önemlisi yüz şeklinin de dikkate alınması gerektiği bildirildi.

Belirtilen hususlara dikkat edildiği takdirde son derece doğal, güzel unsurları öne çıkaran ve eğer varsa bazı kusurları da kolayca gizleyen bir sonuç elde edilebileceğini belirten uzmanlar, yüz şekillerini "Oval Yüz, Yuvarlak Yüz, Kare Yüz, Uzun Yüz, Üçgen Yüz, Köşeli Yüz" şeklinde gruplara ayırıyor.

Yüz şekillerine uygun olan makyajın tercih edilmesinin önemini ve püf noktalarını sıralayan uzmanlar, yanaklardan genişleyip, çenede incelen oval yüz şeklini ideal yüz şekli olarak benimsendiğini ifade ederek, "Oval yüz, düzeltme gerektirmeyen tek yüz şeklidir diyebiliriz ve diğer yüz şekillerine yapılan tüm müdahaleler, yüzü ovale yaklaştırmak içindir. Bu yüz şeklinde makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken tek husus köşeli çizgilerden kaçınmaktır ve çizgiler olabildiğince yuvarlak uygulanmalıdır" dedi.

Yuvarlak yüzlerde daha anlamlı bir makyaj elde etmek için yüzün dış bölümlerine mutlaka müdahale edilmesinin gerekliliğini bildiren uzmanlar, "Özellikle çene ve elmacık kemikleri belirgin hale getirilmelidir. Bu tür işlemleri yapabilmek için cilt rengine uygun açık ve koyu olmak üzere iki fondötene ihtiyaç vardır. Yüze ten rengine uygun fondöten uygulandıktan sonra baz fondötenin 1.5 - 2 ton koyusu ile geriye çekmek, görüntüsünü yumuşatmak istediğimiz kısımlar gölgelenir. Yüzün üst bölümünde, kulak kenarından başlayarak alnın iki tarafına gölgelemeler yapılır. Alt kısımda ise kulağın yüze bitişik olan üst bölümünden çeneye kavisli gölge yapılır. Sonraki aşamada kulak memesinden başlayarak, yanak çukurundan buruna doğru kavisli bir gölge yapılır. Bu işlem elmacık kemiklerini belirginleştirerek yüze daha anlamlı bir ifade katacaktır. Yuvarlak yüzlerde allık elmacık kemiği üzerinden yanlarda gözün dış ucuna doğru, aşağı bölümde ise yanak çukurunda bir üçgen oluşturacak şekilde sürülür. Yuvarlak yüzlerde dikkatin orta bölüme çekilmesi gerektiği için ruj canlı sürülmelidir, ayrıca kaşlar ve gözler çekik boyanmalıdır" diye tavsiyede bulundu.

Kare yüzlerde yüze daha yumuşak bir ifade vermek ve yüze sertlik katan açıları ortadan kaldırmak için dikkat yüzün orta bölümüne çekilmeli ve bunun için de canlı renkler kullanılmalı diyen uzmanlar, "Öncelikle yüze ten rengine uygun bir fondöten uygulanır. Yüzün üst bölümünde 1- 2 ton koyu diğer fondöten kullanılarak saç diplerinden başlayarak, şakaklara doğru kavisli bir gölge yapılır. Daha sonraki alt bölümde ise kulağın üst kısmından, çeneye doğru inen yay şeklinde gölge yapılmalıdır. Çeneye aydınlatıcı tatbik edilir, ayrıca gözün dış kısmına ve uç yanak kemiği üzerine de aydınlatıcı sürülür. Dudaklar canlı boyanır ve allık yuvarlak yüzlerdeki gibi üçgen şeklinde uygulanır" açıklamasını yaptı.

Uzun yüzlere yatay gölgelendirme

Uzun yüzlerde daha canlı ve derin bir ifade elde etmek için yapılacak işlemin yüzdeki düz görüntünün giderilmesine yönelik olması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, "Yüzdeki uzunluk alın ya da çene bölümünün genişliği ya da burun dudak arasının genişliğinden kaynaklanabilir. Bu bölümlerin daha az dikkat çekmesi için doğru bir gölgeleme yapılarak geri çekilmesi gerekmektedir. Her zaman olduğu gibi yüze ten rengine uygun fondöten uygulanır. Özellikle alın ve çene bölümü yatay bir şekilde 1-2 ton koyu fondöten kullanılarak gölgelenir. Allık elmacık kemiği üzerinden kulağa doğru yatay bir şekilde sürülür. Kaşlar, gözler ve dudakların yatay boyanması daha iyi sonuç verecektir. Ayrıca alın üzerine bırakılan perçem ve kaküller de uzun yüzlerde hoş bir ifade oluşmasına yardımcı olacaktır. Uzun yüzlerde boyama ve gölgeleme işlemlerinin genellikle yatay uygulanmasının sebebi yüze enine doğru çekilmiş bir görüntü vermek içindir" diye tavsiyelerde bulundu.

Üçgen yüzlerin de, düz üçgen yüz ve ters üçgen yüz diye ikiye ayırdıklarını belirten uzmanlar, "Düz üçgen yüzlerde alın bölümü dar, çene bölümü geniştir, dolayısı ile alın bölümünü ortaya çıkarmak için açık renk fondöten kullanarak aydınlatmalı. Alın bölümü aydınlatılırken özellikle göz kenarları ve şakaklar da unutulmamalıdır, çene bölümünü geri çekmek için koyu renk fondöten kullanarak gölgelemeliyiz. Koyu fondöten ile tam kulak altından aşağı çeneye inilerek ve yanak çukuruna doğru gölgeleme yapılır. Gölgeler çene altından boyna doğru devam edip iyice dağıtılmalıdır. Allık elmacık kemiği üzerine yuvarlak bir şekilde uygulanır. Kesinlikle köşeli hatlar yapılmamalıdır. Alın dar olduğu için kaşlar ve gözler birbirine uzak ifade verilecek şekilde boyanmalıdır" dedi.

Ters üçgen yüz şeklinde alın bölümünün geniş, çene bölümünün dar olduğu için, alın bölümünün 1-2 ton koyu renk fondöten kullanılarak gölgeleme işlemi ile daraltılıp, çene kemiğinin daha belirgin hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, "Bunun için belirgin hale getirmek istediğimiz bölümler için de açık renk fondöten yardımı ile aydınlatma işlemi yapabiliriz. Alın koyu renk fondöten ile her iki yanına gölgeleme yapılarak daraltıldıktan sonra belirgin ve göze çarpan görüntüsü dengelenmiş olur. Ardından açık renk fondöten ile kulak memesinden yanak çukuru ve çeneye doğru aydınlatma işlemi yapılır ki böylece dar olan çene daha belirgin bir hal alır. Alın geniş olduğu için gözler ve kaşlar birbirine yakın ifade verecek şekilde boyanır. Allık elmacık kemiği üzerinden ve gözün uç bölümüne doğru elips şeklinde uygulanır" diye konuştu.

Köşeli yüzlerde kare yüzlerdekine benzer sert ve açılı bir ifade bulunduğunu, yüze daha derin ve yumuşak bir ifade vermek için kemikli bölümlerin geri plana çekilmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, "Bunun için koyu renk fondöten kullanılarak gölgeleme yapılır. Ortaya çıkması istenen kısımlar ise açık renk fondöten kullanılarak aydınlatılır. Kaşlara yuvarlak bir form verilmesi yüzü yumuşatacaktır. Ruj kullanımında alt dudak daha ensiz, üst dudak ise daha dolgun gözükecek şekilde boyanır. Allık elmacık kemiği üzerine yuvarlak tatbik edilir. Köşeli yüzlerde elmacık kemikleri çıkık ise gölgeleme yapılarak daha yumuşak bir ifade verilebilir" şeklinde açıklamalarını tamamladı.

Yüz Kaslarınıza Bakım

Belkide en az kullandığımız kaslardır yüz kasları. Yemek yerken, konuşurken ve mimiklerimiz sırasında kasılır veya gevşerler. Bu kasların gerginliği ve güçlü olması yüz görünmümüzüde fazlası ile etkiler. 35 yaşlarına kadar genç , kuvvetli olan bu kaslar , bu yaştan sonra gerginlik ve kuvvetlerini kaybederler. Bunun sonucunda kaslarda ve çevresindeki dokularda sarkmalar meydana gelir. Bu kasların çoğu ağız çevresinde veya ağız harketleri ile bağlantılıdır. Tiyatrocular, konuşma yapma hazırlığındaki kişiler ağız ve yüz kaslarına egzersizler yaptırarak hazırlanırlar. Bu kasların çalışmasının sağlanması, güçlerinin korunması yüz sağlığı ve genç görünüm içinde önemlidir.

Bu Konuda değişik yaklaşımlar var. Çiklet çiğnemek bilienen yöntemlerden birisi. Ayrıca ağız içersinde tükürük salgısını arttırdığından diş sağlığı açısından da faydalı. Sosyal yaşantı için uygun olamayabilir ve düzenli yapıldığı denetlenemez. Hep aynı yönde ve zorlamadan çiğnediğimizde tüm kas gurupları çalışmaz. Bir başkla yöntem hergün 5 dakika ayna karşısında ağız ve dudak kaslarına belirli açma kapama ve germe egzersizleri yapılmalıdır. Ayrıca dil iyice dışarı çıkartılmaya çalışmalı ve değişik yönlerde harket ettirilmelidir.Dişler ile bir kalem enlemesine ağıza tutulurken konuşmak ta her yerde yapılabilecek bir egzersizdir.

Bu konudaki en bilimsel yaklaşım , iki bağımsız parçanın , sertliği bilinen bir lastik ile bağlanması ile ortaya çıkan bir alet le olmaktadır.Herkezi bu aleti kolaylıkla kullanabilir ve her yere götürebilir.Bu alet ile yapılan bilimsel çalışmalar, yüz kaslarında esneklik ve gücün korunduğunu ortaya koymuştur. Bu sonuç yüz kaslarının sarkmasına karşıda anlamlı bir direncin ortaya çıktığını göstermektedir. Kas gerginliği normal olan yüz, sarkmış kas yapısına sahip bir kişinin yüzünden daha genç gözükmektedir. Bu yöntemlerden uygun olanlar, yüz kaslarımızın sağlığı açısından mutlaka uygulanmalıdır.

Yüz Kusurlarınızı Gizlemek

Aynaya baktığınızda aklınıza ilk gelen bir sürü keşke mi var? Hiç endişelenmeyin, her sorunun olduğu gibi bunun da çaresi var.

Pigmen lekelerini kapatmak...

Önce hafif bir arındırma yapın. Cilt tonunuza çok yakın bir kapatıcıyı lekelerin üzerine hafifçe vurarak uygulayın. Bu işlemi lekeler hafifleyene dek uygulayın. Kapatıcıyı uygularken lekelerin sınırını belirginleştirmemek için etrafına doğru biraz taşırın. Fondöteninizi sürüp, pudralanın.

Cildinizde kızarıklık ve sivilce varsa...

Yeşil renkte bir kapatıcıyı kızarıklık veya sivilcelerin üzerine hafifçe yayarak sürün.

Kırışıklıkları gizlemek...

Cilt tonunuzdan 1-1,5 ton açık bir kapatıcıyı kırışıklık boyunca sürün. Kapatıcıyı parmağınızla veya bir fırçayla yayıp teninize yedirin. Fondöteninizi ve pudranızı uygulayın.

Burnunuz uzunsa...

Burun ucunuza koyu renk fondöten uygulayın. Fondöteniniz kompakt fondöten olursa ve nemli süngerle uygularsanız çok daha iyi sonuç alırsınız. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudralayın.

Burnunuz genişse...

Gölge ve ışığı kullanın: burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın.

Çeneniz çok küçük ve içeri doğruysa...

Çenenize (dudak altınıza kadar) açık renk bir fondöten sürün. Bu çenenizin hacmini artıracaktır. Koyu ve parlak renkte rujlar kullanmayın, göz makyajınıza önem verin.

Çeneniz çok çıkıksa...

Çenenizin ucuna koyu renk bir fondöten uygulayıp pudralayın. Dudaklarınızı öne çıkaracak canlı renkte rujlar tercih edin, böylece çeneniz belirginliğini yitirecektir.

Birbirine yakın gözler...

Açık tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise koyu tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

Birbirinden uzak gözler...

Koyu tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise açık tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

Yuvarlak yüzü uzun göstermek...

Yüzünüzün daha ince görünmesi için, şakaklarınıza, elmacık kemiklerinize ve çene altınıza büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sürün. Daha açık renk pudrayla alnınızı, burnunuzu ve çene ucunuzu vurgulayın.

Göz çevresindeki çizgileri kapatmak...

Kapatıcı bir kalemle veya ince bir fırçayı kapatıcınıza bulayarak çizgilerin üzerinden dikkatle geçin ve parmak uçlarınızla üzerlerine hafifçe vurarak cildinize yedirin. Dikkat: kapatıcınız fondöteninizden daha açık tonda olmalı.

Yorgun ve uykusuz musunuz?

O halde, alt kirpiklerinizi rimellemeyin; daha yorgun görünürsünüz.

Dudaklarınız çatlamışsa...

Ruj sürmeden önce nemlendirin ve çok koyu tonlar kullanmayın.

Zayıflamak için mükemmel zaman: Sonbahar...

Zayıflamak için mükemmel zaman: Sonbahar...

Bu yıl, yaza zayıf girip, kışı kilolu geçirme rutinini kırmaya ne dersiniz? Şimdi başlayın, alışkanlıklarınızı yavaş yavaş değiştirin ve hayatınızı kabusa çevirmeden kilolardan kurtulun!

Hava erkenden kararmaya başladı, güz üzerimize çöktü. Kısa günler ve daha az güneş; serotonin eksikliği, dolayısıyla can sıkıntısı, keyifsizlik ve mutsuzluk demek. Yemeğe en çok koştuğumuz zamanlar bunlar. Peki ya yeme düzeniniz bundan nasıl etkilenecek?

Tüm bu fiziksel ve ruhsal değişimlere karşı tabii ki vücudunuzun da bir tepkisi olacak. Öncelikle makarna, patates ve pilav givi karbonhidratlara olan ihtiyacınız artacak; çünkü kendinizi rahat ve iyi hissetmek için serotoninizi artırmanız gerek. Çikolata ve tatlılar da gene serotonini artıracak diğer gıdalar. Hal böyle olunca, midenizi bunlarla tıka basa doldurup kilo almanız işten bile değil. Zaten kışın çoğumuza olan da bu değil mi? Ancak yeme ve egzersiz alışkanlıklarınızda yapacağınız basit değişikliklerle bunun üstesinden gelebilirsiniz.

Ağırlık çalışmasını egzersiz planınıza dahil edin
Haftanın üç günü koşmanın ya da yürümenin ve bisiklete binmenin kilo almanızı önleyeceğini düşünüyorsanız, buna bir de ağırlık çalışmasını ekleyip o zaman görün. Ağırlığın uyguladığı dirence karşı çalışacağınızdan, daha çok enerji harcayacaksınız. Ayrıca vücudunuz sıkılaşarak şekle girecek ve inceleceksiniz.

Ağırlık çalışmasının bir diğer yararı da metabolizmanızın hızını artırmasıdır. Fitness uzmanları, eğer haftada 20'şer dakikadan üç kez ağırlık çalışırsanız, 3 aydan sonra kilo kaybetme hızınızda bir değişiklik göreceğinizi belirtiyorlar.

Ah şu dışarıda yenen öğle yemekleri...
Çalışıyorsanız, muhtemelen dışarıda yiyorsunuz demektir. Bu durumda da, ya yemeniz gereken türde sağlıklı bir şeyler bulmakta zorlanıyorsunuzdur, ya da vakit darlığından fast food tarzı besinlerle karnınızı doyuruyorsunuzdur. Tabii bu tür besinlerin içerdiği yağdan bahsetmeye bile gerek yok. Ev yemeği yapan bir yerde yeme şansınız bile olsa, o yemeklerin nasıl piştiğini bilmiyorsunuz. Ne kadar yağ koyarlar, tereyağ mı zeytinyağı mı kullanılır emin olamazsınız.

Izgara etler ve salata dışarıda yenen yemekler açısından en iyi olasılıktır. Bunun dışında yapabileceğiniz bir şey de yemeğinizi evden getirmektir. Mesela kendi sandviçlerinizi yaparak içine istediğiniz kadar salata koyabilirsiniz. Canınız sosis mi istedi? Haşlayıp, bir folyoya sarıp yanınızda getirin. Böylece soslardan, mayonezden, fazla yağdan kurtulmuş olursunuz.

Tatlıdan vazgeçmenize gerek yok
Nedense, kışın yaza göre daha az meyva yeriz. Tabii çeşitliliğin daha az olması bunun sebebi olabilir. Ancak hastalıklara karşı ayakta durabilmemiz için de günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yememiz gerekiyor. Meyve ve sebzeyi artırmanın ve basit karbonhidrat grubuna giren pasta, kek, börek nevi besinleri azaltmanın iyi yanı da, kilo vermenin kolaylaşmasıdır. Çünkü bu besinlerin hem kalorisi daha düşüktür, hem de oldukça doyurucudurlar. Ayrıca meyveleri tatlıya da dönüştürebilirsiniz.

Sağlıklı ve nispeten düşük kalorili tatlılar için meyveleri fırında pişirebilirsiniz. Az yağlı pudinglerde, fırında pişmiş elma, buharda pişmiş armut ya da erik kullanabilirsiniz. Tarçın ve zencefil de lezzet katar. Şeker yerine de balı tercih edebilirsiniz. Ayrıca yoğurdunuzu da meyvelerle karıştırarak lezzetli ve sağlıklı bir tatlıya dönüştürebilirsiniz.


Özel günler için zayıflama fikrinden kurtulun
Yılbaşında gideceğiniz partiyi, ya da bayramda çıkacağınız tatili düşünerek zayıflamaya çalışmak fikri tabii ki çok çekici; ama bu kadar çabuk vermeyi planladığınız kiloları, bu kadar çabuk da alacağınız gün gibi aşikar olduğundan, kendinizi kasmanızın anlamı yok. Çünkü kilo vermek istiyorsanız, yaşam tarzınızdaki ufak değişikliklerle uzun bir sürede sonuç almayı beklemelisiniz.

İncelmek istiyorsanız, tüm yediklerinizi bir hafta boyunca kaydetmek işe yarayabilir. Böylece yeme alışkanlıklarınızı öğrenir, yeme şeklinizi buna göre programlayabilirsiniz.


Sütlü kahvenizi sadesiyle değiştirin
Kahveden vazgeçemiyorsanuz, o zaman krema ve sütten vazgeçin. Sütlü kahvede yaklaşık 225 kalori bulunuyor. Eğer diyet süt kullanırsanız, bu 135 kaloriye düşüyor. Sade kahvede bulunan kalori ise 15'ten az.


Egzersiz rutininizi interval çalışmasına çevirin
Daha etkili bir çalışma için, her zaman yaptığınız koşu ya da yürüyüşü interval çalışmasıyla değiştirin. Interval çalışmasında, aynı egzersizi belli bir süre boyunca yapmak yerine, aynı egzersizde hızlanıp yavaşlayarak, ya da aralara farklı egzersizler katarak karma bir çalışma yapıyorsunuz.

Yeni başlayanlar, iki dakikalık seri bir yürüyüşle başlayıp, daha sonra iki dakika koşup, ardından tekrar yürüyüşe dönebilirler. Bunu haftada 3 kez, 20 dakika boyunca uygulayın. Aynı hızda yürümek ya da koşmaktan daha fazla kalori yaktığınızı fark edeceksiniz.


Türlü gibisi yok
Havalar soğumaya başladıkça vücudun besinlere olan ihtiyacı da artıyor. Bu durumda yazın serin ve hafif gelen salatalar yetersiz kalabiliyor. Ama daha çok kaloriye ihtiyacımız olması, bu kalorileri yağlı ve şekerli besinlerden almamızı gerektirmiyor. Bunun yerine türlü ve güveç gibi yemekler sayesinde ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri karşılayabilirsiz. Üstelik hem doyurucu, hem besleyici, hem de daha az kalorililer.

Evlendikten sonra neden kilo alırız!

Evlendikten sonra neden kilo alırız!

Evlenen bir kişinin beslenme tarzı da değişir. Zengin sofralarda yenen yemekler, akrabalar arası davetlerde yiyip içmeler kilo aldırır. Kadınlar için önemli bir faktör de hamile kalmaktır...



Hayat o kadar fazla sürprizle dolu ki bizi nerede, ne zaman ve neyin beklediğini tahmin etmek çok zor. Hiç beklemediğimiz bir anda hayatımıza birisi giriyor ve bizi pek çok açıdan etkiliyor.
Tabii ki yalnız bir yaşamla evlilik hayatı arasında büyük bir fark var. Daha düzenli bir yaşamla birlikte hayatımızın var olan standartlarına yenileri eklenirken başka bir dünyanın içinde buluveririz kendimizi. Daha önceleri oldukça düzensiz olan beslenme alışkanlıklarımızda da kaçınılmaz şekilde değişiklikler gözlenir. Bir arada zengin sofralarda yenen yemekler, akrabalar arası davetler vs. hepsi bizim yeme alışkanlıklarımızdaki değişime yenilerini ekleyen faktörler arasındadır. Özellikle sözünü ettiğimiz Türk mutfağı gibi zengin bir mutfaksa... Dolayısıyla söz dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyor: "Seçicilik" ya da yaşamın her saniyesini "maksimum farkındalık" ile yaşamak.
Elbette kulağa çok kolay bir şeymiş gibi gelen bu durumu yaşama yansıtmak aynı derece kolay olamıyor. Çeşitli dönemlerde yaşanan sancılar zaman zaman bizi başkalarıyla bazen de kendimizle çatışmaya düşürür. İşte bedenimiz için bir başka kritik zaman! Bu dönemde de sorunları çözmede yine akılcı olmalı, bir şeylerin hırsını alırcasına bedenimize zarar vermemeliyiz. Unutmayın; sağlıklı bir psikolojik yapı her şeyin başını oluşturur.
Hayat bu rutin içinde devam ederken birden ailemize yeni birinin katılması gibi önemli bir karar alıveririz. İşte hayatımızla birlikte bedenimizin de büyük değişim yaşadığı bu dönemin öncesi ve sonrası biz kadınlar için oldukça önemlidir. Özellikle bu dönemde aldığımız kilolar çoğunlukla -vücudumuzda kalırsa- "evlendikten sonra kilo aldı", "kendini bıraktı" gibi yorumları destekler. Dolayısıyla alınan söz konusu kiloların kalitesi bu noktada önem taşır. Sağlıklı bir yaşam için olduğu gibi sağlıklı bir gebelik için de tüm besin öğeleri önemlidir.

Zararsız abur cuburlar
Yağsız ve tuzsuz patlamış mısır (sınırsız).
Doğranıp üzerine limon sıkılmış salatalık (sınırsız).
Fırında tarçınla pişirilmiş elma, yanında 1 top diyet dondurma ile hem çok lezzetli hem de düşük kalorili bir tatlıdır.

sivilce tedavisi püf noktaları

Sivilce tedavisi ortalama 3 ay bazen daha uzun surer ve iz kalırsa
onun tedavisi de iltihaplı sivilceler gectikten sonra baslanmalıdır. Tedavi
sırasında sabırlı olunmalı ve hatta ilk aylarda artıs olabilecegi
unutulmamalıdır.Bazen sivilceler tedaviye direncli olabilir, bu durumda
doktoru degiştirmek yerine aynı doktora tekrar gıderseniz direncli
oldugunu fark ederek daha etkili bir ilaca gececektir.Doktorunuza tedaviden memnun kalmadıgınızı soyleyebilir vedaha etkili bir tedavi isteyebilirsiniz. Ayrıca doktorunuzu degistirmek herseye bastan baslamak demektir.

Sivilce tedavisi zor ve uzun surebilir, tedavi duzenli olmalıdır ve
tedavi sonunda tekrar cıkmaması icin yag dengeleyıcı solusyonlar
kullanılabilir.Bu nedenle dermatolojı uzmanı bir doktora muayene olarak
duzenli tedavi almalı, kontrollere gitmelisiniz..

Neden bazı parfümler başkalarında harika kokarken bende iyi durmuyor?

Neden bazı parfümler başkalarında harika kokarken bende iyi durmuyor?


Ten kokusu ve bir parfümün cilt üzerinde dönüştüğü koku kişiye özeldir. Yiyip içtiğiniz şeyler bile parfümün teninizdeki kokusunu etkiler.

Eğer kokladığınızda çok hoşunuza giden bir parfüm vücudunuza sıktığınızda değişiyorsa; doğrudan teninize değil, kıyafetlerinizin üzerine sıkın.

Bacaklarımda neden batıklar var?

Bacaklarımda neden batıklar var?


Batıklar, kötü ağda nedeniyle oluşmaz. Çok ağda yaparsanız, kıllarınız o kadar incelir ki cilt yüzeyine çıkmakta zorlanır.

Her gün peeling yapın veya vücudunuzu fırçalayın.

Selülit kremleri işe yarıyor mu?

Selülit kremleri işe yarıyor mu?

Bu ürünler 35 yıldır araştırılıyor. Geçmişte, fazla yağı azaltmak ve cildin görüntüsünü iyileştirmek için kullanılıyorlardı. Bugün ise selüliti oluşturan enzimler belirlendiği için daha etkili ürünler geliştirilebiliyor.

Henüz mucizevi bir ürün yok ama piyasada artık eskisine oranla daha iyi ürünler var. 15 yıl önce yüzde 4'lük bir iyileşme sağlanırken bu oran bugün yüzde 38'e kadar çıktı.

Göz makyajım neden hep bulaşıyor?

Göz makyajım neden hep bulaşıyor?

Kirpiklerinizde göz makyajı çıkarıcısı kalmış olabilir ya da belki göz kreminizi biraz fazla kaçırmışsınızdır.

Gözaltlarına pudra sürerseniz, makyajınızın bulaşma riski azalır. Birçok göz kalemi balmumu bazlıdır ve kolayca erir. Bu nedenle, Chanel'in Le Crayon Yeux Precision Eye Definer'ı gibi pudra bazlı olan göz kalemlerini tercih edin.

Fondötenim neden dayanmıyor?

Fondötenim neden dayanmıyor?

Fondöteninizi sadece rengine göre değil, aynı zamanda cilt tipinize göre seçmelisiniz. Önce cildinizi iyice nemlendirirseniz, iyi bir makyaj bazı oluşturmuş olursunuz.

Eğer ellerinizle sürüyorsanız, fondöteni parmaklarınızı sürterek uygulamayın. Bunun yerine hafif dokunuşlarla cildinize yedirin.

Her gün SPF içeren bir krem kullanmam şart mı?

Her gün SPF içeren bir krem kullanmam şart mı?


UVA korumasına yıl boyunca ihtiyacımız var. Çünkü çok az miktarda güneş ışığı bile cildi yaşlandırabilir. En iyisi SPF 15 ya da 20 faktörlü UVA korumasına sahip bir ürün kullanmaktır.

Günlük 400 miligram D vitamini alın. Bu vitaminin vücudunuzdaki oranı kışın azalabilir. Güneşten koruyucu ürünler kullanmak D vitamini üretimini azaltır.

Otobronzanlar neden kötü kokar?

Otobronzanlar neden kötü kokar?


Bu koku, bronzlaştırıcı ajanın (dihidroksi aseton) cildinizdeki amino asitlerle reaksiyonu sonucu ortaya çıkar. Kokunun yoğunluğu kişiye ve ürüne göre değişir.

Bu kokuyu gizlemek için özel olarak tasarlanan parfümlü ürünleri tercih edebilirsiniz.

Otobronzanla bronzlaştıktan sonra renk neden dalgalı oluyor?

Otobronzanla bronzlaştıktan sonra renk neden dalgalı oluyor?

Otobronzan sürmeden önce peeling yapın ve ardından her gün düzenli olarak nemlendirici sürün.

Renginizi homojen bir şekilde korumak için her üç günde bir peeling yapın ve kremin cildinizde birikmesini önleyin. Tekrar ürünü sürmeden önce eski katın tamamen gittiğinden emin olun.

İnce telli saçlarımı nasıl daha kalın gösterebilirim?

İnce telli saçlarımı nasıl daha kalın gösterebilirim?


Doğru renk, saçınızın hacimli olduğu illüzyonunu yaratabilir. Rengi kat kat verin: En tepede açık renkte röfleler, onun altında daha orta bir renk ve en alt katta kendi saç renginiz olsun. Böylece saçınız hacimli görünür.

Saçlarımın hep parlak olmasını nasıl sağlayabilirim?

Saçlarımın hep parlak olmasını nasıl sağlayabilirim?


Islak saçınıza Osis Magic Anti- Frizz Gloss Serum sürüp, kurutma makinesiyle kabaca kurutun.

Saç kurutma makinesinin dar başlığını takın ve kalın, yuvarlak bir fırça kullanın. Dar başlığı, saç yüzeyinizde yukarıdan aşağı doğru tutmaya dikkat edin. Saçınızı tamamen kurutun.

Saçımı ne sıklıkta yıkamalıyım?

Saçımı ne sıklıkta yıkamalıyım?

Önemli olan saçınızı nasıl yıkadığınız. Saçınızın tamamını ıslatın ve iki kez şampuanlayın.

İlk şampuan, saçınızdaki şekillendirici ürünlerin kalıntılarını ve kiri giderir. İkincisi bakım yapar. Her şampuan ve saç kreminden sonra, saçınızı iyice durulayın.

Tırnaklarımın nasıl daha çabuk uzamasını sağlayabilirim?

Tırnaklarımın nasıl daha çabuk uzamasını sağlayabilirim?


Haftada bir kez ojenizin altına tırnak güçlendirici sürün. Sonraki günlerde ise bunun üzerine bir kat daha. Hafta sona erdiğinde ojenizi çıkarın. Bu işlemi bir ay tekrarlayın.

Sonraki dört hafta tırnaklarınıza oje sürmeyin. Bu dört hafta boyunca iki gecede bir; E vitamini jel kapsülünü kırarak tırnaklarınıza ve tırnak etlerinize masaj yapın. Bir ay ojeli ve tırnak güçlendiricili, bir ay da ojesiz ve E vitamini masajlı bu rutine devam edin.

Botoks güvenli mi?

Botoks güvenli mi?


Botoksla ilgili ilk bağımsız araştırma sonuçları, on yıllık bir sürecin ardından Amerikan Dermatoloji Akademisi'ne sunuldu.

Böylece, botoksun vücutta depolanmadığı, kaslar üzerinde de uzun vadeli bir zayıflamaya neden olmadığı ispatlandı.

Gözlerimin çevresinde neden mor halkalar var?

Gözlerimin çevresinde neden mor halkalar var?


Bazı insanların göz çukurları daha derindir ve göz çevrelerinde daha az yağ bulunur.

Bu, mor halkaları daha görünür kılar. Alerji, kötü beslenme ve yorgunluk bunun nedeni olabilir.

En sevdiğim ürün neden aniden cildimde reaksiyon yarattı?

En sevdiğim ürün neden aniden cildimde reaksiyon yarattı?

Ürünü yüzünüzün yanlış bir yerine sürmüş olabilirsiniz. Eğer cildinizin doğal koruyucu bariyeri, soğuk hava gibi nedenlerden dolayı zarar gördüyse, kullandığınız ürün gerektiği kadar işe yaramaz.

Bu durumda, makyaj gibi cildin en üst tabakasında kalması gereken içerikler cildin alt katmanlarına inerek reaksiyona neden olabilir. Cildinizi hassaslaştırmayacak, daha yumuşak bir temizleyici seçin.

Cilt tipimi nasıl belirlerim?

Cilt tipimi nasıl belirlerim?

Cildinizi temizleyin ve geniş bir aynayla gün ışığına çıkın.

Cildinizi yakından inceleyin: Gözeneklere, parlak ve kuru bölgelere, lekelere, kırışık olan bölgelere odaklanın. Bu şekilde doğru cevabı bulabilirsiniz.

GÜNDE 1000 KALORİ DİYETİ

GÜNDE 1000 KALORİ DİYETİ

Hedef: 1 haftada 2-4 kilo.
Günlük kalori: 1000 Kcal

Diyet 3 günlük menü içermektedir. 1 hafta uygulamadan sonra 1 hafta ara veriniz. Diyette küçük değişiklikler yapabilirsiniz!
* Makarna, pilav ve hububatlar eş değerdedir. Biri yerine diğeri aynı miktarda yenilebilir.
* Et dana, tavuk veya hindi eti olabilir. Yağsız olmalıdır.
* Füme etler arasında yağsız olanları seçilmelidir.
* Et yerine yağlı olmayan balık yenilebilir.
* Patates sebze değil, ekmek yerine yenmelidir.

Bu diyetin menüsü

1.GÜN
Sabah : 250 ml. yağsız süt, 2 etimek, çay veya kahve.
Öğle : 4 dilim yağsız füme et (60 gr.). Haşlanmış kuşkonmaz üzerine 1 çay kaşığı zeytinyağı ve 2 çay kaşığı rendelenmiş peynir. Yarım sandviç ekmeği. (30gr.) 2 dilim kavun.
Akşam : Ton balıklı sebzeli makarna, ızgara sebze (patlıcan, biber , kabak) 1 küçük kase çilek



2.GÜN
Sabah : 1 küçük kase yağsız yoğurt. Çay veya kahve.
Öğle : Sebzeli omlet (l yumurta, 30 gr. peynir, 100 gr. haşlanmış ıspanakla). Salata (1 çay kaşığı zeytinyağı gezdirin)
İkindi : 1 fincan yağsız süt. 1 dilim kek.
Akşam : Sebzeli pilav, 2 dilim rosto. 1 çay kaşığı zeytinyağı gezdirilmiş haşlanmış fasulye, şekersiz meyve salatası (1 küçük kase).



3.GÜN
Sabah : 1 fincan yağsız süt. 1/2 sandviç ekmeği. 2 tatlı kaşığı marmelat. Çay veya kahve.
Öğle : 2 dilim peynir, 2 dilim füme et ile hazırlanmış tost. Patlıcan salatası (1 çay kaşığı zeytinyağı gezdirin) 1 bardak portakal suyu.
ikindi : 1 küçük kase yağsız yoğurt.
Akşam : 2 küçük ızgara tavuk kanadı, limonlu havuç salatası, 1/2 muz veya 1 küçük şeftali.

1100 KALORİLİK DİYET

1100 KALORİLİK DİYET

Hedef: Haftada ortalama 2 kilo.
Günlük kalori: 1100 Kcal

Uzun sürede dengeli bir şekilde kilo verebileceğiniz bir diyet. Bu diyeti istediğiniz kiloya ulaşasaya dek 7 günlük periyodlar halinde uygulayabilirsiniz.
%54 Karbonhidrat, %16 Protein, %30 Yağ içeriyor.

Bu diyetin günlük menüleri:

1.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Kuşluk : 4 adet diyet bisküvi
Öğle : 100 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 porsiyon meyve
Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı pirinç pilavı
Gece : 2 porsiyon meyve



2.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Kuşluk : 2 adet grisini
Öğle : 100 g tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 porsiyon meyve
Akşam : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, ½ kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
Gece : 2 porsiyon meyve



3.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 2-3 adet zeytin, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Kuşluk : 1 porsiyon meyve
Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1/2 kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek(kepekli)
İkindi : 4 adet diyet bisküvi
Akşam : 100 g kırmızı et (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük boy haşlanmış patates, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Gece : 2 porsiyon meyve



4.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu dil peynir (az yağlı), salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Öğle : 1 kepçe çorba, 100 g tavuk (ızgara veya haşlanmış), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 porsiyon meyve, 2 adet grisini
Akşam : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, ½ kase yoğurt (kaymaksız), salata (yağsız), 4 yemek kaşığı erişte veya kuskus
Gece : 2 porsiyon meyve



5.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1/2 kibrit kutusu kaşar peynir, salatalık , domates, 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Kuşluk : 1 porsiyon meyve, 2 adet grisini
Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 2 adet grisini, 1 porsiyon meyve
Akşam : 100 g balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 2 ince dilim ekmek (kepekli)
Gece : 2 porsiyon meyve



6.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 kibrit kutusu dil peyniri, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
Öğle : 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 porsiyon meyve
Akşam : 100 g tavuk(ızgara veya haşlama), 1 küçük kutu ayran, salata (yağsız), 4 yemek kaşığı makarna
Gece : 3 porsiyon meyve



7.GÜN
Sabah : Çay veya kahve (şekersiz), 1 kibrit kutusu beyaz peynir (az yağlı), 1 adet haşlanmış yumurta, 2-3 adet zeytin, salatalık , domates, 2 ince dilim ekmek (kepekli)
Öğle : 1 kepçe çorba, 8 yemek kaşığı sebze yemeği, 1 kase yoğurt(kaymaksız), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
İkindi : 1 porsiyon meyve
Akşam : 1 kepçe çorba, 100 gr. balık (ızgara veya buğulama), salata (yağsız), 1 ince dilim ekmek (kepekli)
Gece : 2 porsiyon meyve

kuşburnu portakaldan 40 kat fazla C vitamini

Zonguldak Gökçebey İlçe Tarım Müdürü İrfan Soysal, kışın en çok ihtiyaç duyulan vitaminlerin başında C vitamininin geldiğini belirterek, “100 gram kuşburnu 100 gram portakaldan 40 kat daha fazla C vitamini içeriyor” dedi.

Kuşburnunun, potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum gibi mineraller içerdiğini belirten Soysal, grip ve soğuk algınlığına karşı iyi gelen kuşburnunun kış aylarında bolca tüketilmesini tavsiye etti. Kuşburnunda C vitaminine ilave olarak B1 ve B2, E ve K vitaminlerinin bulunduğunu söyleyen Soysal, şöyle konuştu:

“Kuşburnu, grip ve soğuk algınlığına karşı, bazı kanser türlerinin oluşmasına karşı, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmede, stres, sigara, egzoz dumanı gibi çevresel faktörlerden kaynaklanan yıpranmayı önlemede, cildi güzelleştirmede, kolesterol, yorgunluk, varis, romatizma, dolaşım bozukluğunu önlemede, kan yapıcı, tansiyon düzenleyici, hemoroit ve ülser gibi hastalıklara karşı, basur tedavisinde, alyuvarların aktivitelerinin artırılmasında, mide krampları ve sindirim sistemi zorluklarına karşı, böbrek ve mesane üşütmelerine karşı, kuşburnunun çayını, marmeladı ve diğer ürünlerini kullanabilirsiniz.”

Kuşburnunun değerini bilenler için harika bir meyve olduğunu ifade eden Soysal, “Kuşburnunda hiçbir şekilde insan sağlığına zararlı pestisit ve ağır metallerin bulunmayışı ona güvenli bir şekilde bebek gıdası olma özelliği kazandırıyor. Kısaca kuşburnu değerini bilenler için harika bir meyve” diye konuştu.

Muhteşem Diet 3 Günde 3 Kilo

Muhteşem Diet 3 Günde 3 Kilo Amerikan Kalp Vakfı Diyeti

Hedef: 3 günde ortalama 3 kilo.
Günlük kalori: 900 Kcal

İçerdiği vanilyalı dondurma ve fıstık ezmesi ile ünlü Kalp Vakfı diyetinin bu düşük kalorili versiyonu 3 günden fazla sürdürülmemeli. Yağ ve protein oranı yüksek bir diyet.

Bu diyetin menüsü

1.GÜN
Sabah : Sade kahve/çay, yarım greyfurt, 1 dilim tost ekmeği, 2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
Öğle : Yarım tabak ton balığı, 1 dilim tost ekmeği, kahve, çay ya da soda
Akşam : 2 dilim et, 1 tabak yeşil fasülye, 1 elma, 1 kase vanilyalı dondurma



2.GÜN
Sabah : 1 yumurta, yarım muz, 1 dilim tost ekmeği, sade kahve/çay
Öğle : 1 tabak lor peyniri, 3 tuzlu kraker
Akşam : 2 sosis, 1 tabak brokoli veya karnıbahar, yarım tabak havuç, yarım muz, yarım tabak vanilyalı dondurma



3.GÜN
Sabah : 5 tuzlu kraker, 1 dilim çedar peyniri, 1 elma, sade kahve/çay
Öğle : 1 katı yumurta, 1 tost ekmeği
Akşam : 1 tabak ton balığı, 1 tabak karnıbahar, yarım kavun, yarım vanilyalı dondurma