Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Soğuk havada cilt bakımı

Kış mevsiminin gelmesi ve havaların aniden soğumasıyla birlikte özellikle bayanların saç ve ciltlerinde görülebilen problemler, alınacak birkaç önlemle giderilebiliyor.

Uzmanlar, kış mevsiminin gelmesi ve havaların soğumaya başlamasıyla birlikte özellikle bayanların cilt ve saçlarında çeşitli problemler yaşadığını ve bu problemlerin alınacak birkaç önlemle çözülebileceğini belirtiyor.

Uzmanların verdiği bilgilere göre, soğuk havalarda bayanların özellikle yüzlerinde kızarma, gerilme ve kurumalar yaşanabiliyor. Eğer soğukta yüz kızarıyorsa o cildin oldukça hassas olduğunun anlaşıldığı, bu yüzden nemlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu cilt yapısına sahip bayanların yüz temizliğinde anti-alerjik ve yağlı ürünler kullanmasını tavsiye edilirken, makyaj ürünlerinde nemlendirici özelliğe sahip ürünlerin tercih edilmesi ve soğuğa çıkarken yüzün mutlaka şal veya atkı ile korunması gerektiği vurgulanıyor.

Ayrıca yüzde gerilme varsa yüzün nemlendiricisiz bırakılmaması gerektiği, duşta fazla kalınmaması ve bakım ürünleri seçerken gliserin, vazelin ve bitkisel yağlar bakımından zengin ürünlerin seçilmesi öneriliyor.

Soğuk havalarda deride su kaybının fazlalaştığını ve bunun da ellerde kurumaya yol açtığını belirten uzmanlar, elin suyla her temasından sonra mutlaka nemlendiricili krem sürülmesi, eğer bayanların vakti yoksa günde en az iki kez ellerini kremlemesi, dışarı çıkarken mutlaka eldiven giyilmesi ve haftada en az bir kez badem yağı ile masaj yapılmasını öneriyor. Eğer elde çatlamalar varsa gece yatmadan önce zengin içerikli besleyici bir krem sürülmesi, daha sonra pamuk bir eldiven giyilmesi ve sabaha kadar çıkarılmaması gerektiği belirtiliyor.

Kış aylarında özellikle dudakların oldukça etkilendiğini dile getiren uzmanlar, yüze nemlendirici sürülürken dudakların unutulmaması gerektiğini ve gün içinde stick nemlendirici kullanılmasını öneriyor. Evlerin nemlendirilmesinin de önemli olduğu, bu nedenle kaloriferli evlerde peteklerin üzerine ıslak havlu, sobanın üzerine ise bir demlik su konulmasının odadaki havayı nemlendireceği belirtiliyor. Günde 1-1.5 litre su içmenin de derideki su kaybını azaltacağı ifade ediliyor.

Kış aylarında saç bakımının da önemli olduğunu vurgulayan uzmanlara göre, en çok bakıma ihtiyacı olan saçlar kuru saçlar. Kuru saçlara sahip bayanların besleyici şampuanlar kullanması öneren uzmanlar, ayrıca haftada 1 kez besleyici serum uygulanması, mümkün olduğunca saçların fön makinesi ile kurutulmaması tavsiye ediyor. Eğer bayanlar ince telli saçlara sahip ve saçlarda kırılma yaşıyorlarsa, gerekmedikçe boya, balyaj ve kimyasal içerikli işlemleri yaptırmamaları, bu tür saçlara sahip bayanların doğal içerikli ve nemlendirici özelliğe sahip ürünler kullanması öneriliyor.

Yaşlanmayı geciktirmek elinizde

İşte Yaşlanmayı geciktiren besinler;

Buğday kepeği: Tam buğday ekmeği ve kahvaltılık tahıllarda bulunur. Meme ve bağırsak kanserine karşı koruyucu, kolesterol düşürücü.

Yeşil çay: Kolesterolü düşürücü etkisi var. Yapılan deneylerde birçok kanser türünde etkili olduğu saptandı. Günde 1 - 2 fincan öneriliyor.

Üzüm çekirdeği ekstresi: Kansere ve kalp hastalıklarına karşı güçlü bir silah. İltihaplı romatizma ve alerjilerin tedavisinde de kullanılıyor.

Likopen: Meyve ve sebzelere kırmızı rengi veren likopen özellikle prostat kanserine karşı koruyor. Pankreas, meme ve mesane kanserlerinde de etkili.

Pektin: Hem kansere hem de kalp hastalıklarına karşı koruyan bir madde. Elma, muz, greyfurt, kuru fasulye ve kök sebzelerde bulunuyor.

Su: Günde 6 - 8 bardak su içmek gerekiyor. Su, kabızlığı önler, kilo kontrolünde yardımcı olur, cildin yaşlanmasını önler.

Askorbik asit (C vitamini): Portakal, greyfurt, limon, brokoli, kivi, çilek, tatlı kırmızı biberde var. Özellikle mide kanserine karşı koruyucu.

Beta - karoten: Hemen hemen tüm kanser türlerinde koruyucu. Kalp krizi ve felç riskini düşürüyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Kayısı, patates, brokoli, kabak, havuç, şeftali ve ıspanak zengin kaynakları.

Arnavut biberi: Kalp hastalığı ve felç riskini azaltır, kötü kolesterolü düşürür. Ağrı giderici ve ruh halini düzelticidir.

Çemen: Afrodizyak olarak ünlenen çemen, erkeklerde iktidarsızlığı ve kadınlarda menopoza eşlik eden rahatsızlıkları tedavide kullanıldı. Günümüzde menopoz ve diyabet tedavisinde yardımcı olarak öneriliyor

Her daim cildiniz genç kalsın

Daha güzel bir cilt için bunları yapın:

Daha fazla domates ve domates ürünü tüketin: Domates ürünlerindeki likopenin güneş ışınlarının cilt yaşlandırıcı etkisini yüzde 20-40 oranında azalttığını gösteren çok sayıda araştırma var.

Antioksidan gücü zengin üç meyveye öncelik verin: Yüksek antioksidan içerikleri nedeniyle erik, üzüm ve elmanın beslenmede öncelik taşıması gereken meyveler olduğu belirtiliyor.

Omega-3 zengini balıklardan daha çok yararlanın: Omega-3 yağ asitlerinden EPA’nın güneş ışınlarına bağlı cilt hasarını azaltmada önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Ülkemiz balıklarında da Omega-3 bol miktarda mevcut: Uskumru, hamsi, levrek bunlardan bazıları.

Omega-6 yağ asitlerinden destek alın: Bitkisel yağlarda (zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçeği yağı) bulunan Omega-6 yağ asitlerinin de cilt dostu olduklarını unutmayın.

Turunçgillerden zengin bir besin planı yapın: Sadece portakal, greyfurt tüketmekle yetinmeyin. Turunç kabuğunda bulunan "d-limonene" isimli maddenin cilt dostu olduğu belirlendi. Özellikle cilt kanserine karşı ciddi bir koruyucu olan d-limonene’den yararlanmak için portakal veya turunç kabukları ile hazırlanmış reçellerden tüketin.

Yeşil ve siyah çaydan yararlanın: Özellikle yeşil çayın güçlü bir cilt dostu olduğu kuşkusuz. Yeşil ve siyah çaydaki (daha az etkilidir) bu güç, ihtiva ettikleri polifenollerle ilişkilidir.

Daha çok sebze tüketin: Sebzelerin de en renkli olanlarını ve en tazelerini tüketin.

Keten tohumu ile tanışın: Keten tohumunda Omega-6 yağ asitlerinin de bulunduğunu bilirseniz, bu ucuz ama etkili besinin cildiniz için de önemli bir destek olduğunu unutmazsınız.

Ceviz, badem ve fındığı unutmayın: Yağlı tohumların tümü E vitamini, kalsiyum, Omega-3 yağ asitleri cildiniz için de dost besinlerdir.

Düz saç kadını etkileyici yapar

Dümdüz saçlar geri geldi! Saçlar bu sene o kadar düz ki; eskilerin 'mısır püskülü' dediği cinsten... Fönle ya da düzleştirici saç tostlarıyla kolayca sahip olunabilecek düz saçlar, kadınların eskiden beri ilk tercihi. Bunun en önemli nedeni ise, kadınların kendilerini düz saçlarla daha seksi ve etkileyici hissediyor olması...

* Her tür ortamla uyum sağlayabilen düz saçlar kadınlarda asil ve etkileyici bir görünüm yaratıyor. Bu saçlar, kaşmir, şifon ve ipek giysilerle iyi bir kombinasyon oluşturuyor. Düz saçta dolgun bir görünüm elde etmek için de saç spreyi kullanmak şart!

İRİ FIRÇALAR KULLANIN
* Düz fönlü saçları ortadan ayırarak kullanmak yüz hatlarını belirgin hale getiriyor. Oval, kare ya da elmacık kemikleri fazla belirgin olan kadınlar düz fön değil, hareketli saç kullanmalı! Yüzü yuvarlak olanların tercihi kesinlikle düz fön olmalı!

* Sade kıyafetlerle düz saç iyi bir uyum yakalıyor. Özellikle düz hatlı tuvaletlerde düz saç tercih edilmeli.

* Bir miktar saç kremini saçlarınız nemliyken uygulayın. Saçınızı 5-6 parçaya ayırarak klipslerle tutturun. Saçınızı ayıracağınız yönü belirleyin. Kurutma makinesini yakın mesafeden tutup ensenizden başlayarak saçlarınızı kurutun.

* Yumuşak bir görünüm için iri ve yuvarlak saç fırçalarını kullanabilirsiniz. Saçınızın iki parçasını büyük saç fırçasıyla sarın. Saçlarınız dümdüz şekil alıncaya dek fırçayı aşağıya doğru fönle birlikte çekin. Her tutamın üzerinden birkaç kez geçin.

* Hafif dalgalı saçlarınız, bir de perçeminiz varsa; tamamen kuruduğunda şekil vermek zor olabilir. Bunun için saç düzleştirici kullanın. Ancak önce diplere uygulayın.

* Fönden sonra düzleştirici krem ya da parlaklık spreyi uygulayın. Böylece doğal görünüm yakalarsınız.

* Düz fön çektikten sonra saçlarınızın hemen bozulup inmemesi için bandana kullanın. Bu uygulama saçlarınıza daha havalı bir görünüm verecektir.

Yeni trend,çocuksu kaşlar , pembe yanaklar

sımsıcak ve renkli yüzü yine tenimize yansıdı! Kozmetik dünyası; pembe yanaklar, 'ben burdayım!' diyen dudaklar ve parmak ısırtan bakışların anahtarını sunuyor.

Bronzluğu seven gelsin

Yaz aylarının olmazsa olmazı bronzlaştırıcı ürünler, yaz tatiline çıkamayanlar ya da güneşin zararlı etkilerinden korunmak isteyenlerin ilk tercihleri arasında yer alıyor. Cildinizi pürüzsüz göstermek için fondöten sürün. Ardından da bronzlaştırıcı bir pudrayla yüzünüzü renklendirin. Renk seçiminde tercihinizi espresso kahvesi renginde olan ürünlerden yana kullanın.

Altın rengi bakışlar

Gözlerinizi her açıp kapattığınızda ışıl ışıl parlamaya ne dersiniz... Cevabınız olumluysa hemen kendinizi bir kozmetik markete atın ve dore tonlarının hakim olduğu bir far edinin. Farı sürmeden önce göz kapaklarınıza transparan bir dudak parlatıcısı sürerseniz, farınızın kıvrımlı yerlerde birikmemesini sağlarsınız. Bu renklerin en iyi yanı her tona uyum sağlayabilmeleri...

Açık tene fuşya

Pembe ve tonları neredeyse her sezonun vazgeçilmezlerinden... Bu yaz da kural bozulmadı ve dudaklar yine pembelere teslim oldu. Özellikle pembe- mercan dudaklara çarpıcı bir görünüm kazandırıyor. Bu rengi gözlerinize süreceğiniz açık mavi bir kalemle tamamlamanız tavsiye olunur. Ancak koyu tenliyseniz, fosforlu fuşyalar yerine açık tondaki pembe rujları tercih edin.

Utangaç yanaklar

Bu sezon kremsi yapıda ve top şeklinde olan allıklar çok moda... Bu ürünlerin yaza en çok yakışan renkleri ise kesinlikle pembeler... Uygulaması oldukça kolay olan bu allıkların yanı sıra yüzünüzdeki matlığı önlemek için açık tonlarda pudralar kullanabilirsiniz. Aklınızda olsun yanaklarınıza allık yerine daha kalıcı renk pigmentlerine sahip olduğu için ruj da sürebilirsiniz.

Cımbızla vedalaşın

Bir kadının yüz karakterini belirleyen kaşlarda, bu sezon doğallık hakim. Artık yay gibi kaşlar tarihe karışıyor. Kaşlarınız hemen uzayamayacağı için kaşınıza uygun renkte bir kaş kalemiyle boşlukları doldurabilirsiniz. Ayrıca gözlerinizi ön plana çıkaran kaşlara sahip olmak için onlara belli bir stil de katmanız gerekiyor. Bunun için kaşlarınızı saç spreyi sıkılmış bir diş fırçası ile tarayın.

Gözlerde son nokta


Gözlerinize ve bakışlarınıza güveniyorsanız, bu trend sizin için biçilmiş kaftan! Likit göz kalemini göz kapağınızın üzerine ve altına uygulayın. Bunun için ten renginize ve kıyafetlerinize uyumlu renkleri tercih edebilirsiniz. Tüm ilgiyi bakışlarınıza toplamak için dudaklarınıza bir miktar kapatıcı uygulayıp ardından parlatıcı sürün.

botoks hakkında

Medyada kendine sağlam bir yer edinmek için kahraman, mükemmel bir sporcu ya da film yıldızı olmaya gerek yok. Birçok kişiyi hedef alan bir soruna çözüm olacağını iddia etmek de ünlü olmak için yeterli. Antidepresan özelliğiyle gönüllerimizi fetheden Prozac ve ereksiyon sorununa çözüm getirdiği iddiasıyla erkeklere kaybettikleri iktidarlarını geri veren Viagra, medyanın yarattığı yıldızlardan sadece ikisi. İlaç dünyasının yeni starı ise botoks...

Kırışıklıklarla savaşta özellikle kozmetik alanında hepimize gençlik vaat ediyor. Hatta vaat etmekten öte, geçmiş yıllarda edinilen tecrübeler ışığında istenmeyen yaşlılık belirtilerini ortadan kaldırıyor. Sonsuz gençliğin arandığı son yıllarda bilim adamlarının üzerine en çok oynadığı tekniklerden biri haline gelmiş durumda. Doktorlar bir zehir olarak bilinen botoksun bilinçli ellerde olduğu sürece hiçbir yan etkisi bulunmadığı konusunda hemfikir. Çünkü tam 20 yıldır kullanılıyor, üstelik estetikteki kullanımından daha fazla dozlarda. Kas hastalıklarında, göz sorunlarında, aşırı terleme şikayetlerinde, MS (multipler sklerose) hatta anal problemlerde botoksun olumlu etkileri biliniyor. Yeni olan botoksun kozmetik alanındaki kullanımı.

Doktorlar gerçekçi açıklamalar yapmalı

Araştırmalar botoksun kırışıklıklar üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor. Bu protein, çok minimal dozlarda cilt altına enjekte edildiğinde ince kırışıklıkları yok ediyor. Özellikle alın bölgesindeki etkisi oldukça başarılı, ağız çevresinde botoks kullanımı biraz daha zor. Doz aşımı ise geçici olarak yüzde simetri bozukluğuna ya da göz kapaklarında düşmeye neden olabiliyor. Yanlış uygulama sonunda bazen görme bozuklukları ve yutkunma zorlukları ortaya çıkabiliyor. Tabii yine geçici olarak... Amerikan Sağlık Örgütü ‘Food and Drug Administration’ (FDA) birkaç yıl önce kozmetik alanında botoks uygulamasına onay verdi. Bu alandaki hedef grup tıp alanından çok daha büyük olduğu için bu onay aynı zamanda kendi içinde ekonomik bir potansiyel barındırıyor. Ve botoks, Viagra’dan sonra dünyada en fazla tanınan ilaç olma yolunda zirveyi zorluyor. Geçici bir heves mi, bir hayalin gerçeğe dönüşmesi mi? Her konuda olduğu gibi botoks uygulamasında zaman zaman tartışmalar yaşanıyor. Tabii ki, botoks kimilerinin sonsuz gençlik hayallerini gerçeğe dönüştürürken kimilerine de para kazandırıyor. Önemli olan doktorların hastalarına uygulamanın riskleri ve yan etkileri konusunda yeterince açıklama yapmaları.

Botoks nedir ne değildir?

Botoks, zaman içinde yüzde oluşan kırışıklıkları, çizgileri azaltan, basit cerrahi olmayan bir müdahaledir. Birkaç dakikalık bir uygulama ile kırışıklıklara yol açan kasları 4 aya kadar gevşetir.

Botoks, sizi baştan yaratacak bir mucize değil, bir ilaçtır. Sadece uygulandığı bölgede etkilidir.

Botoks, 18-65 yaş aralığındaki herkes için uygundur.

Botoks, konusunda uzman doktorlar tarafından uygulanmalıdır.

Botoks, bilinçli ve tecrübeli ellerce uygulandığı sürece yan etkisi çok azdır. Nadiren baş ağrısı veya yanlış yere uygulanması sonucu geçici göz kapağı düşüklüğü görülebilir. Enjeksiyon alanında ise nadiren kızarıklık görülebilir.

Botoks uygulaması sırasında çok az ve kısa süreli batma hissi duyulur.

Botoks uygulamasında uzun süre kullanım sonucu bile kaslarda herhangi bir yan etki bildirilmemiştir. Botoks doğru uygulanmışsa, mimik kaybı yaşanmaz.

Tercih sizin

Kadınların yeni kahramanı haline gelen ve kremlerin tahtını zorlayan botoks, etkisini iki gün içinde gösteriyor. Birkaç ay boyunca ciltte kalıcılığını sürdürüyor ve bir yıl boyunca düzenli olarak uygulanması gerekiyor. Botoksu reddedenler estetik cerrahiye de güvensizlik yüklemiş oluyor. Çünkü bir göğüs büyütme/küçültme ya da yağ aldırma operasyonu için ödenen meblalar azımsanmayacak kadar fazla üstelik komplikasyon riskleri de bulunuyor. Bu durumda kırışıklıklarıyla barışık bir hayat sürdürmek ya da teknolojik nimetlerden faydalanmak kişinin seçimine kalıyor.

Botoks partileri bile var

Çok uzaklardan, okyanusların ötesinden ABD’den ülkemize kadar gelen yeni bir moda bugün estetik dünyasının gündemine bomba gibi düşüyor... Artık moda, ‘Botoks partileri!’ Bunun için ihtiyacınız olan bir ev, temiz bir oda ve işinin uzmanı bir estetik uzmanı. Siz çayları koyun, ortamı hazırlayın sohbete başlayın. O sırada bir arkadaşınız dudak çevresi kırışıklıklarından veya iki kaş arası derin çizgilerden kurtuluyor olacak. Ne de olsa ortada çığlıklar, gözyaşları yok.

Sadece tıbbi ortamlarda, özellikle de estetik kliniklerinde uygulanan botoks’un ev partileri ortamına taşınması aslında çok da yasal değil. Bu nedenle, bunun en azından sizin için kabul edilir olmasına dikkat edin. Tabii ki öncelikle doğru maddenin deneyimli bir uzman tarafından kullanılmasına ihtiyaç var. Hijyenik ortamın sağlanması çok önemli. Son zamanlarda ülkemizde de botoks partilerine ilgi büyük. Özellikle akşamüstü çaylarında bir araya gelen kadınların tek bir hedefi var. Ne şekilde olursa olsun, her zaman genç, taze ve kusursuz görünebilmek. Üstelik bunu yaparken kimse kimseden çekinmiyor, herkes arkadaşının yanında botoksunu yaptırabiliyor.

cilt bakımı önerileri

Genç yaştaki cilt bakımının önemi adet dönemi yani ergenlikle birlikte başlıyor. Buna bağlı olarak ta hormonal değişimle birlikte cildin yapısı da değişime uğrar. Bu hormonal değişim sonucuna bağlı şekilde ciltte bir takım küçük problemler de başlar. Örnek verecek olarsak da sivilcelenme, akne, siyah nokta, aşırı kuruluk yada cildinizin aşırı yağlanma gibi durumları sayabiliriz.

Bugibi durumların baş göstermesiyle birlikte cilt bakımı vede kozmetik malzemelerin kullanımı çok önemlidir bu ilerdeki sorunların şimdiden önüne geçilir.

Gençlerin cilt bakımı için uyması gereken önerilerden bazıları şunlar :

1. Sabun kullanmayı bırakmanız gerekir. Sabun cildinizi her zaman için kurutucudur.

2. Sabun yerine temizleme sütü vede toniği bu yaş grubu için en ideal olanıdır. Çoğu genç kız alışkanlık vede yanlış bilgilendirme sonucu temizleme sütü yerine tonik kullanmaktadır. Temizleme sütleri üst deride ve bir alt katmanda birikmiş kirlerin, deri yolu ile atılmış ifrazatların gidermesini sağlar. Bunu cildi tahriş etmeden yapar. Tonik ise sütün kalıntılarını alır, gözeneklerin tekrar büzülmesini ve derinin bir sonraki işleme (krem sürmeye) hazır ve emici olmasını sağlar. Temizleme etkisi süt gibi değildir.

3. Sabah vede akşam düzenli bir şekilde devam edilerek nemlendirici kullanılması gerekiyor.. Derinin siyah nokta yapma alışkanlığı varsa ve gözenekleri büyük ise gözenek sıkışaştırıcı kullanılması önemli bir durumdur.

4. Haftada 1 kez derin temizleme ve de peeling yapılmalıdır.... Böylece ciltte aşırı ölü hücre vede kirin birikmesi engellenir vede cilt nefes alır. Eğer cilt aşırı yağlıysa haftada iki kez piling yapılması önerilir.

5. Akneli ve sivilceli deriler ise özel bir itina ile temizlenip tedavi edilmelidir. Kesinlikle ihmal edilmemeli. İlk devrelerinde müdahale şarttır. Öncelikle sivilcelenmenin gerçek nedeni tespit edilmeli ve tedavi buna göre yapılmalıdır. Çoğunlukla ana nedenler cildin mikrop alması, yanlış beslenme, hormonal dengesizlikler, yemek alerjisi, güneş alerjisi, ciltteki faydalı vitaminlerinin eksilmesi ve strestir. Bu nedenler çoğunlukla kombine halinde veya tek başına olabilir, ama genelde bazıları direkt sebep iken diğerleri uyarıcıdır.

Akne ve sivilce erkeklerde de aynı nedenlere bağlı olarak oluşur.

Genç yaşlarda uyulması gereken hususlar:

1. Sabun ve uyarıcı cins kozmetik malzemeleri kullanılmamalı. Traş losyonu da dahil. Bunların yerine temizleme jelleri veya kremleri kullanılmalı.

2. Sivilcelenme sorunu meydana geldiği andan itibaren dikkatle tedavi edilmeli. Aksi takdirde fark edilmeden çoğalacak ve iyileştirilmesi zorlaşacaktır. Bunun için kesinlikle uzman bir kişinin önerisine dikkatlice uyulmalı.

3. Bugünün teknolojisi kozmetik ve dermotolojik alanda kesin sonuç veren tedaviler sunmaktadir. En son teknoloji aha asiti “alfa hidroksi asit” ve glikolik asit tedavileri yapılmaktadır. Uzman bir kişi tarafından bu tedaviler sürdürülmeli ve evde aynı hafifletilmiş malzemelerle devam edilmeli.

4. Beslenme dışardan yapılan tedaviler kadar önemlidir. Belirli vitamin, mineral ve oligo elementlerle takviye şarttır. Bu iş için hem iyi bir diyet, hem de bitkisel olarak hazırlanmış ilaçlar kullanılması tavsiye edilir.

5. Cildiniz ufak tefek sorunlar yapıyorsa el sürmemeye özen gösterilmelidir ve oynanmamalıdır. Unutulmaması gerekir ki bu yaşlarda derinize yapılabilecek doğru veya yanlış tedaviler ileride cildinizi pürüzsüz ve canlı kalmasının başlıca temelidir. Çoğunlukla gençlerde bu tür sorunlara müdahaleleri yanlıştır. Sürekli siyah nokta ve sivilce sıkılmaya gidilir ve üzerine kapatıcı malzeme kullanılır. İşte bu işlem derinin yıpranmasına neden olur. Siyah noktalar bile çok özel maskeler ile tahriş yaratmadan temizlenebilir. Halbuki sıkma metodu ile hücrenin yapısı tekrar düzelmeyecek şekilde bozulabilir ve ileride lekeli ve açık gözenekli kalmasına neden olur. Özellikle bu tür sorunlar sıkma metodu ile tedavi edildiğinde güneşin ve kimyasal değişimlere maruz kalması ile deride pigment ve leke atar ve lekeler kalıcılaşır.

6. Yağlı derilerde genelde riboflavin b2 vitaminin eksikliği ile meydana gelebilir. Onun için bol miktarda süt tüketilmeli, karaciğer kullanılmalıdır. Ayrıca kimi durumlarda hayvansal gıda alerji etkisi yaratabilir. Bu tespit edilirse, en az 1 ay kırmızı et yenilmemeli.

7. Dışarıya çıkarken cilt nemlendiricisi kullanmak gerekir. Zira bugünün hava şartları koruyucu malzemelerin kullanılmasını gerektirmektedir (kir, sigara, egsoz dumanı vs). Sabah akşam yüzü temizlemek önemlidir. Genç kızlarda yanlış kullanılan ve ucuz olan kozmetik ürünleri bu tür sorunların oluşmasına sebeb olan başlıca etmenlerdir.

Sivilce

Sivilcelerle derdiniz varsa işte size açıklamalar.

Ergenlik sivilceleri :

Ergenlik yaşındakilerin yüzlerinde , omuzlarında, sırt vede karınlarında çıkmaktadırlar. Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler gibi çeşitleri vardır. Bunlara aknede denilebilir nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır. Ergenlik sivilceleri ise kendiliğinden kaybolur. Sıkmamalı ve asla oynamamak gereklidir. Yüzünüzü günde üç kere kükürtlü sabunla yıkamayı deneyin. Bu arada baharatlı yiyecekler cips yağlı şeyler vede çikolatayı terketmek gerekir.

SİVİLCELER :
Sivilceler yağ bezelerinin fazla çalışmasından ayrıca hormon yada metabolizma bozukluklarından kaynaklanan en küçük çıbanlara sivilce denir. Sivilcelerinizi sıkmayın, oyanamayın yağsız şeyler tüketin.

DOLAMA SİVİLCESİ :

Şeytan tırnağı olarak adlandırılan ya da parmağa iğne ve ya kıymık batması sonucu, tırnak dibinde meydana gelen iltihaplanmaya; halk arasında dolama denir ancak tıp dilinde paronychia diye tabir edilir. Başlangıçta kırmızı bir benek halindeyken daha sonra içi dolu sivilceye dönüşür. Dolama kan zehirlenmesine sebeb olabilir. Bu nedenle ihmal edilmeden doktora başvurmak lazımdır. Alkol pansumanı ya da sıcak su kompresi çok faydalıdır.

BAKIMLI SAÇLAR İÇİN PÜF NOKTALARI

Saçlarınız için neler yapabilirsiniz işte size ipuçları........

Kuru saçlar

Kuru saçların neme ihtiyacı vardır, bu nedenle etkili bir saç kremi her şampuanın kesinlikle olmazsa olmazı. Saçınızın kökleri dışında her yanına boydan boya uygulayın. Yaklaşık üç dakika bekleyin, ardından kayganlığı gidinceye dek durulayın.

Saç maskeleri ışıltıyı artırmak için muhteşem bir çözüm, ancak saçta beş dakikadan uzun süre bekletildiği takdirde işe yarar.

Kimyasal maddeler ve saç kurutma makinesiyle aşırı derecede kurutma en aza indirilmeli. Öte yandan gölge ve renk, gereğince yapılırsa ışıltıyı ve saçın kalitesini artırabilir. Kullanılan ürünlerdeki peroksit düzeyinin de az olmasına dikkat edilmeli.

Boyamadan sonra saç renginin korunması için, daima boyalı saçlar için geliştirilen ürünler kullanılmalı. Bu ürünler alkol içermez ve pH dengesini korur, böylece saçın fazla kurumasının önüne geçilir.

İnce ve cansız saçlar

Saç serumları kırılan uçları düzleştirmede son derece işe yarar. Parmaklarınızın arasına bir damla alarak yıpranmış saç uçlarına uygulayın.

Hacimsiz saçlar çoğu zaman fazla ürünün, özellikle de saç kremlerinin kullanması sonucu ortaya çıkar. Daha hafif bir ürüne geçin ya da birkaç gün boyunca hiç kullanmayın.

Saçlara hacim ve hareket kazandırmak amacıyla, saç diplerine (geri kalan yerlere değil) köpük sıkın. Saç kurutma makinesiyle şöyle bir kurutun.

Yağlı saçlar

Saç derisinde biriken sebum adlı yağ hücrelerinin fazlalığı düzensiz şampuanlama, terleme ya da hormonal dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir. Saç derisindeki bezlerden gelen salgılar saç tellerinin üzerini kaplar, toz ve kirler saçta toplanır, böylece saçınız yağlı, cansız ve donuk bir görünüme bürünür. Çaresi: saçınızı her gün arındırıcı bir şampuanla yıkayın. Krem içermeyen şampuanlardan kullanın.

Dalgalı saç

Saç türleri arasında en yaygın olanı budur. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60 ı değişen oranlarda dalgalı saça sahiptir. Dalgalı saç genellikle kuru olur, bu nedenle nemlendirici içeren şampuan ve kremlere gerek vardır.

Islak saça uygulanan serumlar saç tellerini yumuşatır.

Serum ve köpükler saçtaki kıvrımları vurgular.

Saçın ıslakken düz taranması, jöle sürülmesi ve kendi kendine kurumaya bırakılması da izlenebilecek başka bir yöntemdir.

Saçla ilgili önemli ipuçları

Saçınızın sağlığını yitirecek kadar kötüleşmesine izin vermeyin. Güneşten kaçının, özellikle de saçınız boyalıysa...

Her zaman nazik şampuanlar ya da kremler kullanın. Saç tipinize ya da saçınızın durumuna uygun ürünler seçin.

Saçınızı sert havlularla kurulamak dalgaları kıvırcık hale getirebilir.

Saç tipinizden emin değilseniz kuaförünüze ya da uzman tehşhisine başvurun.

Saç kesiminin önemi

İnce telli ve düz saçlar cesaret ister

Saçınızı omuzlarınızdan aşağıya uzatmayın; zekice kesilmiş katlar saçınızı daha kalın göstererek hareket kazandırır. Yüz şeklinize uygun bir perçem de iyi fikirdir.

Kalın ve sert saçlar

En kolay saç tiipi, ama sürekli bakım ve kontrol gerektirir. Fazla kısa kesmeyin, yoksa çim adama benzersiniz.

Dalgalı saçlar

İnceden kalına doğru uzanır, bu yüzden kesim ve uzunluk tamamen yüz şekline bağlıdır. Ne kadar uzatırsanız, dalgaları o kadar azalır.

Kıvırcık saçlar

Bu saçların yapısı büyük çeşitlilik gösterir, ancak önünüzdeki seçenekler sınırlıdır. Doğal haliyle bırakın, iyi bakın ve örme, topuz gibi stil tekniklerini öğrenin ya da düz hale getirin. Bu sonuncusu kimyasal işlem gerektirdiğinden, saçınızı sağlıklı tutmak için sürekli bakım uygulamanız gerekecek. Düzleştirme işlemini profesyonellere bırakmanız en iyisi.

Son Güncelleme: 2003-10-13

Lazer epilasyon Soru ve Cevaplar

Lazer epilasyon kaç seans uygulanmalı........?

Lazer ışını anajen (aktif) fazdaki kıl köklerini etkilemektedir. Tüm kıl kökleri aynı anda aktif olmazlar. Bu nedenle telojen (pasif) kökler, aktif döneme geldiklerinde bunlara da uygulama gerekecektir. Kalıcı bir sonuç ancak birkaç seans sonrasında elde edilmektedir. Fakat seanslara düzenli devam edildiği taktirde ilk seanstan sonra kıl sorunu yaşanmaz. Kılların kalınlığı ve sıklığı her kişide farklı olduğu için kesin bir seans sayısı tahmin etmek mümkün değildir, kişiden kişiye ve bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Ortalama olarak çoğu kimselerde 4-6 seans kalıcı netice sağlamak için yeterli olmaktadır. Seans araları yüz bölgesi için 4 hafta vücut bölgeleri için 8 hafta kadardır.

Lazer epilasyon uygulanırken 1 seans ne kadar sürmektedi.......?

Uygulama yapılan bölgenin genişliğine göre süreler değişmektedir. Yaklaşık olarak bıyık ve çene bölgesi 4-5 dakikada tamamlanırken, tüm bacaklar 45 dakika ile 1 saat kadar sürmektedir. Seans araları 6-8 haftadır.

Hangi vücut bölgelerine lazer epilasyon uygulaması yapılabilmektedir ?

Hemen hemen vücudun bütün bölgelerine lazer epilasyon uygulaması yapılabilmektedir. Sadece göz kapaklarına uygulama yapılmaz çünkü cilt burada çok incedir ve göz lazerden etkilenebilir.

Büyük bölgelere hatta tüm vücuda tek seansta lazer epilasyon uygulanabilirmi ?

Evet. Kıl diplerine tek tek uygulama yapılan elektrolizden farklı olarak her atışta birçok kıl kökü tahrip edilmektedir ve bu nedenle de uygulama süresi çok daha kısa sürmektedir.

Her tondaki cilde lazer epilasyon uygulanabilmekte midir ?

Lazer epilasyon uygulaması için en uygun aday açık cilt rengine sahip olup tüyleri de koyu renk olanlardır.
Lazer ışığı, cilde herhangi bir zarar vermeden geçip sadece kıl kökünü tahrip ettiğinden hassas ciltlere de uygulama yapılabilmektedir.

Lazer epilasyonun güvenliliği kesinmidir ?

Evet, lazeri enerjisi belirli bir dalga boyundaki ışındır. Cilde zarar vermeden geçerek kıl kökünü etkileyen bu ışın demeti vücutta herhangi bir artık madde bırakmaz. Örneğin röntgen ışınları vücutta artık olarak radyasyon bırakmaktadır ve belirli bir zaman içerisinde çok doz alınırsa oluşan birikim neticesi risk doğurabilmektedir. Ancak lazer ışığının vücutta bıraktığı herhangi bir artık bulunmaz ve dolayısıyla güvenlidir, ayrıca herhangi bir kanserojen etkisi de bulunmamaktadır. Bu neden ile Amerikan FDA tarafından yıllarca yapılan incelemeler sonucu zararsız ve epilasyon amaçlı kullanım için Aleksandrite tipi onay almıştır.

Lazer epilasyonun yan etkileri varmıdır ? Uygulama esnasında acı hissediliyormu ?

Lazer epilasyon uygulamasının bilinen kalıcı bir yan etkisi bulunmamaktadır. Uygulama sonrasında kıl köklerinin enerjiden etkilendiğinin belirtisi olan hafif kabartılar ve kızarıklıklar oluşabilir. Fakat uygulama bölgesinde görülebilecek bu durum çok kısa bir zaman içerisinde kaybolacaktır. Uygulama yapılırken hafif bir yanma hissedilebilir. Ancak seans öncesinde uygulanacak EMLA gibi preparatlarla acıya çok hassas kişilerde bu durum minimize edilmektedir.

Lazer epilasyon uygulamasına gelirken nelere dikkat edilmelidir ?

Uygulamanın yapılacağı bölgede 4 hafta önceden başlamak kaydıyla cımbız, ağda gibi kökten alma yöntemleri kullanılmamalıdır. Ayrıca cilt tonunu belirgin koyulaştıracak şekilde güneş ışığından ve bronzlaşmadan da kaçınılmalıdır. Uygulamaya geleceğiniz günden 3 gün öncesine dek tüylerinizi vücut bölgelerinde jilet, yüz bölgenizde makas ile kısaltabilirsiniz.

Vücuttaki kıl artışının genetik olduğunu düşünebilir miyiz? Bu durumda kıl köklerinin yok edilmesinin herhangi bir sakıncası olabilirmi?

Vücuttaki kıllanmanın genetik olduğu bilinen tıbbi bir gerçektir. Vücudun hangi bölgelerinde ve ne yoğunlukta kıllanma olacağı ve kılların rengi bu genetik özellikler sonucu belirlenir. Bu özellikler ırk, cinsiyet, yaş gibi temel özelliklere bağlı olmanın yanı sıra aileden gelen genlerin özelliklerine göre de belirlenir. Bu durum aynı zamanda vücudun hangi bölgelerinde ve ne yoğunlukta kıl folikülü olacağını da belirler. Epilasyon uygulamasında folikülün altında bulunan kıl köküne direk olarak elektriksel uyarılar gönderiliyor veya lazer ile kıl köklerine termal zarar verilir. Özellikle lazerli epilasyon, kıl büyümesinin aktif uzama evresi olan “anajen faz” adı verilen evrede etkilidir. Herhangi bir anda vücudumuzdaki tüm kılların %85’i anajen fazda olduğundan bu evre kolaylıkla yakalanır. Epilasyonun birden fazla seans halinde tekrarlanmasının sebebi ise farklı evrelerde buluna kılların da sonunda anajen fazlarında yakalanarak imha edilmesi gereğidir. Epilasyon yöntemlerinde hedef alınan diğer bölge ise kıl kökünün hemen altında bulunan ve folikülün canlılığını sürdürmesinden sorumlu olan kök hücrelerinin bulunduğu bölgesidir. Buradaki kök hücreler ortadan kaldırılacağından her ne kadar genetik olarak o bölgede kıllanma şifresi olsa da bunu sağlayacak kök hücrelerin eksikliği nedeniyle yeniden kıl çıkamaz.

Hormon sorunu yaşayanlarda da lazer epilasyon etkili midir?

Hormon bozukluklarında lazer epilasyon gayet etkilidir fakat daha fazla sayıda seans uygulanması gereksinimi bulunmaktadır. Önce hormon testleri ile sorun tanımlanır, gerekiyor ise ilaç tedavisine başlanır ve ilaç tedavisine başlanması ile birlikte lazer seanslarına da başlanabilir.

Lazer Epilasyon için hanhi lazer tipleri tercih edilmelidir?

Epilasyon amacı ile denenmiş olan lazerler alexandrite , ruby, diod, nd:yag olarak sayılabilir. Bu lazerlerin isimleri kullandıkları ışının dalga boylarına göredir. Epilasyon sırasında lazer ışığı kıl köküne ulaşmak için cildi geçer ve kıl kökünde yüksek ısı etkisi yaparak kök hücresinin yok olmasını sağlar. Rengi koyu ve kalın tüyler ısıyı daha iyi tuttukları için lazer ile daha başarılı olarak tedavi edebilirler. Tüy rengi cilt tonundan belirgin olarak koyu olanlar en kısa sürede ve en az yan etki ile kalıcı neticeye kavuşabilirler.