Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Burun Estetiği

Rinoplasti, yani estetik burun cerrahisi burnun yeniden şekillendirilmesi ameliyatıdır. Bu ameliyatla burnun mevcut yapısı ve yüz ile orantısına bakılarak, burnun boyutlarının küçültülmesi ya da büyültülmesi, ucunun inceltilmesi, yüksekliğinin artırılması veya azaltılması, burun-dudak açısı, burun-alın açısının değiştirilmesi gibi mevcut probleme yönelik işlemler yapılır.


Burun şeklinin düzeltildiği bir girişim olmakla birlikte, burun içindeki kıkırdak ve kemik eğriliklerine (deviasyon) ya da burun etleri olarak bilinen konka hipertrofillerine bağlı nefes alma problemleri de aynı ameliyatta düzeltilebilmektedir. Deviasyon bulunan hastalarda burun dış görünümünde de eğrilik ve şekil bozukluğu var ise nefes alma fonksiyonunun ve şekil bozukluğunun aynı operasyonda düzeltilmesi çok önemlidir. Çünkü ameliyatların farklı seanslarda yapılması başarı şansını düşürmektedir.

Burun estetiği estetik cerrahinin teknik olarak en özellikli ameliyatıdır. Bunun iki nedeni vardır. Binircisi burun yüzün tam ortasında en çok dikkat çeken organ olması nedeniyle küçük hatalar ve asimetriler bile göze çarpmaktadır. İkincisi ise burun nefes alma fonksiyonunu yapan bir organ olup burun kemiği, kıkırdakları ve burun için deri örtüsünün nefes alma fonksiyonunda önemli görevleri olmasıdır. Buruna yeni bir şekil verirken bu oluşumların fonksiyonlarını bozmamak ve nefes alma fonksiyonunda bozukluk var ise bunu da düzeltmek gerekir. Bu nedenle burun estetiğinin diğer estetik cerrahi girişimlerinden biraz farklı olarak cerrahın bilgi, beceri ve deneyimine en çok bağlı bir operasyon olduğu söylenebilir.

Rinoplasti ameliyatından önce hasta, doktor görüşmesi son derece önemlidir. Hastanın beklentilerinin doktor tarafından bilinmesi, bu beklentilerin gerçekçi olup olmadığının anlaşılması ve beklentilerin ne kadarının karşılanacağının hastaya anlatılması gerekmektedir.

Dünyadaki tüm insanların burunları kemik, kıkırdak ve deri yapısı bakımından farklı özelliklere sahiptir. Dolayısıyla ameliyat sonrası oluşacak sonuçta her hastada farklı olacaktır. Burunun deri kıkırdak ve kemik özellikleri oluşacak sonuçta büyük rol oynar. İnce derili, kıkırdak ve kemik şekillendirilmesi gerektiren burunlarda çok iyi sonuçlar elde edilebileceği gibi kalın ve yağlı burun ucu derisi olan zayıf kıkırdaklı burunlarda aynı derecede güzel sonuçlar elde edilemeyebilir.

Burun estetiğinde amaç yüzdeki diğer oluşumlarla uygun orantı ve büyüklüğe sahip iyi nefes alma fonksiyonu olan olan bir burun oluşturmaktır. Her burun estetik ameliyatı burunu küçültmek demek değildir. Eğer burunun uzunluğu ve yüksekliği yüzün diğer oluşumlarıyla oransal olarak küçük ise bu oranı düzeltmek için kıkırdak ve kemik ilaveleri ile burnu büyütücü ve uzatıcı işlemler yapılabilir. Bize göre en güzel sonuçlar estetik ameliyat olduğu başkaları tarafından anlaşılmayan herhangi bir asimetrisi olmayan, yüz ile orantısı uyumlu ve naturel burunlardır.




Sağlıklı Saçlar için Diyet Yapın

Sağlıklı Saçlar için Diyet Saçlarınız kuru ve zayıf ise bu diyet sizin için.. Dünyanın tüm parlaklık veren şampuanlarından hiç biri eğer vücudunuzda saçınız için gerekli besinler yoksa yardımcı olamaz.

İşte size yardımcı olacak

• Bedeniniz gibi saçlarınızın da dengeli ve besleyici bir beslenmeye, diyete ihtiyacı vardır. Bu beslenme planı, demirin bağlanması için gerekli vitamin ve antioksidan içeren meyve ve sebzeler, tüm tahıllar fındık, ceviz ve badem gibi kuru çerezler içeriyor. Kahvaltınıza ekleyeceğiniz tahıllar bedenin ve diğer unsurların beslenmesine yardımcı oluyor.

• Su sadece vücudunuz için değil, saçlarınızın parlak ve yumuşak kalmasını sağlar. Diyet maksimum su ihtiyacı için 8 ile 10 bardak su ve meyve suyu içilmesini içeriyor.

• Meyve, sebze, tahıllardaki liflerde vücudunuz ve saçlarınız için yararlıdır. Bu diyet planında her öğününüzde lif içeren gıdalar önemli yer tutuyor. Soya ürünleri de sağlığınız için gerekli olan mineralleri içeriyor, Bu diyette atıştırma öğünlerinde soya sütü de soya ürünleri kadar tercih edilebilir.

Saçınızın sağlığını korumak için kahvaltı, öğle, akşam yemekleri ve atıştırmaların yer aldığı öğünler..

Kahvaltı

Birinci porsiyon

Kaymaksız süt içeren toplam bir kahvaltı ve mavi yemiş, portakal suyu

İkinci porsiyon

K vitamini içeren düşük yağlı soya sütü, çilek, üzüm suyu

Üçüncü seçenek

Yağsız süt ve karışık meyve, portakal suyu

Öğle

Birinci seçenek

Kepekli ekmek arasına hindi, marul, domatesli sandviç

Domates, salata, kırmızı ve yeşil biber karışımı salata

Mandalina

Soya sütü

İkinci porsiyon

Öğütülmüş bezelye çorbası

Çavdar ekmeği

Az yağlı brokoli, havuç karışımı

Nektarin

Üçüncü seçenek

Vejateryen pizza

Brokoli, kırmızı ve yeşil biberli salata

Kivi

Yağsız süt

Akşam

Birinci seçenek

Klasik rosto biftek

Patates püresi

Haşlanmış taze fasulye

İnce ince doğranmış ballı çilek, mavi yemiş, böğürtlen

Düşük yağlı soya sütü

İkinci seçenek

Brokoli ile biftek

Kahverengi pirinç

Portakal ve greyfurt seçeneği

Düşük yağlı süt

Üçüncü seçenek

Antrikot

Brüksel lahanası

Turungillerle karışık salata

Fırınlanmış patates ve çökelek, düşük yağlı krem peynir

Meyveli galeta

Düşük yağlı soya fasulyesi

Ara öğün

Enerji verirken, saçlarınızı da besleyecek lezzetli atıştırma seçenekleri.. Bunlardan en az bir tane seçerek fındık, ceviz, badem ve bir soya seçin..

• Çeyrek kase ceviz, badem, fındık

• Yarım kase ceviz, fındık, badem gibi çerezler ve kuru meyveler

• Elma veya çilek

• Küp küp doğranmış karışık meyve

• Yoğurtlu fındık, ceviz, badem ve çilek

• Soya fasulyesi

• Haşlanmış buğday ve düşük yağlı soya sütü, taze fasulye

Sağlık için yapılması ve yapılmaması gerekenler

Bunları yapın!

• Antioksidan içeren meyve ve sebzeleri yiyin, koyu renkli gıdalar en iyileridir

• Günlük olarak vitamin alın

• Yüksek vitamin içeren hazırlaması kolay yiyecekleri seçin

• Su seviyenizin yüksek olması için bol su için

Bunları yapmayın!

• Alkol içmeyin

• Sigara içmeyin

• Sindirimi zor yiyecekler, pastalar, kek yeme...




Uzamax

UZAMAX boy uzatma özelliğinden başka, bağışıklık sistemini güçlendirmede, sporculara enerji vermede, hamilelikte ve süt artırmada, kısırlık, kemik erimesi, iltihaplı, romatizmal, sinirsel, kansızlık, nezle, grip gibi rahatsızlıklar ile kalp, beyin ve tüm organların sağlıklı çalışmasında çok faydalı bir gıdadır.

http://www.uzamaxbuhara.com/UZAMAX.gif

UZMAX’ IN 100 GRAMINDA BULUNAN MİNERAL VE VİTAMİNLERİN MİKTARINI GÖSTEREN ANALİZ RAPORU

Bakır (mg/100 g) 2,221
Çinko (mg/100 g) 12,97
Demir (mg/100 g) 3,14
Fosfor (mg/100 g) 257,78
Flor (mg/100 g) 0,1220
Kalsiyum (mg/100 g) 510,10
Kükürt (mg/100 g) 134
Magnezyum (mg/100 g) 95,00
Mangan (mg/100 g) 0,091
Omega 3 (g/100 g) 0,06
Omega 6 (g/100 g) 0,85
Potasyum (mg/100 g) 206,50
Selenyum (mg/100 g) 3,423
Silisyum (mg/100 g) 154
Sodyum (mg/100 g) 458,30
B1 vitamini (mg/100 g) 1,92
B2 vitamini (mg/100 g) 2,21
B6 vitamini (mg/100 g) 1,88
C vitamini (mg/100 g) 20,55
E vitamini (mg/100 g) 0,91
Folik asit (mg/100 g) 0,09
Niasin (mg/100 g) 4,61
Protein (g/100 g) 10,75
Uzamax yan etkileri nedir ?

UZAMAX hem klinik testlerinde hemde kullanımlarda çıkan sonuçlara göre herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

Uzamaxı rahatça kullanabilirsiniz. Uzamax tamamen doğal mineraller ve vitaminlerden oluşmuştur.

Uzamax almak için http://www.uzamax.org/ adresini ziyaret edebilirsiniz

Önemli NOT : Bu ürün hakkında oluşabilecek hiçbirşeyden EstetikDergisi.com sorumlu değildir

Boy Uzatma Ameliyatları

İnsanın boyu ameliyatla uzatılabiliyor. Çeşitli doğuşsal anormalliklerde, ya da kişinin gündelik hayatını devam ettiremeyecek kadar kısa boyu olan kişilerde ameliyatla boy uzatılabiliyor. Bu tür ameliyatlar tüm vücuda değil, sadece kol ve bacak kemiklerine uygulanıyor. Eğer omurga eğriliğine bağlı boy kısalığı varsa, omurgayı düzeltmek suretiyle boy uzatılabiliyor.

Bu tür omurga eğriliklerinde, tüm omurga boyunca yerleştirilen metal çubuklar sayesinde kişinin boyu 10-15 cm kadar uzatılabiliyor. Gerek doğuştan, gerekse sonradan meydana gelen bacak ya da kollardaki orantısız kısalıklar kozmetik sorun oluşturacağı gibi işlevsel bozukluklara da yol açıyor. Bu tür sorunların çözümlenmesi bazen kişinin günlük işlerini yapabilmesi için çok önemli olabiliyor. Bu durumlarda ameliyatla kol ya da bacak boyunu uzatmak mümkün. Uzatılması istenen kemiğin her iki ucuna yerleştirilen metal çivilerden ve bu çiviler arasındaki metal bağlantıdan oluşan bu yöntem, kemiği adeta bir kafes gibi kaplıyor. Kemiğin her iki ucundaki çivilerin arasındaki metal bağlantı sayesinde çivilerin birbirine olan mesafesi ayarlanabiliyor. Aradaki bağlantıyı uzatarak çivileri birbirinden uzaklaştırmak mümkün. Çiviler, metal ara bağlantı sayesinde birbirinden uzaklaştırıldıkça, bağlı bulundukları kemik parçalarını da yavaş yavaş birbirinden ayırıyor. Kısa olan kemiğin her iki ucu birbirinden uzaklaştıkça, aradaki boşluk yeni kemik dokusuyla doluyor. Aradaki kemik dokusunun oluşumuna zaman kazandırmak için kemiğin her iki ucu birbirinden çok yavaş uzaklaştırılıyor. Sağlıklı bir kemik uzaması için, her iki kemik ucunun günde 1 mm’yi geçmeyecek şekilde birbirinden uzaklaştırılması gerekiyor. Bu yöntem sayesinde kemiklerde 15-20cm’ye varan uzamalar sağlanabiliyor. Bu tür kemik ve boy uzatma yöntemleri, ancak zorunlu tıbbi gereklilik hallerinde ortopedi uzmanları tarafından yapılabiliyor. Hormonal sebeplere bağlı ya da aileden gelen boy kısalıklarında bu tür cerrahi yöntemler önerilmiyor.

Nasıl Boy Uzatırım ?

Binlerce yıl önceki atalarımızla yapısal anlamda en önemli farklılıkların başında boy geliyor. Yüzbin yıl öncesindeki insanın boyuyla günümüzdeki insanın boyu arasında en az 30 cm’lik fark var. Öyle görünüyor ki, her yeni neslin boyu bir öncekine göre biraz daha uzuyor. Daha fazla…

ABD’de yayınlanan bir rapora göre 1960’lara göre insan boy ortalamasında yaklaşık 2cm’lik artış var. Zaman içerisinde meydana gelen bu uzamanın nedeninin yalnızca rastlantısal bir gelişme ya da ortama uyum sağlamak olmadığı düşünülüyor. Gelişen toplumların yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler, daha çok çeşitli gıdanın, sağlıklı ve bilinçli tüketilmesinin boy uzamasındaki önemli etkenlerden birisi olabileceği belirtiliyor. Yapısal özellikler, genlerin yapısındaki değişikliklerle, sonraki kuşaklara aktarılıyor. Bu nedenle kişinin boyunu belirleyen en önemli etken, genetik şifre. Kişinin ileride ulaşacağı boy, anne ve babasının boyuyla orantılı. Bir çocuğun ulaşacağı nihai erişkin boyu, anne ve babanın boyuna göre hesaplamak mümkün. Bir erkek çocuğun ileriki boyunu hesaplamak için, anne ve babanın boyu toplanıp buna 13 ekleniyor ve çıkan rakam ikiye bölünüyor. Bu formülle elde edilen rakam, erkek çocuğun ileride ulaşacağı nihai boy oluyor. Kız çocuğun erişkin boyunu hesaplamak içinse, anne ve babanın boylarının toplamından 13 çıkartılıp ikiye bölünüyor. Bu şekilde hesaplanan nihai boy, kişinin genetik boyu olarak kabul ediliyor ve ortalama 5cm farklılık gösteriyor. Yani, beslenme, spor ve tüm sağlıklı yaşam önerileri, genetik boyu 5-10 cm etkiliyor. Bu durumda, erişkin boyu 150 cm olarak hesaplanan bir kişinin boyunun 170 cm olması mümkün değil. Tabii bu tür hesaplamalar, altta yatan bir hastalık ya da hormon yetmezliği olmadığı durumlarda yani sağlıklı kişilerde geçerli. Boy kısalığı için, büyüme hormonu eksikliği gibi altta yatan bir sebep varsa, zamanında yapılan tedavi sonrası 20cm’nin üzerinde boy uzaması sağlanabiliyor.

Kişinin nihai boyunu etkileyen en önemli etken genetik şifre olsa da, tüm dünyada boy kısalığının en önemli nedeni beslenme yetersizliği. Beslenmenin boy uzaması üzerindeki etkileri, bilim adamlarınca yoğun olarak araştırılıyor. Çocuğun boyunun uzun ya da kısa olmasında anne ve babanın kalıtsal etkilerinin yanı sıra, doğumdan ergenlik çağına kadar olan dönemdeki beslenmenin etkisi de oldukça önemli. Araştırmacılar, gıdaların boy üzerindeki etkisinin anne karnında başladığını ifade ediyorlar. Annenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi, alkol ve sigaradan uzak durması gerekiyor. Hamilelik sırasında sıkı diyet uygulanması ve kilo vermek önerilmiyor.

Kısa boyluların %80-90’ında altta yatan bir sebep ya da hastalık bulunamıyor. Bunların bir kısmı, yani yapısal kısalar kendiliğinden normal boya ulaşırken, genetik kısa olarak adlandırılan diğerleriyse kısa olarak kalıyor. Herhangi bir nedene bağlanamayan boy kısalıklarında, yapılması gerekenler, alınması gereken önlemler çocukluk çağında başlıyor. Ancak, sağlıklı beslenme ve düzenli spor yapılmasına karşın bu kişiler genetik olarak belirlenmiş boylarını en fazla 5-10 cm aşabiliyor. Yani bu kişiler ne yaparlarsa yapsınlar, daha fazla uzamaları mümkün değil. Beslenme, düzenli spor, uyku ve huzurlu ortam, özellikle erken çocukluk ve ergenlik döneminde etkili. Kemik gelişiminin tamamlandığı ergenlik bitiminden sonra ne yapılırsa yapılsın boyu 1-2cm’den fazla uzatmak mümkün değil. Ameliyatla boy uzatmaksa sadece bazı doğuştan olan orantısız kol ve bacak kısalıklarında uygulanıyor. Bu tür ameliyatlar oldukça zor ve riskli. Sonuç olarak, boy kısalığında genetik yapı oldukça etkili olsa da, kısalığa sebep olan unsurların belirlenmesi, sağlıklı beslenme, spor ve düzenli yaşam sayesinde ideal boya kavuşmak ya da belirlenmiş boyun bir miktar üzerine çıkmak mümkü