Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Endoskopik yüz germe - Facelift

Yerçekiminin etkisi, güneş ışınları ve günlük yaşamın stresi insanların yüzlerinde yaşlanma belirtilerinin oluşmasına neden olurlar. Yüzde göz kapakları ve etrafında, ağız çevresi ve yanaklarda, çene altında ve boyunda oluşan derin çizgiler, kırışıklıklar, katlanma ve yağ toplanmaları şeklinde yüzde belirginleşirler.

Günümüzde yüz germe ameliyatları yaygın olarak yapılmakta ve ileri derecede sonuçlar alınmaktadır. Gelir düzeyinin artması ile insanlar daha genç ve güzel görünmek istemektedirler.

Bu uygulamada yüzde sarkan ve gevşeyen kas, yağ, deri gibi dokuların eski yerlerine getirilmesi ve fazla olanların yok edilmesi temel prensiptir. Yüz germe ameliyatlarında sadece yanak ve boyun değil aynı zamanda “Alın Germe” ve “Göz Kapağı Estetiği” ameliyatları da kombine olarak yapılabilir.

Hastaya sağlayacağı fayda görüntüsünde ortalama 7-10 yıl arasında değişmektedir. Bu uygulama yüzünüzün yeniden gençlik günlerinizdeki gibi görünmesini sağlar.

Ameliyat hastanın tercihine bağlı olarak lokal ve genel anestezi altında yapılabilmektedir. Ameliyat süresi 3-4 saat kadar sürer. Genellikle hastanede kalmayı gerektirmez. 7-10 gün içerisinde hasta normal hayatına geri dönebilir. Konuşma mesafesinden bile görünür bir iz kalmaz. Endoskopik yöntemlerle kalacak izler minimale inmektedir.

Ben’ler Hakkında

Halk arasında genellikle çok farklı şeylere “ben” deniyor. Bunların arasında gerçek anlamda ben denilen belirtiler, derinin rengini veren melanin maddesini yapan hücrelerden oluşanlar.
Benler nasıl oluşurlar ve neden vardırlar?
Oluşum sebebi kesin belli değil. Ama esas olarak kişinin kendi yapısı, tamamen kendi genlerindeki özelliklere bağlı. Bir kısmı doğumsal olabiliyor. Sonradan ortaya çıkanlarda özellikle genetik yapıya ek olarak ultraviyolenin, yani güneşin etkisi çok büyük.
Güneşin benlere etkisi nasıl oluyor?
Güneşi gördükçe hem sayıları artıyor ham da yapıları bozulup, dejenere olabiliyorlar. Güneş etkisi derken, burada özellikle ani ve yüksek dozdaki güneş çok önemli. Özellikle yanık yapacak boyutta, kızarma, soyulma vs. gibi durumlar, deri kanserine dönüşme riski taşıyabiliyorlar.
Benlerin tehlikeli olup olmadıklarını görünüşlerinden anlamamız mümkün mü?
Belli bir ölçüde anlaşılabilir. Bir kere benlerin sayısının çokluğu önemli. Koyu renkteki benler, renk düzensizliği, mesela bir benin içinde birden fazla renk varsa bunlar da tehlikeli. Ayrıca normalde oval ya da yuvarlar olan benlerin sınırları düzensiz, yani dantel gibi girintili çıkıntılıysa bu da riskli bir durum. Benlerin hareketlenmesi de bir o kadar önemli. Normal duran bir ben kısa süre içersinde büyümeye ya da hızla renk değiştirmeye başlarsa, dikkatli olmak gerek. Bunun yanında benlerin büyüklüğü de önemli. Yarım santimden itibaren, kayda değer belli bir risk taşıyorlar. Benlerin bütününe bakarsar ve hepsini birden değerlendirirsek, melanoma (kanser) dönüş riski yüzde bir civarındadır. Yalnız yarım santimden sorna, yavaş yavaş kademeli olarak tehlike artar.
Melanoma nasıl bir kanser türü?
Benlerden çıkan bir kanser tipi, yalnız deri kanserleri değil, bütün kanser tiplerinin içinde en hızlı ilerleyen ve en çok ölüme neden olan kanserlerdendirb Melonomun yüzde otuzbeşi benler üzerinde çıkıyor, diğerleri sağlam görünen deri üzerinde çıkıyor.
Peki, kanser riskini ortadan kaldırmak için ne yapmalıyız?
Yılda bir gibi belli aralıklarla doktor kontrolüne gidilmelib Özellikle çok sayıda beni olanlar için geçerli bu. Bunun yanında güneşten korunmak çok önemli. Güneş cildi bid tetikleyici faktör. Bir de benlerin korunmasında, zedelenmemelerine dikkat etmek gerekir. Çarpma, vurma, sürtme gibi…
Et benleri de aynı riski taşıyor mu?
Genelde halkımız kabarık olan benlerin daha tehlikeli olduğunu düşünür. Oysaki aksine, deriden kabarıklaştıkça tehlike azalır.
Bazı insanlarda doğum lekesi gibi büyük benler vardır. Bunlar da risk kapsamına giriyor mu?
Evet. Bazılarında 5 cm, 15 cm gibi büyük benlere rastalayabiliyoruz. Bunlarda ciddi oranlarda, özellikle 20 cm üzerine çıktığı zaman, yüzde onbeşleri bulan melanoma dönüş riski bulunuyor.
Ben aldırmanın tehlikesi var mı?
Genelde benler çıkarılınca kanser olunduğuna inanılır, ama benin tamamının vücuttan atılmasıyla hiçbir şey olmaz. Benden ve onun tehlikesinden kurtulmanın en sağlıklı yolu budur. Ama ben vücut üzerinde dururken kesilir, koparılır ya da takılıp düşme gibi nedenlerden koparsa, bu tehlikelidir.
Ben aldırmak basit bir işlem mi?
Evet. Benin çevresine iğneyle lokal anestezi yapılıyor. İşlem yarım saat kadar sürüyor.
Ben aldırdıktan sonra güneşe rahatlıkla çıkılabilir mi?
Ben aldırsan da aldırmasan da güneşe çıkmamak en iyisi. Ben aldırmak, tehlikeden kurtulunduğu anlamına gelmiyor, çünkü sürekli yenileri çıkabiliyor.

Ultrashape Nedir?

Ultrashape ultrasonik ses dalgalarını kullanan bir bölgesel zayıflama cihazıdır. Yağ hücrelerinin zarlarını yok ederek etki gösterir. Zarları parçalanan bu yağ hücreleri bir anlamda erir ve bu bölgeden vücudun savunma hücreleri tarafından uzaklaştırılır. Bu yöntem ameliyatsız vücut şekillendirme yöntemleri arayışının sonucu bulunmuştur.

İşlem ağrısızdır. İğne vs kullanılmaz. Cilt altına herhangi bir alet
müdahalesi yapılmaz.

Bölgesel Zayıflama Tedavisi Ultrashape Contour 1 sistemi denilen özel
patentli bir teknolojiyi kullanmaktadır.

İşlem sonrası işinize dönebilirsiniz. Seans yaklaşık 1-2 saat kadar sürmektedir.

Ultrashape bölgesel zayıflama tedavisi, bilimsel yayınlarla doğrulanmış bir yöntemdir. Sadece istenmeyen yağların parçalanmasını sağlayan odaklanmış ultrasonik ses dalgaları dokuya gönderilir.

Kan damarı, sinirler gibi çevre dokulara zarar vermez.

Tedavi ile yağ hücrelerinin zarları ortadan kaldırılır.

Trigliserit olarak adlandırılan yağ hücresinin içindeki madde çevreye dağılır. Dolaşım ve lenfatik sistem yoluyla karaciğere ulaştırılır. Karaciğerde bu yağ doku işlenerek ve yakılarak atılır. İşlemden sonra yapılacak özel diyet bu atılımı kolaylaştırır.

Göbek için 5 Egzersiz Göbek Nasıl Eritilir Giderilir

Bel çevresini zayıflatmak yaş ilerledikçe zorlaşır. Genel olarak hiç kilo almasanız bile yağlar, vücudunuzun bu bölümünde birikir. Oturarak bu yağlardan kurtulamazsınız! Önereceğimiz 5 egzersiz bel çevresi ve gövdenizin zayıflaması sağlar. Sağlıklı beslenme ve 60 ila 90 dakika arasında yapılan egzersizin düz bir karın için en iyi yol olduğu biliniyor. Düzenli egzersiz yapamıyorsanız üzülmeyin, gün içinde kısa periyodlarda yapacağınız egzersizlerle de düz bir karına sahip olabilirsiniz.- Yere yüz yukarı şekilde uzanın ve parmaklarınızı başınızın arkasında birleştirin. Dizinizi çenenize doğru getirmeye çalışın ve bu sırada omuzlarınızı, boynunuzun konumu aynı kalarak yerden yukarı doğru kaldırın. Sol bacağınızı düz tutarak yerden 45 derece açıyla kaldırın ve sağa doğru hafifçe dönmeye çalışın. Yatarak bisiklet kullanıyor gibi düşünebilirsiniz. pedal çeviriyor gibi 12-16 kez bacak değiştirerek uygulayın.

2- Sandalyenin üzerine çıkın ve sıkıca tutunun. Dizlerinizi sırayla kıvırarak çenenize doğru kaldırmaya çalışın, b u hareketi 12-16 kez tekrarlayın.

3- Yere yüz yukarı uzanın. Ellerinizi yanlara düz bir şekilde uzatın. Bacaklarınızın ikizini de 90 derece açıyla yukarı doğru kaldırın ve bacak bacak üstüne atar gibi düz olarak bir süre sabit durdurduktan sonra değiştirin. Hareketi 12-16 kez tekrarlayın.
4- Yere yüz yukarı uzanın. Ellerinizi 45 derecelik açıyla kulaklarınızın yanından düz olarak geriye doğru uzatın. Düz olarak uzattığınız bacaklarınızı 45 derece aralık şekilde kıvırın. Omuzlarınızı kendinize doğru kaldırın.

5- Yere yüz aşağı uzanın. Ayak parmaklarınızın ucunda ve el dirseklerinize dayanarak tüm vücudunuzu havaya kaldırmaya çalışın.

Dahası: Favori şarkılarınızla dans edin. Hava almak için yürüyüş yapın. Çocuklarla elim sende oynayın. Bisiklete binme ve merdiven egzersizleri yapı

Gebelikte Egzersiz

Yürüyüş: Hamile kadınlara doktarlar bol bol yürümeyi öneriyor. Çünkü temiz hava alarak hareket etmek sağlığınız açısından önemlidir. Hem güneşten faydalanıp kemiklerinizi güçlendirmek, hem de ciğerlerinize temiz hava depolamak için hamilelik döneminde yürümekten daha ideal bir başka spor yoktur. Ayrıca bu sayede doğuma kadar çok fazla kilo da almaktan kurtulabilirsiniz. Yalnız yürüme esnasında kendinizi çok fazla zorlamayın. Hamile olmadan önceki temponuzu bir kenara bırakın. Bundan sonra temponuz sizin ve bebeğinizin sağlığının elverdiği ölçüde olmalıdır. Herhangi bir sinyal aldığınızda yürüyüşe ara vermekte tereddüt etmeyin.Gebelerin çok fazla hareket etmesinin ya da başka bir deyişle spor yapmasının bebeğe zarar vereceği düşünülür. Oysa günümüzde spor yapmayı hayat tarzı olarak benimseyen anneler spordan uzak kalmak istemiyor. Fakat her sporun da hamilelikten önceki gibi aynı yoğun tempoda yapılmasının riskleri vardır. Bu yüzden hangi sporu nasıl yapmanız gerektiğini bilmelisinz.

Yüzme: Herşeyden önce yüzme esnasında kendinizi daha hafif hissedeceğiniz için yüzme sporu bu dönemde size çok hoş gelecektir. Tabii suyu seviyorsanız. Denizin ya da gittiğiniz yüzme havuzunun su sıcaklığının vücut ısınıza uygun olması gerekir. Vücut ısınız 38 derece civarı olacağı için bundan daha düşük ısıda suya girdiğinizde kasılmalar meydana gelebilir. Bu sebeple suyun ısısını dikkate almalısınız.

Su içinde kendinizi çok fazla yormadan ve yavaş tempoda yüzebilirsiniz. Hamilelere genellikle sırtüstü yüzme önerilir. Çünkü sırtüstü yüzerken karnınız gerilir, kollarınız ve bacaklarınız çalışır.

Hamileyken hızlı kulaç atmaktan, kelebek stilinde yüzmekten ve suya atlayarak girmekten kaçının. Ani hareketler size ve bebeğinize zarar verebilir. Bu yüzden en iyi yöntem yüzerken nefesinizi kontrol etmek ve suyun sizi yüzdürmesine izin vermek.

Jogging: Birçok kadın hamileyken de jogging yapmayı sürdürür. Ancak eğer riskli bir hamilelik yaşıyorsanız koşmak iyi bir fikir değildir. Hamileyken, daha önce koştuğunuz mesafeyi ve hızı düşürmelisiniz. Hatta bir süre sonra koşmayı bırakıp tamamen yürüyüşe bile geçebilirsiniz. Eğer ağrı, kas gerilmesi ya da kanama hissederseniz derhal doktorunuzu arayın.

Bisiklet: Bisiklete binmek hamilelik döneminde ufak tefek kazalara yol açabileceği için biraz tehlikelidir. Ancak bisiklete binmeyi iyi biliyorsanız ya da bir spor salonunda kondüsyon bisikletini kullanacaksanız o halde sorun yok demektir. Kendinizi çok fazla zorlamadan ve nefesinizi kontrol ederek bisiklete binmelisiniz. Birçok doktor düşme tehlikesinden uzak durmak için özellikle hamileliğin son 2-3 haftasında yalnızca kondüsyon bisikleti kullanılmasını tavsiye eder.

Kayak: Kimi doktorlar hamileliğin erken döneminde kayak yapmaya izin veriyorlar. Fakat buna güvenerek kendinizi kayak pistlerine atmayın. Kayak yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Düşmek size ve bebeğinize zarar verebilir. Hamileliğin ikinci devresiden itibaren kayak yapmak iyi bir fikir değildir.

Diğer Spor Aktiviteleri: Tenis ve golf hamilelik süresince güvenlidir ancak fazla bir egzersiz sağlamazlar. Ata binmek ise herzaman için bir düşme tehlikesi bulundurduğundan güvenli değildir. Yaz aylarında su kayağı yapmaktan hoşlanıyorsanız gebelik döneminde bir süre bu spora ara verin. Gözde sporlardan ve hobilerden biri olan bowling oynamanızda herhagi bir sorun yoktur. Fakat geç hamile kaldıysanız dikkatli olun çünkü sırt ağrılarınız olabilir. Dengeniz değiştiğinden bowling oynamanız zorlaşabilir