Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Rujunuz sizi Kanser Yapar mı

“Rujun içerisindeki kurşun kanser neden olur!”

Kanada’daki bir doktorun imzasıyla iletilen “Rujlarda bulunan yüksek seviyedeki kurşun kanserere neden olabilir.
Yalvarırız bu maili çevrenizdeki herkese iletin” Gerçek mi? İddia yanlış. Kurşundan korunmama tehlikeli olabilir ancak kanserle ilişkilendirilemez. Rujdaki kurşun oldukça düşüktür FDA tarafından tehlikeli olarak tanımlanmamıştır. İnternette bu tür bir arama yaptığınızda da iddiaların asılsız ve temelsiz olduğunu görebilirsiniz.

“Üşütme için kullanılan vitamin türü destekleyiciler kadınlarda hormon kanserlerini destekler!”
Kanada’dan Amerika’ya pazarlanan iyi bir grip ilacının, kadınlarda hormon kanserlerini beslediği ileri sürülüyordu. Buı
konuda çeşitli araştırmalar yapan bir alıcı, Kanadalı üreticiye de ulaşarak mailin doğruluğunu araştırdı. Sonuçta söz
konusu ilacın kanseri önleyen içeriğe bile sahip olduğu anlaşılmıştır.

“Costa Rica muzları hasta eder!” ...

Dünya’da Costa Rica muzlarında bakteri olduğu, bulaşıcı ve bazı hastalıklara neden olabildiği yönünde bir e-mail’de dolaşıyor. Gerçek mi? Yurt dışında bu konularda yayınlanan bir haberde muzla ilgili bu maile de yer verildi. Muz dedikoduları hakkında yapılan araştırma sonucunda muzun, insan vücuduna geçen, hasta eden ve insandan insana bulaşan bir bakteri içermediği belirlendi. Bakterilerin uzun süre muz kabuğunda yaşayamadığı da belirtildi.

Bebek yüzlü olmak?

İşte size bebek gibi bir yüze sahip olmanın yolları yazıyorum...Sizde Evde kolayca bulabileceğiniz birkaç malzemelerle hazırlayabileceğiniz bu karışımları deneyerek fark yaratabilirsiniz.

Yüzünüz için nemlendirici maske :

Malzemelerimiz : Yumurta sarısı ve süt ...

Hazırlanışı: Bir kapta yumurta sarısı ve bir kaşık sütü karıştırınız...Sonra bu karışımı yüzünüze yayın, üzerini ince bir bezle örterek on beş dakika bekleyin. Ardından kağıt mendille silerek temizleyin. Daha sonra sırasıyla, ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayınız...

Eğer sizinde Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa bu maske sizin için birebir. İçinde bulunan yumurta sarısı cildinizi beslerken, süt ise cildinizi nemlendirecek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracaktır....

Ne zaman kullanmalı: Bu maskeyi haftada bir kez uygulamak yeterli gelecektir...

Siyah nokta maskesi : Siyah noktaların sonu !

Malzemelerimiz : Limon suyu ve yoğurt .

Hazırlanışı: Bir kase yoğurda bir limonun suyunu karıştırın. Bu karışımı, gözlerinize gelmemesine dikkat ederek yüzünüze yayın ve 15 dakika bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık suyla yıkayarak çıkarın.

Ne işe yarıyor: Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler.

Ne zaman kullanmalı: Bu maske haftada bir kez uygulanabilir.

Sivilceler için karnabahar kullanın !

Malzemeler: Karnabahar ve zeytinyağı .

Hazırlanışı: Sekiz adet karnabahar yaprağını iki kaşık zeytinyağı ile beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak şekilde yüzünüze yayın, on dakika bekleyin ve yüzünü ılık suyla temizleyin.

Karnabahar yapraklarının temizleyici fonksiyonu vardır.

Ne zaman kullanılmalı: Haftada bir ya da iki kez yeterlidir.

Kırışıklara karşı maske :

Malzemeler: Kaymak ve elma

Hazırlanışı: Bu maskeyi hazırlamak için soyulmuş bir elma ve üç kaşık kaymağı mikserle bir kaç dakika karıştırmanız yeterli. Karışımı cildinize yaydıktan sonra temiz bir bezle yüzünüzü kapatın. Yaklaşık on dakika bekledikten sonra maskeyi silin ve yüzünüzü ılık suyla temizleyin.

Ne işe yarıyor: Kaymak cildi yumuşatır, nemlendirir ve cilde elastikiyet kazandırır. Kırışıklara karşı da etkilidir. Elma ise cildin diri kalması için önemli etken.

Ne zaman kullanmalı: Haftada bir kez.

Yağlı ciltler için maske:

Malzemeler: Bal + süt + limon suyu

Hazırlanışı: Bir fincan içinde bir kaşık balı, bir kaşık limon suyunu ve kıvamın koyuluğunu bozmayacak miktarda sütü karıştırın. Karışımı yüzünüze ve boynunuza yayın ve hafifçe kuruyana kadar bekleyin. Maskeyi nemli bir sünger yardımıyla silerek temizleyin.

Ne işe yarıyor: Bal cildi yumuşatır ve limon suyunda bulunan aktif maddelerin daha iyi emilmesini sağlar. Bu maddeler de cildin yağ salgısını dengeler, fazla yağ salgısı sonucu oluşabilecek sivilceleri önler.

Ne zaman kullanılmalı: İhtiyaca göre 10 - 15 günde bir tekrarlayabilirsiniz.




Hamilelikte Cilt Bakımı

Hamilelik her yönüyle dikkat ve bakım isteyen bir süreç. Sağlıklı bir bebek sahibi olmanın yanında, annenin de kendine özen göstermesi arzulanan ve gözardı edilmemesi gereken bir nokta. Hamilelikte ve sonrasında anneleri en fazla üzen konuların başında ise fazla kilolar ve cilt problemleri (çatlaklar) geliyor.

Hamilelik sırasında vücudun her geçen gün genişlemesiyle birlikte gerginliğini kaybeden ciltte kuruma, elastikiyetin kaybolması ve hassasiyet görülür. Özellikle göğüsler, karın ve baldırlar en fazla etkilenenlerdir.

Doğumdan sonra vücudun deforme olmaması için hamilelik sırasında çok uzun süren ve çok sıcak banyolardan kaçınmak gerekiyor. Eğer bundan vazgeçemiyorsanız, hiç olmazsa çıkmadan önce ılık bir duş alıp bebeği rahatlatın. Aslında yalnızca ılık bir duş en uygunudur. Duş sırasında cildi fazla gerip parlatmamaya çalışarak, hafif yağlı bir sabun ve on beş günde bir gomaj’la (gomaj, vücut için bir tür keseleme görevini yerine getiren bir kremdir; bu kremi vücuda uyguladıktan sonra masajla oğuşturarak, eski, ölü hücrelerin atılması sağlanır) cildi yumuşatmak gerekir. Arada bir yapılacak hafif kese, kan dolaşımını arttırır. Daha sonra kol ve bacaklara vücut sütü de tatbik ettiğinizde günlük vücut bakımınız bitmiş demektir.

Çatlaklara Karşı Uygulanacak Strateji
Çatlaklar alt derinin elastikiyetini ve hormonal dengesini kaybetmesiyle oluşur. Fakat gerçekte henüz hiç kimse çatlak olgusunun gerçek sebebini ve bazı kişilerde niçin oluşmadığını bilmemektedir. İşin ilginç yönlerinden biri de eğer sık hamilelik söz konusu değilse, çatlakların 25 yaşından genç olanlarda daha sık rastlanmasıdır. Ani ve çok kilo almalar, durumu daha da kötüleştirebilir. Çatlaklara esmer ve kumrallarda daha az rastlanır. Önce kırmızı, daha sonra sedefimsi bir cilt altı yarası oluşumu ile belirginleşen çatlakların özellikle oluştuğu yerler göğüsler, karın bölgesi ve kalçalardır. Çatlakların her ne kadar daha ziyade hamileliğin son üç ayında oluştuğu söylense de, bu ancak kann bölgesi için geçerli olup, ilk haftalardan itibaren büyümeye başlayan göğüsler için değildir.
Tabii ki tüm bunlara karşı önlemler de yok değildir. Mücadeleye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi sonuç alınır. Hamileliğin ilk aylarından itibaren söz konusu vücut bölgelerine çatlak kremlerini tatbik etmeye başlayın. İyice nüfuz ettirecek kadar vakit ayırın ve bunu doğuma kadar sürdürün. Bir tek gün bile atlamayın. Kremden tasarruf etmeyin. Alt deri lifleri ne kadar yumuşak olursa, o kadar kırılgan olurlar. Bu yüzden fazla ve çabuk kilo almamaya çalışın. Şansınızı daha da arttırmak için üçüncü aydan itibaren, her altı haftada bir vücut masajı yaptırın. Bu hücrelerin daha iyi beslenmesini sağlayıp artıkların atılmasını kolaylaştıracaktır. Yalnız dikkat! Masaj mutlaka elle yapılmalıdır.

Göğüsler
Hormonal etki altında çok hızlı büyüyen göğüslere, biraz can yaksa bile özel göğüs toniği ile hafifçe masaj yapılmalıdır. Toniği genişçe boyun ve omuzlara kadar tatbik edin. Çünkü göğüslerin etrafinı da kuvvetlendirmek gerekir. Daha sonra, dairesel hareketlerle çatlak kremini göğüs başlarına gelmeyecek şekilde uygulayın. Sıkı olmayan fakat sağlam sütyenleri tercih etmelisiniz. Eğer göğüsleriniz fazla büyürse, sütyeni gece de takmaya devam edin. Ancak göğüslerin büyümesi düzenli olmadığı için önceden sütyen almayın. Bebeği emzirmeyi düşünüyorsanız, son ayda önden fermuarlı veya çıtçıtlı bir sütyen alın.

Hamilelik döneminde cilt çok hassastır. Dolayısıyla tahrişlerden kaçınırı. Doğumdan sonra şişkinliği inmiş olan karın bölgesi, inceltici ve kuvvetlendirici etkilere sahip kremlerle beslenmelidir. Bu, söz konusu bölgeyi daha kısa zamanda kendine getirecektir. Eğer bebeğinizi emziriyorsanız aynı bakımı göğüslerinize de göstermelisiniz. Çünkü göğüsler emzirme sırasında süt gelirken devamlı büyür ve küçülürler.
Kaynak: Yaşam Boyu Güzellik, Yaşam Kitapları

Güzellik reçeteleri

Kaküllerinizden uzak durun

Saçlarınız konusunda takıntılı biriyseniz, kakülleriniz en son elinizi süreceğiniz bölge olmalı! Çünkü bu tür bir değişim tüm saç modelinizi mahvedeceği gibi, geri dönüş için de hayli zaman gerekecektir. Kakül kullanımı aslında göründüğü kadar kolay değil. Her yüz şekline gitmeyebiliyor. Eğer bu sezonun trendi olması dolayısıyla saçınıza kakülle hareket vermek istiyorsanız, kendinizi tecrübeli ellere bırakmanız yerinde olacaktır.

Tırnak ve tırnak eti kemirmek hiç seksi değil
Nicole Kidman’ın ve Michelle Pfeiffer’ın da bunu yaptığı düşünülürse, tırnak kemirmenin ünlü ya da ünsüz ayrımı yapmadığı aşikar… Ancak o sırada ortaya çıkan görüntü pek bir nahoş! Uzmanlar tırnak yemenin psikolojik sorunlarla yakından ilişkisi olduğunu belirtiyorlar. Tabii bu alışkanlığın estetik ve sağlık açısından da olumsuz yanları bulunuyor. Eğer kötü alışkanlığınızdan kurtulmak istiyorsanız, piyasada satılan özel tırnak cilaları ve kuaför salonlarında uygulanan protez tırnakları da deneyebilirsiniz.

Güneş koruyucunuzu mutlaka sürün
Biliyorsunuz, güneşin ciltlerimiz üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerin tedavisi oldukça zor, üstelik çok uzun bir süreç gerektiriyor. Cilt söz konusu olduğunda, güneş önünden yemeği alınmış bir pitbull gibi agresif olabiliyor! Dolayısıyla artık sadece güneşlenirken değil sokağa çıkarken bile en azından güneş koruyuculu bir nemlendirici kullanmalısınız.

Sivilcenizi kesinlikle sıkmayın
Hangimizin parmakları bilinçsizce yüzümüzdeki o kabarcıklara gitmiyor. Ama dermatologlar, cilt yüzeyinde hafif bir belirti gösterdiği andan itibaren sivilcelerimizle kesinlikle oynamamamız gerektiğini belirtiyorlar. Belki daha steril şekilde iyice olgunlaşmış bir sivilceyi sıkmanız söz konusu olabilir. Ama bunu yaparken alt katmanını da bir merhemle onarmanız gerekiyor.

kaynak:sacveciltbakimi.com

Cilt için en iyi yağ çeşitleri

Bitkisel yağların en önemli özelliği bedensel savunma mekanizmalarını hızlandırarak vücudu bir bütün olarak iyileştirmesidir. Vücudumuz için 46 çeşit yağ kullanılıyor. Bu yağlar, güneş ışınından etkil endikleri için koyu renkli şişelerde muhafaza ediliyor. Yüzde yüz konsantre olan bitkisel yağlar, genel olarak masaj sırasında cilde direkt olarak uygulanmaz. avokado, badem, buğdayözü, zeytin ve üzüm çekirdeği gibi yardımcı yağlarla birlikte kullanılıyor. Örneğin masaj için avakado yağı hazırlamak isteniyorsa, avakado yağı %10′u geçmeyecek bir oranda diğer taşıyıcı bir yağ (zeytinyağı, vb.) ile karıştırılacaktır.
Çünkü cilt üzerinde direkt uygulanabilmeleri için yardımcı yağlarla yumuşatılmaları gerekiyor. Bu arada yardımcı olarak kullanılan yağlar da tek başına iyileştirici özelliğe sahip mineral, protein ve vitamin depolarıdır. Güzellik tedavisinde uygulanan temel aromaterapik yağlar, yaşlanmayı geciktiriyor. Siyah nokta ve aknelerin giderilmesini sağlıyor. Tonik ve derin temizleyicilerle birlikte yüze rutin olarak sürülüyor. Aşağıda belirtilen yağlara ait özellikler genel olarak ifade edilmiştir. Eğer allerjik bir bünyeye sahipseniz veya aşağıdaki yağlardan herhangi birine karşı hassasiyetinizi ölçmek istiyorsanız basit bir allerji testi yaptırabilirsiniz. Avakado : Kuru cilt tipi için uygundur. A, B, D, E vitaminlerini içerir.
Ardınç : Akneli ve yağlı ciltlere iyi gelir.
Ayçiçeği yağı : Nemlendirici ve besleyicidir.
Bal : Kuru ciltler için önerilir.
Bergamot : Yağlı ciltler için iyi gelir, Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Biberiye : Derinden temizlik sağlar, mikrop kırıcı özelliği vardır.
Buğday : Yıpranmış cildi besler. E vitamini açısından zengindir. A, D vitaminleri, protein ve mineraller içerir.
Gül : Tüm cilt tipleri için uygundur. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.
Havuç : Tüm cilt tipi için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Beta-Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir.
Hindistancevizi : Cildi besler.
Hint yağı : Cildi besler.
Jojoba : Tüm cilt tipleri için uygundur. A vitamini açısından zengindir.
Kadife çiçeği : Kuru ve hasas ciltler için uygundur.
Kayısı : Tüm cilt tipleri için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Akneleri temizler. A vitamini ve mineraller içerir.
Keten yağı : Yüz bakımında parlatıcı olarak kullanılır.
Kil : Ölü derileri temizler.
Lavanta : Hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır.
Limon : Yağlı ciltler için uygundur. Hassas ciltler dikkat etmelidir.Siyah noktalara iyi gelir.
Mandalina : Çatlak ve gevşek ciltlere iyi gelir.
Menekşe : Hafif mikrop kırıcıdır. Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Mısır Yağı : Yüksek miktarda E vitamini içerir.
Nane : Hassas ciltler dikkat etmelidir.
Neroli Yağı : Kuru ve olgun ciltler için günlük bakımda kullanıla biliriz. Papatya : Hassas ciltler için uygundur. Yumaşatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır.Kaşıntıya iyi gelir.
Portakal : Kuru. Buruşuk ve solgun cildi besler.Ayrıca çok iyi bir cilt toniğidir. Kokusu ferahlatıcıdır.
Susam yağı : Cildi besler. E vitamini, protein, mineral ve amino asitler içerir.
Tarçın : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.
Tatlı Badem : Tüm cilt tipleri için uygundur. Protein, vitamin ve mineraller açısından zengindir.
Yasemin : Kuru ciltler için uygundur.
Zencefil : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır.
Zeytinyağı : Cildi besler, nemlendirir.

kaynak:sacveciltbakimi.com