Cilt Bakımı,Cilt maskesi,Sivilceler için maske,Siyah noktalar,Saç Bakımı,Normal Cilt Bakımı,Saç Sağlığı,aç Bakımı Saç Maskeleri saç dökülmesi saç bakım ürünleri evde saç bakımı saç maskeleri doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı erkek cilt bakım saç bakımı cilt maskeleri cilt lekeleri siyah noktalar sivilceler Bitkisel Cilt Bakımı Cilt Bakımı ve Güzellik Kuru Cilt Bakımı doğal cilt bakımı bitkisel cilt bakımı epilasyon laser epilasyon

Blog Arşivi




Çatlayan cildinize dikkat

Güzel cilt için dikkat etmelisiniz.Cildinizi her gün bir kremle nemlendiriniz. Bu sayede hem çatlamaya karşı cilde gereksinim duyduğu suyu verecek hem de cildin esneme kapasitesini artıracaktır. Diğer unsurlar ise şunlardır :

Bol bol su içmeyi ihmal etmeyin.A, E ve C vitaminleri yönünden zengin yiyeceklerle beslenin.

Spor yapmaya çalışın...Kısa süreler içinde kilo alıp vermemeye çalışın.

Lekelere Yoğurt maskesi yapmak

  • 1 çay kasigi tarçın
  • 1 çay kasigi zencefil
  • 1 yumurta akını karıştıp sürün.

Sıkı bir cildiniz olması için bunlara dikkat

Biberiye
Eski zamanlarda genç kalmak için faydalanalırmış. Sivilcelere iyi gelen biberiye aynı zamanda cildin esnekliğini ve sıklığını da artırıyor. Bir litre suya, biberiye ve kekik yağından iki kaşık ekleyin. Bu karışımı cildinizi temizlemek ve yumuşatmak için kullanın.

Gençlik iksiri ısırgan
Isırganotu yağı da “gençlik yağı” olarak da biliniyor. Isırganotu yağı içindeki AHA ve ALA adı verilen değerli maddelerden dolayı cilt bakım ürünlerinde kimyasal olarak yararlanılıyor.. Bu kremler kırışıkların giderilmesinde etkili. Krem şeklinde değil de doğrudan kullanmak isteyenler için ısırganotu, badem ve üzüm çekirdeği yağı da işe yarayabiliyor. Bunlar ciltten emilimi hızlı yağlar..

Soya
Sivilceyi önleyen soya, hangi formda olursa olsun tam bir cilt kurtarıcısıdır. İçerdiği östrojene benzeyen kimyasallar nedeniyle, akne oluşumunun önüne geçebilir. Ayrıca soyada, yeni hücre oluşumuna yardımcı olan ve cildi nemli tutan E vitamininden de bol miktarda bulunur.

Yulaf
Yulaf ezmesi, cildin derinlemesine temizlenmesi ve siyah noktaların yok edilmesini sağlar. Yulaftan maske hazırlıyarak yararlanmak mümkün. cildin fazla yağlanmasını da engeller. (Kuru ciltli kişiler tarafından pek fazla kullanılmamalı.) Yapılışı şöyle: Pişirdiğiniz yulafları süzdükten sonra, bunları geniş bir kabın içinde bir kaç dakika ezin. Hazırladığınız bu karışımı yüzünüze sürün. 15 dakika sonra ılık suyla temizleyin.

Kabak Maskesi
Pişirilmiş kabaktan 2 çorba kaşığı iyice karıştırıldıktan sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı veya badem yağı karıştırılır. Elde edilen karışım yüze sürülür, 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.

Zambak, papatya, ıhlamur ve lavanta
Uykusuzluk, alkol, stres ile bilgisayar ve televizyon gibi etkenler şiş gözlere neden oluyor. Bunun için zambak, papatya, ıhlamur ve lavanta çayları çok işe yarar. Bir tutam ıhlamuru 1 çay fincanı kaynar suya ilave edip 10 dakika bekletin. Süzüp soğumaya bırakın. 2 makyaj pamuğunu çaya batırıp göz kapaklarınıza uygulayın. 10 dakika bekleyip, yıkayın. 2 dilim çiğ patatesi göz kapaklarınıza yerleştirip 15 dakika bekleyin. Yıkayıp kurulayın. Gözaltı şişliklerine antioksidan özellikteki göz kremleri de sürebilirsiniz.

Hint yağı
Kirpikleri uzatmak için hint ya
ğı ve kakao yağından yararlanın.
1 bardak suyu kaynatın. 1 çay kaşığı hint yağı ve 12 gr kakao yağı ekleyip karıştırın. Kabı sıcak su dolu bir başka kabın içine koyup krem kıvamına gelene kadar ısıtın. Karışımı soğutup 15 gün boyunca yatmadan önce kirpiklere gerçekleştiriniz.

Menopoz döneminde cildinizi ihmal etmeyin

Menopoz dönemi ile birlikte kadınlarda bazı cilt değşiklikleri de ortaya çıkıyor. Bu dönemdeki cilt değişiklikleri ve bakımı ile ilgili bilgileri İstanbul Cerrahi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Günnur Onarslan Pedersen veriyor. Cildin yaşlanması iç ve dış faktörlerle oluşur. Cilt, yaşlanmayla birlikte en belirgin değişiklikleri gösteren organdır. Cildi olumsuz etkileyen dış faktörler arasında güneş ışınları, çevre kirliliği, kötü beslenme ve sigara sayılabilir.

SİGARA CİLDİ BOZUYOR
Kadınlar yaşamlarının en azından 20 yılını menopozda yani başka bir deyişle hormonal eksikliklerle geçirir. Kadınlarda östrojen, progesteron eksikliği ve yaşla birlikte büyüme hormonu, melatonin gibi diğer hormonlarda da bariz azalma olur. Hormonal eksikliklerle birlikte ciltte de birçok belirgin değişiklikler ortaya çıkar. Bu nedenle östrojen ve progesteron eksikliğinde deri ve mukozalar (göz, ağız, vajina gibi) kurur, dolaşımında yavaşlaması nedeniyle beslenme azalır ve cilt soluk görünür. Alın, dudak çevresi, göz kenarları, hatta ayak altı ve avuç içlerinde kırışıklıklar oluşur. Cilt incelir ve yavaş yavaş elastikliğini kaybederek sarkmaya başlar. Cilt kuruluğu sırtta ve eklemler etrafında çok belirgindir ve rahatsız edici kaşıntılara sebep olabilir. Bu şikayetler kuru ortamlarda ve kış aylarında belirgin artış gösterir. Kuruluğa bağlı olarak vajinal dokuda yanma ve kaşıntı görülür. Yapılan çalışmalar sigaranın hücre yaşlanmasını arttırdığını göstermektedir.

NELER YAPILMALI?
Yüz: Kişinin cilt tipine uygun bir nemlendirici sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez kullanılmalıdır.
Vücut ve vajina: Cildi kurutan temizleyicilerden kaçınılmalı ve hemen banyodan sonra nemlendiriciler uygulanmalıdır. Vajina kuruluğu için ilave olarak doktorun önereceği hormon ihtiva eden kremler uygulanabilir.
Güneşten koruma da çok önemlidir, günlük 15 faktörlük bir güneş koruyucusu gerekir.
IPL veya lazer ile cilt yenileme tedavileri de olumlu sonuçlar vermektedir.
Botoks uygulamaları, kırışıklıklar içine dolgu enjeksiyonu ve mezoterapi de diğer tedavi seçeneklerindendir.

ağız içi yaraları

Aft ; ağız içerisinde sıklıkla yanak ve dudak mukozasında, dil üzerinde, yumuşak damakta, farenkste, diş eti üzerinde görülen solgun sarı-kırmızı hale ile çevrili oldukça ağrılı ülserleşmiş lezyonlardır.

Toplumun %18-20 az ya da çok aft sorunu ile karşı karşıyadır. Bayanlarda daha sıklıkla rastlanır. Aft genellikle tek olarak seyretse de aynı anda birkaç bölgede birden görülebilmektedir.

Aftın oluş nedenini belirlemek için çeşitli araştırma yapılmıştır. Ancak aftın oluşumunu hızlandırıcı ve seyrini kötüleştirici birçok faktör faktör saptanmasına karşın oluş nedeni tam olarak belirlenememiştir.

Bu nedenle aft oluşumunu hızlandıran ve iyileşmesini geciktiren faktörlerden bahsetmek mümkündür.

Aft oluşumunda bazı faktörler vardır.

1) STRES
Günümüzde migren, yüksek tansiyon ve gastrit gibi birçok hastalığın nedenleri arasında kabul edilen stres aft oluşmasının en önemli nedenlerinden birisidir.
Hanımlarda premenstural gerginlik(adet öncesi dönem) de aft oluşumunu hızlandıran faktörlerdendir.

2) YİYECEKLER
Turunçgiller, sirke, turşu, patates cipsi, tuzlu ve baharatlı çerezler gibi ağız mukozasını tahriş edebilen yiyecekler aft oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında sayılmaktadır.Bunların yanı sıra bazı bünyeler için alerjik olabilen kara buğday, çavdar, arpa, çikolata, fındık, kabuklu deniz hayvanları, soya, domates, bazı patlıcan, elma, incir, peynir gibi yiyecekle.de aft oluşumunu hızlandırırlar.

3) TRAVMA
Yanak dil dudak ısırma, sert yiyeceklerin tahrişi ve yumuşak olmayan diş fırçalama işlemleri ve iyi adapte olmayan protezlerin neden olduğu vuruklar aft için uygun zeminin oluşmasına yardımcı olurlar.

4) DİŞ MACUNU
Diş macunlarının temizleme özelliğini artırmak için köpük yapıcı olarak yapılarına katılan "sodyum lauryl sulhate" ( SLS ) mukoza hücrelerinin yıkımını artıran tahriş edici bir kimyasaldır. SLS bu özelliği ile aft oluşumu üzerine direkt etkili olan bir maddedir.
Özellikle aft sorunu olan kişilerin kullanabilmesi için günümüzde daha az oranda (%1.25) SLS içeren diş macunları üretilmektedir. (Tom’s of Maine Natural Toothpaste , Oral-B Sensitive Fluoride Toothpaste.)

5) SİSTEMİK HASTALIKLAR
Behçet Hastalığı: Genital ülser, konjuktivit, retinit, lokositoz gibi, birçok sistemik belirtiler yanında ağız içerisinde oluşan tekrarlayıcı aftlarla kendini gösteren bir hastalıktır.
Birçok malign ve otoümmin hastalıklarla birlikte de tekrarlayıcı aftlar görülebilmektedir.

6) DİĞER NEDENLER
B12 vitamini ve demir noksanlığı,sigara içme, tütün çiğnemenin gibi alışkanlıkların de aft oluşumuna katkıda bulunan önemli faktörler olduğu bilinmektedir.

Tedavisine gelince.....

Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle 7-10 gün sonra kendiliğinden iyileşmektedir.
Aft sorunu ile karşı karşıya olanların aşağıda sıralanan işlemlerden birini yada birkaçını uyguladıklarında daha rahat bir periyot geçirmeleri mümkündür:

Ağrıyı azaltmak ve iyileşme periyodunu kısaltmak için:

1-Sıcak, asidik ve tahriş edici gıdalardan kaçınılmalır.
2- "2% hydrogen peroxide" solusyonuna batırılan pamuk yada gazlı bez ile aft bölgesi temizlenebilir.
3-Su ile karbonat karışımından hazırlanan ince yapılı bir krem aft üzerine sürülebilir.
4-Yarım bardak suya yarım kaşık tuz ilavesi ile elde edilen solusyonla günde üç kez gargara yapılabilir,
5-Yemeklerden önce aft bölgesine "xylocaine" solusyonu ya da ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir.
6-Aft üzerine uygulanacak "orabase", "Gly-xide", "Cankaid","Ambesol" gibi ağız içi kremler uygulanabilir.
7-"sucralfate" tableti ılık suda eritip gargara yapılabilir.
8-Özellikle aftı başlangıç aşamasında "tetrasiklin" tableti suda eriterek elde edilen solusyon ile gargara yapmak aftın fazla büyümesini engeller ve ağrıyı azaltır.
9-ene aftın başlangıç safhasında bölgeye bir topikal steroid "%0.1 lik triamcinalone" uygulanması ya da steroidli bir gargara "betamethasone syrup" ile gargara yapmak aftın fazla büyümesini engeller ve ağrıyı azaltır.
10-"Chlorhexadine" gargaralar iyileşme periyodunu kısaltır.
11-"Tetrasiklin" şurup la hazırlanan 12,500 unite "nystatin", 1.25 mg "diphenhydramine", ve 0.25 mg/m "hydrocortisone" karışımı ’shotgun’ solusyonu olarak kullanılabilir.