Bazılarımız aynanın karşısına geçerek uzun uzun ‘neden böyle bir kaderim var?’ diye
düşünür. Vücut şekliniz ister zayıf, ister şişman olsun, selülit bazen kaçınılmaz oluyor. Ama umutsuzluğa kapılmaya gerek yok , çünkü selüliti tedavi etmenin binbir yolu var.
Selülit derinin alt tabakasında, yağ dokusunun hemen çevresinde meydana gelir. Oluşan selülitler derinin üst bölümünde pütür pütür bir görüntü bırakır ve fiziksel olarak kendine güvensizliğe sebep olur.Yağ hücrelerinin fazla yağı depolamasının ve östrojen hormonunun da etkisiyle bu hücreler genişler. Kan dolaşımı giderek yetersizleşmeye başlar. Yağ hücrelerinin genişlemesi ise yağ dokusunun aşırı yayılması demektir.Bu yayılma deri altı bağ dokusunu da etkileyerek vücudun normalden daha fazla su tutmasına ve dolayısıyla da kan dolaşımının zayıflamasına neden olur. Vücut kan dolaşımındaki zayıflamayla birlikte, dokulara eskisinden daha az oksijen ulaşmayla başlar. Bunun sonucu dokular elastikiyetini kaybeder ve cilt yüzeyi pürüzlü bir görünüm almaya başlar.Kilo vermenin formülü belli, ama…
Şimdiye kadar pek çok kadın kilo vermenin formülünü, gazete ve dergilerden öğrendi : kalorisi düşük yiyecekler yemek, bol bol hareket etmek ve aldığınız kaloriden daha fazlasını harcamak.Ancak tüm bunlar, bazılarımız için, pürüzsüz ve formda görünen bir vücuda sahip olmak için yeterli olmuyor. Fransa’da kozmetik uzmanlarınca,ilk olarak
1950′li yıllarda ortaya atılan selülit sözcüğü, bir deri hastalığı olarak adlandırılıyor.
Günümüze kadar selülitin, kozmetik dünyası tarafından ortaya atılan bir aldatmaca mı,
yoksa tüm kadınların kaderi mi olduğu tartışmaları devam edip duruyor. Kimi uzmanlar,
selülitin bir tıp hastalığı olmadığını, kozmetik tedavilerin arttığı günümüz koşullarında
ortaya atılmış bir uydurmaca olduğunu ileri sürüyorlar.Bilinen bir gerçek var ki, o da
zayıf, şişman pek çok kadının, kalça ve baldır çevresindeki, çıkıntılı görüntüden
oldukça rahatsız olduğu...
kaynak:sacveciltbakimi.com
0 yorum:
Yorum Gönder